Tarım sektörünün endüstriyelleşmesiyle birlikte ürün verimini artırmak ve bitkilerin hastalıklardan korunmasını sağlamak için pestisitler kullanılmaya başlandı. Pestisitler, zararlıların ve hastalıkların bitkilerden uzaklaştırılmasını amaçlayan sentetik kimyasallardır. Ancak yapılan uzun araştırmalar sonucunda pestisit kalıntılarının insanlar ve hayvanlar üzerinde birtakım istenmeyen etkileri olduğu da görülmüştür. Pestisitler hakkında merak edilen tüm soruların yanıtlarını içeriğimizde bulabilirsiniz.
Pestisitler özellikle hayvansal ve bitkisel tarım alanlarında zararlı olarak adlandırılan organizmalara ve hastalıklara karşı kullanılan kompleks moleküllerdir. Bu moleküller farklı ilaçların yapımı için belli oranlarda ve formülasyonlarda karıştırılır ve bu şekilde mücadelede kullanılan zirai ilaçlar elde edilmiş olur. Pestisitler kimyasal bir maddeden oluşabileceği gibi virüsler veya farklı biyolojik ajanlardan da elde edilebilir.
Pestisitler kullanım alanına göre yedi farklı türe ayrılır. Bunları şu şekilde detaylandırabiliriz.
İnsektisit: Haşerelere karşı kullanılır.
Fungusit: Mantar türlerine karşı kullanılır.
Herbisit: Yabancı ot mücadelesinde kullanılır.
Mollusisit: Yumuşakça türleriyle mücadele esnasında kullanılır.
Rodentisit: Kemirgen türlerine karşı kullanılır
Nematisit: Nematodlara karşı kullanılır.
Akarisit: Akarlara karşı kullanılır.
İnsanoğlu tarım devrimini gerçekleştirdikten sonra ürettiği ürünleri korumak adına her zaman farklı yöntemler tercih etmiştir. Zaman ilerledikçe tarımsal üretim yöntemleri gelişmiş, bu doğrultuda zararlılarla mücadele yöntemleri de ilerlemiştir. Geçmiş dönemlerde Romalıların ekinlerini korumak için kül, selvi yaprağı veya seyreltilmiş idrar gibi yöntemler kullandığı bilinir. Günümüzdeyse daha hedefe yönelik ve etkili olabilecek sentetik kimyasallar tercih edilir.
Pestisit olarak adlandırılan ve aslında tarım ilaçlarının etken maddeleri olarak tanımlanabilecek bu kimyasal maddeler çoğunlukla bitkisel tarım ilaçlarında kullanılır. Ülkemizde bu ilaçlar Bitki Koruma Ürünleri (BKÜ) olarak adlandırılır.
Pestisitlerin kullanım amacı üç maddede temellendirilebilir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Bitkileri böceklerden, mikroorganizmalardan, mantar hastalıklarından ve yabancı otlardan koruyup daha iyi ve sağlıklı bir şekilde gelişmelerini sağlamak.
Sıçan, fare ve sinek gibi zararlıların gıdalara zarar vermesini engellemek.
Gıda ürünlerinin mantarlar tarafından kontamine edilmesini ve hastalık üretmesini önlemek.
Tüm bunlara rağmen pestisitler kullandığı alanlarda çevreye, hedef olmayan organizmalara zarar verir ve gıdalarda biriken pestisit kalıntıları insan sağlığını tehdit eder.
Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Pestisitler insan vücuduna diyet yoluyla veya pestisitlerin uygulandığı bölgelere maruz kalma sonucu nüfus edebilir. Meyve ve sebzelerin yanında hayvansal gıdalar, içme ve kullanma sularının kirlenmesi ve daha birçok faktör pestisite maruz kalınmasına neden olabilir. Tarım işçileri de giydikleri kıyafetlerin ve ekipmanlarının üzerinde biriken pestisitleri evlerine taşıyabilirler. Yoğun tarım ilacı kullanılan arazilerin çevresinde yer alan konutlarsa rüzgâr ve yağmur gibi hava olayları nedeniyle pestisite maruz kalabilir.
Pestisitlerin insan sağlığı açısından ciddi etkileri bulunur. Bu nedenle günümüze kadar kullanılan pestisitlerde hem çevreye verdiği etkilerden hem insan sağlığına olan zararlarından dolayı bazı etken maddelerin yasaklandığı görülür. Pestisitler akut ve biyobirikimli toksik etkileri bulunan kimyasal maddelerdir.
Kısa Vadeli (Akut) Etkileri
Akut etkiler, pestisitlere maruz kalma anında alınan dozun hemen ya da kısa süre içinde vücutta oluşturabileceği etkilerdir. Organofosforlu pestisitler gibi yüksek toksik etkiye sahip pestisitler hızlı nüfus etme özelliği nedeniyle ani bir ölüme neden olabilir. Bu nedenle üreticiler pestisitlerin etiket bilgisine ADI bilgisini koyarlar. ADI (Acceptable Daily Intake), kabul edilebilir günlük alım miktarı anlamına gelir. Bu miktar aşıldığı takdirde pestisitler yoğun zehirleme etkisi gösterir.
Uzun Vadeli Etkileri
Pestisitler insan vücudunda biyobirikim yaparak uzun süreli maruz kalmalarda pek çok olumsuz etkiye neden olabilir. Bu etkiler arasında kanser türleri, Parkinson hastalığı, alzaymır, solunum sistemi hastalıkları ve üreme sistemi bozuklukları yer alır.
Pestisitlerin Kanser Riski ile İlişkisi
Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda pestisitlerle kanser gelişimi arasında bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Pestisitlere maruz kalma sonucunda;
Prostat,
Lösemi,
Burkitt lenfoma,
Nöroblastom,
Wilms tümörü,
Hodgkin dışı lenfoma,
Yumurtalık kanseri,
Akciğer,
Mide,
Kolon,
Mesane ve rektum kanseri gibi çeşitli kanser türleriyle karşı karşıya kalmak mümkündür.
Pankreas kanseri, mortalite riskinin yüksek olması nedeniyle birçok uzman tarafından incelenen ve pestisitlerle ilişkisi araştırılan kanser türleri arasında yer alır. 2016 yılında yapılan bir araştırma pestisitlerle pankreas kanseri arasında bir ilişki bulunduğuna kanaat getirmiştir. Uzun yıllar insektisit olarak kullanılan OC'lerin pankreas kanseri riskini yüksek oranda artırdığı; yapılan epidemiyolojik çalışmalar sonrasındaysa pestisit işçilerinde, bahçıvanlarda, bahçe temizleyen işçilerde ve un değirmenlerinde çalışan işçilerde pankreas kanseri riskinin arttığı raporlanmıştır.
Her pestisitin zararları bulunsa da günümüzde aktif olarak kullanılan Glyphosate, Atrazine, Methomyl, Rotenone, Imidacloprid, Flupyradifurone gibi etken maddelere daha çok dikkat etmek gerekir. Bu pestisitler böbrek hastalığından hormon değişikliklerine, karaciğer rahatsızlıklarından ölümcül sonuçlara kadar birçok ciddi sağlık problemine neden olabilir.
Çocuklar ve Hamileler İçin Pestisitlerin Riskleri
Hamileler ve çocuklar gibi bazı gruplar daha fazla risk altında bulunur. Organların devam eden gelişimi veya daha yüksek büyüme hızı gibi nedenlerle çocuklar pestisitlerin etkilerine yetişkinlerden daha fazla duyarlıdır.
Çocuklar doğaları gereği yakın çevreleriyle temas hâlindedirler. Objeleri ağza sokma eğilimi gösterebilecekleri gibi tehlike olduğunu bilmedikleri nesnelere de dokunabilirler. Aynı zamanda çocukların, bebeklerin ve hamilelerin daha hassas oluşu pestisitlerin zararlarından daha fazla etkilenmelerine yol açar. Yapılan bazı yeni araştırmalar pestisitlerin çocuklarda artış gösteren astım, obezite, diyabet gibi rahatsızlıklarla ilişkili olabileceğini de göstermektedir.
Pestisitlerin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri
Uzun vadeli pestisit maruziyetleri sonucunda birçok kronik rahatsızlıkla karşılaşılması mümkündür. Bunlar arasında çeşitli kanser türleri, Down sendromu, alzaymır, Parkinson hastalığı, üreme sistemi ve endokrin sistem bozuklukları yer alır. Bağışıklık sistemi de bu durumdan olumsuz etkilenir. Otoimmün ve enfeksiyöz hastalıklara karşı duyarlılığı artırabilir.
Pestisitler üzerine gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda endokrin bozucu olarak adlandırılan bir grup etken maddenin psödo hormon (yalancı hormon) davranışları gösterdiği tespit edilmiştir. Bu etkiye neden olan grupta fipronil, ziram, dicofol, atrazin, primethanil ve thiazopyr gibi çok kullanılan bazı etken maddeler yer alır. Bu maddeler vücudun hücresel aktivitelerinde değişikliklere neden olur ve sinyalleri bozar. Karmaşık hormon düzeneklerinin bozulması hastalarda üreme ve diğer fonksiyonların bozulmasına neden olabilir.
Yapılan çok sayıda araştırmada glifosat etken maddesinin östrojen, testosteron ve progesteron gibi üreme sistemi hormonlarını etkilediği tespit edilmiştir. Bu madde meme kanseri ve sperm anomalileri gibi problemlere de yol açmaktadır.
Organik Gıdalar ve Pestisitler: Organik Tercih Etmek Gerekli mi?
Pestisit onay veri tabanına göre AB’de konvansiyonel tarımda kullanımı için onay almış 490 farklı pestisitten 28'i organik tarımda kullanılabilir belgesi almıştır. Bu pestisitlerin 24'ünün belirlenmiş bir toksisitesi bulunmadığı gibi 7 tanesi akut toksisite etkisine sahiptir.
Sağlık üzerinde kronik rahatsızlıklar gibi uzun vadeli olumsuz etkilere yol açtığı tespit edilen pestisitlerin tarımda kullanılmasına izin verilmez. Organik tarım ürünleri tüketilmesi hâlindeyse çok daha düşük dozlarda pestisitlere maruz kalınır.
Organik Gıdaların Besin Değeri ve Pestisit İçeriği
Organik tarımda kullanılan pestisitler insan sağlığı açısından bir tehdit oluşturmaz. Organik tarımda konvansiyonel tarıma göre daha çok önleyici faaliyetler tercih edilir. İyi tarım uygulamalarıyla hastalıklarla mücadele edilir. Organik tarım ve konvansiyonel tarım arasındaki en büyük fark ise organik tarımda pestisitler için rutin bir uygulama takvimi bulunmamasıdır.
Organik yöntemlerle üretilen gıdalarda konvansiyonel yöntemlerle üretilen çeşitlere göre daha yüksek oranda C vitamini, demir, magnezyum ve fosfor bulunduğu gözlenmiştir. Aynı zamanda bir dizi önemli antioksidan fitokimyasalın daha yüksek seviyelerde bulunduğu da tespit edilmiştir.
Pestisitlerden Korunma Yolları ve Güvenli Tüketim İpuçları
Pestisitlerden korunmak adına bireysel olarak bazı yöntemler uygulanabilir. Bu yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
Organik olduğu bilinen ürünleri satın almak ve güvenilir tedarikçileri tercih etmek.
Meyve ve sebzeleri akan su altında iyice yıkamak, fırçalamak veya ovmak.
Yüksek oranda pestisit bulunma riski olan gıdaları satın almamak.
Meyve ve sebzeleri mümkünse kabuklarını soyarak tüketmek.
İmkân dâhilindeyse evde ya da bahçede meyve ve sebze yetiştirmek.
Evde ve bahçede bulunan böcekleri toksik olmayan yöntemlerle uzaklaştırmak.
Besin Güvenliği İçin Alınması Gereken Önlemler
Gıda alışverişlerinde pestisitlerden uzak kalmak ve maruziyeti azaltmak için uygulanabilecek bazı yöntemler mevcuttur. Bunlar:
Gıda alışverişlerini aylık ve haftalık olarak düzenlemek.
Alışveriş öncesinde liste yapmak ve planlı davranmak.
Sürdürülebilir ürünleri satan marketleri tercih etmek.
Satın alınan ürünlerin organik sertifikalarını kontrol etmek.
Gıdaların üzerinde uygulanan pişirme, dondurma, yıkama, parçalama gibi işlemler pestisitler üzerinde farklı etkilere neden olabilir. Bu durum gıdanın ve pesitisitin türüne ve uygulanan metoda göre değişiklik gösterir. Yıkama, pişirme ve soyma gibi işlemlerle pestisitlerin gıda içerisindeki miktarlarında azalmalar görülmüştür.
Pestisit Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Gıdalardaki pestisitler ne kadar tehlikeli?
Pestisitlerin uygulanma esnasında sebep oldukları akut toksik etkileri kadar uzun vadeli maruziyetleri sonucunda ortaya çıkan etkileri de mevcuttur. Pestisitlere uzun yıllar maruz kalan insanlarda kanser, endokrin sistem bozuklukları, sinir sistemi bozuklukları ve daha birçok farklı kronik rahatsızlığa rastlanabilir. Bu nedenle gıdalardaki pestisitler başta hamileler ve çocuklar olmak üzere toplumun tamamı için tehlikelidir.
Pestisitlerden korunmak için ne yapmalıyız?
Pestisitler bireyin karşısına sadece tarım alanlarında değil okullarda, parklarda, bahçelerde ve hatta evlerde de çıkabilir. Öncelikle organik ürünler tercih edilmeli ve iyi tarım uygulamaları gerçekleştiren üreticilerden alışveriş yapılmalıdır. Ayrıca parklarda ve bahçelerde uygulanan zararlı mücadelesinde sentetik kimyasalları tercih etmemek de gerekir.
Organik gıdalar gerçekten daha mı güvenli?
Organik gıdalar konvansiyonel gıdalara göre çok daha az pestisit kalıntısı içerir. Bunun yanında organik gıdaların besin ve vitamin değerleri konvansiyonel yolla üretilen gıdalara göre daha yüksektir.
Çocuklar için pestisitlerin riskleri nelerdir?
Pestisitler, çocuklar için yetişkinlere kıyasla daha risklidir. Yapılan araştırmalarda pestisitlerin çocuklarda dikkat bozuklukları, kanser, gelişim bozuklukları, erken ergenlik gibi birçok probleme yol açabildiği tespit edilmiştir.
Yayınlanma Tarihi:5 Eylül 2024 Perşembe
Güncellenme Tarihi:5 Eylül 2024 Perşembe
*Bu içeriğin
geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler
kişi ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm
işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun
tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki formdan bizimle iletişime geçebilirsiniz. Talebiniz doğrultusunda Çağrı Merkezi yetkililerimiz size en kısa sürede dönüş yapacaklardır.