‘Doğum nasıl gerçekleşir’ merakınız varsa bu önerileri okuyun
Annelik meşakkatli ve duygu dolu bir süreç. Bu zorlu yolda atılan ilk adım ise hamilelik dönemi ve tabii ki doğum. Doğum öncesi annelerin kafasında pek çok soru ve endişe yer alabilir. Hikayenizi güzel sonla tamamlayarak doğumun daha kolay geçmesini sağlayacak bu önerileri dikkatli okuyun.
1. Hamilelik ve doğum konusunda bilgi edinin
Doğum konusunu asla son ana bırakmayın. İlk aylardan itibaren hamileliği ve doğumu öğrenmeye çalışın. Doğumun nasıl olduğunu öğrenmek bu konuda ki yanlış bilgilerden uzaklaşmanıza ve sizi doğumun doğal bir olay olduğu fikrine yaklaşmanıza yardımcı olabilir. Doğum ile ilgili kitaplar okuyabilir, doğuma hazırlık kurslarına katılabilir, başarılı doğum hikayeleri okuyabilir, konu hakkında film ve videolar izleyebilirsiniz. Eşiniz ya da doğumda yanınızda olacak kişinin de bilgilenmesi, size daha doğru şekilde destek olması açısından önemlidir.
2. Kendinizi hazırlayın
Hamilelik kaç defa yaşanırsa yaşansın her birinin ayrı bir deneyim olduğunu unutmayın. Bu deneyime mümkün olduğunca kendinizi hazırlamaya çalışın. Geçmişte yaşanmış bazı olumsuzluklar farkında olmadan annelik kavramınızı etkileyebilir. Özellikle de çevreden duyduğunuz zor doğum hikayeleri, abartılarak anlatılan sancıları, gebelik sürecinde yaşanan sorunlar doğum sürecini olduğundan daha farklı algılamanıza neden olabilir ve ‘doğum korkusu’ yaşayabilirsiniz. Bu nedenle mümkün olduğu kadar olumlu olmaya çalışın. Zihninizi temizleyin, çevrenizdekilerin zor veya başarısız hikayeleri dinlemeyin, endişelerinizi başkalarıyla değil doktorunuzla paylaşın. Gerekirse psikolojik destek almaktan çekinmeyin.
3. Egzersizle vücudunuzu güçlendirin
Hamilelik döneminde birçok kişi egzersiz yapmaktan çekinir. Ancak egzersiz vücudunuzu güçlendireceği gibi ruhen ve bedenen kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Bu nedenle bedeninizi doğuma hazırlamak için hamileliğinizin 3’üncü ayından itibaren hekiminizin onaylayacağı uygun egzersizleri düzenli olarak yapın. Bacak, karın ve sırt kaslarınızın güçlenmesini sağlayacağı için yürüyüş ve yüzme tercih edebileceğiniz alternatifler arasında. İmkanınız varsa mutlaka profesyonel eğitim almış eğitmenler eşliğinde yapılmak kaydıyla yoga ve pilates de tercih edebilirsiniz.
4. Doğumdan önce gevşeme egzersizleri yapın
Hamilelik ve doğum sırasında hem fiziksel hem de psikolojik nedenlerle kas gerginliği yaşayabilirsiniz. Bu konuda doğum öncesi eğitim sınıflarında gevşeme egzersizleriyle gerginliği azaltmayı ve doğuma yardımcı olacak kaslarınızı çalıştırmayı öğrenebilirsiniz. Böylelikle gereksiz güç kullanmadığınız için ve enerjinizi sancı zamanlarında kullanabilirsiniz. Nefes teknikleriyle birlikte pelvis taban kaslarınızı kullanmayı öğrenmeniz bebeğinizin rahat doğmasını sağlayacağından hem siz, hem de bebeğiniz için önemli.
5. Nefes almayı öğrenin
Doğru ve düzenli nefes alma hem hamilelik süreci, hem de doğum anı için sanıldığından daha önemli. Doğal olarak yaptığımız solunum sırasında hem göğüs kafesi hem de karın kaslarımızı kullanırız. Solunum egzersizleriyle de göğüs kafesi ve karın kaslarını ayrı çalıştırarak nefesinizi daha bilinçli kullanmayı öğrenebilirsiniz. Nefesi tutma, derin soluk alıp beklemek, küçük nefesler ise (sadece göğüs kafesi ile sık soluk alıp verme) ağrı sırasında kolaylık sağlar. Büyük nefesler ise ıkınma sürecinde faydalıdır. Uzun ve derin nefesler bebeğinize oksijen ulaşmasını sağladığı gibi kasılma anında odaklanmanıza da destek olur. Yoğun kramp ve ağrı aralarında daha yavaş ve sakin nefes alma, dinlenmenizi sağladığı gibi rahatlamanıza da yardımcıdır. Nefes egzersizlerini doğum başlamadan önce hamilelik süresince evde veya yürüyüş sırasında arada alıştırmalar yaparak öğrenebilirsiniz. Bulunduğunuz şehirde varsa, bu teknikleri öğrenebileceğiniz bir hamile eğitim kursuna başvurabilirsiniz.
6. Doğumun kendiliğinden başlamasını bekleyin
Doğal bir hamilelik sürecinin sağlıklı bir doğumla tamamlanması 38’inci ile 42’nci hafta arasında gerçekleşebilir. Normal bir doğum yapılacaksa, kesin tarihin yine bebeğin durumuna göre belirleneceğini unutmamak gerekir. Her ne kadar son ay sabırsızlık, merak ve heyecanla birlikte stres düzeyi artsa da sakin kalmaya özen gösterin. Doğum kendiliğinden başladığında çok daha kolay olacağı için, tıbbi bir engel yoksa doğumun kendiliğinden başlamasını bekleyin. Bu noktada hekiminizin tavsiyelerini mutlaka dinleyin. Ancak doğumu başlatmak için; yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak, cinsel ilişki, göğüslerin uyarılması, pilates topu üzerinde kalçanızla yapacağınız dairesel hareketler kısmen işe yarayabilir. Bazı ‘hurma, ananas, ahududu yaprağı çayı’ gibi gıdaların tüketimi de zararsızdır. Ancak miktarını abartmayın. Aynı zamanda içeriğine hakim olamadığınız karışım çaylar ve yağları da hiçbir şekilde kullanmayın.
7. Sancılar başladığında yatmayın
Herhangi bir tıbbi engeliniz yoksa ve hekiminiz aksini söylemediği sürece doğum sancıları başladıktan sonra yatakta kalmamaya çalışın. Ayakta kalarak veya yürüyerek yerçekiminin de etkisiyle bebeğin aşağı inmesine yardımcı olabilirsiniz. Bir pilates topu üzerinde hareket etmek, yürümek, sallanmak, çömelmek, öne doğru yaslanma pozisyonları ve beraberinde sırt masajlarını da rahatlamak için kullanabilirsiniz. Aktif olmak kasılmaları da çok daha rahat geçirmenizi sağlar.
8. Doğumda yanınızda sakin biri olsun
Daha önce hamilelik yaşanmış bile olsa doğum kaçınılmaz olarak stres yaratır. Önemli olan bunu kontrol edebilmektir. Etrafınızda size destek olmak için bulunan kişilerin gerginliğinin de sizi olumsuz etkileyeceğini unutmayın. Bu nedenle yardım için sakin yapıda bir kişiyi tercih edin. Bazı babalar için karısının acı çektiği ana şahitlik etmesi güç olabilir. Ancak aile kavramının gelişmesine katkıda bulanacağı için babanın da doğuma katılması yarar sağlar.
9. Normal doğum gibi sezaryen doğuma da hazırlıklı olun
Gebelik ve doğum sürecinin her anı kişiye özel yaşanır. Bu nedenle tercih edilecek doğum yöntemi için de tek doğrudan söz etmek zor. Elbette doğal ve sağlıklı olan; normal bir doğumdur. Ancak bazı tıbbi durumlarda sezaryenin gerekebileceğini unutmayın. Hekiminizin sizi, en doğru olan yöntem konusunda bilgilendireceğine ve uygulayacağına inanın. Doğumu sezaryenle gerçekleştirerek de bebeğinizle güçlü bir bağ kurabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
10. Hastaneye önceden karar verin
Hamileliğiniz ilerledikten sonra mutlaka nerede doğum yapacağınıza karar verin. Doğumu yapacağınız yer, hastane ve bebeğinizle birlikte olacağınız oda hakkında bilgi almak doğuma girerken kendinizi çok daha güvende hissetmenizi sağlar. Ayrıca, size yardımcı olacak sağlık personeliyle tanışmak, varsa sorularınıza yanıt bulmanıza ve güven duygunuzun artmasına destek olur.