Yazı İçeriği

PRP yöntemi ile doğal yoldan gebelik...

Beklenmeyen bir etki ortaya çıkmıyor

Rahim içi yapışıklıklarda da etkili

İlk iki ayda kontroller yapılıyor

Çevresel etkenler yumurta rezervini azaltıyor

51 kadından müjdeli haber geldi!

PRP yöntemi ile doğal yoldan gebelik...

Plateletten zengin plazma yani PRP, kişinin kendi kanından elde edilen, trombosit bakımından zenginleştirilen kanın kişiye yeniden uygulanması işlemi anlamına geliyor. Böylece yumurtalar yenileniyor ve anne olmak isteyen bir kadın hamile kalabiliyor. PRP’nin uygulandığı iki temel hasta grubu var. İlk grupta düşük yumurta rezervi olan, 40 yaş altındaki, erken menopoz dönemine giren kadınların yer aldığını belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, diğer grupta ise 40’lı yaşlarında olup, yumurta depoları azalan ve bu sayede yumurta iyileştirme işlemi yapılan kadınların olduğunu söylüyor.


Beklenmeyen bir etki ortaya çıkmıyor

Bu tedavinin uygulanması için anne adayının yapısının uygunluğuna bakılıyor. Eğer istenilen kriterler sağlanırsa, PRP işlemine başlandığını belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yiğit Çakıroğlu, uygulamayı şöyle anlatıyor: “Hastadan alınan bir tüp kan, özel bir ayrıştırma işleminden geçiriliyor. Sonuçta elimizde pıhtılaşma hücrelerinden zengin bir serum oluşuyor. Aynı gün, hafif bir anestezi altında bu serum yumurtalıklara enjekte ediliyor. Ortalama iki-üç saat süren işlemin ardından ilk ya da ikinci adet döneminde kontrol yapılıyor. Bazı hastaların yumurta keselerinde sayısal iyileşme ortaya çıkarken, bazılarında da yumurta kalitesinde iyileşme hedefleniyor. Doğrudan yumurtalığa uygulanan bu yöntemde, kişinin kendi kanı kullanıldığından ve içine herhangi bir aktivatör madde koyulmadığı için bugüne kadar beklenmeyen bir etkiyle de karşılaşmadığımızı söylemek istiyorum.”

Rahim içi yapışıklıklarda da etkili

Daha önce geçirilmiş birtakım müdahaleler ya da ameliyatlar sonrasında rahim içerisinde yapışıklıklar oluşabiliyor. Bu hastaların temel tedavisi histeroskopi işlemiyle yapılıyor. Ama bazı kadınlar, birkaç kez histeroskopi olmasına karşılık rahim içerisindeki yapışıklıklar açılamıyor. Bazen açılsa da tüp bebek aşamasında rahim içerisi istenen düzeye gelemiyor. Rahim içerisine yapılan PRP uygulamasına ise “endometrial PRP” deniyor. Bu işlemde de hastadan alınan kan ayrıştırılarak, rahim içine enjekte ediliyor. Birinci ve ikinci aylarda ultrasonla takip edildikten sonra hazırlığa başlanıyor. Yumurta toplama sırasında, PRP serumu da yumurtalığa enjekte ediliyor. Yani tam tersi bir işlem uygulanmış oluyor.

İlk iki ayda kontroller yapılıyor

Günübirlik bir işlem olan PRP’nin ardından genellikle birinci ayda hastanın yaşına, yumurtalık rezervine ve durumuna bağlı olarak kontrolleri gerçekleştiriliyor. Yumurtalık enjeksiyonu yapılan hastalarda ise özellikle birinci ya da ikinci ayda ultrasonografiyle yumurtalıkları kontrol edilerek, yumurta depolarında değişiklik olup olmadığına bakılıyor. İki adet dönemi süresince bekleme aşamasında gebe kalamama söz konusu olursa bu kez tüp bebek tedavisine geçiliyor. Belli bir yaş grubunun üzerinde olan çiftlere genetik taramalı tüp bebek tedavisi öneriliyor. Bu sayede genetik olarak sağlıklı embriyoyu seçip, gebelik oranlarını mümkün olduğunca arttırmak amaçlanıyor.

Çevresel etkenler yumurta rezervini azaltıyor

Erken menopoz, kadınların 40 yaşından önce yumurta rezervinin tamamen tükenmesi anlamına geliyor. Yumurtalar tümüyle bittikten belli bir süre sonra da adetten kesilme gerçekleşiyor. Erken menopozun birçok sebebi olduğunu belirten Prof. Dr. Tıraş, “Bunların başında genetik faktörler geliyor. Diğer sebep ise bağışıklık sisteminin kendi dokularını yabancı görüp, onlara saldırması. Bu durum, tiroit hastalıklarında da görülüyor. Genetiği değiştirilmiş gıdalar, tarım ilaçları, paketlenmiş gıdaların içine ilave edilen koruyucular, pet şişeler gibi çevresel faktörler de önemli rol oynuyor. Erken menopozdan bunların sorumlu olduğu düşünülüyor” diyor.

35 yaşından genç bir kadının her bir yumurtalığında yedi-sekiz yumurta olması gerekiyor. Yumurtalıktaki yumurta sayısının ise ideal olarak 12’den fazla olması uygun kabul ediliyor. Eğer bir kadında yumurta sayısı 6-10 arasında olursa buna sınırda yumurta rezervi deniliyor. Altıdan az olmasının ise düşük yumurta rezervi olarak nitelendirildiğini belirten Prof. Dr. Tıraş, şöyle devam ediyor: “Bu durum kişinin hem kendiliğinden, hem de tüp bebek tedavisine rağmen gebe kalmasını olumsuz etkiliyor. Çünkü tüp bebek tedavisinde ne kadar çok yumurta varsa gebelik ihtimali o kadar artıyor.”

51 kadından müjdeli haber geldi!

Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde Aralık 2018’den bu yana uygulanan PRP işlemiyle 51 kadının doğal yoldan gebe kaldığı müjdesini veren Doç. Dr. Ahmet Yiğit Çakıroğlu, şöyle devam ediyor: “Bu hastaların büyük kısmı, erken menopoz sürecindeydi. Bir kısmının yumurtalık rezervlerinde de ciddi oranda azalma vardı. Düşükle sonuçlanan gebelikler de oldu. Dünyada ilk defa, erken menopoz tanısı alan bir kadın hastamız PRP sonrası doğal yoldan gebe kalarak, bebeğini dünyaya getirdi.”