Düzenli jinekolojik muayene ile hangi hastalıklar teşhis edilebilir?
Rahim ağzı kanseri, rahim kanseri, yumurtalık kistleri ve kanserleri, endometriozis, miyom… Uzmanlar her fırsatta “Erken tanı hayat kurtarır” diyerek jinekolojik muayenelerin ve testlerin rutin halinde yapılmasının önemine dikkat çeker. Ancak çoğumuz bu yaşamsal önem taşıyan öneriyi ya korkudan ya da ihmalkârlıktan genellikle kulak arkası ederiz. Oysa erken tanı ve tedavi günümüzde rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanseri gibi ölümcül hastalıkların bile tedavi edilebilmesini sağlarken, bir yandan da tarama olanağı olan rahim ağzı kanserlerinin hiç oluşmadan önüne geçilmesine de imkan tanır.
1. Düzenli olarak jinekolojik muayeneden geçin
Düzenli jinekolojik muayene 2 durum için çok önemli. İlki; henüz şikayete yol açmamış, ilerlememiş, ancak var olan bir hastalığın erkenden fark edilip tedavisinin hemen başlaması için önem taşır. İkincisi de sağlıkla uyuşmayan yanlış alışkanlıkların veya var olan risk faktörlerinin zamanında değiştirilerek, olması muhtemel bir hastalığı engellemek için.
Hangi hastalıklar teşhis edilir?
Rutin jinekolojik muayeneyle, tedavileri ilaçlarla düzenlenebilen enfeksiyon, adet düzensizlikleri, ameliyat olunması gereken yumurtalık kistleri, miyomlar ve rahim sarkması gibi hastalıkların yanı sıra yaşamsal öneme sahip olabilecek rahim ağzı kanseri, yumurtalık veya rahim kanseri gibi hastalıkların tanısı için de kontroller yapılır.
Ne zaman yaptırmalı?
Düzenli jinekolojik muayene için modern tıbbın önerisi kız çocuklarının 13-15 yaş arasında ilk kadın doğum muayenelerinin yapılması. Erişkin dönemde ise her kadının senede bir kez jinekolojik muayene ve ultrason takibi yaptırmaları gerekir.
2. Rahim ağzı kanseri için tarama testi yaptırın
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 500 bin kadın, Human Papilloma Virüsü'nün (HPV) sorumlu tutulduğu rahim ağzı kanserine yakalanıyor. Daha da kötüsü bu kadınların 250 bini geç teşhis nedeniyle hayatını kaybeder. Kadın kanserleri arasında 2’nci sırada yer alan rahim ağzı kanserine, ülkemizde her yıl 1500 kadın yakalanıyor. Oysa her yıl düzenli olarak yaptırılması önerilen pap smear testi ile rahim ağzı kanserleri, henüz hücre değişimlerinin olduğu, kanser öncesi süreçte yakalanabilir. Ayrıca bu hastalığı önlemek için yola çıkan ABD'li bilim insanları bir tarama yöntemi daha geliştirdi: “Işık ile tarama”. Bu tarama yönteminde kadına patolojik incelemeye gerek olmadan, anında sonuç iletilebilir.
Tetkikler nasıl yapılır?
Tarama testlerinin iki fonksiyonu var; birincisi kanser öncüsü şüpheli hücresel değişimleri tespit etmek. İkincisi ise rahim ağzı kanseri mevcutsa, hastalığın erken evrede tanınmasını sağlamak. Tarama amacıyla kullanılan pap smear testinde fırça şeklindeki özel bir çubuk yardımıyla rahim ağzından sürüntü alınır. Alınan örnek patolojiye gönderilir ve 2-7 gün içinde sonuçlanır. Işık ile tarama sisteminde ise kişi masaya yattığında rahim ağzına ışıklı bir cihazla bakılıp, o bölgede problem olup olmadığı 1-2 dakika içinde tespit edilebilir. Cihazın bağlı bulunduğu ekranda sonuç düşük, orta veya yüksek risk olarak belirir. Bu sayede test sonucunun temiz çıktığı ya da şüpheli bulgulara rastlandığı anında bildirilebilir. Şüpheli olan sonuçlarda tanısal amaçlı rahim ağzından biyopsi alınır.
Ne zaman yaptırmalı?
Tarama testlerine cinsel ilişkiden 1 yıl sonra veya 21 yaşında başlanmalı ve 1-3 yılda bir tekrarlanmalı. 70 yaşına kadar devam edilmeli. Pap smear testi vajinal kanama ve akıntı olmadığı bir dönemde, tercihen cinsel ilişkiden veya herhangi bir vajinal ilaç kullanımından 2-3 gün sonra yapılmalı.
3. Bu belirtilerde hemen doktora başvurun
Rutin olarak önerilen senelik jinekoloji muayenesi dışında, hastalıkların belirtileri olabilecek durumlarda da mutlaka erkenden bir kadın doğum muayenesi yaptırılması gerekir. Her şikayet bir hastalık olduğu anlamına gelmese de, bazı belirtilerin varlığı derhal bir jinekolojk muayeneyi gerektirir. Aşağıda yer alan belirtilerde zaman kaybetmeden doktora başvurmayı ihmal etmeyin.
- Akıntı, kasık ağrısı, ilişki sırasında ağrı ve yanma; jinekolojik enfeksiyonların belirtisi olabilir.
- Ağrılı adet görme, ilişki sırasında ağrı; endometriozis denilen rahim içi dokunun rahim dışında bulunduğu hastalığın belirtilerinden olabilir.
- Adetlerin çok kanamalı olması, rahmin karından elle hissedilir şekilde büyümesi ve kasık ağrısı miyom denilen, rahmin iyi huylu kitlelerinin belirtilerini oluşturabilir.
- İlişki sonrası kanama, kötü kokulu akıntı rahim ağzı kanserinin belirtisi olabilir.
- Menopozdan sonra görülen kanama rahim kanserine işaret edebilir.
- Karında yaygın şişkinlik, kitle hissedilmesi yumurtalık kanseri belirtisi olabilir.