Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Travma, bireyin fiziksel ya da duygusal bir olay karşısında yaşadığı derin sarsıntı ve zorlanma durumudur. Bu durum, çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir ve kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir. Travmanın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterse de genellikle anksiyete, korku ve uyku bozuklukları gibi sonuçlar doğurur.
İçindekiler

Travma Nedir?

Travma, bireyin fiziksel, duygusal veya psikolojik olarak derin bir etki bırakan ve genellikle beklenmedik, aşırı stres yaratan bir olaya maruz kalmasıyla oluşan bir durumdur. Travmatik olaylar, kişinin güvenlik duygusunu, dünya görüşünü ve çevresindeki insanlara olan güvenini sarsabilir. Fiziksel travma, kaza, yaralanma veya doğal afetler gibi durumlarla ilgili olabilirken, psikolojik travma genellikle ciddi bir duygusal etki yaratan olaylardan kaynaklanır. Bu tür olaylar arasında şiddet, cinsel istismar, savaş, kazalar veya sevilen bir kişinin ani kaybı yer alabilir.

Travmanın etkileri, her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve bazen olaydan hemen sonra, bazen ise uzun yıllar sonra kendini gösterebilir. Bu etkiler arasında kaygı, depresyon, uyku sorunları, hafıza problemleri ve sosyal ilişkilerde zorlanma gibi durumlar bulunur. Travmaya maruz kalan kişiler, günlük yaşamlarına devam etmekte zorlanabilirler ve bazı durumlarda profesyonel destek gerektirebilirler. Travmanın üstesinden gelmek zaman alabilir, ancak uygun destek ve tedaviyle iyileşme mümkündür.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travma yaşayan bireylerde sıkça görülen bir durumdur. Bu bozukluk, travmatik olayın ardından kişide sürekli bir huzursuzluk, olaya dair tekrar eden düşünceler ve kabuslar şeklinde kendini gösterebilir. Travma ile başa çıkmak için bireylerin sosyal destek almaları, psikoterapi gibi profesyonel yardımlara başvurmaları ve kendilerine zaman tanımaları büyük önem taşır.

Farklı Travma Türleri

Travma türleri, fiziksel ve psikolojik olarak iki ana kategoriye ayrılabilir. Fiziksel travmalar, kaza, doğal afet veya saldırı gibi bedensel yaralanmaya neden olan olaylardır. Psikolojik travmalar ise kişinin ruhsal dengesini sarsan, duygusal açıdan yıkıcı olayları içerir. Çocukluk döneminde yaşanan ihmal, istismar, şiddet veya savaş gibi faktörler psikolojik travmanın başlıca nedenleri arasındadır.

Travma Nedenleri

Fiziksel Travmaların Nedenleri

Fiziksel travmalar, genellikle dışsal bir kuvvetin vücut üzerinde yarattığı ani ve şiddetli etki sonucunda meydana gelir. Bu tür travmaların nedenleri arasında trafik kazaları, düşme, spor yaralanmaları, iş kazaları, doğal afetler ve fiziksel saldırılar yer alır. Vücudun belirli bir bölgesine yönelik darbe veya aşırı stres, kemik kırıkları, doku hasarı, iç organ yaralanmaları gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Fiziksel travmalar, hızlı tıbbi müdahale gerektiren acil durumlar oluşturabilir ve bireyin uzun süreli tedavi ve rehabilitasyon sürecine ihtiyaç duymasına neden olabilir.

Fiziksel travmaların nedenleri şu şekilde açıklanabilir:

  • Düşme veya çarpma sonucu oluşan kemik kırıkları ve çıkıklar
  • Keskin bir cisimle temas edilmesi sonucu meydana gelen kesikler ve yaralanmalar
  • Trafik kazası sonrası ortaya çıkan iç organ zedelenmeleri ve kırıklar
  • Yüksek bir yerden düşme sonucu omurga ve baş yaralanmaları
  • Spor kazaları nedeniyle kas yırtılmaları ve burkulmalar
  • Aşırı kuvvet uygulanmasıyla meydana gelen bağ kopmaları
  • Ağır bir cismin vücuda çarpması sonucu iç kanama veya ezilme
  • Yanma veya patlama gibi kazalar sonrası ciltte ve dokularda yanıklar

Psikolojik Travmanın Kaynakları

Psikolojik travma, bireyin duygusal ve zihinsel dengesini derinden etkileyen şiddetli olaylar sonucu ortaya çıkar. Bu travmanın kaynakları arasında savaş, doğal afetler, cinsel veya fiziksel istismar, şiddet içeren olaylar, kazalar ve sevilen birinin kaybı gibi deneyimler yer alır. Ayrıca, çocukluk döneminde yaşanan ihmalkarlık, duygusal taciz ya da ebeveyn ayrılıkları da uzun vadeli psikolojik etkiler bırakabilir. Travmatik olayların tekrarlayıcı veya beklenmedik olması, kişinin yaşadığı korku, çaresizlik ve güvensizlik duygularını artırarak travmanın derinleşmesine neden olabilir.

Travmatik Olaylar ve Yaşam Krizleri

Travmatik olaylar ve yaşam krizleri, bireyin hayatında ani ve sarsıcı bir şekilde meydana gelen, genellikle kontrol edilemeyen durumları kapsar. Bu tür olaylar arasında boşanma, ciddi hastalık, finansal çöküş, ani iş kaybı, sevilen birinin ölümü veya kazalar gibi hayatın çeşitli alanlarında yaşanan krizler yer alabilir. Bu olaylar, kişinin stres düzeyini ciddi şekilde artırarak, hem duygusal hem de zihinsel sağlık üzerinde derin etkiler bırakabilir. Kriz anları, kişinin baş etme becerilerini sınar ve genellikle kişinin güvenlik ve kontrol duygularını zedeler.

Çocukluk Dönemi Travmaları

Çocukluk dönemi travmaları, bireyin gelişim sürecinde maruz kaldığı olumsuz deneyimlerin uzun vadeli etkiler bırakabileceği bir diğer önemli travma kaynağıdır. Çocuklukta yaşanan fiziksel, duygusal veya cinsel istismar, ihmal, aile içi şiddet, ebeveyn kaybı ya da boşanma gibi olaylar, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimini derinden etkileyebilir. Bu tür travmalar, ilerleyen yaşlarda anksiyete, depresyon, düşük benlik saygısı ve sosyal ilişkilerde zorluklar gibi sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Çocuklukta yaşanan travmatik deneyimler, bireyin dünya algısını ve çevresindeki insanlara olan güvenini şekillendirir.

Travmanın Belirtileri

Fiziksel Travmanın Belirtileri

Fiziksel travmanın belirtileri, vücudun maruz kaldığı yaralanma türüne göre değişiklik gösterebilir. Genel belirtiler arasında şiddetli ağrı, şişme, morarma, açık yaralar, kanama, kemik kırıkları ve hareket kısıtlılığı yer alır. Ayrıca, iç organların hasar görmesi durumunda bilinç kaybı, nefes alma zorlukları ve baş dönmesi gibi hayati tehlike arz eden belirtiler de ortaya çıkabilir. Fiziksel travmanın şiddetine bağlı olarak, tedavi sürecinde iyileşme uzun zaman alabilir ve kalıcı hasarlar oluşabilir.

  • Travmanın etkilendiği bölgedeki sinirlerin uyarılmasıyla ortaya çıkan ağrı
  • Darbe veya yaralanma sonucunda dokularda oluşan şişlik
  • Travmanın etkisiyle kan damarlarının zarar görmesi sonucu morarma
  • Yaralanan bölgedeki kan akışının bozulması nedeniyle oluşan sıcaklık artışı
  • Kasların darbe sonrası gerilmesi veya zorlanması sonucu kas spazmları
  • Yaralanma nedeniyle hareket etmede güçlük veya kısıtlanma
  • Travmaya bağlı olarak etkilenen eklem veya kemikte oluşan deformasyon

Psikolojik Travmanın Belirtileri

Psikolojik travmanın belirtileri ise daha çok duygusal ve davranışsal düzeyde kendini gösterir. Travma yaşayan bireylerde sık sık kabuslar, olayın tekrar tekrar zihinde canlanması, aşırı korku, kaygı ve panik ataklar gibi semptomlar görülebilir. Kişi olayla ilgili her türlü hatırlatıcıdan kaçınma eğiliminde olabilir ve yoğun bir huzursuzluk yaşayabilir. Ayrıca, uyku sorunları, öfke patlamaları, sosyal geri çekilme, dikkat dağınıklığı ve günlük aktivitelere ilgi kaybı gibi belirtiler de sıkça rastlanan durumlardır. Bu belirtiler uzun süre devam edebilir ve profesyonel yardım gerektirebilir.

  • Travmanın ardından sürekli korku ve endişe hissi
  • Olayı yeniden yaşıyormuş gibi hissetmeye yol açan flashbackler
  • Travmayı hatırlatan durumlardan kaçınma davranışı
  • Uyku düzeninde bozulmalar ve kabuslar
  • Konsantrasyon zorlukları ve dikkat dağınıklığı
  • Travma sonrası sürekli tetikte olma hali ve aşırı irkilme
  • Duygusal uyuşukluk ve çevreye karşı ilgisizlik
  • Travmanın etkisiyle artan sinirlilik ve öfke patlamaları

Akut Stres Tepkileri

Akut stres tepkileri, bireyin travmatik bir olaya maruz kaldıktan hemen sonra gösterdiği kısa süreli ve ani tepkilerdir. Bu tepkiler genellikle olayın gerçekleşmesinden sonraki birkaç dakika ya da saat içinde ortaya çıkar ve günlerce sürebilir. Akut stres tepkileri arasında şok, sersemlik, olayın gerçekliğini kabullenememe, yoğun korku, panik, kalp çarpıntısı, terleme, mide bulantısı ve nefes darlığı gibi fiziksel belirtiler bulunur. Ayrıca, kişi olayı zihninde sürekli olarak tekrar edebilir ya da olayın belirli kısımlarını hatırlamakta güçlük çekebilir. Bu süreçte uyku bozuklukları ve aşırı tetikte olma hali de sıkça görülür. Genellikle bu belirtiler birkaç hafta içinde kendiliğinden geçer, ancak bazen daha kalıcı hale gelebilir.

Post-Travmatik Stres Bozukluğu (PTSD) Belirtileri

Post-Travmatik Stres Bozukluğu (PTSD) belirtileri ise travmatik bir olayın ardından uzun süre devam eden ve kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyen daha kalıcı semptomlardır. PTSD'de birey, travmayı sürekli olarak zihninde yeniden yaşar ve bu durum kabuslar, istemsiz geri dönüşler ve olayın tekrar canlandığı anılarla kendini gösterir. Kişi, olayla ilgili hatırlatıcı durumlardan kaçınma eğilimindedir, bu da sosyal ilişkilerde sorunlara ve genel bir geri çekilme hissine neden olabilir. Ayrıca, aşırı tetikte olma, ani öfke patlamaları, uyku sorunları, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler de yaygındır. PTSD, tedavi edilmediği takdirde yıllarca sürebilir ve bireyin hayat kalitesini ciddi biçimde düşürebilir.

Travma Tedavi Yöntemleri

Travma tedavi yöntemleri, travmanın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Hem fiziksel hem de psikolojik travmalar için tedavi, iyileşme sürecini hızlandırmak ve bireyin yaşam kalitesini geri kazanmasına yardımcı olmak amacıyla uygulanır. Tedavi sürecinde genellikle multidisipliner bir yaklaşım benimsenir, bu da hem tıbbi hem de psikolojik destek gerektirebilir. Psikolojik travmalarda, terapi ve danışmanlık gibi psikoterapötik müdahaleler ön planda olurken, fiziksel travmalar daha çok cerrahi müdahale, ilaç tedavisi ve rehabilitasyonla yönetilir. Her iki durumda da bireyin sosyal desteği ve kişisel çabası, iyileşme sürecinde büyük bir rol oynar.

Fiziksel Travmanın Tedavisi

Fiziksel travmanın tedavisi ise yaralanmanın türüne ve ciddiyetine göre değişir. Hafif travmalar için genellikle dinlenme, buz uygulaması, ağrı kesici ilaçlar ve yaralı bölgenin korunması yeterli olabilir. Daha ciddi travmalarda ise kemik kırıkları için alçı veya atel, doku hasarları için cerrahi müdahale ve enfeksiyon riskine karşı antibiyotik kullanımı gerekebilir. Yaralanmanın ardından fiziksel rehabilitasyon süreci, kasların ve eklemlerin yeniden güçlenmesine yardımcı olur. Bu süreçte fizik tedavi, egzersiz programları ve gerektiğinde protez kullanımı da tedavinin bir parçası olabilir. Fiziksel travmanın etkilerinin en aza indirilmesi için erken müdahale ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması büyük önem taşır.

Psikolojik Travma İçin Terapi Yöntemleri

Psikolojik travma için terapi yöntemleri, bireyin yaşadığı travmanın etkilerini azaltmak ve hayatını yeniden dengeye oturtmak amacıyla uygulanır. Bu tedavi yöntemleri, travmanın birey üzerindeki duygusal, zihinsel ve davranışsal etkilerini ele almayı amaçlar. En yaygın kullanılan terapi türlerinden biri bilişsel davranışçı terapi (BDT) olup, bireyin travmatik olayla ilgili düşünce kalıplarını ve inançlarını değiştirmeye odaklanır. Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) terapisi ise travmatik anılarla çalışarak, kişinin bu anılarla başa çıkmasını sağlar. Ayrıca, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşayan kişiler için duygu düzenleme, güvenlik sağlama ve iyileşme süreçlerine katkı sağlayan çeşitli psikoterapi yöntemleri de mevcuttur.

Bireysel Terapi Yöntemleri

Bireysel terapi yöntemleri, travmayı deneyimleyen kişiyle terapist arasında bire bir yapılan seanslardan oluşur. Bu terapi sürecinde, bireyin yaşadığı travmanın kökenine inilir, duygusal tepkileri keşfedilir ve bu tepkilerle başa çıkma stratejileri geliştirilir. BDT, EMDR ve psikodinamik terapi gibi yöntemler, travmanın bireyin hayatını nasıl etkilediğini anlamaya yardımcı olur. Bireysel terapiler, danışanın kendi iyileşme sürecini hızlandırmasına olanak tanır ve kişisel bir alan sağlayarak daha derinlemesine bir çalışma yapılmasına fırsat verir.

Grup Terapileri

Grup terapileri ise travmatik deneyimler yaşamış kişilerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaştığı ve birbirlerine destek olduğu terapi seanslarıdır. Bu terapiler, benzer duygusal ve psikolojik zorlukları yaşayan bireylerin ortak bir iyileşme sürecinden geçmelerine yardımcı olur. Grup terapileri, yalnızlık hissini azaltır ve kişiler arası destek mekanizmalarını güçlendirir. Katılımcılar, kendi duygusal deneyimlerini paylaştıkça, diğer bireylerin travma ile nasıl başa çıktığını öğrenir ve birbirlerinden güç alırlar. Grup terapileri, empati ve dayanışma oluşturarak travmatik olayın duygusal yükünü hafifletmeye yardımcı olabilir.

Alternatif Tedavi Yöntemleri

Alternatif tedavi yöntemleri, psikolojik travma yaşayan bireyler için geleneksel terapi yöntemlerine ek olarak kullanılan tamamlayıcı yaklaşımlar sunar. Bu yöntemler, beden ve zihni bir bütün olarak ele alarak iyileşme sürecine katkıda bulunur. Alternatif tedaviler, travmanın fiziksel ve zihinsel etkilerini hafifletmek amacıyla gevşeme, farkındalık ve içsel dengeyi sağlamaya odaklanır. Meditasyon, yoga, nefes terapisi ve mindfulness (bilinçli farkındalık) gibi teknikler, bireylerin stres seviyelerini azaltmaya ve duygusal düzenleme becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir. Bu yöntemler, özellikle travma sonrası yaşanan kaygı ve korku duygularını hafifletme konusunda etkili olabilir.

Bir diğer alternatif tedavi yaklaşımı olan sanat terapisi, bireylerin yaratıcı süreçler aracılığıyla travmatik deneyimlerini ifade etmelerini sağlar. Resim yapma, heykel, müzik ve dans gibi sanatsal aktiviteler, kişilerin duygusal dünyasını ifade etmelerine ve bastırılmış duygularını ortaya çıkarmalarına yardımcı olabilir. Hayvan destekli terapi ise hayvanlarla etkileşim yoluyla bireylerde rahatlama ve güven duygusu oluşturur, bu da travmanın duygusal etkilerini hafifletebilir.

Akupunktur, aromaterapi ve masaj terapisi gibi beden temelli tedaviler de travmanın yarattığı fiziksel gerginliği ve stresi hafifletmek için kullanılır. Bu yöntemler, bedenin enerji akışını düzenlemeyi ve sinir sistemini dengelemeyi amaçlayarak travmaya bağlı anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltabilir. Alternatif tedavi yöntemleri, bireyin kişisel tercihlerine ve ihtiyaçlarına göre seçilerek geleneksel terapilere destek olarak uygulanabilir ve iyileşme sürecine bütüncül bir katkı sağlar.

Travma ile Başa Çıkma Yolları

Travma ile başa çıkma yolları, bireyin yaşadığı duygusal ve zihinsel zorlukları hafifletmek için kullanılan çeşitli stratejileri içerir. Travmatik bir olayın ardından kişinin kendine zaman tanıması, duygularını kabul etmesi ve sağlıklı başa çıkma yöntemleri geliştirmesi önemlidir. Hem kendi kendine yardım teknikleri hem de profesyonel destek, travmanın etkilerini azaltmaya ve iyileşme sürecini desteklemeye yardımcı olabilir.

Kendi Kendine Yardım Teknikleri

Kendi kendine yardım teknikleri, bireyin travma sonrası stresle başa çıkmak için günlük yaşamda uygulayabileceği basit, fakat etkili yöntemlerdir. Farkındalık meditasyonu, yoga ve nefes egzersizleri gibi gevşeme teknikleri, beden ve zihin üzerindeki stresi azaltmada etkilidir. Fiziksel aktivite, düzenli egzersiz ve yürüyüşler de vücuttaki gerilimi atmak ve ruh halini iyileştirmek için faydalıdır. Ayrıca, günlük bir rutin oluşturmak ve sosyal destek sistemlerini kullanmak da travmanın olumsuz etkilerini hafifletebilir. Kişi, yaşadığı duygular hakkında konuşarak, yazı yazarak ya da sanatsal faaliyetlerle kendini ifade ederek içsel rahatlama sağlayabilir.

Profesyonel Destek Alma

Profesyonel destek almak ise travmanın daha derin ve uzun süreli etkileriyle başa çıkmak için kritik bir rol oynar. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) veya yoğun kaygı ve depresyon belirtileri yaşayan bireyler, psikoterapi ve danışmanlık hizmetlerinden fayda görebilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), EMDR terapisi gibi kanıtlanmış yöntemler, kişinin travmatik deneyimle başa çıkmasına yardımcı olur. Psikologlar ve psikiyatristler, bireye duygusal desteğin yanı sıra, olayla başa çıkmak için etkili stratejiler sunar. Bu süreçte ilaç tedavisi de önerilebilir. Profesyonel destek almak, bireyin iyileşme sürecini hızlandırır ve travmatik olayın hayat üzerindeki uzun vadeli etkilerini azaltmada büyük önem taşır.

Travma ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Travma Kalıcı Mıdır?

Travma genellikle kalıcı etkiler bırakabilse de, kişinin iyileşme sürecine ve aldığı yardıma bağlı olarak travmanın etkileri azalabilir veya yönetilebilir hale gelebilir. Travmanın kalıcı olup olmayacağı, bireyin yaşadığı olayın şiddetine, destek sistemlerine ve tedavi yöntemlerine bağlıdır.

Travma Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Travma tedavi edilmezse, bireyde uzun vadede anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi zihinsel sağlık sorunları gelişebilir. Ayrıca, kişinin sosyal ilişkileri zayıflayabilir, iş hayatında sorunlar yaşayabilir ve fiziksel sağlık problemleri ortaya çıkabilir.

Travma ile Başa Çıkmak İçin Ne Yapmalıyım?

Travma ile başa çıkmak için, profesyonel yardım almak, duygularınızı ifade etmek, güvenilir bir destek ağı oluşturmak ve travmayı tetikleyen durumlardan kaçınmak önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir uyku düzeni kurmak ve stres yönetimi tekniklerini öğrenmek de iyileşme sürecine katkıda bulunabilir.

Fiziksel Travmaya Hangi Bölüm Bakar?

Fiziksel travmalara genellikle ortopedi ve travmatoloji bölümü bakar. Bu bölüm, kas-iskelet sistemiyle ilgili yaralanmalar, kırıklar, çıkıklar, yumuşak doku zedelenmeleri ve kaza sonucu oluşan hasarların teşhis ve tedavisini üstlenir. Travma, genellikle kazalar, spor yaralanmaları, düşme gibi durumlar sonucunda meydana gelir ve bu tür acil durumlarda travmatoloji uzmanları devreye girer.

Psikolojik Travmaya Hangi Bölüm Bakar?

Psikolojik travmalara genellikle psikiyatri ve psikoloji bölümleri bakar. Psikolojik travma, kişinin yaşadığı ya da tanık olduğu stresli, tehlikeli veya korkutucu olayların sonucu olarak zihinsel ve duygusal dengesinde bozulmalar yaratır. Bu tür travmaların tedavisinde psikiyatristler, psikologlar ve bazen de terapistler rol oynar. Psikiyatristler, ilaç tedavisi ve diğer tıbbi müdahalelerle travmanın biyolojik ve kimyasal etkilerini yönetirken; psikologlar ve terapistler ise konuşma terapisi, bilişsel davranışçı terapi (BDT), travma odaklı terapi gibi yöntemlerle duygusal iyileşme sürecini desteklerler.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 19 Eylül 2024 Perşembe Yayımlanma Tarihi: 17 Eylül 2024 Salı

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?