Acıbadem Sağlık Grubu, meme kanseri hastalarının tedavi sürecini öncesi ve sonrasıyla yönetmeyi hedefliyor, bu süreçte hastaların taleplerine cevap veriyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği, meme kanseri ve meme sağlığı tedavisinde uzmanlaşmış hekimlerle hizmet veriyor.
Meme kanseri tedavisinde tüm dünyada uygulanan hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi gibi yenilikçi yaklaşımlar Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği’nde uygulanıyor.
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği'nde, sağlıklı meme dokusuna sahip kadınların rutin kanser taramaları yapılırken, düzenli taramalarla meme kanseri riski azaltılıyor.
Tek Noktada Tüm Hizmetler
Meme kanseri tanı ve tedavi süreci , birçok farklı uzmanlık alanını ve çeşitli tetkik ile tedavi yöntemlerini içerir. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği’nde, tüm bu hizmetlerin tek bir çatı altında sunulması, hastalarımızın zamandan tasarruf etmeleri ve tedavi sürecinin daha koordineli bir şekilde yönetilmesi sağlanır. Tek noktada hizmet anlayışımız, hastalarımızın farklı uzmanlar ve bölümler arasında git-gel yapmalarını önleyerek, tedavi sürecinin daha rahat ve stressiz geçmesini sağlar.
Meme merkezimizde verilen hizmetin daha odaklı, etkin, doğru ve hızlı olması hedeflenmiştir. Merkezimizde bu alanda uzmanlaşmış genel cerrahi doktorlarımız hasta ile görüşmekte ve muayene etmektedir. Aynı alanda onkoloji doktoru ameliyat öncesi ve sonrası ilaç tedavilerini planlamaktadır. Yine plastik ve rekonstrüktif cerrahlarımız gerektiğinde ameliyat sonrasında en iyi kozmetik sonucu alabilmek için hastaları değerlendirmektedir.
Daha etkin hizmet için hastada istenilen tetkikler aynı alanda yapılmaktadır. Mamografi ve ultrasonografi yine bu alanda uzmanlaşmış doktorlarımız tarafından yapılmaktadır. Benzer şekilde istenilen kan tetkikleri için kan alımı bu alanda yapılmaktadır. Ayrıca küçük müdahale ve pansumanlar yine bu merkez içindeki birimde uygulanmaktadır.
Meme cerrahisi alanında hastalara eğitim veren hemşiremiz yanında kemoterapi eğitim hemşiremiz bulunmaktadır.
Tabii bu komplike hizmet, tetkik ve tedavilerin uygun bir akış içinde düzenlenmesini sağlayan meme merkezi koordinatörümüz sizlere destek için her zaman yanınızdadır.
Rutin Kanser Taramaları
Sağlıklı meme dokusuna sahip kadınların rutin kanser taramaları yapılmaktadır. Düzenli taramalar, erken tanının sağlanmasında kritik rol oynar ve meme kanseri riskini azaltır.
Her sene 2.300.000 yeni hasta ile meme kanseri tüm dünyada akciğer kanseri ile birlikte en yaygın kanser türüdür. Yine meme kanseri nedeniyle 635.000 kişi hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde de durum aynı olup her sene 37.000 yeni meme kanseri hastası saptanmakta ve yaklaşık 3.300 kişi hayatını kaybetmektedir. Kadınlarda ömür boyu meme kanserine yakalanma riski %12 olarak hesaplanmış olup; bu her 8 kadından birinin meme kanseri olacağı anlamına gelir.
Yukarda bahsedilen 1/8 riski daha da artıran başka etmenler vardır. Bunların başında ailede meme kanseri olan bireylerin varlığı, doğurganlık çağının uzaması, aşırı kilo, tütün kullanımı gelmektedir. Bu ek etmenlerin olması temel 1/8’lik riski 2 kat daha artırabilmektedir. Toplum tarafından iyi anlaşılmayan önemli bilgi budur. Çoğu kadın ailesinde meme kanseri olmadığı zaman kendisinin meme kanseri olmayacağını düşünür. Ancak o kadının da meme kanseri riski aslında 1/8’dir. Bu risk azaltılamaz, yalnızca adı geçen ek etmenler nedeniyle risk daha da artar.
Tıptaki gelişmelerle birlikte günümüzde meme kanseri tedavisi erken evrede yakalandığı zaman çok başarılı; kişide fiziksel ve ruhsal fazla iz bırakmayan bir tedavi sürecidir. Erken evre meme kanseri genellikle tümör boyutunun 2 cm’den küçük; lenf düğümlerine ve diğer organlara yayılmamış halidir. Bu aşamada memenin tamamen alınması gerekmez, kemoterapi sınırlı uygulanır hatta uygulanması dahi gerekmeyebilir. Erken evre meme kanserini yakalayabilmek için kadın kendi memesinde herhangi bir anormallik fark etmeden; tümör küçükken tanı koymak esastır. Bu nedenle tarama yapılması çok önemlidir.
Meme kanseri taraması ile tümör bulgu vermeden önce tanı konulması ve tedavinin başlamasıyla son 20 senede meme kanseri ölümlerinde %50’ye yakın azalma başarılmıştır.
Dünyada hemen hemen tüm ülkelerde meme kanseri tarama programları uygulanmaktadır. Çoğu kılavuz taramanın 40-74 yaşları arasında yapılmasını önermektedir. Bazı kılavuzlar 25 yaşından itibaren ilk doktor muayenesinin başlamasının uygun olacağını belirtmiştir. Yine çoğu kılavuz 40-74 yaşları arasında mamografinin 1-2 senede bir yapılmasını önermektedir. Bazı kılavuzlar 25 yaşında başlayan doktor muayenesinin gereğinde ultrasonografi ekleyerek 1-2 senede bir tekrarlanmasını; 40 yaşından sonra senelik muayene ile birlikte mamografinin eklenmesini önermektedir. Bu öneriler hiç yakınması ve ek risk etkeni olmayan sağlıklı kadınlar için geçerlidir.
Kendisinde kanser öncesi kitle saptanan, genetik yatkınlık, aile öyküsü, radyasyona maruz kalma, yoğun meme gibi ek risk etkenleri olan kadınlarda öneriler değişmektedir. Daha erken yaşta kontrollere başlanması, daha sık aralıklarla bu kontrollerin yapılması ve başka görüntüleme yöntemlerinin uygulanması belirtilmektedir.
Ülkemizde de dünyadaki diğer kılavuzlara benzer şekilde Sağlık Bakanlığı tarafından tarama programı hazırlanmıştır. Hiç ek risk faktörü olmayan kadınlarda 20 yaşından itibaren kendi kendine el ile muayene (her ay), 20 yaşından itibaren doktor muayenesi (her sene) ve bunlara ek olarak 40-70 yaş arası 2 senede bir mamografi önerilmektedir.
Genetik Değerlendirme
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği’nde riskli hastaların meme kanserine yatkınlıkla ilişkili genetik mutasyonları olup olmadığı değerlendiriliyor, buna göre takip planları oluşturuluyor. Genetik testler sayesinde, yüksek risk taşıyan hastalar erken dönemde tespit ediliyor.
Kanser riski yüksek olan kadınların değerlendirilmesi sağlanarak, erken tanı ve tedbir alınır. Bu sayede hastalarımızın gelecekteki sağlık risklerini minimize etmek hedeflenir.
Yapay Zeka Destekli Değerlendirme
Son yıllarda yapay zeka (AI) teknolojilerinin tıpta kullanımı, tanı süreçlerini daha hızlı, daha doğru ve daha etkili hale getirmiştir. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği’nde mamografi ve ultrasonografide AI (Yapay Zeka) destekli değerlendirme yapılır, tanı doğruluğu artırılır.
Mamografi, meme kanseri taramalarında en yaygın kullanılan yöntemdir. Yapay zeka destekli mamografi sistemleri, radyologların çalışmalarını destekleyerek tanı doğruluğunu artırır. AI algoritmaları, mamografi görüntülerini analiz ederken anormal hücre yapıları, kireçlenme alanları veya tümör benzeri oluşumları tespit edebilir. Yapay zeka, bu tür anormalliklerin fark edilme oranını artırarak, kanserin erken evrelerinde tanı konulmasına yardımcı olur.
Ultrasonografi, mamografide görülmeyen bazı anormalliklerin tespitinde önemli bir rol oynar. Yapay zeka destekli ultrasonografi sistemleri, görüntüleri otomatik olarak analiz ederek, tümörlerin yerini ve boyutunu daha hassas bir şekilde belirler.
ABUS ile Otomatik Meme Ultrasonografisi
ABUS (Otomatik Meme Ultrasonografi Sistemi) ile meme ultrasonografisi sağlanarak, meme kanseri taramaları hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirilebilir.
Kemoterapi Eğitimi
Kemoterapiye başlanan her hastaya tedavi öncesi uyum için büyük önem taşıyan kemoterapi eğitimi verilmektedir. Böylelikle, hastaların tedavi konusunda bilinçlenmesi ve tedaviye hazır hale getirilmesi amaçlanır.
Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi
Meme kanseri tedavisinde dünya genelinde uygulanan hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi gibi yenilikçi yaklaşımlar Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği’nde uygulanmaktadır. Bu tedaviler, kanser hücrelerini spesifik olarak hedef alarak sağlıklı hücrelere zarar vermeden etkili sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Yan Etki Yönetimi
Tedavi sürecinde yan etki yönetimi büyük bir titizlikle sürdürülmektedir. Scalp cooling (Saç Derisi Soğutma) yöntemiyle kemoterapiye bağlı saç dökülmesi gibi yan etkiler en aza indirgenir. Kafa derisinin soğutulması, saç dökülmesini önlemeye yardımcı olan etkili bir yöntemdir. Bu tedavi, hastaların kemoterapi sırasında saçlarını korumalarına ve tedavi sürecini daha olumlu bir şekilde deneyimlemelerine yardımcı olur.
Uzman Hemşire Kadrosu
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği kemoterapi ünitesinde sertifikalı uzman hemşire kadrosu kemoterapi uygulamalarını titizlikle gerçekleştirir. Hastaların tedavi sürecinde her aşamada doğru ve güvenilir bakımı almalarını sağlamaya çalışırız.
Nadir ve Zor Konularda Deneyim
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği konusunda uzmanlaşmış kadrosu, yaşı genç kanserli hastalar ile gebelikte meme kanseri gibi nadir ve zor konulardaki deneyimiyle hastalar için en uygun tedavi seçeneklerini oluşturmaya çalışır.
Meme Kanseri Cerrahisi
1990’ların sonunda yapılan klinik çalışmalar ile memenin tamamının alınması ile sadece hastalıklı dokunun uygun şekilde çıkarılması (meme koruyucu cerrahi-MKC) arasında ömür beklentisi açısından hiç bir fark saptanamamıştır. Bu nedenle meme kanseri ameliyatlarında artık ilk seçenek MKC’dir.
Meme koruyucu cerrahide kanser odağı çevresinde bir miktar normal doku sınırı ile çıkarılır. Ameliyat sırasında genellikle bu cerrahi sınırlar hızlı patolojik değerlendirme ile kontrol edilir. Eğer cerrahi sınırlarda kanser hücresi saptanırsa o sınır biraz daha genişletilir. Cerrahi sınırlar temiz ise ameliyat sonlandırılır.
Memede yaygın, çok odaklı tümör olduğunda, tümörün büyük ve memenin küçük olduğu ya da deri tutulumu olan durumlarda hala hastaların bir kısmında mastektomi gerekebilir. Ancak hiç bir kadın meme kanseri nedeniyle memesini kaybetmek zorunda değildir. Mastektomi sonrası aynı seansta ya da daha sonra çeşitli yeni meme oluşturma seçenekleri mevcuttur.
Koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılma ameliyatı (ALND) her ne kadar aynı anda uygulansa da aslında meme ameliyatından farklı bir ameliyattır. ALND; meme kanserinin, diğer organ (mide, kolon gibi) kanserleri gibi davrandığı düşünülerek yapılan ve hastalık lenf bezlerine sıçramamış bile olsa yararlı olduğu düşünülen bir işlemdir. Maalesef bu işlemin sonucunda hastalarda %10-20 oranında tedavisi pek mümkün olmayan, hastanın hayat kalitesini çok düşüren ciddi kol şişliği oluşur. Yine son çeyrek asırda yapılan çalışmalar sonucu henüz koltuk altına kanserin yayılmadığı durumlarda bu işlemin yapılmasının gerekli olmadığı gösterildi.
Koltuk altında hastalık olup olmadığını anlamak için ise günümüzde meme ameliyatı sırasında özel yöntemler ile koltuk altındaki bekçi lenf bezi (kanserin yayılacağı ilk lenf bezi) bulunup hızlı patolojik değerlendirmeye gönderilir. Eğer lenf bezinde kanser saptanırsa eskisi kadar radikal olmayan lenf bezleri diseksiyonu yapılır. Ancak bu lenf düğümünde kanser saptanmazsa artık koltuk altı lenf bezlerine ek bir işlem yapılmaz.
Mastektomi ameliyatı sonrası genelde ameliyat alanında birikebilecek sıvıyı boşaltmak için dren denilen bir tüp yerleştirilir. Meme koruyucu cerrahide çoğunlukla dren gerekmez. Bu ameliyatlarda hastanede yatış süresi 1-2 gündür. Yeni meme oluşturulması işlemlerinde yatış süresi bir kaç gün uzayabilir.
Eş Zamanlı Rekonstrüksiyon
Kanser cerrahisi ile gerektiğinde eş zamanlı rekonstrüksiyon sağlanır. Hastaların estetik kaygılarının giderilmesi amaçlanır. Böylelikle tedavi sonrası yaşam kalitesinin artması amaçlanır.
Rekonstrüktif (yeniden yapılandırma) cerrahiler, hastaların fiziksel görünümünü yeniden kazanmalarına yardımcı olur. Bu ameliyatlar, alınan meme dokusunun yerine yeni bir meme oluşturur. Meme rekonstrüksiyonu, hastaların vücut bütünlüğünü korumasını sağlar ve günlük yaşamlarında kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı olur. Estetik açıdan memnuniyet, hastaların tedavi sürecine uyumunu ve genel iyilik halini olumlu yönde etkiler.
Meme kanseri tedavisi, hastaların psikolojik durumunu önemli ölçüde etkileyebilir. Memenin alınması veya deformasyonu hastaların özgüvenini zedeleyebilir. Estetik ameliyatlar, hastaların kendilerini yeniden kadınsı ve çekici hissetmelerini sağlayarak psikolojik destek sunar. Bu ameliyatlar, depresyon, anksiyete ve beden imajı ile ilgili olumsuz düşünceleri azaltmada önemli bir rol oynar.
Meme, birçok kadın için kişisel kimliğin ve kadınsılığın önemli bir sembolüdür. Meme kanseri tedavisi sürecinde memenin kaybı, kadınların kendilerini eksik veya yetersiz hissetmelerine neden olabilir. Estetik ameliyatlar, bu duygusal zorlukların üstesinden gelmede önemli bir araçtır.
Meme Onarımı
Cerrahi olarak tamamı veya bir kısmı alınan memenin tekrar bir bütün haline getirilmesi sürecine meme onarımı denilmektedir. Teknikler ve ekipmanlar geliştikçe, kanser tedavisinde gelişen yeniliklere paralel olarak meme onarımı da az sayıda hastanın ayrıcalığı olmaktan çıkmıştır ve günümüzde bütüncül meme tedavilerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bugün hastalara birbirinden farklı seçenekler sunulabilmektedir. Her bir seçenek artılar ve eksiler barındırır. En ideal sonuçlara ulaşmak hemen her zaman birden fazla sayıda cerrahi ile ve zamana yayılan şekilde mümkün olacaktır.
Hangi seçeneğin en iyi olacağına ancak plastik cerrah ile yapılan görüşme ve muayeneden sonra karar verilebilir. Onarım kısmi veya tam mastektomi ile aynı ameliyat sırasında yapılabileceği gibi, memenin hastalıklarına yönelik tedaviler ve ameliyatlar bittikten yıllar sonra dahi yapılabilir.
Meme onarımı kimlere yapılır?
Üç grup hasta meme onarımı adayıdır:
- Genetik mutasyon saptanan, hastalığı olmayan ancak meme kanseri riskinin yüksek olması sebebiyle koruyucu mastektomi (meme dokusunun cerrahi olarak alınması) ameliyatı olacak hastalar.
- Meme kanseri tanısı almış, kısmi mastektomi, lumpektomi vb. meme koruyucu teknikler ile ameliyat olup memesinde kısmi kayıp olacak hastalar.
- Meme kanseri tanısı almış, mastektomi yapılmış veya yapılacak olan hastalar.
Meme onarımı için seçenekler nelerdir?
Temel olarak 3 seçenekten bahsedilebilir.
- İmplantlarla onarım.
- Özdokularınızla (kendi vücudunuzun diğer kısımlarıyla) onarım.
- Özdoku ve implantların beraber kullanılmasıyla onarım.
İmplant ile onarım nedir?
Vücudun başka bir kısmından doku almadan, silikon implantlar ile onarım yapılabilir. Bu metod için hasta isteği kadar uygunluğu da önemlidir. En uygun hastalar vücudunda başka bir sahadan ameliyat istemeyen, meme cebi yeterli olan, radyoterapi almamış/almayacak hastalardır.
İmplant ile onarımın artıları:
- Daha az iz
- Daha kısa cerrahi, daha hızlı taburcu süreleri
İmplant ile onarımın eksileri:
- İmplant ile onarılmış meme, doğal memenin karakteristik gözyaşı damlasını andıran sarkıklığını ve karakterini vermeyebilir. Üst yarısı göreceli daha dolgun olabilir ve “doğal” görünümü taklit etmeyebilir.
- Doğal karşı taraf memesiyle asimetri problemleri belirgin olabilir.
- Yaşam süresinde implantların değiştirilmesi gerekebileceği bilinmelidir.
- İmplant ile onarım maliyeti daha yüksek olabilir.
Özdoku ile onarım nedir?
Vücudun başka kısımlarından alınan dokuların taşınarak şekillendirilmesi ile yapılan onarımdır. Özdoku ile onarım, dokuların benzer nitelikleri nedeniyle doğala en yakın sonuçları verecektir. Vücutta en sık başvurulan doku kaynağı karın bölgesidir. Karın bölgesi dışında kalça, sırt ve uyluk diğer özdoku kaynağı alanlardır.
Özdoku ile onarımın artıları:
- Doğal görünüm, karakterde meme elde edilmesi
- (Karın için) fazlalık olan dokuların taşınması ile daha iyi görünüm
- Yabancı cisim (implant) gereksinim olmadan onarım
Özdoku ile onarımın eksileri:
- Daha uzun cerrahi, daha uzun hastanede yatış, daha geç iyileşme
- Mikrocerrahi deneyim sahibi cerrahi ekip gerektirmesi
- Karın / diğer bölgelerde ilave izler.
Ameliyat öncesinde/sonrasında uygulanan Kemoterapi veya Radyoterapi meme onarımını etkiler mi?
Meme onarımı öncesinde bir çok hasta kemoterapi alır. Meme cerrahisi için beklenen süre onarım için de yeterlidir. Onarım, arkasından gelecek kemoterapiyi geciktirmemelidir, ancak ameliyat sonrasında yaşanacak yara iyileşme problemleri gecikmelere sebep olabilir.
Radyasyonun yeni meme üzerinde tahrip edici etkileri vardır ve nihai sonucu olumsuz etkiler. Özellikle implant ile onarılmış memede radyoterapi önemli komplikasyonlara neden olabilir. Radyoterapi kesin olarak yapılacaksa meme onarımı radyoterapi sonrasına bırakılabilir. Radyoterapinin belirsiz olduğu durumlarda önemli bir seçenek bir balon doku genişletici yardımıyla, onarım için çok değerli olan cildi radyoterapi durumu netleşinceye kadar korumak ve onarımı daha sonra yapmaktır. Böyle durumlarda geç onarım için sadece özdoku veya özdoku ve implant ile onarım ön plandaki seçeneklerdir.
Meme onarımı yaptırılması zorunlu mudur?
Hayır. Hastalar uzun ameliyat sürelerini istemeyebilirler. Sutyen içi yapay protezler tatmin edici olabilir. Meme kanseri söz konusu olunca, genel cerrah veya plastik cerrah, tüm hekimlerin ortak hedefi hastalarına kansersiz uzun bir ömür sağlamaktır. Bunun yanı sıra, meme dokusunun sağlığının korunması ve bütünlüğünün muhafaza edilmesi de büyük önem taşır.
Multidisipliner Vaka Yönetimi
Multidisipliner ekibimiz, her hastayı izleyen vaka yöneticisi ile ulaşılabilir kılınır. Bu sayede hastaların tedavi süreci daha koordineli ve etkili bir şekilde yönetilir.
Multidisipliner Meme Konseyi
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Kliniği’nde yürütülen multidisipliner meme konseyi, hastalarımıza güvenli standartlarda bakım ve tedavi hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Farklı uzmanlık alanlarından gelen hekimlerin iş birliği ile meme kanseri tedavisinde güncel ve etkili yaklaşımlar uygulanmakta, hastaların yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmektedir.
Meme kanseri konusunda özel olarak bir araya gelen multidisipliner meme kanseri konseyi , bu hastalığın tedavisinde büyük önem taşır. Bu konseyde, meme kanseri tanı ve tedavisinde uzmanlaşmış hekimlerimiz bir araya gelerek, hastaların en doğru tedaviye ulaşmalarını sağlar. Her hastanın tedavi süreci, konseyde detaylı bir şekilde değerlendirildikten sonra, en uygun tedavi planı oluşturulur.
Multidisipliner kanser konseyi, kanser hastalarının bireysel olarak değerlendirildiği ve tedavi planlarının kanıta dayalı veriler ışığında belirlendiği düzenli toplantılar gerçekleştirir. Meme kanseri tedavisinde multidisipliner yaklaşımlar, hastalığın karmaşıklığı ve tedavi seçeneklerinin çeşitliliği göz önüne alındığında, doğru tedavi sonuçlarına ulaşmak için gereklidir. Bu konsey, her hastanın bireysel özelliklerini ve sağlık durumunu dikkate alarak tedavi planlarını oluşturur. Multidisipliner meme konseyindeki iş birliği ve iletişimle tedavi sürecinde karşılaşılan zorlukların hasta ve hasta yakını bakımından giderilmesi amaçlanır.
Özellikle kanser gibi kompleks hastalıklarda farklı alandan bir çok doktrorun planlama yapması ve tedavi uygulaması gerekmektedir. Konseyler yalnızca hızla artan ve değişen bilginin doktorlar arasında paylaşılmasını sağlamaz. Aynı zamanda dünya çapında kabul gören kılavuzlara uyumu artırır, özellikle zor hastalar hakkında daha doğru kararlar alınmasını sağlar. Yanı sıra hastanın tüm doktorları önce muaeyene sonra sonuçlar için tekrar tekrar dolaşmasını azaltır. Doktorların da hasta hakkında önceden bilgi edinmesi sayesinde genel olarak zaman ve emekten tasarruf sağlar. Ayrıca istenecek testlerin doğru olmasını, gereksiz ve/veya tekrarlayan tetkik sayısını azaltır. Verimliğiliğin artması ile konseylerin genel olarak mali yarar sağlayabileceği bile gösterilmiştir.
Kurumumuzda her hafta özellikle meme kanseri konusunda özelleşmiş genel cerrahi, radyoloji, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi, nükleer tıp, patoloji ve gerektiğinde diğer dallardan doktorları davet ederek multidisipliner kurulumuzu yapıyoruz.
Doktorlar
Medikal Teknolojiler
Birimin Tüm İlgi Alanları
Hastaneler
-
Adana Hastanesi
-
Altunizade Hastanesi
-
Atakent Hastanesi
-
Ataşehir Hastanesi
-
Bağdat Caddesi Tıp Merkezi
-
Bahçeşehir Tıp Merkezi
-
Bakırköy Hastanesi
-
Beylikdüzü Cerrahi Tıp Merkezi
-
Bodrum Hastanesi
-
Bursa Hastanesi
-
Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi
-
Eskişehir Hastanesi
-
Etiler Tıp Merkezi
-
Fulya Hastanesi
-
International Hastanesi
-
Kayseri Hastanesi
-
Kozyatağı Hastanesi
-
Maslak Hastanesi
-
Taksim Hastanesi