Çerezler, içeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sağlamak ve trafiğimizi analiz etmek için kullanılmaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgiye “Çerez Politikası” sayfamızdan ulaşabilirsiniz. “Reddet” seçeneği ile tüm çerezleri reddedebilir veya “Çerez Ayarları” seçeneği ile ayarları düzenleyebilirsiniz.

Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
TR

Bölüm Hakkında

Psikiyatri zihinsel, duygusal ve davranışsal bozuklukların tanı, tedavi ve önlenmesiyle ilgilenen tıp dalıdır. Psikiyatri bölümünde depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, şizofreni gibi sık görülen psikiyatrik hastalıklar başta olmak üzere çeşitli ruhsal sorunların değerlendirilmesi yapılır.

Tanı aşamasında güncel psikometrik ölçekler ve gerekli tıbbi tetkiklerden yararlanılırken tedavi planı ilaç tedavileri, psikoterapi yöntemleri veya gerektiğinde ileri düzey müdahaleleri içerecek şekilde kişiye özel hazırlanır. Böylece hastalar, bütüncül bir yaklaşımla takip edilir ve psikolojik iyilik hâline yeniden kavuşmaları desteklenir.

İçindekiler

Psikiyatri Nedir?

Psikiyatri , bireylerin ruh sağlığı, duygusal durumları, düşünce süreçleri ve davranışlarıyla ilgilenen bir tıp dalıdır. Psikiyatrik bozuklukların tanı, tedavi ve önlenmesi üzerine yoğunlaşan psikiyatri bölümü depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk, şizofreni ve travma sonrası stres bozukluğu gibi durumların yönetiminde önemli bir rol oynar. Psikiyatristler, bu sorunları değerlendirirken psikoterapi, ilaç tedavisi veya diğer tıbbi müdahaleler gibi çeşitli yöntemleri kullanır ve bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine destek olmayı hedefler.

Psikiyatri bölümü, ruh sağlığı ile ilgili hastalıkların teşhis ve tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım benimser. Psikiyatrlar, hastaların öyküsünü değerlendirerek klinik gözlemler, psikolojik testler ve gerekli durumlarda laboratuvar tetkikleriyle tanı koyar. Tedavi sürecinde bireysel ihtiyaçlara göre ilaç tedavisi, bilişsel davranışçı terapi, destekleyici psikoterapi veya diğer tıbbi müdahaleler uygulanır. Psikiyatri birimi ayakta tedavi hizmetlerinin yanı sıra, ağır vakalar için yataklı servislerde tedavi seçenekleri de sunar.

Psikiyatri bölümü bazen Psikoloji bölümü ile karıştırılabilir. Psikiyatri, zihinsel hastalıkların tanı ve tedavisine odaklanan tıp dalıyken; psikoloji, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri inceleyen bir sosyal bilimdir.

Psikiyatri Neye Bakar?

Psikiyatri, depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk, şizofreni, obsesif-kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları ve madde bağımlılığı gibi hastalıklara bakar. Uyku bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), somatizasyon bozuklukları ve psikosomatik hastalıklar da psikiyatri alanına girer.

Hasta öyküsü, klinik gözlem ve gerekli testlerden yararlanarak tedavi sürecini planlar. İlaç tedavisi, psikoterapi ve gerektiğinde diğer uzmanlık alanlarıyla iş birliği, psikiyatrinin temel yaklaşım yöntemlerindendir. Psikiyatrinin hedefi, hastaların zihinsel sağlığını korumak, sürdürmek ve bu alanda ortaya çıkan rahatsızlıkları gidererek kişinin toplumsal, ailevi ve işlevsel yaşamını iyileştirmektir.

Psikiyatri bölümünün ilgilendiği hastalık grupları şunlardır:

Hastalık Grubu Örnek Hastalıklar
Duygudurum Bozuklukları Depresyon, Bipolar Bozukluk, Distimi
Anksiyete Bozuklukları Anksiyete Bozukluğu, Panik Bozukluk, Sosyal Fobi, Özgül Fobiler
Psikotik Bozukluklar Şizofreni, Şizoaffektif Bozukluk, Paranoid Bozukluk
Obsesif Kompulsif ve İlgili Bozukluklar Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), Beden Algı Bozukluğu
Travma ve Stresle İlişkili Bozukluklar Posttravmatik Stres Bozukluğu (PTSD), Uyum Bozukluğu
Yeme Bozuklukları

Anoreksiya Nervoza, Bulimiya Nervoza, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

Somatoform Bozukluklar Somatizasyon Bozukluğu, Hipokondriyazis, Konversiyon Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite
Kişilik Bozuklukları Borderline Kişilik Bozukluğu, Narsistik Kişilik Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Bağımlılık Bozuklukları Alkol Bağımlılığı, Madde Bağımlılığı, Kumar Bağımlılığı
Cinsel İşlev Bozuklukları Vajinismus, Erken Boşalma, Cinsel İsteksizlik
Uyku Bozuklukları

İnsomnia, Uyurgezerlik, Kabus Bozukluğu

Gelişimsel Bozukluklar Otizm Spektrum Bozukluğu, Asperger Sendromu
Zihinsel Yetersizlikler Entelektüel Gelişim Geriliği
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Otizm, Rett Sendromu, Asperger Sendromu

Psikiyatrik Hastalık Nedir?

Psikiyatrik hastalıklar düşünce, duygu ve davranış süreçlerinde ortaya çıkan bozulmaların bireyin ruhsal iyilik halini ve toplumsal işlevselliğini olumsuz etkilediği geniş bir bozukluklar yelpazesini kapsar. Bu kapsamda en yaygın görülen bozukluklardan bazıları depresyon ve anksiyete bozuklukları gibi duygudurum ve kaygı sorunlarıdır.

Bipolar bozukluk, şizofreni, obsesif-kompülsif bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu gibi diğer psikiyatrik hastalıklar da ciddi işlev kaybına neden olarak hayat kalitesini düşürebilir. Bu hastalıkların görülme sıklığı; biyolojik, psikolojik ve sosyal etmenlerin yanı sıra damgalanma korkusu ve sağlık hizmetlerine erişim düzeyi gibi faktörlere göre değişkenlik gösterir.

Psikiyatrik Hastalıklar Nelerdir?

Psikiyatrik hastalıklar, duygu durum, düşünce ve davranışlarda kalıcı veya tekrarlayan bozukluklara yol açan ve bireyin gündelik işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen tıbbi durumlardır. Depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, şizofreni, obsesif-kompülsif bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu gibi örnekler, bu geniş yelpazenin başlıca üyeleridir.

Hem biyolojik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığı bu rahatsızlıklar; genetik yatkınlık, beyin kimyası, travmatik yaşantılar ve sosyoekonomik koşullar gibi pek çok etkenle tetiklenebilir. Tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde azaltabilen psikiyatrik hastalıklar, uzman desteğiyle tıbbi tedavi ve psikoterapi yöntemleri sayesinde kontrol altına alınabilir ya da belirgin ölçüde hafifletilebilir.

Yaygın görülen psikiyatrik hastalıklar şunlardır:

  • Depresyon (Major Depresif Bozukluk),
  • Anksiyete Bozuklukları (Panik Bozukluk, Fobiler, Yaygın Anksiyete Bozukluğu vb.),
  • Bipolar Bozukluk,
  • Şizofreni,
  • Obsesif-Kompülsif Bozukluk (OKB),
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB),
  • Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB),
  • Sosyal Anksiyete Bozukluğu,
  • Yeme Bozuklukları (Anoreksiya Nervoza, Bulimiya Nervoza, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu),
  • Madde Bağımlılığı (Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı),
  • Kişilik Bozuklukları (Borderline, Antisosyal, Narsistik, Paranoid Kişilik Bozuklukları vb.),
  • Uyku Bozuklukları (Uykusuzluk, Narkolepsi, Huzursuz Bacak Sendromu vb.).

Depresyon (Major Depresif Bozukluk)

Depresyon, en yaygın görülen duygu durum bozukluklarından biridir ve genellikle derin üzüntü, umutsuzluk, suçluluk duygusu veya değersizlik hissiyle karakterize olur. Bu duygu durum değişiklikleriyle birlikte enerji kaybı, uyku ve iştah düzeninde bozulma, konsantrasyon sorunları gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.

Tedavi edilmediğinde günlük işlevselliği önemli ölçüde etkileyen depresyon, genetik yatkınlık, beyin kimyasındaki değişimler, stresli yaşam olayları, kronik hastalıklar gibi birçok faktörün etkileşimiyle gelişebilir.

Anksiyete Bozuklukları (Kaygı Bozuklukları)

Anksiyete bozuklukları, aşırı ve sürekli kaygı, korku veya endişe duygularıyla tanımlanan bir grup psikiyatrik bozukluktur. Kişi, çoğu zaman somut bir tehlike olmasa bile sürekli bir tehdit algısı hisseder. Panik atak, sosyal kaygı bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu ve fobi gibi alt türleri bulunur.

Çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerle günlük yaşamı ciddi oranda zorlaştırabilen anksiyete bozuklukları, genellikle psikoterapi yöntemleriyle ve/veya ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilir.

Bipolar Bozukluk

Bipolar bozukluk, kişinin duygu durumunda aşırı yükselme (mani veya hipomani) ve derin çöküş (depresyon) dönemleriyle kendini gösteren bir hastalıktır. Mani dönemlerinde kişinin enerjisi artar, düşünce hızı yükselir ve bazen aşırı riskli davranışlara yönelme görülebilir.

Depresyon dönemlerinde ise yoğun bir mutsuzluk, halsizlik ve ilgi kaybı yaşanır. Bu dönemler arasında kişi belirli süreler boyunca nispeten dengeli bir ruh haline de sahip olabilir. Bipolar bozukluk, ilaç tedavisi, psikoterapi ve düzenli takip gerektiren bir süreçtir.

Şizofreni

Şizofreni, düşünce, duygu, davranış ve algı süreçlerinde derin bozukluklara yol açan, ciddi ve süreğen bir psikiyatrik hastalıktır. Halüsinasyon (var olmayan sesler duyma veya görüntüler görme) ve sanrılar (gerçeklikle uyuşmayan güçlü inanışlar) gibi pozitif belirtilerin yanı sıra duygusal ifade eksikliği, toplumsal geri çekilme ve ilgi kaybı gibi negatif belirtiler de görülür.

Tedavide ilaç kullanımı büyük önem taşır; psikoterapi ve sosyal rehabilitasyon programları, hastanın işlevselliğini artırmada destekleyici rol oynar.

Obsesif-Kompülsif Bozukluk (OKB)

OKB, obsesyon ve kompülsiyon döngüsüyle karakterize bir bozukluktur. Kişi, zihnini meşgul eden takıntılarla başa çıkmak için sürekli el yıkama, sayma, kontrol etme gibi tekrarlayıcı eylemlerde bulunur. Bu davranışlar, kısa süreli rahatlama sağlasa da günün büyük bir kısmını kapsayarak sosyal ve mesleki işlevselliği kısıtlayabilir.

Tedavi, psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı terapi) ve ilaçların birlikte kullanımıyla etkili bir şekilde yürütülebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

TSSB, kişinin yaşadığı veya tanık olduğu travmatik bir olay sonrası yoğun stres belirtileri göstermesiyle ortaya çıkan bir bozukluktur. Travmatik olayla ilgili kabuslar, anılar veya geriye dönüşler (flashback) sık görülürken, kişi bu anıları tetikleyebilecek durumlardan kaçınır.

Huzursuzluk, sürekli tedirginlik, uyarılmışlık hali, uyku bozuklukları gibi belirtiler de gelişebilir. Terapi, özellikle travma odaklı bilişsel davranışçı terapi, destek grupları ve uygun görülürse ilaç tedavisi TSSB belirtilerinin hafiflemesinde etkili olabilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), genellikle çocukluk çağında başlayan ve yetişkinlikte de devam edebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileriyle kendini gösterir. Kişi dikkatini uzun süre bir konuya veremez, kolayca sıkılır ve dış uyaranlara aşırı duyarlı olabilir.

Hiperaktivite belirtisi gösteren bireyler yerinde duramaz, sürekli hareket halinde olur ve düşünmeden ani tepkiler verebilir. Tedavi sürecinde ilaç kullanımı, davranış terapileri ve çevresel düzenlemeler önemli rol oynar.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu

Sosyal Anksiyete Bozukluğu, kişinin sosyal ortamlarda yoğun kaygı ve korku yaşadığı bir anksiyete bozukluğudur. Birey, toplum içinde rezil olma, eleştirilme veya olumsuz değerlendirilme korkusu nedeniyle sosyal etkileşimlerden kaçınabilir. Bu durum, günlük yaşamı ve iş hayatını olumsuz etkileyebilir.

Sosyal fobi olarak da bilinen bu bozukluk, genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlar. Tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve gerektiğinde ilaç tedavisi uygulanır.

Yeme Bozuklukları

Yeme bozuklukları, kişinin yemek yeme alışkanlıklarında ciddi bozulmalar yaşadığı ve beden algısının olumsuz etkilendiği psikiyatrik hastalıklardır.

En yaygın yeme bozuklukları şunlardır:

  • Anoreksiya Nervoza: Kişi aşırı kilo almaktan korkar ve ciddi şekilde yemek yemeyi kısıtlar. Vücut algısındaki bozulma nedeniyle kişi çok zayıf olsa bile kendini kilolu hissedebilir.
  • Bulimiya Nervoza: Aşırı yeme atakları ve ardından gelen kusma, aşırı egzersiz yapma veya laksatif kullanımı gibi telafi edici davranışlarla kendini gösterir.
  • Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu: Kişi kontrolsüz bir şekilde aşırı yemek yer ancak bulimiya nervozadan farklı olarak telafi edici davranışlar göstermez.

Madde Bağımlılığı

Madde bağımlılığı, bireyin alkol, uyuşturucu veya diğer bağımlılık yapıcı maddelere karşı kontrolünü kaybetmesiyle ortaya çıkan bir bozukluktur. Kişi, madde kullanımını durdurmakta zorlanır ve maddeyi bırakmaya çalıştığında yoksunluk belirtileri yaşayabilir.

Uzun vadede bağımlılık, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı olumsuz etkileyerek kişinin sosyal ve mesleki hayatını bozabilir. Tedavide, psikoterapi, ilaç desteği ve rehabilitasyon programları önemli yer tutar.

Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozuklukları, bireyin düşünce, davranış ve duygusal tepkilerinde kalıcı ve uyumsuz örüntülerle karakterizedir. Bu bozukluklar, kişinin ilişkilerini, iş hayatını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

En yaygın kişilik bozuklukları şunlardır:

  • Borderline Kişilik Bozukluğu: Duygusal dalgalanmalar, dürtüsel davranışlar ve terk edilme korkusu ile karakterizedir.
  • Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Toplumsal kurallara uyum sağlamada zorluk, empati eksikliği ve agresif davranışlarla kendini gösterir.
  • Narsistik Kişilik Bozukluğu: Kişi kendini aşırı derecede üstün görür, empati eksikliği yaşar ve başkalarını küçümseyebilir.
  • Paranoid Kişilik Bozukluğu: Sürekli bir güvensizlik ve başkalarının kötü niyetli olduğuna dair aşırı şüphecilik ile kendini gösterir.

Uyku Bozuklukları

Uyku bozuklukları, kişinin uyku düzenini ve uyku kalitesini olumsuz etkileyen rahatsızlıklardır. Uyku problemleri, kişinin enerji seviyesini, ruh halini ve günlük işlevselliğini doğrudan etkileyebilir.

Yaygın uyku bozuklukları şunlardır:

  • Uykusuzluk (İnsomnia): Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorlanma ile kendini gösterir. Stres, anksiyete veya depresyon gibi faktörlerle tetiklenebilir.
  • Huzursuz Bacak Sendromu: Uyku sırasında bacaklarda rahatsızlık hissi ve hareket ettirme isteği ile karakterizedir. Bu durum uyku kalitesini ciddi şekilde bozabilir.

Psikiyatrik Hastalıklarda Görülen Belirtiler Nelerdir?

Psikiyatrik hastalıklarda görülen belirtiler, duygu durum, düşünce ve davranışlarda ortaya çıkan çeşitli değişimlerle kendini gösterir. Örneğin depresyonda sürekli üzüntü, keyif alamama ve enerji kaybı dikkat çekerken, anksiyete bozukluklarında aşırı kaygı, huzursuzluk ve bedensel gerilim ön plandadır.

Bipolar bozuklukta dönemsel olarak yoğun coşku ve yükselmiş enerji hali, sonrasında ise derin karamsarlık ve ilgi kaybı gözlenebilir. Şizofrenide halüsinasyonlar, sanrılar ve dağınık düşünce yapısı öne çıkarken, obsesif-kompülsif bozukluk ile tekrarlayan takıntılı düşünceler ve kaygıyı hafifletmek adına yapılan yineleyici davranışlar belirgindir.

Genel olarak psikiyatrik hastalıklarda görülen belirtiler şunlardır:

  • Duygu durum değişiklikleri: Aşırı mutsuzluk, huzursuzluk, ani ruh hali dalgalanmaları.
  • Aşırı kaygı ve endişe: Sürekli korku, panik ve kontrol edilemeyen kaygı.
  • Gerçeklik algısında bozulma: Halüsinasyonlar, sanrılar ve paranoya.
  • Düşünce ve konsantrasyon sorunları: Dikkat eksikliği, unutkanlık, karmaşık düşünceler.
  • İştah ve uyku düzensizlikleri: Aşırı yeme veya iştahsızlık, uykusuzluk veya aşırı uyuma.
  • Sosyal çekilme: Aile, arkadaş ve sosyal aktivitelerden uzaklaşma.
  • Dürtü kontrol problemleri: Öfke patlamaları, ani ve düşünmeden yapılan eylemler.
  • Takıntılı düşünceler ve davranışlar: OKB’de görülen obsesyonlar ve kompulsiyonlar.
  • Fiziksel belirtiler: Baş ağrısı, mide problemleri, kas ağrıları.
  • Kendine zarar verme ve intihar düşünceleri: Depresyon ve kişilik bozukluklarında görülebilir.

Psikiyatrik Hastalıklarında Tanı ve Uygulanan Testler

Psikiyatrik hastalıklarda tanı süreci, hastanın ruhsal durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirmeyi içerir ve psikiyatri uzmanları tarafından ele alınır. Değerlendirme sırasında kişinin öyküsü, belirtileri, davranışları ve duygu durumundaki değişimler dikkatlice incelenir. Gerektiğinde sağlık taramaları ve laboratuvar testleri uygulanarak altta yatan tıbbi problemler dışlanır.

Tanı koyma aşamasında uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD veya Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM gibi uluslararası tanı sınıflandırma sistemlerinden yararlanır. Bu sayede belirtilerin süresi, şiddeti ve bireyin günlük yaşamı üzerindeki etkileri değerlendirilerek uygun tedavi yaklaşımı belirlenir.

Psikiyatrik hastalıkların tanısında kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Psikometrik Değerlendirme Ölçekleri : Beck Depresyon Envanteri, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği, Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği ve Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI) gibi testlerle bireyin duygu durumu, kaygı düzeyi, kişilik özellikleri ve psikiyatrik belirtileri kapsamlı biçimde değerlendirilir; bu sayede tanı süreci netleşir ve tedavi planı şekillenir.
  • Laboratuvar Tetkikler i: Tam kan sayımı, tiroit fonksiyon testleri, vitamin düzeyleri gibi biyokimyasal ve hormonal incelemelerle olası organik kaynaklı sorunlar, beslenme eksikleri veya metabolik düzensizlikler belirlenerek psikiyatrik belirtileri tetikleyen ya da şiddetlendiren faktörler tespit edilebilir.
  • Beyin ve Nörolojik İncelemeler : Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Elektroensefalografi (EEG) gibi yöntemlerle beyin yapısında veya işlevselliğinde bozulmalara yol açabilecek nörolojik durumlar incelenir; bu sayede tümör, travma, nörodejeneratif hastalıklar veya epilepsi gibi etkenlerin varlığı araştırılarak psikiyatrik belirtilerin olası biyolojik nedenleri ortaya konur.

Psikiyatri Klinik Değerlendirme

Psikiyatrik hastalıklara tanı konulması amacıyla kullanılan yöntemlerin başında klinik değerlendirme gelir. Yöntem, psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından uygulanır. Semptomların değerlendirilebilmesi için hasta ile bir dizi görüşme yapılır. Görüşmelerde; hastanın yaşam öyküsü, mevcut duygudurum hali, davranışları, düşünce içeriği ve diğer belirtileri hakkında detaylı bilgi edinilir.

Anamnez Alma

Anamnez, hastalığını teşhis edebilmek veya durumunu anlamak amacıyla kişiye sorular sorulup bilgi toplanmasıdır. Anamnez alma yönteminde hastanın kişisel ve ailevi tıbbi geçmişi ile ilgili veri toplanmaya odaklanılır.

Kişiyle yapılan görüşme esnasında ayrıca yaşam koşulları, travmaları, stres faktörleri ve varsa madde kullanım geçmişi gibi faktörler dikkate alınır. Edinilen bu bilgiler, hastanın mevcut semptomlarının nedenlerini anlamayı mümkün kılar.

DSM-5 veya ICD-10 Kriterlerine Göre Değerlendirme

DSM-5, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan Tanısal ve İstatistiksel Ruhsal Bozukluklar El Kitabı’nın kısaltmasıdır. ICD-10 ise Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Hastalıklar Sınıflaması için yayımladığı kılavuzdur. Her iki kılavuz da psikiyatrik hastalıklara tanı konulması esnasında yararlanılan referans kaynaklardır.

Semptomlar, söz konusu iki kılavuzda belirtilen tanı kriterlerine uygunluk açısından değerlendirilerek sonuca bağlanır.

Laboratuvar ve Görüntüleme Testleri

Tanı belirlemek için bazı hastalıklara laboratuvar ve görüntüleme testlerinin yapılmasını gerekebilir. Psikiyatrist tarafından uygulanan testler vasıtasıyla kişilerin nörolojik ve tıbbi durumları değerlendirilir. Tanı koyma aşamasında uygulanan tıbbi testler, kişinin durumuna bağlı olarak kan testleri ve nörolojik muayenelerle sınırlı kalabilir.

Gerekli görülmesi durumunda ayrıca Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) gibi görüntüleme testlerine başvurulabilir.

Diğer Değerlendirme Araçları

Psikiyatrik hastalıklara tanı konulması sürecinde, standardize edilmiş değerlendirme araçlarından da faydalanılabilir. Söz konusu araçlar; depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi belirli hastalıkların semptomlarını değerlendirmek için ideal seçenekler arasındadır.

Psikiyatrik Hastalıkların Tedavisi ve Uygulanan Yöntemler

Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde öncelikle ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemlerinin bir arada kullanılması hedeflenir; antidepresanlar, anksiyolitikler, antipsikotikler veya duygudurum düzenleyiciler gibi ilaçlar, hastalığın türüne ve şiddetine göre uzman hekim tarafından reçete edilir.

Psikoterapi yaklaşımı ise bilişsel davranışçı terapi, psikodinamik terapi, aile terapisi veya grup terapisi gibi farklı ekolleri kapsayarak hastanın duygularını tanıması, düşünce kalıplarını yeniden yapılandırması ve davranış örüntülerini geliştirmesine yardımcı olur.

Tedaviye dirençli vakalarda, elektrokonvülsif tedavi (EKT) ve tekrarlayan transkraniyal manyetik uyarım (TMS) gibi uygulamalara başvurularak ek destek sağlanabilir. Ayrıca düzenli doktor kontrolü, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının sürdürülmesi ve sosyal destek ağlarının güçlendirilmesi, tedavinin başarısı ve devamlılığı açısından büyük önem taşır.

Psikiyatri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Psikiyatrist Ve Psikolog Arasındaki Fark Nedir?

Psikiyatrist, tıp fakültesinden mezun olmuş ve uzmanlık eğitimi almış bir doktordur ve ilaç tedavisi uygulama yetkisine sahiptir. psikolog ise psikoloji bölümünden mezun olur ve genellikle terapi yöntemleriyle destek sağlar.

Psikiyatri İlaçları Bağımlılık Yapar mı?

Çoğu psikiyatri ilacı bağımlılık yapmaz, ancak bazı yatıştırıcılar ve uyku ilaçları uzun süreli kullanımda alışkanlık oluşturabilir. ilaçların doktor kontrolünde kullanılması bu riski en aza indirir.

Psikiyatrist Hangi Tedavi Yöntemlerini Uygular?

Psikiyatristler, ilaç tedavisi, psikoterapi ve gerektiğinde elektrokonvülsif terapi (ekt) gibi yöntemleri kullanır. tedavi seçimi hastanın durumuna ve ihtiyaçlarına göre belirlenir.

Psikiyatrik Hastalıklar Kalıtsal mıdır?

Bazı psikiyatrik hastalıklarda genetik yatkınlık önemli bir rol oynar, ancak hastalıkların ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkilidir. stres, travma ve yaşam olayları genetik yatkınlığı tetikleyebilir.

Psikiyatriye Gitmek Zayıflık Göstergesi midir?

Psikiyatrik destek almak zayıflık değil, aksine ruh sağlığını korumak için atılmış önemli bir adımdır. zihinsel sağlık, fiziksel sağlık kadar önemlidir ve profesyonel yardım almak güçlü olmanın bir göstergesidir.

Psikiyatrist Hangi Durumlarda İlaç Yazar?

Psikiyatristler, ruhsal belirtilerin günlük yaşamı önemli ölçüde etkilediği durumlarda ilaç tedavisi önerir. depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi hastalıklarda ilaç kullanımı yaygındır.

Psikiyatri Seansları Nasıl Geçer?

İlk seans genellikle hastanın öyküsünün alındığı ve tanının konduğu bir değerlendirme sürecidir. sonraki seanslar tedavi planına göre psikoterapi, ilaç takibi veya her ikisini içerebilir.

Psikiyatrik Hastalıklar Tamamen İyileşir mi?

Bazı psikiyatrik hastalıklar doğru tedaviyle tamamen iyileşebilirken, bazıları uzun süreli takip ve tedavi gerektirebilir. erken müdahale ve uygun tedavi, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilir.

Psikiyatriye Başvurmak İçin Belirtiler Ne Zaman Ciddiye Alınmalı?

Sürekli kaygı, mutsuzluk, uyku problemleri, düşük enerji veya ani duygu değişimleri yaşandığında psikiyatrik destek almak gereklidir. günlük yaşamı etkileyen her türlü ruhsal belirti erken müdahale gerektirebilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 25 Şubat 2025 Salı Yayımlanma Tarihi: 28 Ocak 2019 Pazartesi
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Doktorlar

Psikiyatri biriminde görevli doktor listemiz aşağıda yer almaktadır:

Birimin Tüm İlgi Alanları

Hastaneler

Sıralama Türü:

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler