Domatesi pişirerek tüketin
Sağlık beslenme ve doğru yaşam şekli hastalıklara karşı sizi korur. Genetik faktörler haricinde hastalık risklerini azaltmak sizin elinizde. Koruyucu sağlık fikri pek çok kişi tarafından benimsenmez ve genellikle hastalığa yakalanmadan çok kişi sağlığına yatırım yapmaz. Aslında alacağınız basit önlemler sizi günümüzde giderek yaygınlaşan kanser gibi hastalıklara karşı bile korur. Önlem almaya beslenmenizden başlayın. Öncelikle kansere karşı dengeli ve doğal beslenmeyi tercih edin. Kansere karşı süper bir besin olmadığını bilerek, besinleri doğru tüketmenin yollarını öğrenin.
Kanser obeziteyle gelebilir
- Dengeli ve doğal beslenin.
- Günde en az 5 porsiyon, her renkten sebze ve meyve tüketerek bağışıklık sistemini güçlendirin.
- Kan şekerinin dengede kalması ve metabolizmanın çalışması için küçük porsiyonlar halinde sık sık beslenin.
- Doktorunuz önermediği takdirde eş-dost tavsiyesi ile vitamin desteği almayın. Aksi halde ciddi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
- Sigara, alkol ve gazlı içeceklerin tüketiminden kaçının.
- Günde en az 2 litre su tüketin.
- Besinleri kızartma, kavurma veya tütsüleme yerine haşlama, ızgara, fırında ya da buğulama gibi pişirme yöntemleri ile hazırlayın.
- İdeal kilonuzu koruyun. Obezite; meme, kolon ve endometrium (rahim) kanseri için risk faktörüdür.
- Düzenli egzersiz yapmayı yaşam alışkanlığı haline getirin.
- İşlenmiş et ve et ürünleri, tuzlu yiyecekler, şekerli içecekler ve kırmızı etin aşırı tüketiminden kaçınmak gerekiyor.
Kanser tedavisi için mini beslenme rehberi
- Kanser hastalarının doğru, dengeli ve doğal beslenmesi de tedavinin etkinliğini artırıyor. Tedavi sürecinde dikkate alınabilecek öneriler şöyle sıralanabilir:
- Günde en az 5 porsiyon her renkten sebze ve meyve tüketin.
- Küçük porsiyonlarla sık beslenin.
- Günde 3’ü ana öğün olmak üzere toplam 6-8 öğün yiyin.
- Vücudun kendi kendini tamir etmesi için; balık, tavuk ve kırmızı et gibi protein içeriği yüksek besinler tercih edin, ancak aşırıya kaçmayın. Baklagillerden, peynir veya yoğurt gibi ürünlerden de protein alınabilir.
- Kurubaklagiller, tam tahıllı ekmekler gibi yüksek posa içeren besinleri tercih edin.
- Nitrat, nitrit gibi katkı maddeleri içeren ürünlerden (sucuk, sosis, salam vb) uzak durun.
- Tüketilen besinler çok temiz olmazsa enfeksiyon riskini artıracağından dışarıda yemek yiyecekseniz çiğ sebze, meyve ve salatalardan uzak durun. Evde de besinleri çok iyi yıkayın.
- Mümkünse beslenme ve diyet uzmanından bu süreçte destek alın.
Domatesi pişirin, havucu haşlayın
Sarımsak kokusu ne kadar rahatsız edici de olsa sülfür içeriği nedeniyle tüketilmesi sağlıklıdır. Sarımsak, hücre onarımını kolaylaştırır, ayrıca Helikobakter pilori gibi bazı bakterilerin çoğalmasını önler. Aşırı miktarlarda tüketilmesi ise vücutta kanamalara yol açabilir. Yeşil soğan, pırasa, Frenk soğanı da aynı aileden sülfür içeren besinlerdir. Domatese kırmızı rengini veren likopen de bağışıklık sistemini güçlendirerek hücre onarımını kolaylaştırır. Domatesin hafif pişirilmesi likopen içeriğini ortaya çıkardığından daha faydalıdır. Havucun buharda veya haşlama olarak pişirilmesi de antioksidan özelliğini artırıyor. Çilek ve böğürtlen gibi beri ailesinden olan meyveler de antioksidan içeriği açısından çok zengin.
Brokoliyi zeytinyağıyla buluşturun
Brokoli ve turpgil ailesinden olan kabak, karnabahar gibi besinler sülforafan içeriğinin yüksek olması sayesinde vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor. Haşlanmış ve zeytinyağı ile hazırlanmış veya çiğ olarak tüketilmeli.
Destek ürünleri alınmalı mı?
Bitkisel ağırlıklı beslenme sağlık açısından önemli. Kalorisi düşük, antioksidan değeri yüksek beslenme sağlıklı olandır. Sebze ve meyvelerde bol bulunan fitokimyasallar kanserden korunmada yardımcı oluyor. Vitamin C, likopen ve beta karoten içeriği yüksek meyve ve sebzelerin tüketilmesine önem verilmesi gerekiyor. Ancak bu besinleri içeren destek ürünlerinin kanseri önlediğine dair kesin veri yoktur. Bu nedenle kansere karşı bu tür ürünlerin kullanılması uzmanlar tarafından önerilmiyor.