Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Modern tıbbın en önemli göstergelerinden biri, vücudun yeterli oksijene sahip olup olmadığını anlamaya yardımcı olan kandaki oksijen seviyesi ölçümüdür. Bu ölçüm çoğu zaman “SpO2” kısaltmasıyla ifade edilir ve “oksijen doygunluğu” (saturasyonu) hakkında bilgi verir. Gelişen teknolojilerle birlikte, evde bile pulse oksimetre kullanarak SpO2 nedir, SpO2 normal değerleri neler gibi konulara hızlıca erişebiliyoruz. Sağlıklı bir yaşam için kan oksijen seviyemizin önemi büyüktür; bu değerlerin izlenmesi, özellikle kronik akciğer hastalığı veya kalp-damar rahatsızlığı olanlar için büyük önem taşır

İçindekiler

SpO2 Nedir ve Neden Önemlidir?

SpO2, vücudun oksijen doygunluğunu gösteren ve sağlığımız için hayati önem taşıyan bir parametre şeklinde özetlenebilir. Kan oksijen seviyesi üzerine etki eden faktörler çok çeşitlidir: akciğer hastalıklarından anemiye, kronik kalp rahatsızlıklarından yüksek rakımda yaşama kadar uzanan geniş bir yelpazede değerlendirilmeleri gerekir. SpO2 normal değerleri tipik olarak %95 ile %100 arasında olmakla birlikte, bireylerin yaşına, sağlık durumuna ve yaşam koşullarına göre küçük farklılıklar gösterebilir.

SpO2’nin Tanımı ve İşlevi

SpO2, “Peripheral Capillary Oxygen Saturation” ifadesinin kısaltılmış şeklidir. Türkçeye çevirdiğimizde “periferik kılcal damarlardaki oksijen satürasyonu” anlamına gelir. SpO2 değeri, kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobin moleküllerine bağlanan oksijenin yüzdesini temsil eder. Kısacası, kanımızda taşınan oksijenin ne kadarının hemoglobin tarafından tutulduğunu gösterir.

Bu değer, oksijen doygunluğunu ifade ettiği için kandaki oksijen seviyesi hakkında anlık bir fikir verir. Vücutta yeterli oksijen bulunması, beyin başta olmak üzere kalp ve diğer organlarımızın sağlıklı çalışabilmesi için son derece önemlidir. Yetersiz oksijen seviyesi ise çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir, hatta hayati tehlikeye neden olabilir. Bu yüzden SpO2 ölçümü, hem tıbbi izlemde hem de günlük yaşantıda sağlık durumunu takip etmek isteyen kişiler için vazgeçilmez bir parametredir.

Kandaki Oksijen Seviyesinin Sağlığa Etkisi

Vücuttaki oksijen, kan yoluyla tüm dokulara ve hücrelere taşınır. Her hücre, enerji üretimi için oksijene ihtiyaç duyar. Özellikle beyin, oksijensizliğe (hipoksi) en duyarlı organlardan biridir. Kandaki oksijen seviyesi düştüğünde, öncelikle hücrelerin metabolik faaliyetleri sekteye uğrar ve çeşitli hastalık belirtileri ortaya çıkar. Uzun süreli oksijen düşüklüğü (kronik hipoksi) ise organların fonksiyonlarında kalıcı hasara neden olabilir.

SpO2 ölçümünün düşük çıkması; anemi, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım, zatürre, kalp hastalıkları veya solunum yetmezliği gibi sorunların habercisi olabilir. Ayrıca, sporcular veya yüksek rakımlı bölgede yaşayan insanlar için de oksijen doygunluğunu takip etmek önemli hale gelir. Çünkü vücudun adaptasyon mekanizmalarını doğru yönetmek, sağlıklı kalmanın anahtarıdır.

SpO2 Normal Değerleri Nelerdir?

SpO2’nin normal değerleri çocuklar, yetişkinler ve yaşılar için değişiklik göstermektedir. Yaşa göre değişen SpO2 değerlerinin şu şekilde ele almak mümkündür:

Yetişkinler için Normal SpO2 Seviyeleri

Sağlıklı bir yetişkinde SpO2 normal değerleri genellikle %95 ile %100 arasında seyreder. Çoğu zaman %95’in altındaki değerler dikkatle takip edilmeli, %90’ın altındaki değerler ise “düşük oksijen satürasyonu” olarak kabul edilip mutlaka tıbbi değerlendirmeye alınmalıdır.

Özellikle, kronik akciğer hastalıkları veya kalp rahatsızlığı olan kişilerde normal değerler biraz daha düşük olabilmektedir. Ancak bu kişilerde dahi genellikle SpO2’nin %88-%92 aralığında olması beklenir. Değerler uzun süre %88’in altına düşerse, bu durum ciddi bir hipoksiyi (oksijen yetersizliği) gösterebilir.

Çocuklar ve Yaşlılar için SpO2 Değişimleri

Çocuklarda ve bebeklerde hızlı metabolizma ve gelişmekte olan akciğerler nedeniyle SpO2 değerleri sıklıkla %97-%100 aralığında görülür. Özellikle yenidoğan bebeklerin oksijen doygunluğu, akciğerlerin gelişim aşamasına bağlı olarak ilk günlerde değişiklik gösterebilir; ancak birkaç gün içinde değerler genellikle stabil hâle gelir.

Yaşlı popülasyonda ise akciğer kapasitesindeki azalmalar, kalp-damar hastalıkları, kronik rahatsızlıklar ve yaşam tarzı faktörleri nedeniyle SpO2 seviyeleri %90-%95 aralığına gerileyebilir. Yine de uzun süreli %90’ın altındaki değerler, yaşlılarda da tıbbi takip ve müdahale gerektirir.

Düşük SpO2 Değerleri Ne Anlama Gelir?

Düşük SpO2 (genellikle %90 veya altında) “hipoksi” olarak tanımlanır. Hipoksi, vücudun yeterince oksijen alamaması anlamına gelir. Bu durumda kişi, nefes darlığı, çarpıntı, yorgunluk, baş dönmesi ve konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler yaşayabilir.

Hipoksinin nedenleri; akciğer hastalıkları (örneğin KOAH, zatürre), kalp hastalıkları, kansızlık (anemi), obezite hipoventilasyon sendromu veya yüksek rakımlı yerlerde yaşamak gibi çeşitlilik gösterebilir. Her ne sebeple olursa olsun, düşük SpO2 değeri tespit edildiğinde detaylı bir araştırma ve gerekliyse medikal müdahale şarttır.

SpO2 Seviyesi Nasıl Ölçülür?

SpO2 seviyesinin ölçülmesi ise çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler arasında en bilinenler şöyledir:

Pulse Oksimetre Kullanımı

Gelişen teknoloji sayesinde kandaki oksijen seviyesi ölçümü artık çok basit cihazlarla dahi evde yapılabilir hâle gelmiştir. Bu cihazların başında pulse oksimetre gelir. Pulse oksimetre, parmağa, kulak memesine veya ayak parmağına takılarak kandaki oksijen doygunluğunu ölçer. Bu cihaz, cilt üzerinden kırmızı ve kızılötesi ışınlar göndererek hemoglobin moleküllerinin ne kadar oksijen taşıdığını tespit eder ve SpO2 değerini dijital ekranda gösterir.

Pulse oksimetre kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır:

  • Cihazın kalibrasyonu: Güvenilir bir ölçüm için pulse oksimetrenin kalibrasyonunun doğru olması gerekir.
  • Tırnak bakımı: Özellikle tırnakta oje, yapay tırnak veya koyu renkli cila varsa ölçüm sonuçları sapmalara yol açabilir.
  • Hareketten kaçınma: Ölçüm esnasında elde ya da ölçüm yapılan parmakta hareket olduğunda cihaz yanlış değer gösterebilir. Mümkün olduğunca sabit durmak, doğru bir okumayı kolaylaştırır.

Evde ve Hastanede Ölçüm Yöntemleri

Evde SpO2 ölçümü genellikle pulse oksimetre aracılığıyla yapılır. Günümüzde pek çok kişi, özellikle solunum sıkıntısı yaşayan hastalar, KOAH veya astım gibi kronik rahatsızlıkları olanlar ve hatta profesyonel sporcular kendi pulse oksimetrelerini temin ederek düzenli ölçüm yapmaktadır.

Hastane ortamında ise durum biraz daha kapsamlı olabilir. Hastanelerde, pulse oksimetrelerin yanı sıra arter kan gazı analizi (kan örneği alarak) da yapılır. Arter kan gazı ölçümü, PaO2 (arteriyel oksijen basıncı) düzeyini doğrudan belirler ve SpO2 ölçümünün doğrulanmasında oldukça hassas bir yöntemdir. Bunun yanı sıra hasta monitörleri, sürekli oksijen satürasyonu takibi yaparak acil durumlarda sağlık personelini uyaracak şekilde tasarlanmıştır.

Düşük SpO2 Seviyelerinin Nedenleri ve Belirtileri

SpO2 seviyelerinin ortaya çıkmasına sebep olan muhtelif nedenler söz konusudur. Literatürdü bilinen en yaygın nedenler ise şu şekildedir:

Akciğer Hastalıkları ve Hipoksi

Hipoksi, vücudun doku ve hücre düzeyinde oksijen yetersizliği yaşamasını ifade eder. En yaygın görülen nedenler ise akciğer hastalıklarıdır. KOAH, zatürre, astım, bronşit ve akciğer kanseri gibi durumlarda akciğerin oksijen transfer kapasitesi azalır. Bunun sonucu olarak da kan oksijen seviyesi düşer.

  • KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı): Hava yollarındaki daralma ve akciğer dokusundaki hasar nedeniyle yeterli oksijen emilemez.
  • Zatürre (Pnömoni): Enfeksiyonlar akciğer dokusunu hasara uğratarak solunum kapasitesini düşürür.
  • Astım: Hava yollarında daralma ve iltihaplanma, oksijen alışverişini kısıtlar.

Hipoksinin akciğerlere bağlı nedenleri bunlarla sınırlı değildir; ancak tüm bu rahatsızlıklarda SpO2 düşüşü, hastanın günlük yaşam kalitesini oldukça etkiler.

Anemi ve Oksijen Düzeyi

Anemi, vücutta yeterli miktarda sağlıklı hemoglobin veya kırmızı kan hücresinin bulunmaması durumu olarak tanımlanır. Hemoglobin eksikliği olduğunda, akciğerlerden alınan oksijeni dokulara taşıyabilecek yeterli taşıma kapasitesi kalmaz. Bu da SpO2 ölçümünde yanıltıcı veya düşük değerler görülmesine neden olabilir. Gerçekte anemik bir hastada “Satürasyon” normal görünse dahi dokulara yeterince oksijen gitmiyor olabilir. Bu nedenle, anemisi olan hastaların SpO2 değerlerini izlemek tek başına yeterli değildir; mutlaka ek kan testleri ve gerekli durumlarda medikal tedaviler uygulanmalıdır.

Solunum Yetmezliği ve SpO2

Solunum yetmezliği; akciğerlerin oksijen alıp karbondioksit verme fonksiyonunda ciddi yetersizlik yaşadığı bir durumdur. Bu hastalarda vücut, dokuların ihtiyaç duyduğu oksijeni karşılayamaz. Pek çok hastalık solunum yetmezliğine yol açabilir; bunlar arasında KOAH, akciğer fibrozu, kas hastalıkları, göğüs duvarı deformiteleri ve nörolojik rahatsızlıklar bulunur.

Solunum yetmezliğinde SpO2 düşüklüğüne ek olarak, kandaki karbondioksit (CO2) seviyesinde artış görülebilir. Özellikle kronik solunum yetmezliği olan hastalar, pulse oksimetre takibi ile günlük yaşantılarını sürdürürken oksijen seviyelerindeki dalgalanmaları izleyebilir ve erken müdahalede bulunabilir.

SpO2 Seviyesini İyileştirmek İçin Neler Yapılabilir?

SpO2 seviyesini iyileştirmek için yapılması ve izlenmesi gereken belirli yollar bulunmaktadır. Bunlar arasında bilinen en yaygın yöntemler ise şu şekildedir:

Solunum Egzersizleri ve Fiziksel Aktivite

Düzenli olarak yapılan solunum egzersizleri ve uygun fiziksel aktiviteler, akciğerlerin kapasitesini artırarak oksijen doygunluğunu destekler. Özellikle “diyafram nefesi” gibi teknikler, akciğerlerin alt kısımlarının daha etkili kullanılmasını sağlar. Aynı şekilde hafif-orta şiddette yürüyüş, yüzme veya bisiklet gibi aktiviteler de kardiyovasküler sistemi güçlendirerek kan oksijen seviyesinin daha iyi korunmasına yardımcı olur.

Solunum egzersizlerinde dikkat edilmesi gerekenler:

  • Doktor onayı: Özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerin egzersizleri doktor kontrolünde seçmesi önemlidir.
  • Düzenli uygulama: Her gün kısa süreli ama düzenli tekrarlar, akciğerlerin kapasitesini kademeli olarak artırır.
  • Doğru teknik: Diyaframı kullanarak derin nefes alıp vermek, göğüs nefesine göre daha etkilidir.

Sağlıklı Beslenme ve Demir Tüketimi

Vücudun oksijeni taşıma kapasitesi, büyük ölçüde hemoglobin seviyesine bağlıdır. Hemoglobinin yapısında bulunan demir minerali, yeterli hemoglobin üretimi için vazgeçilmezdir. Bu nedenle beslenme düzenine dikkat etmek, yeterli demir alımını sağlamak, anemi riskini azaltarak SpO2 seviyesini olumlu etkileyebilir.

Demir yönünden zengin besinlere örnek olarak kırmızı et, sakatat (karaciğer gibi), ıspanak, mercimek, nohut, kuru fasulye ve kuruyemişler gösterilebilir. Ayrıca C vitamini, demir emilimini artırdığı için turunçgiller (portakal, mandalina), biber, domates ve kivi gibi besinlerle birlikte tüketmek faydalı olacaktır.

Tıbbi Müdahale Gereken Durumlar

Bazı durumlarda, sadece yaşam tarzı değişiklikleriyle kandaki oksijen seviyesi istenilen düzeye getirilemeyebilir. Bu durumda doktorunuz, oksijen tedavisi veya diğer solunum destek tedavilerini önerebilir. Özellikle kronik akciğer veya kalp hastalığı olan kişilerde doktor kontrolünde ek oksijen tedavisi uygulanarak SpO2 değeri dengede tutulmaya çalışılır.

Kimi ağır vakalarda hastanede yatarak tedavi gerekebilir. Hastalar, mekanik ventilasyon veya Non-invaziv Pozitif Basınçlı Ventilasyon (NIPPV) cihazlarıyla desteklenebilir. Bu tedaviler, solunum kapasitesi yeterli olmayan ve dokuların oksijene ulaşmasında ciddi sorunlar yaşayan hastaların yaşam kalitesini artırır.

Sıkça Sorulan Sorular

SpO2 Değeri Neden Önemlidir?

SpO2, vücudun oksijen taşıma kapasitesini ve oksijen doygunluğunu gösteren kritik bir parametredir. Oksijen seviyesi, organ fonksiyonlarının sürdürülmesi açısından hayati öneme sahiptir.

SpO2 Hangi Aralıkta Olmalıdır?

Sağlıklı bir yetişkinde SpO2 normal değerleri genellikle %95-%100 arasındadır. Uzun süreli %90’ın altındaki değerler, hipoksi riskini artırabileceğinden mutlaka dikkate alınmalıdır.

Pulse Oksimetre İle Yapılan Ölçümde Düşük Değer Çıkarsa Ne Yapmalıyım?

Öncelikle tırnaklarınızda oje gibi engelleyici unsurlar olup olmadığını ve cihazın doğru şekilde takılıp takılmadığını kontrol edin. Eğer ölçüm hâlâ düşük değer gösteriyorsa, mutlaka bir sağlık kuruluşuna danışın.

SpO2 İle PaO2 Aynı Mıdır?

Hayır, PaO2 (arteriyel oksijen basıncı) kan gazı ölçümüyle belirlenir ve doğrudan oksijen basıncını ifade eder. SpO2 ise pulse oksimetreyle ölçülen, hemoglobine bağlı oksijen yüzdesini gösterir. İki değer arasında bir korelasyon olsa da tamamen aynı şeyi ifade etmezler.

Düzenli Spor Yapan Biriyim, SpO2 Ölçümlerime Nasıl Yansır?

Düzenli spor yapmak, kardiyovasküler sistemi ve akciğer kapasitesini destekler. Genellikle sporcuların SpO2 değerleri daha istikrarlı ve yüksek seyredebilir. Yine de her bireyin fizyolojik farklılıkları olduğunu unutmamak gerekir.

Düşük SpO2 Ölçülmesi Her Zaman Bir Hastalığı Mı Gösterir?

Özellikle yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan kişilerde düşük SpO2 görülebilir. Bu, vücudun rakıma uyum sağlamasıyla ilgilidir. Ancak genel olarak, düşük SpO2’nin mutlaka araştırılması ve altta yatan nedeni ortaya çıkaracak tıbbi incelemeler yapılması önemlidir.

SpO2 Değeriyle Solunum Hızı Arasında Bir İlişki Var Mıdır?

Genelde düşük SpO2 değeri solunum hızında artışa neden olur. Vücut, oksijen açığını kapatmak için nefes alışverişini hızlandırır. Ancak bu artış her zaman yeterli olmayabilir ve altta yatan nedenin tedavisi gerekebilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 13 Ocak 2025 Pazartesi Yayımlanma Tarihi: 13 Ocak 2025 Pazartesi
Bu içeriği ortalama 9 dakikada okuyabilirsiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?