Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Kısırlık (infertilite), bir çiftin korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebelik elde edememesi durumu olarak tanımlanır. Belirtileri genellikle fark edilmez, ancak kadınlarda düzensiz adet döngüleri ve erkeklerde hormonal problemler belirti olabilir. Nedenleri arasında hormonal dengesizlikler, tüplerin tıkanıklığı, sperm kalitesinin düşüklüğü, genetik faktörler ve çevresel etmenler yer alır. Tedavisi; ilaç tedavisi, cerrahi müdahaleler, aşılama (IUI) ve tüp bebek (IVF) gibi yöntemlerle sağlanabilir. Detaylı değerlendirme için uzman bir doktora başvurulmalıdır.

İçindekiler

Kısırlık Nedir?

Kısırlık (infertilite) , bir çiftin düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebelik elde edememesi durumudur. Bu sorun, kadın, erkek ya da her iki tarafta bulunan sağlık sorunlarından kaynaklanabilir. Kısırlık, hem fiziksel hem de duygusal anlamda etkileri olabilen, genellikle tıbbi bir değerlendirme ve tedavi gerektiren bir durumdur. Dünya genelinde çiftlerin yaklaşık %10-15’ini etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur.

Kısırlık, dünya genelinde her altı kişiden birini etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Yetişkinlerin yaklaşık %17, 5’i, yaşamlarının bir döneminde kısırlık problemiyle karşılaşmaktadır. Bu durum, gelir düzeyinden bağımsız olarak tüm bölgelerde benzer oranlarda görülmektedir. Kısırlık, düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 12 ay veya daha uzun süre gebelik elde edilememesi olarak tanımlanır. Genetik faktörler, üreme sistemi bozuklukları ve yaşam tarzı etkenleri, kısırlığın en sık karşılaşılan nedenleri arasındadır. Sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve obezite gibi alışkanlıklar da kısırlık riskini artırabilir. Bu yaygınlık, üreme sağlığı hizmetlerine erişimin artırılmasının ve bu sorunun çözümü için farkındalık oluşturulmasının önemini ortaya koymaktadır.

Kısırlık, birçok durumda uygun tedavi yöntemleriyle üstesinden gelinebilecek bir sorundur. Altta yatan nedene bağlı olarak hormon tedavileri, ilaçlar, cerrahi müdahaleler veya yardımcı üreme teknikleri kullanılabilir. Tüp bebek (IVF), en yaygın ve etkili yardımcı üreme yöntemlerinden biridir. Bu yöntemde, kadının yumurtaları laboratuvar ortamında erkekten alınan spermle döllenir ve elde edilen embriyolar, anne adayının rahmine transfer edilir. Tüp bebek tedavisi, özellikle diğer yöntemlerle sonuç alınamayan durumlarda veya yumurta ya da spermle ilgili ciddi sorunlar olduğunda tercih edilir. Gelişen teknolojiler sayesinde tüp bebek başarı oranları her geçen gün artmakta ve birçok çiftin çocuk sahibi olma hayalini gerçekleştirmektedir.

Kısırlık Nasıl Olur?

Kadınlarda kısırlık genellikle yumurtlama sorunları, fallop tüplerinin tıkanıklığı veya rahimde yapısal bozukluklardan kaynaklanır. Polikistik over sendromu (PCOS) ve endometriozis (çikolata kisti) gibi durumlar da yaygın nedenler arasındadır. Erkeklerde ise kısırlığın temel nedenleri düşük sperm sayısı, sperm hareketliliği sorunları veya hormonal dengesizlikler olabilir. Her iki cinsiyette de kısırlık, çevresel faktörler, yaşam tarzı ve genetik bozukluklardan etkilenebilir.

Kadınlarda Kısırlık

Kadınlarda kısırlık genellikle yumurtlama sorunları, fallop tüplerinin tıkanıklığı veya rahim yapısındaki anormalliklerden kaynaklanır. En sık görülen nedenler arasında polikistik over sendromu (PCOS), endometriozis ve tiroid bozuklukları yer alır. Hormonal dengesizlikler, yumurtlama döngüsünü etkileyerek düzenli yumurta üretimini engelleyebilir. Ayrıca, yaş faktörü kadınlarda doğurganlığı önemli ölçüde etkiler; 35 yaşından sonra yumurta kalitesi ve rezervi azalır. Bunun yanında sigara kullanımı, stres, aşırı kilo ya da aşırı zayıflık gibi yaşam tarzı faktörleri de kadınlarda kısırlığa katkıda bulunabilir.

Erkeklerde Kısırlık

Erkeklerde kısırlık genellikle düşük sperm sayısı, sperm hareketliliğinin zayıf olması veya şekil bozuklukları gibi sperm kalitesine ilişkin sorunlardan kaynaklanır. Hormonal dengesizlikler, testislerde yapısal sorunlar, enfeksiyonlar ve genetik faktörler de erkeklerde kısırlığın temel nedenleri arasındadır. Varikosel (testis damarlarında genişleme) gibi durumlar sperm üretimini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı, obezite ve çevresel toksinlere maruz kalma gibi dış faktörler de erkeklerde doğurganlığı azaltabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile birçok erkek kısırlık sorununu aşabilir.

Kısırlık Neden Olur?

Kısırlığın nedenleri arasında hormon dengesizlikleri, tüplerin tıkanıklığı, endometriozis (çikolata kisti), miyomlar veya yumurtlama sorunları gibi kadın sağlığına özgü faktörler yer alır. Erkeklerde ise sperm üretimindeki problemler, genetik bozukluklar, hormonal eksiklikler ve enfeksiyonlar yaygın nedenlerdir. Ayrıca sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, obezite, stres ve çevresel toksinler gibi yaşam tarzı faktörleri her iki cinsiyette de kısırlığa yol açabilir. Bazı durumlarda kısırlığın nedeni tıbbi olarak belirlenemeyebilir ve bu, "açıklanamayan kısırlık" olarak adlandırılır.

Kısırlık nedenleri şunlardır:

  • Kadında yumurtlama bozukluklarının bulunması.
  • Fallop tüplerinde tıkanıklık veya hasar olması.
  • Endometriozis hastalığının varlığı.
  • Rahimde şekil bozuklukları veya yapısal anormallikler.
  • Polikistik over sendromu (PCOS) gibi hormonal dengesizlikler.
  • İleri yaş nedeniyle doğal doğurganlığın azalması.
  • Erkekte düşük sperm sayısı veya sperm hareketliliğinin azalması.
  • Sperm şekil bozuklukları veya sperm üretimindeki anormallikler.
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıkların neden olduğu hasarlar.
  • Hormonal sorunlar, tiroit hastalıkları veya diyabet gibi sistemik hastalıklar.
  • Sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı ve çevresel toksinlere maruz kalma.
  • Aşırı stres, düzensiz yaşam tarzı ve obezite gibi yaşam tarzı faktörleri.
  • Açıklanamayan kısırlık (sebebi bilinmeyen infertilite).

Kısırlık Belirtileri Nelerdir?

Kısırlık genellikle fark edilir bir belirtiye neden olmaz, ancak altta yatan sorunlara bağlı olarak bazı ipuçları ortaya çıkabilir. Kadınlarda düzensiz adet döngüleri, adet sancılarının şiddetlenmesi veya tamamen adet görememe yaygın belirtiler arasındadır. Erkeklerde ise cinsel fonksiyon bozuklukları, testislerde şişlik veya ağrı, hormonal dengesizliklere bağlı saç ve vücut kıllarında azalma gibi belirtiler görülebilir. Bununla birlikte, çiftlerin bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edememesi, genellikle kısırlığın en net göstergesidir.

Kadınlarda Kısırlık Belirtileri

Kadınlarda kısırlık belirtileri genellikle adet döngüsüyle ilişkilidir. Düzensiz adet döngüleri, adet görmeme ya da aşırı ağrılı adetler sık karşılaşılan belirtilerdir. Yumurtlama problemlerine bağlı olarak hormon seviyelerinde dengesizlikler meydana gelebilir ve bu durum tüylenme, ciltte akne ya da kilo alımı gibi yan etkilerle kendini gösterebilir. Ayrıca, sık sık düşük yapma, rahimde ağrı veya anormal vajinal kanama gibi durumlar da kadınlarda kısırlığa işaret edebilir.

Kadınlarda kısırlık belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Düzensiz adet döngüleri.
  • Hiç adet görmeme (amenore) veya seyrek adet görme.
  • Adet sırasında aşırı ağrı veya yoğun kanama.
  • Yumurtlama bozuklukları nedeniyle hamile kalmada zorluk.
  • Pelvik ağrı veya cinsel ilişki sırasında ağrı.
  • Endometriozis gibi hastalıkların belirtileri.
  • Hormonal dengesizliklere bağlı aşırı tüylenme veya akne.
  • Meme ucundan süt benzeri akıntı gelmesi (galaktore).

Erkeklerde Kısırlık Belirtileri

Erkeklerde kısırlık belirtileri daha az belirgin olabilir ancak bazı durumlarda testislerde ağrı, şişlik veya hassasiyet görülebilir. Cinsel istekte azalma, sertleşme veya boşalma sorunları gibi cinsel fonksiyon bozuklukları da kısırlık belirtisi olabilir. En sık rastlanan belirti, sperm kalitesindeki düşüklük nedeniyle gebelik sağlanamamasıdır. Hormonal dengesizlikler sonucunda vücut kıllarında azalma veya meme büyümesi gibi belirtiler de erkeklerde kısırlığa işaret edebilir. Bu tür durumlarda detaylı bir değerlendirme için tıbbi yardım alınması önemlidir.

Erkeklerde kısırlık belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Düşük sperm sayısı veya sperm hareketliliğinde azalma.
  • Testislerde ağrı, şişlik veya kitle oluşumu.
  • Cinsel işlev bozuklukları, örneğin ereksiyon problemleri.
  • Düşük cinsel istek.
  • Hormonal dengesizliklere bağlı vücut kıllarında azalma.
  • Testislerin küçük veya anormal şekilde gelişmiş olması.
  • Ejakulasyon sırasında ağrı veya diğer anormallikler.
  • Geçirilmiş enfeksiyonlar veya cinsel yolla bulaşan hastalıkların kalıcı etkileri.

Kısırlık Tanısı ve Uygulanan Testler

Kısırlık tanısında, çiftin tıbbi geçmişi ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir ve fiziksel muayeneler yapılır. Kadınlarda hormon seviyelerini değerlendirmek için kan testleri, yumurtlama durumunu kontrol eden ultrason ve rahim ile fallop tüplerinin durumunu incelemek için histerosalpingografi (HSG) gibi görüntüleme testleri uygulanır. Erkeklerde ise sperm analizi, hormon testleri ve bazı durumlarda testislerin ultrasonu gibi incelemeler yapılır. Her iki tarafın da detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, kısırlık nedeninin belirlenmesi için gereklidir.

Kadınlarda Uygulanan Testler

Kadınlarda kısırlık tanısı koymak için öncelikle tıbbi geçmiş ve yaşam tarzı değerlendirilir. Hormon seviyelerini kontrol etmek için kan testleri yapılır ve yumurtlama düzenini incelemek için bazal vücut sıcaklığı ölçümleri veya ultrason görüntüleme kullanılır. Rahim ve fallop tüplerinin yapısını değerlendirmek için genellikle histerosalpingografi (HSG) veya sonohisterografi gibi görüntüleme yöntemleri uygulanır. Endometriozis veya diğer rahim içi sorunların tespiti için laparoskopi gibi cerrahi inceleme yöntemlerine de başvurulabilir. Bu testler, kısırlığın nedenini belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmak için kritik öneme sahiptir.

Kadınlarda kısırlık tanısı için uygulanan testler arasında şunlar yer alır:

  • Ovülasyon testleri : Yumurtlamanın düzenli olup olmadığını belirlemek için hormon seviyelerinin ölçülmesi yapılır.
  • Ultrason : Rahim ve yumurtalıkların yapısal durumunu incelemek için kullanılır.
  • Histerosalpingografi (HSG) : Fallop tüplerinin açık olup olmadığını ve rahimdeki yapısal bozuklukları tespit etmek için X-ray ile yapılan bir testtir.
  • Histeroskopi : Rahim içi anomalileri veya polip gibi sorunları değerlendirmek için rahim içine ince bir kamera yerleştirilerek yapılan bir işlemdir.
  • Laparoskopi : Endometriozis veya pelvik yapışıklıkları incelemek için karın içine küçük bir kamera yerleştirilerek yapılan cerrahi bir işlemdir.
  • Kan testleri : Yumurtalık rezervlerini ve hormon seviyelerini değerlendirmek için kullanılır.

Erkeklerde Uygulanan Testler

Erkeklerde kısırlık tanısında ilk adım, sperm kalitesini değerlendirmek için yapılan semen analizidir. Bu testte sperm sayısı, hareketliliği ve şekli detaylı bir şekilde incelenir. Hormonal dengesizliklerin belirlenmesi için kan testleri yapılır ve testislerin yapısal problemlerini görmek için ultrason kullanılabilir. Gerekli durumlarda genetik testler uygulanarak kromozom anormallikleri veya genetik faktörler değerlendirilir. Ayrıca, enfeksiyon veya varikosel gibi durumların teşhisi için fiziksel muayene ve ek testler de yapılabilir. Bu süreç, kısırlığın altında yatan nedenin doğru bir şekilde tespit edilmesine olanak tanır.

Erkeklerde kısırlık tanısı için uygulanan testler arasında şunlar yer alır:

  • Semen analizi : Sperm sayısını, hareketliliğini ve şeklini değerlendirmek için yapılan temel testtir.
  • Hormon testleri : Testosteron ve diğer üreme hormonlarının seviyesini kontrol etmek için yapılır.
  • Genetik testler : Sperm üretimindeki bozuklukların genetik bir nedeni olup olmadığını belirlemek için uygulanır.
  • Skrotal ultrason : Testislerdeki yapısal anormallikleri veya varikosel gibi sorunları değerlendirmek için yapılır.
  • Ejakülasyon sonrası idrar analizi : Sperm ejakülasyon sırasında mesaneye geri dönüyorsa bunu belirlemek için yapılır.

Kısırlık Tedavisi

Kısırlık tedavisi, sorunun kaynağına ve çiftin durumuna bağlı olarak değişir. Yumurtlama sorunları ilaçlarla tedavi edilebilirken, fallop tüplerinin tıkanıklığı gibi yapısal sorunlar cerrahi müdahaleler gerektirebilir. Erkeklerde sperm kalitesini artırmaya yönelik hormon tedavileri veya mikrocerrahi yöntemler uygulanabilir. Daha ileri durumlarda, aşılama (IUI) ve tüp bebek (IVF) gibi yardımcı üreme teknikleri kullanılarak gebelik sağlanabilir. Tedavi sürecinin başarılı olabilmesi için çiftlerin yaşam tarzı faktörlerini de iyileştirmesi önemlidir.

Kadınlar İçin Tedavi Seçenekleri

  • Ovülasyon İlaçları : Yumurtlamayı teşvik etmek için klomifen sitrat veya gonadotropinler gibi ilaçlar kullanılır.
  • Cerrahi Müdahale : Endometriozis, miyom veya fallop tüpü tıkanıklıklarının tedavisi için cerrahi işlemler uygulanır.
  • Hormon Tedavisi : Polikistik over sendromu (PCOS) veya tiroid bozukluklarına bağlı hormonal dengesizliklerin tedavisi için uygulanır.
  • Rahim içi sorunların düzeltilmesi : Polip, yapışıklık veya septum gibi rahim anomalileri histeroskopi ile tedavi edilir.

Erkekler İçin Tedavi Seçenekleri

  • Sperm Kalitesini Artırıcı Tedaviler : Hormonal dengesizlikler için ilaç tedavisi veya yaşam tarzı değişiklikleri önerilir.
  • Varikosel Cerrahisi : Testis damarlarındaki genişlemenin düzeltilmesi ile sperm kalitesi artırılabilir.
  • Sperm Toplama Yöntemleri : Sperm bulunmayan erkeklerde testisten cerrahi yöntemlerle sperm alınabilir (TESA veya TESE).

Yardımcı Üreme Teknikleri (ART)

  • İntrauterin İnseminasyon (IUI) : Spermlerin laboratuvarda hazırlanıp doğrudan rahime yerleştirilmesi işlemidir.
  • In Vitro Fertilizasyon (IVF - Tüp Bebek) : Yumurtaların laboratuvarda spermle döllenmesi ve oluşan embriyonun rahme transfer edilmesidir.
  • İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI) : Tek bir spermin doğrudan yumurtaya enjekte edildiği tüp bebek yöntemidir.
  • Donör Yumurta veya Sperm Kullanımı : Yumurta veya sperm kalitesi düşük olan çiftler için bir donörden alınan gametler kullanılabilir.
  • Taşıyıcı Annelik : Rahim ile ilgili sorun yaşayan kadınlar için embriyonun bir taşıyıcı anneye yerleştirilmesi yöntemidir.

Kısırlık (infertilite) çiftlerin düzenli ve korunmasız ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl içinde gebeliğin gerçekleşmemesi olarak tanımlanır. Ancak, 35 yaşın üstündeki kadınlarda düzenli ve korunmasız olarak ilişkiye girilmesine rağmen hamilelik gerçekleşmiyorsa gerekli tetkik ve tedavilere daha erken başlanabilir.

Üreme çapındaki her 100 çiftten 10 ile 15'inde kısırlık görülebilir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Kısırlık üreme sistemi ile ilgili bir sağlık sorunudur. Tek bir sebebe bağlı olabildiği gibi; birkaç faktörün birleşmesi ile de gerçekleşebilir. Kısırlık , üreme sisteminin vücudun üreme işlevini yerine getirme yeteneğini bozan bir hastalıktır.

İnfertilitenin üstesinden gelebilmek için güvenli ve etkili birçok tedavi yöntemi bulunuyor. Bu tedaviler çiftlerin bebek sahibi olma şansını artırıyor.

Kısırlığın nedeni, kadına veya erkeğe ait olabileceği gibi yüzde 10-15’lik hasta grubunda tüm araştırmalara rağmen hala bir neden bulunamıyor.

Her ne kadar çocuk sahibi olmak basit ve doğal bir işlev olarak algılansa da, aslında bu süreç oldukça karmaşıktır. Gebeliğin oluşabilmesi için aşağıdaki gibi faktörlerin tamamının sağlanması gerekmektedir. Bunlar;

  • Kadın tarafından sağlıklı yumurta üretimi
  • Erkek tarafından kaliteli sperm üretimi
  • Spermin yumurtaya ulaşmasını sağlayan sağlıklı fallop tüpleri
  • Spermin yumurtayı döllemesi
  • Döllenmiş yumurtanın rahimde içinde tutunabilmesi
  • Yeterli embriyo kalitesi
Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 12 Aralık 2024 Perşembe Yayımlanma Tarihi: 22 Şubat 2019 Cuma
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?