Geç hamilelik riskleri
Son yıllarda kadınlarda evlilik yaşının ve çalışma oranının artmasıyla hamile kalma yaşı ileri yaşa çekildi. İlk ya da ikinci hamilelik yaşı 30, hatta 40'a kadar yükseldi. Fakat 40 yaş ve üzerindeki her 3 kadından 1’i ilk 12 haftada düşük tehdidi altındadır. Sevindiren haber şu ki, bu süreyi atlatan, genetik testlerini yaptıran ve düzenli kontrollerini ihmal etmeyen kadınların yüzde 85-90’ı sağlıklı bir bebek dünyaya getirebiliyor. Yapılan çalışmalarda ileri anne yaşının kromozomal bozukluklar hariç tutulduğunda bebekte doğumsal anormallik riskini artırdığı saptanmamış. Diğer yandan, 35-40 yaş arası ve 40’lı yaşlardaki kadınların hamileliklerinde ise anneye ait bazı risklerin arttığına işaret eden çeşitli çalışmalar da var.
Geç hamileliklerde genetik test
Geç hamileliklerde ikili, üçlü ve dörtlü genetik tarama testleri önemlidir. Genetik tarama testleriyle birlikte "amnio-sentez, koryonvillus biyopsisi" gibi ekstra tetkiklerin yapılması da önemli. Bu testlerle bebekte genetik problemler tespit edilebilir. Tetkikler sonrasında aile bebeğin genetik durumu ve ilgili alternatifler konusunda bilgilendirilir.
Geç hamileliklerde en çok düşük yaşanıyor
40 yaş ve üzerindeki anne adayları en sık düşük sorunu yaşar. Yapılan çalışmalara göre, 20’li yaşlarda düşük riski yüzde 10-15 iken, bu risk 40-44 yaş arasındakilerde yüzde 35’e, 45 yaş ve sonrasında ise yüzde 50’ye kadar yükselir. Yaşla birlikte düşük olasılığındaki bu artış kısmen embriyolarda daha fazla kromozom bozuklukları oluşmasından kaynaklanır. İleri yaştaki anne adaylarında özellikle ilk 2,5 ayda düşük riski daha yüksektir. Bu erken kayıpların önemli bir kısmını önlemek pek mümkün değildir. Önemli olan anne adaylarının düzenli takiplerini ve gereken testlerini zamanında yaptırmalarıdır.
İlerleyen yaşla birlikte düşük riski neden artar?
İleri yaştaki gebeliklerde tansiyon, diyabet, tiroit, romatizmal yumuşak doku hastalıkları görülebilir. Yüksek tansiyon gebelik öncesinde bilinen bir rahatsızlıksa, kullanıma uygun ilaçlarla tansiyonun kontrol altına alınması gerekir. Yüksek tansiyon sorunu gebelik sırasında tespit edildiyse gerekli tetkikler sonrasında yine uygun ilaç tedavisine başlanması önerilir. Diyabet gebelik öncesinde biliniyorsa öncelikle kan şekerinin, diyet, ilaç veya insülinle kontrol altına alınması gerekir. Hamileliğe bağlı meydana gelen diyabet, genellikle 24’üncü haftada ortaya çıkar. Bu haftadan önce gelişen şeker sorunu çoğunlukla gebelikten önce var olan ancak tespit edilmemiş bir diyabet hastalığına bağlı olur. 24’üncü hafta sonrasında gelişen hamilelik diyabeti doğum sonrasında geçer. İleri yaş gebeliklerinde embriyolarda kromozom bozukluklarının görülme sıklığında da artış olur. Tüm bunlar da düşük, erken doğum ve büyüme geriliği risklerini artırır.
Down Sendromu riski
Yaşla birlikte Down Sendromu gibi kromozom anomalilerinin oluşma riski artar. 40 yaşında bu risk 70’te 1 (tüm kromozom anomalileri hesaba katılırsa 35’te 1), 45 yaşında ise risk 20’de 1 (tüm kromozom anormallikleri hesaba alınırsa 10’da 1) olur. Bu da şu anlama gelir; 40 yaş üstü tüm hamilelere 11-14’üncü haftalar arasında koryon villüs örneklemesinin (fetusun eşinden örnek alınması) yapılması gerekir. 15-20’nci hafta arası amniyosentez yapıldığında sonuç yüzde 90 ve üzeri olasılıkla normal çıkar ve sonrasında hamileliğe güvenle devam edilebilir. Üstelik testler tecrübeli ellerde yapıldıkları takdirde risk ancak 200’de 1 ila 1000’de 1 arasında seyreder.
Hamilelik öncesi danışmanlık alın
9 aylık hamilelik sürecinde anne adayının sağlık durumu büyük önem taşır. Hem bebeğin dünyaya sağlıklı gelmesi hem de anne adayının bu zorlu süreci kolayca atlatabilmesi için hamilelik öncesi gerekli önlemleri almak şart! Bebek sahibi olmayı planlayan çiftlerin, gebelikte onları bekleyen riskleri öğrenmeleri gerekir. Bu sayede önceden önlem alınabildiği için rahat bir gebelik geçirmek ve dünyaya sağlıklı bir bebek getirmek şansa kalmaz. Hamilelik öncesi danışmanlık; folik asit takviyesinin başlanmasından sigara-alkol gibi zararlı alışkanlıkların azaltılmasına, kilonun dengelenmesinden varsa kronik hastalıkların uygun ilaç ve tedavilerle kontrol altına alınmasına kadar gebelik sonuçlarını iyileştirebilecek tedbirlerin alınmasına fırsat sağlar.