Yazı İçeriği

Bağışıklık güçlendirici besinler

Bağışıklığınızı güçlendirmek için kahvaltıyı ihmal etmeyin

Bitki çayı ile virüsleri öldürün

Tüm besin türlerinden tüketin

Bağışıklığınızı protein ile güçlendirin

Soğan ve sarımsağı sofranızdan eksik etmeyin

C vitamini için meyveyi ısırarak yiyin

Ekşi mayalı ekmek tercih edin

Enfeksiyonlara karşı zencefil

Şifalı çaylarla yudum yudum sağlık

Bağışıklık güçlendirici besinler

Sonbahar ve kış aylarının gelmesiyle birlikte hastalıklar da artar. Pek çok insan yakasını gripten, faranjitten, bronşitten kurtaramaz. Ancak çaresiz değilsiniz… Sağlıklı bir yaşam için güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanız çok önemli. Peki, yaşam kalitenizi düşürebilen hastalıklardan korunmak için beslenme alışkanlıklarınızda nelere dikkat etmelisiniz? Bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yolları…


Bağışıklığınızı güçlendirmek için kahvaltıyı ihmal etmeyin

Kaliteli beslenmenin başında, bağışıklığı artıran besinler kadar, ‘öğünler’ de gelir. O öğünlerin kralı da kahvaltıdır. Güne mutlaka kahvaltıyla başlamanız gerekir. Kahvaltıyı atladığınızda veya gereken özeni göstermediğinizde, sonraki öğünleri ne kadar güçlü ve sağlıklı yaparsanız yapın, aç kaldığınız süre içinde bağışıklığınız düşer.

Bitki çayı ile virüsleri öldürün

Bağışıklık sisteminizin zayıfladığını düşünüyorsanız veya çevrenizde çok fazla hasta varsa sabahları yapacağınız bitki çayı karışımıyla vücudunuzu koruma altına alabilirsiniz. Bunun için; 2 yemek kaşığı yeşil çay, 2-3 parça zencefil ve 1 çimdik kırmızıbiberi bir demleme kabına koyun. Üzerine sıcak su ekleyerek 10 dakika demleyin. Bitki çayı ılıdığında içine 1 tatlı kaşığı bal ekleyin. Yeşil çay ve kırmızıbiberin yapılarında bulunan antioksidanlar, yani bağışıklığı güçlendiren maddeler virüslerin vücuda girerek çoğalmalarını önlerken, zencefilin yapısında bulunan antioksidan maddeler de hem bağışıklığı yüksek tutar hem de vücuda giren virüslerin yaşamasını zorlaştırır.

Tüm besin türlerinden tüketin

Tüm besin gruplarına günlük beslenmenizde yer verin. Et grubu, süt-yoğurt-peynir grubu, meyve ve sebze grubu ile ekmek grubunda yer alan besinler her gün beslenme listenizde yer alsın. Böylece bağışıklık sisteminizin güçlü kalması için tüm vitamin ve mineralleri besinlerle almış olursunuz. Unutmayın ne kadar karışık beslenirseniz o kadar kaliteli beslenmiş olursunuz.

Bağışıklığınızı protein ile güçlendirin

Protein vücudumuzun yapıtaşı ve birçok savunma mekanizmasında yer alan bileşiğin ana malzemesi. Dolayısıyla proteinden fakir beslenmek bağışıklığınızı zayıflatabilir. Her gün yumurta, et, balık, peynir, süt-yoğurt-kefir, kuru baklagiller gibi kaliteli proteinler tüketmeye özen gösterin. Ancak her şeyde olduğu gibi proteinin fazlasının da zarar olduğunu unutmayın.

Soğan ve sarımsağı sofranızdan eksik etmeyin

Soğangiller içeriklerindeki sülfürlü bileşikler sayesinde başlı başına birer antioksidanlar. Bu bileşikler sayesinde toksinler ve oksidan maddelerle savaşırlar. Bu grubun içine sarımsak ve pırasa da girer. Yapılarında bulunan allisin isimli madde hem antiviral hem de antibakteriyal etki gösterir. Bu sebzeleri bol bol tüketmeniz, bağışıklığı artırmada çok yardımcıdır. Soğanın ve sarımsağın tazesini de kurusunu da sık sık yemelisiniz. Pırasayı ise hafta 1-2 kez tüketmeniz yeterli.

C vitamini için meyveyi ısırarak yiyin

Portakal, kivi, mandalina, greyfurt, kırmızıbiber… C vitamininden zengin olan bu besinleri sonbahar ile kış aylarında sofranızdan eksik etmeyin. Çünkü C vitamini soğuk algınlığına yakalanmamak için en önemli antioksidan vitaminlerden. Her gün ortalama 100 mg civarında C vitaminini almanız gerekir. Bunun için de 2 orta büyüklükte meyve yemek yeterli. Fakat C vitaminin hassas bir vitamin olduğunu unutmayın. Meyveleri kesip beklettikçe, metal bıçaklarla dilimledikçe ve özellikle suyunu sıktıkça C vitamini azalır. Bu nedenle yapmanız gereken en iyi şey, meyveyi iyice yıkadıktan sonra elinize alıp yemek olacak.

Ekşi mayalı ekmek tercih edin

Betaglukan, ABD ve Avrupa’daki gıda denetimi kurumlarından onay almış önemli bir besin öğesi. Yulaf, ekmek mayası ve mantar gibi besinlerin yapılarında bulunan betaglukan, bağışıklık sisteminizin ilk savunmasını yapan makrofajlar (beyaz kan hücreleri) üzerindeki özel yüzeylere bağlanarak bağışıklık sistemini aktive eder. Özellikle mantar ve ekmek mayasındaki betaglukan bağışıklığı artırmada etkilidir. Bu nedenle mantarı beslenme listenize eklemenizde ve ekşi mayalı ekmek tercih etmenizde fayda var.

Enfeksiyonlara karşı zencefil

Zencefil hem tüm vitamin ve mineralleri yapısında barındırması hem de başka antioksidan özellikler taşıyan bir besin olması sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunur. Taze veya kuru olarak tüketebilirsiniz, ancak çalışmalar taze zencefilin kuru olanına göre enfeksiyonları önlemede çok daha başarılı olduğunu gösteriyor. Taze olarak yoğurt içinde tüketebileceğiniz gibi, çorbaların veya bitki çaylarının içine de katabilirsiniz. Günde içeceğiniz 1-2 bardak zencefilli bitki çayı da bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı.

Şifalı çaylarla yudum yudum sağlık

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için şifalı çaylardan da yararlanabilirsiniz. Damak tadınıza göre, isterseniz ıhlamur, isterseniz adaçayı ve ekinezya ikilisinden oluşan çayınızı günde 2 kez, yemeklerden yarım saat önce veya 1-2 saat sonra rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Ihlamur çayı: Ihlamurun yapısında bulunan bazı maddeler hem boğazda tahriş oluşmasına engel olur, hem de tahriş oluşmuşsa dokunun iyileşmesini hızlandırır. Yeşil çay da yapısında bulunan antioksidan maddeler sayesinde virüslerin vücuda girerek çoğalmalarını önleyebilir. Bu iki bitkiyi karıştırarak hazırlayacağınız çay, üst solunum yolunu korumada çok etkili olur. Ancak bu bitki çayını kaynatarak değil, demleyerek hazırlamalısınız. Sıcak suda 5 dakika beklettikten sonra hazır olan çayınızı şekersiz içmeye özen gösterin. Şekersiz bitki çayı içemeyenlerdenseniz 1 tatlı kaşığı bal ekleyebilirsiniz.

Ada çayı ve ekinezya: Ada çayı ve ekinezyanın ağız yoluyla alınabilecek virüs ve bakterilere karşı vücudu korumada çok etkili olduğu ciddi çalışmalarla kanıtlanmış. Günde 1-2 kez bu iki bitkiyi beraber veya ayrı ayrı demleme yoluyla tüketerek vücudunuzun hastalıklara karşı savunmasına yardım edebilirsiniz. Demlerken içine tarçın ekleyebilirsiniz.