Yoğurdun Cilde Faydaları Neler?
Yoğurt, laktik asit bakterileri tarafından süt bileşenlerinin insan beslenmesinde yararlı olan metabolik ürünlere dönüştürüldüğü tüm bileşenleri içerir. Özellikle laktoz intoleransı olan kişiler, süt yerine yoğurt benzeri ürünleri daha rahat tüketebilir. Laktoz intoleransı; insan vücudunda laktozu parçalayan enzimin yetersizliğinde görülür. Yoğurtta laktoz, laktik asite dönüştüğü için enzim eksikliği problem yaratmaz.
Yoğurt üretilirken mayalanma sonucu ortaya çıkan faydalı bakteriler, bağırsak hareketliliğini artırarak bağırsakların çalışmasını hızlandırır ve kalın bağırsakta oluşan toksik maddeleri emerek dışarı atılmasını sağlar. Ayrıca kolesterol seviyesini düşürür ve kan şekeri seviyesini korur.
Yoğurdun Cilde Faydaları
Yoğurdun içerisinde çok sayıda yararlı bakteri bulunur. Bu yararlı bakteriler ciltte görülen kızarıklıklara karşı oldukça etkilidir. Bu bakterilerin bir diğer yararı ise sivilcelere iyi gelmesi... Yoğurtun yüksek proteinli yapısı da cilt sağlığına önemli katkılar sağlar. Yoğurttaki protein, cildin kendini yenilemesine yardımcı olur. Yoğurtta bulunan laktik asit ise cildinizin görünümünü canlandırarak ona pürüzsüzlük kazandırır. Böylece daha genç görünürsünüz.
Yoğurt Besin Değeri Yüksek Bir Gıda
Yoğurt yapımı sırasında sütün kuru maddesindeki artış, süt proteinleri konsantrasyonunu da artırır. Dolayısıyla hem protein içeriğinin yüksek olması hem de proteinlerin yüksek biyolojik yararlılığı nedeniyle yoğurdun beslenme açısından önemi artar.
Yoğurt Kalorisi Düşük Bir Besin
Bir orta ebatlı kasesinde yaklaşık 120 kalori bulunan yoğurt düşük kalorili besinler arasında sayılabilir. Bu nedenle düzenli olarak yoğurt tüketirseniz hem yoğurdun sağlığınıza faydalarından yüksek seviyede yararlanırsınız hem de fazla kalori almamış olursunuz. Öte yandan tükettiğiniz yoğurdun ev yapımı olmasına dikkat etmenizde yarar var çünkü ev yapımı yoğurt, fabrikasyon yoğurtlara göre çok daha sağlıklı ve yararlı.
Yoğurdun Faydalarından Biri de Yağı
Her ne kadar yağın kalp-damar hastalıklarına neden olabildiği düşünülse de dengeli bir beslenme için günlük diyette yoğurdun belirli ölçülerde yer alması gerekir. Özellikle çocuk ve gençlerin gereksinim duyduğu enerjinin bir kısmı süt yağı aracılığıyla karşılanır.
Her ne kadar yoğurt tüketimi ile kanser hücrelerinin oluşumu arasındaki ilişki tam olarak aydınlatılamamışsa da yapılan çalışmalarda düzenli yoğurt tüketimi ile meme ve rahim kanseri riskinin azaltılabildiği görülüyor.
Yoğurdun Saça Faydaları
İçeriğindeki maddeler nedeniyle düzenli yoğurt tüketiminin saç sağlığına faydaları da var. Yoğurtta bulunan B5 vitamini saç sağlığı açısından çok önemli. B5 vitamini sık karşılaşılan saç dökülmesi sorununa karşı saçı dirençli hale getiriyor. B5 vitamininin saç sağlığına bir diğer katkısı ise saçın incelmesine karşı etkili olması. Yoğurdun içerisinde bulunan laktik asit ise saç derisini temizleyip koruyarak saçı daha sağlıklı hale getiriyor.
Çalışmalar, süt ve süt ürünlerinin düzenli tüketiminin yüksek kan basıncı riskini azalttığını gösteriyor.
Yoğun egzersiz çalışması sonrasında protein içeriği yüksek yoğurt, iyi bir seçimdir. Protein, kasların kendini toparlaması için gerekir.
Kemik Erimesine Karşı Yoğurt
Kalsiyum, güçlü kemikler ve sağlıklı dişler için çok önemlidir. Yoğurt kalsiyumun çok iyi bir kaynağıdır. Vücut yeterli kalsiyum aldığında alınan bu kalsiyum doğrudan kemikler için kullanılır. Bu anlamda osteoporozun önlenmesinde önemi ortaya çıkar. Yoğurttaki kalsiyum ve D vitamini kombinasyonu sayesinde, kemiklerin güçlenmesini sağlar. Ayrıca D vitamini kalsiyumun depolanmasına yardımcı olur.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede önemli görevi vardır. Günde 3-4 porsiyon yoğurt, hastalık ve enfeksiyonla savaşmada rol oynayarak daha güçlü savunma sistemi oluşumunu destekler.
Her Yaşta Tüketin
Çocuklar, gelişme çağındaki gençler ve orta yaştaki bireylerde yoğurt tüketimi çok önemlidir. Çocukluk ve ergenlik dönemi büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu dönemlerdir. Bu dönemlerde boy uzaması, kemik gelişimi ve özelikle de yeni dokuların yapımında yoğurdun önemli görevi vardır. Çocuklar için diş gelişiminde de çok önemli yere sahiptir. İçerdiği kalsiyum, kemik gelişimi ve boy uzaması için en gerekli mineraldir. Bu görevinde fosfor da en büyük yardımcısıdır. Çocukluk ve ergenlik döneminde yoğurdun gereksinmeler doğrultusunda mutlaka tüketilmesi gerekir. Ayrıca osteoporoz (kemik erimesi) riskini önleme ve kemik sağlığı açısından, yaş ilerledikçe de yoğurt tüketimine dikkat edilmelidir. Kısacası yoğurt, yaşamın her döneminde oldukça önemlidir.
Günde Ne Kadar Yoğurt Tüketilmeli?
Süt, yoğurt, peynir ve ayran, süt grubu besinlerini oluşturur. Günlük tüketilmesi gereken miktar diğer süt ürünlerinin tüketilme durumuna göre değişebilir. Eğer süt ve peynir hiç tüketilmiyorsa yoğurdu porsiyon olarak artırmak gerekir. Ayrıca günlük alınması gereken miktar kişilerin enerji gereksinmesine göre de farklılık gösterebilir. Kahvaltılarda peynir yenildiği, günde 1 bardak da süt tüketildiği düşünüldüğünde; öğle ya da akşam öğününde mutlaka 1 kase yoğurt veya 1 bardak ayran tüketmek gerekir. Ancak süt ve peynir hiç tüketilmiyorsa, günde 3-4 kase tüketilmelidir.
Fazla Yoğurt Tüketmenin Zararları
Yoğurt, karbonhidrat, protein ve yağı oldukça dengeli şekilde içeren, kalsiyum içeriği yüksek önemli bir besin kaynağıdır. Yetişkinler için özel bir durum yoksa günlük alınması gereken kalsiyum miktarı 1000- 1200 mg ‘dır. Günlük kalsiyum alımının 1500 mg’ı aşmamasına özen göstermek gerekir.
Fazla kalsiyum alımı;
- Kemiklerde birikerek kemik kırıkları riskini artırabilir.
- Böbrek taşı oluşumuna neden olabilir.
- Erkeklerde prostat kanseri görülme riskini artırabilir.
- Kan pıhtılaşma bozukluğuna neden olabilir.
- Diğer mineraller ile olan oranların bozulmasına ve diğer minerallerin emilimlerinde de aksamalara yol açabilir.
Fazla protein alımı;
- Proteinin içermiş olduğu nitrojenin karaciğerde üre denilen artık maddeye dönüşmesine neden olur. Bu artık madde böbreklerden idrar vasıtasıyla atılır. Bu yüzden fazla protein karaciğer ve böbreklerin fazla çalışıp zorlanmasına neden olabilir.
- Kandaki kolesterol ve ürik asit seviyelerini yükselir. Karaciğer, böbrek, kalp damar hastalıkları ve gut açısından risk oluşturur.
