Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Topuk dikeni, ayak tabanındaki kısa kasları topuk kemiğine bağlayan fasya adı verilen liflerde yırtılma veya kopma sonucu oluşan enflamasyondur. Genellikle sabahları yataktan kalkarken veya uzun süre oturup kalkarken hissedilen keskin ağrılarla kendini gösterir. Yanlış ayakkabı seçimi, uzun süre ayakta kalma, kilo artışı ve ani yük binmesi gibi faktörler topuk dikeni oluşumuna neden olabilir. Risk faktörleri arasında koşma, sert yüzeylerde yürüme, travma, yaşlanma, fazla kilo ve uygun olmayan ayakkabılar yer alır. Tedavi yöntemleri arasında ayak egzersizleri, gece atelleri, uygun ayakkabılar, podo-taping ve özel tabanlıklar bulunur. Podo-taping yöntemi, esnek bantlarla ayak tabanına mini egzersiz yaptırarak rahatlama sağlar. Cerrahi yöntemler arasında plantar fasyanın serbest bırakılması ve topuk dikeninin çıkarılması yer alır. Ameliyat sonrası iyileşme süreci genellikle 6 hafta sürer ve egzersizler ile fizik tedavi programına başlanır. Topuk dikeni egzersizleri, ayak kaslarının uzaması ve güçlenmesine yardımcı olur. Örneğin, bir havlu yardımıyla ayağı germe, ayağın altına merdane veya top yerleştirerek masaj yapma ve parmakları esnetme egzersizleri önerilir. Bu yöntemler, topuk dikeninin tedavisinde önemli rol oynar ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.
İçindekiler

Topuk Dikeni Nedir?

Topuk dikeni genellikle sabahları yataktan kalkar kalkmaz veya uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkma ile başlayan ağrılarla kendini gösterir. Bu durum, hastaların ayağının üstüne basamaması gibi ciddi problemlere yol açabilir. Özellikle ilk adımlar çok ağrılı olabilir ve bu ağrı, günün ilerleyen saatlerinde azalsa da, uzun süre ayakta kalmak veya yürümekle tekrar artabilir.

Topuk dikeninin sebep olduğu ağrı, genellikle topuğun alt kısmında, bazen de ayağın iç kısmında hissedilir. Bu ağrı, fasya adındaki liflerin yırtılması veya hasar görmesi sonucu oluşan enflamasyon nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, hastaların günlük aktivitelerini kısıtlayarak yaşam kalitelerini düşürebilir.

Topuk dikeni nasıl olur?

Topuk dikeni, ayak tabanında yer alan kısa kasları topuk kemiğine bağlayan fasya adındaki liflerde yırtılma veya kopma sonucu oluşan bir enflamasyondur. Bu rahatsızlık, genellikle yanlış ayakkabı seçimi, uzun süre ayakta durmayı gerektiren işler, kilo artışı ve tabana ani yük binmesi gibi nedenlere bağlı olarak gelişir. Topuk dikeninin en yaygın belirtileri arasında, özellikle sabahları yataktan kalkarken topuk bölgesinde hissedilen şiddetli ağrı ve gün içerisinde uzun süre ayakta kalındığında artan rahatsızlık yer alır.

Yanlış ayakkabı kullanımı, ayak tabanının doğal yapısını bozarak fasyada aşırı gerilmelere ve nihayetinde yırtılmalara yol açabilir. Aynı şekilde, uzun süre ayakta durmayı gerektiren işler de ayak tabanına sürekli baskı uygulayarak fasya liflerinin zarar görmesine neden olur. Kilo artışı, ayak tabanına binen yükü artırarak fasya üzerinde ekstra stres oluşturur ve bu da yırtılma riskini artırır. Ani ve yoğun fiziksel aktiviteler de, özellikle hazırlıksız yapıldığında, topuk dikenine neden olabilecek diğer bir faktördür.

Topuk Dikeni Neden Olur?

Topuk dikenleri uzun süre boyunca kas ve bağ dokusunda meydana gelen zedelenme, aşırı yük binmesi veya zorlanma gibi durumlar sonucunda ortaya çıkabilir. Aşırı zorlama, topuk kemiğinin (kalkaneus) baskılanmasına ve topuk dikeninin oluşmasına neden olur.

Topuk dikeni genellikle zaman içinde gelişir. Egzersiz veya spor sonrası aniden ortaya çıkmaz. Topuk dikeni, çoğunlukla topuk ağrısı gibi erken belirtiler verebilir. Bu belirtileri göz ardı etmemek ve en kısa süre içinde mutlaka bir hekime danışmak gerekir.

Topuk dikeni genel olarak sert yüzeylerde yürümek, desteksiz ayakkabılar giymek, koşmak, zıplama veya atlamadan kaynaklanabilir. Ayrıca topuk dikeni bazı hastalıklara bağlı olarak da gelişebilir. Bunlar;

  • Artrit
  • Obezite
  • Ortopedik olmayan ayakkabılar
  • Yürüme sorunları
  • Parmak arası terlik

Topuk dikeni olan birçok insanda genellikle plantar fasiit de vardır. Topuk ve ayak parmaklarınız arasında uzanan sert, lifli dokunun yürürken acı vermesidir. Plantar fasiit olması topuk dikeninin gelişmesine olanak sağlar.

Topuk Dikeni Risk Faktörleri

Topuk dikeninin oluşma riskini artıran bir dizi faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, hem yaşam tarzı seçimleri hem de fiziksel koşullarla ilişkilidir. İşte topuk dikeni riskini artıran başlıca faktörler:

Topuk dikeninin oluşma riskini artıran bir dizi faktörler bulunmaktadır. Bunlar:

Sportif aktiviteler: Koşma ve zıplama gibi yüksek etkili sportif aktiviteler, ayak tabanına sürekli baskı uygulayarak fasya liflerinin zorlanmasına ve yırtılmasına neden olabilir. Bu tür aktiviteler, topuk dikenine yol açan en yaygın risk faktörlerinden biridir.

Sert yüzeyler: Sert yüzeylerde uzun süre yürümek veya sert tabanlı ayakkabılar giymek, ayak tabanındaki fasyanın aşırı gerilmesine neden olur. Bu durum, fasya liflerinin hasar görmesine ve topuk dikeninin oluşmasına zemin hazırlar.

Travma: Topuğa alınan darbeler veya sert vurma gibi travmalar, fasya liflerinin ani şekilde gerilmesine ve yırtılmasına yol açabilir. Travma sonrası oluşan hasar, enflamasyona neden olarak topuk dikeni riskini artırır.

Yaşlanmak: İlerleyen yaşla birlikte fasya liflerinin esnekliği azalır ve yaralanma riski artar. Yaşlanma süreci, topuk dikeninin gelişiminde önemli bir faktördür. Yaşlı bireylerde topuk dikeni görülme sıklığı daha yüksektir.

Fazla kilo: Fazla kilo, ayak tabanına binen baskıyı artırarak fasyanın aşırı gerilmesine ve yırtılmasına yol açabilir. Obezite, topuk dikeninin en önemli risk faktörlerinden biridir. Kilo kaybı, topuk dikeni riskini azaltmada etkili bir yöntem olabilir.

Topuk dikeni riskini azaltmak için bu faktörlere dikkat edilmesi önemlidir. Doğru ayakkabı seçimi, düzenli egzersiz, kilo kontrolü ve sert yüzeylerde yürümekten kaçınmak, topuk dikeni oluşumunu önlemede etkili yöntemler arasında yer alır.

Topuk dikenlerine neden olabilecek bazı hastalıklar şunlardır;

  • Reiter hastalığı
  • Omurga ya da bel romatizması
  • Yaygın idiyopatik iskelet hiperostozu
  • Plantar fasiit

Topuk Dikeni Belirtileri

Topuk dikeni sabahları atılan ilk adımla birlikte ağrıya neden olmaktadır. Bu ağrı gün içinde azalmalar gösterse de, gün sonunda artarak devam edebilmektedir.

Topuk dikeni yaş ilerledikçe daha sık olarak ortaya çıkabilir. Genellikle spor için uygun olmayan sert tabanlı ayakkabılarla uzun süre yürüyüş yapmak, kronik olarak travmaya maruz kalmak, bazı romatizmal hastalıklar, hamilelik veya obezite gibi durumlarda da gözlemlenebilmektedir. Topuk dikenin en sık karşılaşılan belirtileri ise;

  • Sabah yataktan çıkarken atılan ilk adımda topukta bıçak gibi keskin ağrı
  • Gün içinde kesik kesik ağrı
  • Topuk iltihabı veya topuk şişmesi
  • Topuk altında kemik benzeri çıkıntı
  • Topukta yürümeyi zorlaştıran bir hassasiyet hissi gibi durumlar gözlemlenebilir.

Topuk dikeni olan kişilerde yukarıdaki belirtiler gözlemlenebileceği gibi, bazı kişilerde hiçbir belirti görülmeyebilir.

Topuk Dikeni Nasıl Anlaşılır?

Topuk dikeninin en önemli şikayetlerinden biri de, kişinin sabah yataktan kalktıktan sonra birkaç adım atmasıyla birlikte ortaya çıkan ağrı şikayetidir. Topuk dikeninin en belirgin özelliklerinden biri de bu ağrının genellikle birkaç adım attıktan sonra ortadan kaybolmasıdır.

Bazı durumlarda hasta uzun bir süre bir yerde oturduğunda ve ayağa kalmak istediğinde de ağrı veya kesik kesik sancılar ortaya çıkabilir.

Topuk dikeninin en önemli etmenlerinden biri de gün boyunca gergin olan tendonun, uyuma esnasında ayağın ön tarafa gitmesiyle birlikte belirli bir kısalığa gelmesidir. Bu durum topuk dikeni olmayan kişilerde herhangi bir soruna yol açmazken, topuk dikeni olan kişilerde acıya neden olabilir.

Hastanın birkaç adım atmasıyla birlikte tendon yırtılmaları oluşabilir ve bu da hastanın ağrı ya da kesik kesik acı hissetmesine neden olabilmektedir.

Topuk Dikeni Teşhisi Nasıl Konulur?

Topuk dikeni teşhisinde doktor öncelikle tıbbi geçmişinizi sorarak belirtilerinizi değerlendirir. Sonrasında yapılan fizik muayene sonucu gerekirse röntgen gibi görüntüleme yöntemleri istenebilir.

Topuk Dikeni Tedavisi

Topuk dikeni tedavisi için fizik tedavi, evde yapılabilecek egzersizler, gece atelleri, tedaviye uygun ayakkabılar sık tercih edilen ameliyatsız tedavi yöntemleridir.

Bir diğer topuk dikeni tedavisi ise bantlama yöntemidir. Topuk dikeni tedavisinde girişimsel olmayan yöntemleri içerisinde podo-taping diye bilinen bantlama yöntemi, sıkıntılı gece atellerine, unutulan parmak arası makaralara, asla düzenli yapılamayan ayak egzersizlerine göre çok daha iyi bir alternatiftir.

70’li yılların ortasında Japon Kiropraksi ve Akupunktur uzmanı Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilen bu bantlama metodu ile ağrılara müdahale, hiçbir ilaç kullanmadan, ciltteki reseptörler sayesinde gerçekleşir. Cildin çeşitli katmanlarında yer alan bu reseptörler, bantlama sayesinde uyarılarak harekete geçirilir.

Kafes şeklindeki özel ağrı bantlarıyla birlikte uygulandığında, özellikle ağrı hissedilen noktalarda anında rahatlama sağlar.

Cildin hareketiyle birlikte ilave stimulasyon sağlar, taping etkisini artırır. Ağrıyan noktalardaki blokajların çözülmesini, dolaşımın ve akışın düzenlenmesini sağlar.

Bir haftaya yakın ayakta kalır, suya dayanıklıdır, eklemlerde anında rahatlama sağlar ve kemik çıkıntısının ilerlemesini önler.

Topuk dikeni tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri de ayakkabı tabanlıklarıdır. Topuk dikeni tedavisinde özel tabanlıkların kullanılması tedavinin olumlu sonuçlanması açısından son derece önemlidir. Topuk dikeni tabanlığı kişinin ayağına uygun olarak özel yapılmalıdır.

Tabanlığın ayağı darbelere karşı koruması, yürümeyi kolaylaştırması ve ayağa baskı hissini en aza indirmesi gerekir. Ortez olarak da geçen topuk dikeni tabanlığı topuklara yüklenen baskıyı azalmak için ayakkabının içine yerleştirilir.

Topuk Dikeni Ameliyatı

Topuk dikeni ameliyatı 2 şekilde yapılabilir. Bunlar:
  • Plantar fasyanın serbest bırakılması: Bu teknik ile topukta bulunan ve topuğun ayak parmaklarına bağlanmasını sağlayan doku kesilir ve ortamda bulunan gerginliğin azalması hedeflenir.
  • Topuk dikenini aldırmak- kırdırmak: Bu teknik ile topuk dikeni cerrahi yöntemler ile bulunduğu yerden çıkarılır.
Ameliyat sonrası:
Topuk dikeni ameliyatı sadece topuk bölgesine değil, topuk bölgesinin üst kısmındaki geniş alanda yer alan sinir uçları ve kasların gevşetme işlemi yapılır. Ameliyat sonrası hastanın 6 haftalık bir iyileşme süreci vardır. Hasta bu süreci ayağına takılan özel bir aparatla (atel veya jel) birlikte ayağının üstüne basmadan ve buz tedavisi uygulayarak geçirir.
Hastanın dikişlerinin alınmasından sonra egzersizlere ve fizik tedavi programına başlaması planlanır. Hastanın 6. hafta sonrasında yavaş yavaş yürümesi ve 8. hafta sonun da normal yaşamına dönmesi beklenir.

Topuk Dikeni Nasıl Geçer?

Topuk Dikeni Egzersizleri

Topuk dikeni egzersizleri, ayak altındaki kasların uzamasını ve güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Topuk dikeni egzersizlerini uygulamak ve kişiye özel tabanlıklı ayakkabı kullanmak topuk dikeni tedavisinde oldukça önemlidir.

Topuk dikeni egzersizi için bir havlu ya da uzun bir bezden faydalanabilirsiniz. Bezi ayağınızın tam altına gelecek şekilde yerleştirerek havluyu kendinize doğru çekerek 5’e kadar sayıp bırakarak birkaç tekrar halinde uygulayabilirsiniz.

Bir başka egzersiz de, ayağınızın altına merdane, top veya cam bir şişe yerleştirebilir çok bastırmadan hafif masaj yapar bir şekilde 3 dakika boyunca ileri geri yuvarlayabilirsiniz.
Son olarak bir bacağınızı diğer bacağınızın üstüne atarak oturur bir pozisyon alabilir ve bir elinizde ayak parmaklarınızı, diğer elinizde ise topuğunuzu tutarak ters yönlere doğru ayağınızı esnetme egzersizlerini yapabilirsiniz.

Topuk Dikeni Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Topuk dikeni neden olur?

Genel olarak zaman içinde gelişen topuk dikeni, yanlış ayakkabı seçimi, obezite, yürüme problemleri, diyabet gibi sebeplerden meydana gelebilir. Ayrıca özellikle koşu gibi sporların yapılması ya da gün boyu ayakta durmayı gerektiren meslek gruplarında bulunmak topuk dikenine sebep olabilir.

Topuk dikeni nasıl geçer?

Topuk dikeni çoğunlukla ameliyatsız yöntemler kullanılarak iyileşebilir. Ameliyatsız yöntemler topuk dikeni belirtilerini hafifletebilir ya da iyileşmesine yardımcı olabilir. Bu yöntemlerden bazıları:

  • Bantlama yöntemi
  • Ayakkabı tabanlıkları
  • Topuk dikenine uygun ayakkabı seçimi(Topuk dikeni terliği gibi rahatsızlığa uygun hazırlanmış ürünler)
  • Fizik tedavi
  • Evde uygulanabilecek egzersizler
  • Gece atelleri

Ameliyatsız tedavi yöntemlerinin sonuç vermediği durumlarda doktorunuz cerrahi yöntemleri önerebilir.

Topuk dikeni en çok kimlerde görülür?

  • Sporcularda: Topuk dikeni genellikle koşma ve zıplama gibi aktiviteleri gerektiren spor dalları ile uğraşan kişilerde sık görülür.
  • Yaşı ilerleyen kişilerde: Ayrıca ilerleyen yaş, topuk dikeni oluşma riskini arttırabilir.
  • Obezite ve fazla kilo alan kişilerde: Bununla birlikte fazla kilo alma ve obezite gibi durumlarda ayak topuklarında baskı yaratacağından topuk dikeni oluşumuna katkı sağlayabilir.

Topuk dikenine kesin çözüm nedir?

Topuk dikeni için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar cerrahi yöntemler ve cerrahi olmayan yöntemler olarak ayrılır. Topuk dikeni genellikle cerrahi olmayan yöntemler ile iyileşebilmektedir. Ancak cerrahi olmayan yöntemlerin etkisiz kalması durumunda doktorunuz ameliyatı önerebilir.

Topuk dikeni ameliyatı sonrası iyileşme süresi nedir?

Topuk dikeni ameliyatı sonrası hasta 8. Haftanın sonunda tamamen iyileşmiş sayılır ve günlük hayatına geri dönebilir.

Topuk Dikeni Nerede Olur?

Topuk dikeni ayakta, topuğun alt kısmında bağ dokusu ve topuk kemiği arasında bağ dokusunun gerilimi sonucu oluşur.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 11 Kasım 2024 Pazartesi Yayımlanma Tarihi: 27 Şubat 2019 Çarşamba

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?