İnme Nedir?
Beyin Damar Hastalıkları , beyin damarlarının tıkanması veya kanaması ile ortaya çıkan, beynin bir bölgesinin, geçici veya kalıcı olarak fonksiyonlarının bozulduğu klinik tablolardır. Bütün dünyada hem ölümcül olma, hem de sakatlık bırakma açısından en önde gelen hastalıklardandır. Buna karşılık beyin damar hastalıklarının çok büyük oranda önlenebilir, uygun koruyucu tedaviler ile ortaya çıkışı engellenebilir hastalıklar olması, bu hastalıklara yönelik toplumsal bilinci artırma çabalarının, bütün ülkelerde, çok artmasına yol açmıştır.
Beyin damar hastalıkları geçici bulgular ile kendini gösterebilir. Kalıcı bir hasar bırakmadan düzelen, altta yatan nedenin geçici damar tıkanıklığı olduğu tablolara geçici iskemik atak adı verilir. Bu hastalar düzelme göstermelerine rağmen, altta yatan nedene bağlı olarak, tekrarlayan ataklar ile yerleşmiş bulguların, kalıcı sakatlıkların ortaya çıkma riskini taşırlar. Yerleşmiş bulgular ile gelen damar hastalıklarına genel olarak inme adı verilir. İnme %85-90 oranında beyin damarlarının kalıcı tıkanıklığına bağlıdır, iskemik inme adı verilir. %10-15 oranında ise beyin damarlarının kanamasına bağlı olarak ortaya çıkar, hemorajik inme adı verilir.
İnme Risk Faktörleri Nelerdir?
Risk faktörleri, inme ortaya çıkışını kolaylaştıran faktörlerdir. Toplumlara göre farklılık göstermekle birlikte, en yaygın olanlar, daha önemlisi kontrol altına alınmaları halinde inme riskinin çok büyük ölçüde azalmasına yol açanlar; hipertansiyon, diyabet, obezite, hiperkolesterolemi, sigara, aşırı alkol tüketimi, fiziksel hareketsizlik gibi yaşam biçimi ile çok ilişkili olan, değiştirilebilir risk faktörleridir.
İnme Nedenleri Nelerdir?
İnme pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Hemorajik inme daha çok hipertansiyona bağlıdır. Yaşlanma ile birlikte damar duvarında gelişen patolojiler beyin damarlarında kanama riskini artırır. Değişik damar patolojileri, kullanılan ilaçlar, beyin tümörleri, kan hastalıkları beyin kanamalarının diğer daha az görülen nedenleri arasındadır.
İskemik inmenin en yaygın nedenleri arasında ise, kalp hastalıklarına bağlı beyin embolileri ve yukarıda sayılan risk faktörleri sonucu damar duvarında gelişen ateroskleroz adı verilen damar sertliği sayılabilir. Pek çok sistemik hastalık (hematolojik, romatolojik hastalıklar, enfeksiyonlar, malign hastalıklar), travma sonucu veya kendiliğinden gelişmiş olan damar duvarı yırtılmaları (diseksiyon), genetik hastalıklar da inme ortaya çıkışına yol açabilir.
İnme Belirtileri Nelerdir?
İnme, gelişen hastada ortaya çıkan klinik belirti ve bulgular çok çeşitlidir. Beynin değişik bölgelerini besleyen damarların etkilenmesi, o bölge ile ilgili fonksiyonların bozulmasına yol açar.
- Kol ve bacakta kuvvetsizlik (felç) veya his kaybı,
- Konuşma bozukluğu (konuşamama, konuşulanları anlamama veya kelimeleri düzgün telaffuz edememe),
- Yüzde bir tarafa kayma, görme bozukluğu (bulanık görme, çift görme, görme alanında bozulma),
- Baş dönmesi,
- Dengesizlik,
- Yürüme güçlüğü gibi bulgular inme nedeniyle ortaya çıkan en yaygın bulgulardır. Hastalığın yerleşim yeri ve yaygınlığına göre baş ağrısı, unutkanlık, davranış değişiklikleri gibi çok farklı bulgular da görülebilir.
İnme ve Koruyucu Tedaviler
İnmeden korunmak için ayrıntılı tetkikler ile her hastada inmeye yol açabilecek risk faktörlerini araştırmak çok önemlidir. Amaç, inme geçirmeden önce mevcut risk faktörlerini ortaya koyarak bunları kontrol altına almak, değiştirmek, inmeyi önlemek olmalıdır. Buna primer (birincil) koruma adı verilir. Daha önce bir kez inme geçiren hastada, inme tekrarlamaması için yapılan her türlü koruyucu yaklaşıma ise sekonder (ikincil) koruma adı verilir. Öncelikle inme düşündüren klinik belirti ve bulguları olan hastalarda beyin (kraniyal BT ve/veya kraniyal MR) görüntülemeleri ve damar (BT anjiyografi, MR anjiyografi, serebral anjiyogram) görüntülemeleri yapılması uygun olur. Hastanın özelliklerine göre risk faktörlerini araştırmak üzere kan tetkikleri, kalp tetkikleri, sistemik hastalıklara yönelik tetkikler, gerekirse genetik testler yapılır. Bu testlerin sonuçlarına göre planlanan tedaviler ile hastaların hiç inme geçirmeden veya inme tekrarı olmadan yaşamını sürdürmesi mümkün olabilir.
İskemik inme geçiren hastaların, değişik etki mekanizmaları olan kan pıhtılaşmasını engelleyici ilaçlar kullanmaları gerekir. Bu ilaçlar inmenin tekrarlama riskini anlamlı ölçüde azaltır, ancak hastaların çok iyi değerlendirilerek, bu ilaçların yol açabileceği istenmeyen etkilerin takibi yapılmalıdır. Hastaların risk faktörlerinin kontrol altında olması, kan pıhtılaşmasına yönelik ilaçları düzenli olarak kullanması, gereken hastalarda damara yönelik tedaviler uygulanması, ağır sekelli inmelerin önemli oranda azalmasını sağlar. Gelişmiş merkezlerde yapılan beyin damarlarına yönelik tedaviler (karotis endarterektomisi veya anjiyoplasti/stent uygulamaları) inme tekrarlama riskini azaltma açısından çok önemlidir.
Hem beyin kanamaları , hem beyin damar tıkanıklıkları ortaya çıktığı anda acil yaklaşım gerektirir. Acil tedavilerin yapılabildiği hastanelerde, öncelikle hayati riskleri azaltıcı tedaviler ve sekel ortaya çıkışını azaltmaya yönelik tedaviler uygulanır. Akut dönemde hastaların yoğun bakım servislerinde izlenmesi önerilir.
Hemorajik inme ile gelen hastalara kanamanın yeri, büyüklüğü ve altta yatan nedene göre tedavi planı yapılır. Bazı hastalarda cerrahi yaklaşım gerekirken, bazı hastalarda sadece hayati bulgulara yönelik tedavi ve izleme yapılır.
İskemik inme ile gelen hastalara, geliş saatine ve hastanın klinik özelliklerine göre beyin damarlarında pıhtı eritici tedaviler (trombolitik tedavi) veya damardan pıhtı çıkarıcı tedaviler (trombektomi) veya her ikisi birlikte uygulanabilir.
Son yıllarda beyin damar hastalıkları tedavisinde ve önlenmesinde görülen çok önemli gelişmelere rağmen, bazı hastalarda inmeye bağlı önemli fonksiyon kayıpları ortaya çıkabilir. Bu hastalarda, mümkün olduğunca erken dönemde başlayan fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile yüz güldürücü sonuçlar almak mümkün olabilir. Hasta bir kez inme geçirdikten sonra düzenli olarak poliklinik takibinde olmalı, inme tekrarlama riskine göre düzenli tetkik ve tedavi planları yapılmalıdır. İnmenin önlenebilir bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Koruyucu tedbirler hastalık ortaya çıktıktan sonra yapılan tedavilerden çok daha kolaydır.
Doktorlar
Tıbbi Birimler
Hastaneler
-
Altunizade Hastanesi
-
Atakent Hastanesi
-
Maslak Hastanesi