Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Bölüm Hakkında

Karaciğer nakli, hasar görmüş veya işlevini yitirmiş bir karaciğerin sağlıklı bir donörden alınan karaciğerle değiştirilmesi işlemidir. Genellikle karaciğer yetmezliği, siroz, hepatit ve karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklar sonucu uygulanır. Karaciğer nakli ameliyatı, organın vücuda yerleştirilmesi ve kan damarlarının bağlanması ile gerçekleştirilir. Ameliyat süreci, hazırlık aşamasından başlayarak, nakil sonrasındaki iyileşme sürecini de kapsar. Karaciğer nakli süreci, donör bulunmasından cerrahiye ve sonrasında hastanın bakımına kadar uzanan bir dizi aşamadan oluşur. Karaciğer nakli ameliyat süresi genellikle 6-12 saat arasında değişir. Organ nakli sonrası düzenli kontroller hayati öneme sahiptir. Acıbadem Sağlık Grubu Karaciğer Nakli Merkezi’nde, akut ve kronik karaciğer yetmezliği, siroz, hepatit ve karaciğer tümörleri gibi hastalıkların tedavisinde karaciğer nakli operasyonları gerçekleştirilmektedir. Multidisipliner yaklaşımla çalışan ekibimiz, cerrahlar, hepatologlar, anestezistler ve hemşirelerden oluşmakta olup, her aşamada hasta ve ailelerine kapsamlı destek sunmaktadır.
İçindekiler

Karaciğer Nakli Nedir?

Karaciğer nakli , ciddi karaciğer hastalıkları ya da karaciğer yetmezliği gibi durumlarda, hasar görmüş karaciğerin işlevini yerine getiremeyecek kadar bozulduğu zaman başvurulan hayati bir tedavi yöntemidir. Genellikle siroz, hepatit ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar nedeniyle karaciğerin fonksiyonunu kaybetmesi durumunda uygulanır. Bu süreçte, hastanın sağlıklı yaşamına devam edebilmesi için işlevini yitirmiş olan karaciğer, sağlıklı bir donörden alınan bir karaciğerle değiştirilir.

Karaciğer nakli süreci , detaylı bir değerlendirme, donör arayışı, ameliyat ve sonrasında uzun bir iyileşme dönemini içerir. Karaciğer nakilleri, canlı donörden ya da kadavra donörden sağlanabilir. Canlı donörlü nakillerde, karaciğerin yalnızca bir kısmı alınarak nakil yapılır. Karaciğerin benzersiz bir yenilenme yeteneği olduğu için donörden alınan parça zamanla büyüyerek tam bir karaciğer haline gelir. Kadavra donör nakillerinde ise ölen kişinin karaciğeri alınarak, ihtiyaç sahibi hastaya nakledilir.

Karaciğer nakli ameliyatı, genellikle 6-12 saat arasında sürer. Bu süre, donörün karaciğerinin alınması ve hastaya başarılı bir şekilde yerleştirilmesi için gereklidir. Ameliyatın başarı oranları, tıp dünyasında oldukça yüksektir ve birçok hasta ameliyat sonrası uzun yıllar boyunca sağlıklı bir yaşam sürer. Organ nakli sonrası dönemde hastaların bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmaları gerekmektedir. Bu ilaçlar, vücudun nakledilen karaciğeri reddetmesini önler. Ayrıca, ameliyat sonrası dikkatli bir şekilde düzenli kontrollerin yapılması ve yaşam tarzına dikkat edilmesi, başarı şansını artıran önemli faktörlerdendir.

Karaciğer Yetmezliğinde Uygulanan Yöntemler

Karaciğer yetmezliği, karaciğerin görevlerini yerine getiremediği, genellikle ölümcül sonuçlar doğurabilen ciddi bir durumdur. Bu aşamada cerrahi müdahaleler kaçınılmaz hale gelir. Karaciğer yetmezliği tedavisinde uygulanan en yaygın yöntem karaciğer naklidir. Nakil dışında, bazı vakalarda alternatif tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Örneğin, karaciğerin fonksiyonlarını kısmen destekleyebilmek için çeşitli ilaç tedavileri uygulanabilir. Bununla birlikte, bu tedaviler genellikle karaciğerin tamamen işlevini kaybettiği durumlarda kalıcı bir çözüm sunmaz.

Karaciğer yetmezliği, genellikle siroz, hepatit veya karaciğer kanseri gibi hastalıklar sonucunda gelişir. Bu hastalıklar karaciğerin işlevini bozarak zamanla yetmezliğe yol açabilir. Karaciğer nakli donör sürecinde, uygun bir donör bulunana kadar hastanın durumu yakından izlenir. Donör sağlandığında, ameliyat süreci başlar ve hasta sağlıklı bir karaciğerle yaşamını sürdürebilir. Ancak her karaciğer nakli adayı uygun bir donör bulamayabilir; bu da süreçte karşılaşılan önemli zorluklardan biridir.

Karaciğer nakli riskleri arasında, vücudun yeni organı reddetme ihtimali, enfeksiyonlar ve ameliyat sırasında oluşabilecek komplikasyonlar yer alır. Ancak bu riskler, doğru tedavi ve düzenli kontrollerle minimuma indirilebilir. Karaciğer nakli sonrası süreçte, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılarak, vücudun organı reddetmesi önlenir. Bu ilaçların kullanımına ömür boyu devam edilmesi gerekebilir.

Karaciğer nakli , karaciğer yetmezliği ve diğer ciddi karaciğer hastalıkları için hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Bu süreçte, ameliyatın başarı oranları ve uygun donör bulma zorlukları hastalar için önemli bir faktördür. Nakil sonrası iyileşme süreci dikkat ve özen gerektirir; ancak doğru tedavi ve bakım ile hastalar uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.

Hangi Hastalıklara Karaciğer Nakli Uygulanır?

Karaciğer nakli, hayatı tehdit eden karaciğer yetmezliği, siroz, hepatit gibi hastalıklarla mücadele eden kişiler için umut verici bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir ve hastanın karaciğerinin işlevini geri kazandırmak amacıyla yapılır. Aşağıdaki hastalıklar, karaciğer nakli ameliyatı için en yaygın nedenler arasında yer alır.

Karaciğer Yetmezliği

Karaciğer yetmezliği , karaciğerin işlevlerini yerine getiremediği ve geri dönüşü olmayan hasar gördüğü durumlardır. Bu durum iki farklı şekilde ortaya çıkabilir: Akut karaciğer yetmezliği ani bir gelişme gösterirken, kronik yetmezlik genellikle uzun bir süreç içerisinde meydana gelir. Akut karaciğer yetmezliği, ilaçların yan etkileri, enfeksiyonlar veya toksik maddelere maruz kalma sonucunda hızlı bir şekilde gelişebilir. Bu durumdaki hastalar için karaciğer nakli tek çare olabilir. Kronik karaciğer yetmezliği ise, yavaş ilerleyen ancak geri dönülemez karaciğer hasarına yol açan hastalıklardan kaynaklanır.

Siroz

Siroz , karaciğerin sağlıklı dokusunun yerini yara dokusunun alması ve organın işlevini yerine getirememesi durumudur. Genellikle aşırı alkol tüketimi ya da kronik hepatit enfeksiyonları nedeniyle gelişir. Karaciğerde meydana gelen bu yapısal değişiklikler, organın işlevini sürdüremeyecek duruma gelmesine neden olur. İleri evre siroz hastalarında, karaciğer hasarının geri dönüşü olmadığında karaciğer nakli önerilir. Karaciğer nakli sonrası , hasta uygun tedavi ve kontrollerle uzun bir yaşam sürebilir.

Hepatit

Kronik hepatit B ve hepatit C enfeksiyonları, karaciğerde ciddi hasara neden olarak zamanla karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Bu hastalıklarda, karaciğerin işlevini sürdürememesi durumunda karaciğer nakli gerekebilir. Hepatit enfeksiyonları, karaciğer dokusunda iltihaba ve zamanla doku kaybına neden olur. Bu iltihaplanma, karaciğerin zamanla işlevsiz hale gelmesine yol açar. Özellikle ilerlemiş hepatit enfeksiyonlarında karaciğer nakli ameliyatı ile hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.

Karaciğer Kanseri

Karaciğer kanseri, özellikle hepatoselüler karsinom adı verilen birincil karaciğer kanseri türü, karaciğer nakli için en yaygın nedenlerden biridir. Genellikle hepatit B, hepatit C ve siroz gibi durumlarla bağlantılı olarak gelişir. Erken evrede tespit edilen karaciğer kanserlerinde, karaciğer nakli tedavinin en etkili yöntemlerinden biridir. Nakil, sadece kanserli dokuyu değil, aynı zamanda kanserin yeniden ortaya çıkma riskini de ortadan kaldırır. Karaciğer nakli başarı oranları, kanserin evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişse de, genellikle umut vericidir.

Kalıtsal Problemler ve Metabolik Hastalıklar

Bazı genetik ve metabolik hastalıklar da karaciğer nakli gerektirebilir. Örneğin, Wilson hastalığı, vücudun fazla miktarda bakır biriktirmesi sonucu ortaya çıkar ve tedavi edilmezse karaciğer yetmezliği ile sonuçlanabilir. Benzer şekilde, hemokromatoz, vücutta aşırı demir birikmesine yol açarak karaciğerin zarar görmesine neden olur. Bu tür genetik hastalıklar genellikle karaciğer fonksiyonlarını geri dönülemez şekilde bozar. Karaciğer nakli, bu hastaların hayatını kurtarabilecek tek çözüm olabilir.

Alpha-1 antitripsin eksikliği ve glikojen depolama hastalığı gibi kalıtsal bozukluklar da karaciğer nakli ile tedavi edilebilen diğer metabolik hastalıklar arasında yer alır. Bu hastalıklar, karaciğerin normal işlevlerini yerine getirmesini engeller ve zamanla organın tamamen iflasına yol açar. İleri evre karaciğer yetmezliği, siroz, hepatit ve karaciğer kanseri gibi hastalıklarda nakil, hastanın hayata tutunmasını sağlar. Aynı şekilde, genetik ve metabolik bozukluklar nedeniyle karaciğerin işlevini kaybettiği durumlarda da karaciğer nakli ameliyatı, hastalar için en uygun tedavi seçeneklerinden biridir.

Karaciğer Nakli Süreci

Karaciğer nakli süreci, birçok aşamadan oluşur ve hastaların genel sağlık durumu dikkatlice değerlendirilerek uygun adaylar nakil listesine alınır. Karaciğer nakli süreci dikkatli bir planlama, hazırlık ve uygun donörün bulunması aşamalarını içerir.

Nakil Öncesi Hazırlık Aşamaları

Karaciğer nakli ameliyatı öncesinde hastaların kapsamlı bir değerlendirmeden geçirilmesi gereklidir. Bu hazırlık sürecinde, hastanın ameliyata uygun olup olmadığı araştırılır. İlk olarak, transplantasyon ekibi, hastanın genel sağlık durumunu ve organ nakli için uygun olup olmadığını değerlendirir. Bu süreçte, kalıcı kanser ve ağır enfeksiyonlar gibi nakil için engel teşkil edebilecek hastalıklar araştırılır. Hastanın ameliyatı kaldırabilmesi ve sonrasındaki iyileşme sürecine adapte olabilmesi için yaşam beklentisi ve fizyolojik yaşı da göz önünde bulundurulur. Özellikle 65 yaş üstü hastalarda genel sağlık durumu ameliyat öncesinde dikkatle incelenmelidir.

Nakil Listesine Dahil Edilme Kriterleri

Karaciğer nakli sürecinde, hastanın nakil listesine dahil edilip edilmeyeceği titizlikle değerlendirilir. Nakil listesine girmek için hastanın belirli kriterleri karşılaması gerekir. Bunlar arasında karaciğerin geri dönüşü olmayan hasar gördüğü durumlar, diğer tedavi yöntemlerinin etkisiz kalması ve hastanın genel sağlık durumunun ameliyata elverişli olması yer alır. Ayrıca hastanın nakil sonrası yaşam kalitesini sürdürebilmesi ve düzenli kontrollerini aksatmaması gerekir. Karaciğer nakli donör bulma sürecinde, hastanın durumu ne kadar acilse, nakil için listeye alınma önceliği de o kadar yüksek olur.

Fiziksel Değerlendirme ve Testler

Hastaların nakil listesine dahil edilmeden önce çeşitli tıbbi testlerden geçmeleri gerekmektedir. Bu süreçte, hastanın genel sağlık durumu, kardiyovasküler hastalıklar , akciğer fonksiyonları ve diğer organların durumu ayrıntılı bir şekilde incelenir. Özellikle koroner arter hastalığı gibi kalp sorunları, nakil sürecinde komplikasyon riski oluşturabileceğinden dikkatle ele alınır. Nakil öncesi yapılacak testler, hastanın bu ağır cerrahi işlemi tolere edip edemeyeceğini belirler. Kronik akciğer hastalığı olan hastalarda da mevcut akciğer kapasitesi değerlendirilerek ameliyata engel olup olmayacağı kontrol edilir.

Ayrıca hastalarda olası enfeksiyon varlığı da titizlikle araştırılır. HIV, tüberküloz, sitomegalovirüs gibi enfeksiyonların varlığı nakil için önemli bir kontrendikasyon olabilir. Bu nedenle, ameliyat öncesinde her hasta bu hastalıklar açısından taramadan geçirilir.

Uygun Donörün Bulunması

Karaciğer nakli yapılabilmesi için hastanın sağlık durumuna uygun bir donör bulunması gereklidir. Donör seçimi, hem canlı hem de kadavradan yapılabilir. Canlı donörlerde, kişinin karaciğerinin bir kısmı alınıp hastaya nakledilir. Bu süreçte, donörün sağlık durumu, karaciğer fonksiyonları ve genel sağlık durumu detaylı bir şekilde incelenir. Karaciğer nakli ameliyat süresi, donörün karaciğerinin alınmasından hastaya nakledilmesine kadar geçen süreyi içerir ve genellikle 6-12 saat sürer.

Kadavra donörleri ise hayatını kaybeden kişilerden alınan organlarla gerçekleştirilir. Ancak uygun bir kadavra donör bulunması zaman alabilir. Bu nedenle, nakil bekleyen hastaların listede öncelik sıraları ve sağlık durumları sürekli olarak takip edilir. Donör bulunduğunda ise operasyon hızla planlanır ve nakil gerçekleştirilir. Karaciğer nakli sonrası, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlarla hastanın yeni organı reddetmesi önlenir ve düzenli kontrollerle sağlık durumu izlenir.

Karaciğer nakli uzun ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Nakil öncesinde yapılan değerlendirmeler ve donörün bulunmasıyla birlikte, ameliyat başarıyla gerçekleştirildiğinde hastalar sağlıklı bir hayata dönebilir.

Karaciğer Nakli Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?

Karaciğer nakli, ciddi karaciğer hastalıkları nedeniyle işlevini yitiren karaciğerin, sağlıklı bir donörden alınan karaciğer ile değiştirilmesi işlemidir. Bu ameliyat, son derece dikkat ve uzmanlık gerektiren, uzun bir süreçtir. Ameliyat öncesinde, hastanın genel sağlık durumu dikkatlice değerlendirilir ve donör bulma süreci başlatılır.

Ameliyat sürecinde, hastanın karaciğerine ulaşmak için göğüs altından başlayarak geniş bir kesi yapılır. Karaciğer nakli ameliyatı sırasında, hastanın hasarlı karaciğeri çıkartılır ve yerine yeni karaciğer yerleştirilir. Donör karaciğeri, kadavra vericiden ya da canlı vericiden sağlanabilir. Eğer canlı verici kullanılıyorsa, karaciğerin yalnızca bir kısmı alınarak alıcıya nakledilir. Bu süreçte, hem karaciğerin damar bağlantıları hem de safra yolları titizlikle hazırlanır. Damarlarda ve safra yollarında meydana gelebilecek sorunlar kontrol edilerek, gerektiğinde yamalar yapılır. Karaciğer nakli süresi, ortalama 6 ila 12 saat arasında değişir.

Kadavra donörlerde, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden alınan karaciğer özel çözeltilerle korunur ve en uygun alıcıya nakledilir. Bu süreç, donörün karaciğeri çıkarılıp hazırlanarak, en uygun alıcıya ulaştırılması ile tamamlanır.

Kimler Karaciğer Nakli İçin Uygun Değildir?

Her hasta, karaciğer nakli için uygun aday değildir. Karaciğer nakli yapılmasına engel olabilecek bazı durumlar vardır. Bu durumlar arasında düzelme şansı olmayan aktif kanser, ciddi enfeksiyon hastalıkları, akciğer ve kalp hastalıkları gibi organ yetmezlikleri yer alır. Aynı zamanda, nakil ameliyatını tolere edemeyecek kadar kötü genel sağlık durumu olan hastalar da bu sürece dahil edilemez.

Ayrıca, hastanın tedaviyi reddetmesi, ciddi psikiyatrik rahatsızlıklar veya akli yetersizlikler gibi durumlar da organ nakli için bir engel teşkil eder. Nakil yapılacak hastanın, ameliyat sonrasındaki sürece uyum sağlayabilmesi ve yaşam tarzı değişikliklerini kabul edebilmesi önemlidir. Karaciğer nakli sonrasında, hastaların düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemesi ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlarını kullanmaya devam etmeleri gerekmektedir. Bu koşullara uyum gösteremeyecek hastalarda nakil önerilmez.

Karaciğer Naklinin Riskleri Nelerdir?

Her cerrahi işlem gibi karaciğer nakli de belirli riskler içerir. Bu riskler, ameliyat sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilir. Karaciğer nakli riskleri arasında en önemlisi, hastanın vücudunun yeni organı reddetme ihtimalidir. Vücut, yeni organı yabancı olarak algılayabilir ve bağışıklık sistemi bu organa saldırabilir. Bu durumu önlemek için hastalar, hayat boyu bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanmak zorundadır. Ancak bu ilaçlar da bazı yan etkilere yol açabilir. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, vücudun enfeksiyonlara karşı direncini azaltır, bu nedenle hastalar enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelir.

Ameliyat sonrası enfeksiyon riskleri oldukça yüksektir ve bu riskler yakından takip edilmelidir. Özellikle akciğer enfeksiyonları, ameliyat sonrasında sıkça görülebilir. Ameliyat sırasında oluşabilecek diğer komplikasyonlar arasında kanama, safra yolu sorunları ve pıhtılaşma bozuklukları yer alır.

Karaciğer nakli ameliyatı sonrasında, damar tıkanıklıkları da oluşabilir. Nakil sırasında karaciğerin damar bağlantıları yeniden yapılırken, bu damarlar daralabilir veya tıkanabilir. Bu durum, karaciğerin yeterli kan akışını alamaması ve hasar görmesiyle sonuçlanabilir. Damar tıkanıklığı meydana geldiğinde, ek cerrahi müdahaleler gerekebilir.

Buna ek olarak, karaciğer nakli yapılan hastalarda safra yolu problemleri de sık görülenler arasındadır. Safra yollarının nakledilen karaciğerle düzgün bir şekilde bağlanmaması, safra sızıntısına veya safra yolu daralmalarına yol açabilir. Bu tür durumlar, ek tedavi veya cerrahi gerektirebilir.

Karaciğer nakli ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinde, hastaların yaşam kalitesi büyük ölçüde artar. Ancak, nakil sonrası süreçte düzenli doktor kontrolleri ve tedavilere uyum sağlamak hayati önem taşır. Karaciğer nakli başarı oranları, hastanın genel sağlık durumu, ameliyat sonrası bakım ve komplikasyonların kontrol altına alınabilmesi ile doğrudan ilişkilidir.

Karaciğer Nakli Sonrası Yaşam

Karaciğer nakli ameliyatından sonra hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artar. Ancak, bu süreç hem kısa hem de uzun vadede dikkatli bir takip gerektirir. Karaciğer nakli sonrası, hastaların iyileşme süreci ve olası komplikasyonları kontrol altında tutmak için sık sık doktor kontrolüne gitmeleri gerekmektedir. Bu süreç, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların düzenli olarak kullanılmasıyla birlikte devam eder.

Ameliyattan Sonra Neler Yaşanır?

Karaciğer nakli ameliyatı sonrası ilk haftalar, hastaların hastanede gözetim altında tutulduğu kritik bir süreçtir. Ameliyattan hemen sonra, vücudun yeni organı kabul edip etmediği düzenli olarak izlenir. Karaciğer nakli riskleri arasında en yaygın olanı, organ reddi ve enfeksiyon riskidir. Bu risklerin önlenmesi için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır. İlk haftalarda, halsizlik, mide bulantısı ve yara iyileşmesi gibi belirtiler yaygın olarak görülür.

Hastaların iyileşme süreci, fiziksel aktivitelere yavaş yavaş geri dönmeleri ve beslenme alışkanlıklarını yeniden düzenlemeleriyle ilerler. Karaciğer nakli sonrası yaşam, düzenli kontroller ve ilaç tedavisi ile stabil hale getirilir.

Uzun Dönemde Karşılaşılabilecek Sorunlar

Karaciğer nakli sonrası uzun dönemde ortaya çıkabilecek bazı sorunlar da vardır. Bunlar arasında en sık görülen problemler, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların uzun süreli kullanımı nedeniyle gelişebilecek enfeksiyonlar, böbrek sorunları ve yüksek tansiyon gibi durumlar yer alır. Ayrıca, organ reddi riski her zaman mevcut olduğundan, hastaların düzenli doktor kontrolüne gitmesi ve ilaçlarını aksatmaması hayati önem taşır.

Bunun yanı sıra, karaciğer nakli başarı oranları, hastanın genel sağlık durumu, doktor tavsiyelerine uyumu ve yaşam tarzı değişikliklerine bağlı olarak olumlu seyreder.

Karaciğer Naklinin Başarı Oranı Nedir?

Karaciğer nakli, başarılı bir şekilde uygulandığında hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde iyileştiren bir tedavi yöntemidir. Genel olarak, karaciğer nakli başarı oranları oldukça yüksektir. İlk yıl için başarı oranı %85 ila %90 arasında değişirken, hastaların beş yıl hayatta kalma oranı %70’in üzerindedir. Bu oranlar, tıbbi ilerlemeler ve ameliyat sonrası bakımın iyileşmesiyle her geçen gün artmaktadır.

Başarı Oranlarını Etkileyen Faktörler

Karaciğer nakli sürecinde başarıyı etkileyen birçok faktör vardır. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve naklin yapıldığı hastalığın türü başarı oranını doğrudan etkileyen etmenler arasındadır. Örneğin, karaciğer kanseri, siroz veya hepatit gibi hastalıkların ilerlemiş evrelerinde nakil yapılması, komplikasyon riskini artırabilir. Ayrıca, ameliyat sonrası hastanın bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlara uyumu, enfeksiyonları önleme ve yaşam tarzı değişikliklerine dikkat etme gibi unsurlar da uzun vadeli başarı için kritik önem taşır.

Karaciğer Nakli Sonrası Uzun Vadeli Sağlık Durumu

Karaciğer nakli sonrası, hastaların yaşam kalitesi genellikle büyük ölçüde iyileşir, ancak uzun vadeli sağlık durumu, nakil sonrası bakım ve düzenli kontrollerle yakından ilişkilidir. Karaciğer nakli sonrası dönemde, enfeksiyon riskine karşı düzenli ilaç kullanımı, sağlıklı beslenme ve doktor tavsiyelerine uyma büyük önem taşır. Hastaların birçoğu ameliyat sonrası normal yaşamlarına dönebilirken, bazı hastalar uzun vadede böbrek fonksiyon bozukluğu, yüksek tansiyon gibi sorunlarla karşılaşabilir. Buna rağmen, organ nakli sonrası sağlıklı yaşam süresi, dikkatli bakım ve tedavi ile yıllarca devam edebilir.

Karaciğer Naklinde Hastaya Yapılan Testler ve Görüntüleme Yöntemleri

Laboratuvar İncelemeleri Kan ve İdrar Tetkikleri

Hematolojik tetkikler, böbrek fonksiyon testleri, karaciğer fonksiyon testleri ile beraber hepatit markerları mutlaka istenir. Viral seroloji çocukluk çağı hastalıkları ve CMV - EBV dahil çalışılır. Tümör markerları, açlık kan şekeri, ürik asit, kalsiyum ve fosfat düzeyleri araştırılır. İdrar tetkiki yapılır.

EKG ve Ekokardiyagrafi

Bu tetkikler ile birlikte kardiyoloji konsültasyonu gerekir. Koroner arter hastalığı bulguları varsa, koroner anjiyografi yapılır. Hastaların tüm kültürleri alınıp, enfeksiyöz bir ajan taşımadıklarından emin olmak gerekir.

Radyolojik Tetkikler

Akciğer grafisi, gerekirse, ayrıca kan gazları ile değerlendirilir. Gerekli hallerde özofagus, mide ve duodenum ve kolon için endoskopik tetkikler yaptırılır.

Diğer Tetkikler

Bilgisayarlı tomografi mutlaka istenir. Bunun yanında belirli hastalıklar için PET, sintigrafi ve tromboz eğilimi için gerekli tetkikler istenebilir. Göğüs hastalıkları, kardioloji, anestezi, diş, psikiyatri, gastroenteroloji, nöroloji, enfeksiyon, gerekirse üroloji ve kadın doğum konsültasyonları eksiksiz olarak yapılır. Bu bölümlerin istediği tüm tetkikler ilave olarak yapılır.

Karaciğer Naklinde Donöre Yapılan Testler ve Görüntüleme Yöntemleri

Donöre Yapılan Laboratuvar Tetkikleri Kan Tetkikleri aşağıdaki gibidir.

  • Hemogram ve Periferik yayma
  • Kanama profili
  • Tromboz profili
  • Rutin biokimya
  • Hepatit Markerları
  • Tümör markerları
  • İdrar Tetkikleri
  • İdrar tetkiki ve kültürü ve kreatinin klerensi (24 saatlik idrardan)ve Kültürü ve Kreatinin Klirensi (24 Saatlik İdrardan)

Diğer Tetkikler

Göğüs, kardiyoloji, psikiyatri ve gerekli diğer konsültasyonlar

  1. Viral seroloji
  2. Elektrokardiyogram
  3. Akciğer grafisi
  4. Tüm karın tomografi ve BT anjiyografi
  5. MR kolanjiyografi

Bütün bu tetkikler sonucunda patolojik bulgu tespit edilmeyen adayın karaciğer volümleri hesaplanır ve damarsal yapılar ile safra yolu anatomisi ameliyat öncesi değerlendirilir. Donör adaylarının donör olmalarını engelleyen en önemli nedenler sıklıkla hipertansiyon , diyabet, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları ve psikolojik hastalıklardır.

Canlı donör adayının 18 yaşını doldurmuş ve sağlıklı olması gerekir. Yaş sınırı için üst sınır bazı merkezlerde 65 olarak kabul edilmekle birlikte birçok merkezde üst yaş sınırı yoktur. Donörün sistemik hastalığının bulunmaması, sigara içenlerde akciğer fonksiyon testlerinin normal olması ve ameliyattan önce sigarayı bırakması gerekir.

Kan tetkiklerinde HIV (Human Immunodeficiency Vırus) antikor testinin negatif olması gerekir. Hepatit B ve Hepatit C taşıyıcılarından alınan karaciğerlerin hastalığı alıcıya taşıyabileceği bilinen bir gerçektir.

İlaç tedavisine cevap vermeyen ve alternatif cerrahi girişimlerin sonuçsuz kaldığı karaciğer yetmezliği oluşan hastalar için tek tedavi seçeneği, karaciğer naklidir. Nakiller, canlı vericiden veya beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden yapılır. Acıbadem Karaciğer Nakli Merkezleri'nde hem erişkin hem de çocuk hastalara hizmet verilmektedir.

Merkezlerde, kadavradan alınan karaciğer nakillerinde ortotopik yöntem kullanılır. Ortotopik karaciğer nakli; hastalıklı karaciğerin alınarak aynı bölgeye sağlıklı karaciğerin takılması olarak açıklanabilecek bir cerrahi yöntemdir.

Canlı vericiden nakil yapıldığında ise karaciğerin bir parçası nakledilir. Nakil sonrası, hem alıcının hem vericinin karaciğeri gerekli boyuta ulaşır ve bir süre sonra ihtiyaçları karşılayacak hale gelir.

Karaciğer Naklinde Laparoskopik Yöntem

Laparoskopi, cerrahların vücutta açılan küçük deliklerden cerrahi aletleri kullanarak işlem yaptığı, minimal invaziv bir cerrahi prosedürdür. Aletlerin ucunda yer alan küçük bir video kamera ve ışık, cerrahlara iç bölgenin görüntüsünü sağlar. Kamera, cerrahi alanı ekrana yansıtarak doktorların işlemi izleyip ilerlemelerini gözlemlemelerine olanak tanır. Laparoskopi ile cerrahlar, büyük bir kesiye gerek kalmadan tam kapsamlı bir ameliyat gerçekleştirebilirler.

Laparoskopi geçiren hastalar, açık cerrahiye göre hastanede daha kısa süre kalır ve daha hızlı iyileşir. Aynı zamanda daha az ağrı yaşarlar ve açık ameliyat sonrası oluşabilecek izlerden kaçınırlar.

Laparoskopi, uygun bir donör bulunduğunda canlıdan karaciğer naklinde kullanılabilir. Geleneksel olarak, donörün karaciğerinin bir kısmını almak için büyük açık ameliyatlara bavurulur. Bu yöntemle, donörün hastanede iki haftaya kadar yatmasını ve ardından iki veya üç ay evde iyileşmesini gerektirebilir. Ancak laparoskopik bir işlemle donör, hastanede bir haftadan az kalabilir ve çok daha hızlı bir iyileşme süreci yaşayabilir. Karaciğer, yaklaşık altı hafta içinde kendini hızla yeniler.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Karaciğer Nakli Veren Kişi Kaç Yıl Yaşar?

    Karaciğer nakli donörü, genellikle sağlıklı bireyler arasından seçilir ve operasyon sonrası yaşam süresi genellikle normal seyrinde devam eder. Karaciğerin kendini yenileme yeteneği sayesinde, donör birkaç hafta içinde karaciğer fonksiyonlarını geri kazanır. Nakil sonrası donörün yaşam kalitesinde ciddi bir olumsuzluk yaşanmaz.

  • Çapraz Karaciğer Nakli Nedir?

    Çapraz karaciğer nakli, donör ve alıcı arasında kan grubu veya doku uyumsuzluğu olduğunda uygulanan bir yöntemdir. İki hasta ve iki donör arasında çapraz eşleşme yapılarak, uygun karaciğer bağışı sağlanır. Bu yöntem, özellikle nakil bekleme listelerinde zaman kazandıran etkili bir çözümdür.

  • Karaciğer Naklinin Donöre Zararı Var Mı?

    Karaciğer nakli donörleri, genellikle birkaç hafta içinde sağlıklarına kavuşur. Karaciğerin yenilenme yeteneği sayesinde, vericinin kalan karaciğer dokusu hızla büyüyerek tam fonksiyonel hale gelir. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi, donörler ameliyat sırasında enfeksiyon, kanama gibi komplikasyonlarla karşılaşabilir. Bu tür riskler minimal düzeydedir ve dikkatle kontrol edilir.

  • Karaciğer Nakli Kaç Saat Sürer?

    Karaciğer nakli ameliyatı, genellikle 6 ila 12 saat arasında sürer. Bu süre, donörün karaciğerinin alınması ve alıcıya nakledilmesi süreçlerini kapsar. Ameliyatın süresi, hastanın ve donörün durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

  • Karaciğer Kendini Yeniler Mi?

    Evet, karaciğer kendini yenileyebilen tek organdır. Karaciğerin bir kısmı alınsa bile, kalan doku hızla büyüyerek birkaç hafta içinde eski boyutuna ve işlevine kavuşur. Bu özellik, karaciğer nakli donörlerinin sağlıklı yaşamlarına dönmesini mümkün kılar.

  • İnsanda Kaç Tane Karaciğer Var?

    İnsan vücudunda tek bir karaciğer bulunur. Ancak, bu organ vücudun en büyük organlarından biridir ve hayati öneme sahiptir. Karaciğer, kanı temizler, besinleri işler ve vücut için gerekli olan birçok fonksiyonu yerine getirir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 13 Kasım 2024 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 3 Mart 2019 Pazar

Doktorlar

Birimin Tüm İlgi Alanları

Hastaneler

Sıralama Türü:

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?