Sjögren Sendromu Nedir?
Sjögren Sendromu , göz ve ağız kuruluğu gibi belirgin semptomlarla ortaya çıkan otoimmün bir bağışıklık sistemi bozukluğudur. Bağışıklık sistemi , vücudu yabancı antijenlerden ayırt etme yeteneğini kaybeder ve kendi hücrelerine karşı saldırır. Bu tür otoimmün rahatsızlıklarda, bağışıklık sistemi kendisine zarar verir.
Sjögren Sendromu, genellikle iki şekilde görülür:
Primer Form: Bu form, başka herhangi bir bağışıklık sistemi hastalığı ile ilişkilendirilmeyen ve tek başına gelişen bir formdur.
Sekonder Form: Sekonder form ise başka otoimmün rahatsızlıklar, örneğin romatoid artrit veya lupus gibi hastalıklarla birlikte ortaya çıkar.
Sjögren Sendromu , başlangıçta göz ve ağız mukozalarını ve nem üreten bezleri etkiler. Bu durum, gözyaşı ve tükürüğün azalmasına neden olur. Teşhis sıklıkla 40 yaşın üstündeki bireylerde konulsa da her yaşta görülebilir. Kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır, oran yaklaşık olarak %90 kadın ve %10 erkekler arasında değişir.
Tedavi, semptomların hafifletilmesine odaklanır ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Sjögren Sendromu, günlük yaşamı olumsuz etkileyebileceği için bir romatoloji uzmanına danışılması önemlidir.
Sjögren Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Sjögren sendromu , otoimmün bir bozukluktur. Bu sendromda bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudun kendi hücrelerine ve dokularına saldırır.
Bazı insanların sendromu geçirme nedenleri bulunamamaktadır. Sahip olunan bazı genler, insanları hastalık açısından daha yüksek riske sokar, ancak belirli bir virüs veya bakteri türü ile enfeksiyon gibi tetikleyici bir mekanizmanın da gerekli olduğu görülmektedir.
Sjögren sendromunda öncelikle vücudun gözyaşı ve tükürük yapan bezleri hedef alınır. Ancak eklemler, tiroid, böbrekler, karaciğer, akciğerler, cilt ve sinir bölgelerine de zarar verebilmektedir.
Sjögren Sendromu Risk Faktörleri Nelerdir?
Yaş: Sjögren sendromu genellikle 40 yaş üstü kişilerde teşhis edilmektedir.
Cinsiyet: Bu sendroma sahip olma oranı kadınlarda erkeklere oranla daha yüksektir.
Romatizmal hastalık: Sjögren sendromu olan kişilerin romatoid artrit veya lupus gibi romatizmal bir rahatsızlığa sahip olması yaygındır.
Sjögren Sendromu Neye Yol Açar?
Sjögren sendromunda meydana gelen en yaygın sorunlar gözlerde ve ağızda olur.
Diş Çürükleri: Tükürük, dişleri çürüğe sebebiyet veren bakterilerden sakındığı için, ağız kuruluğu durumunda çürük oluşumuna daha yatkın olursunuz.
Maya Enfeksiyonları: Sjögren sendromlu bireylerin ağızda oral pamukçuk geliştirme olasılığı oldukça yüksektir.
Görüş Problemleri: Kuru gözler, ışığa duyarlılığa, bulanık görmeye ve kornea hasarına neden olabilir.
Akciğer, böbrekler veya karaciğer: İltihap akciğerlerinizde zatürre, bronşit veya diğer sorunlara neden olur. Böbrek fonksiyonları ile ilgili sorunlara neden olur. Karaciğerde hepatit ve siroza sebebiyet verir.
Lenf Düğümleri: Sjögren sendromlu bireylerin küçük bir bölümü, lenf düğümlerinde kanser (lenfoma) geliştirir.
Sinirler: El ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma gelişebilir. (periferik nöropati)
Sjögren Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Sjögren sendromunun belirtileri ve semptomları arasında;
Kuru gözler: Gözlerin içinde kum varmış gibi yanabilir, kaşınabilir veya sertleşebilir. Gözler güneş ışığına karşı fazla duyarlı olabilir.
Kuru ağız: Ağızdaki tükürük, çiğneme ve yutma fonksiyonlarına yardım eder. Sjögren sendromlu hastalar, normal bireylere nazaran daha az tükürük üretirler. Ağzınız pamukla dolu gibi hissedebilirsiniz ve bu da yutkunmayı ve konuşmayı zorlaştırabilir. Ayrıca tat alma duyunuzda eksiklikler olması olağandır.
Ağrı: Eklem ağrısı, eklem şişliği ve sertliği
Şişmiş tükürük bezleri: Bezlerdeki şişiklik hassas hale gelebilir ve ateş de eşlik edebilir.
Deri döküntüleri veya kuru cilt
Vajinal kuruluk: Bu sendrom, kuruluktan ötürü vajinada ağrı ve irritasyona yol açabilir.
Kalıcı kuru öksürük
Uzun süreli yorgunluk: Sjögren sendromundan ötürü yorgunluk meydana gelebileceği gibi, kronik hastalıklardan ötürü oluşan stres neticesinde de ortaya çıkabilir.
Kuru burun, boğaz ve akciğerler: Kuru öksürük, ses kısıklığı, koku hissinde azalma ve burun kanamalarına neden olabilir. Kuruluk ayrıca; zatürre , bronşit ve kulak problemlerine yol açabilir.
Ağız içinde mantar enfeksiyonu: Ağzı kuruyan kişilerde çoğunlukla ağızda yanma ve kızarıklık görülür.
Diş çürükleri: Ağız kuruluğundan kaynaklanan genel bir problemdir. Tükürük bakteri öldürücü maddeler içerir ve böylece diş çürümelerine karşı koruyucu görev yapar. Tükürük azaldığı zaman daha az enzim üretilmektedir.
Sjögren Sendromu Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Sjögren sendromunun teşhisi zor olabilir ve belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve diğer hastalıklarla benzerlik arz etmektedir. Bir dizi ilacın yan etkileri de sjögren sendromunun belirtilerini taklit edebilir. Yapılacak testler, sendromun teşhis edilmesini sağlayabilir.
Kan Testleri: Hekiminiz; farklı kan hücrelerinin seviyeleri, sjögren sendromunda yaygın antikorların varlığı, enfalamatuar durumların kanıtı, karaciğer ve böbreklerle ilgili sorunların belirtilerini kontrol etmek amacıyla kan testleri talep edebilir.
Göz Testleri: Schirmer gözyaşı testi ile göz kuruluğunun olup olmadığı ölçülebilir. Gözyaşı üretimini ölçmek amacıyla göz kapağının altına küçük bir filtre kağıdı parçası yerleştirilir. Göz bozukluklarının tedavisinde uzmanlaşmış bir doktor, yarık lamba adı verilen bir büyütme cihazı ile göz yüzeyi de incelenebilir. Göze, korneadaki hasarı görmeyi kolaylaştıran damlalar yerleştirilebilir.
Görüntüleme: Bazı görüntüleme testleri tükürük bezlerinin işlevini kontrol edebilir.
Sialogram : Bu özel röntgen, kulak önündeki tükürük bezlerine enjekte edilen boyayı tespit edebilir. Bu prosedür sayesinde, ağıza ne kadar tükürük aktığı görülür.
Tükürük Sintigrafisi: Bu nükleer tıp testi, tükürüğün bezlere ne kadar sürede ulaştığını gösteren bir prosedürdür.
Biyopsi: Doktorunuz ayrıca, sjögren sendromunu belli eden inflamatuar hücre kümelerinin varlığını tespit etmek için dudak biyopsisi yapabilir. Bu test için dudaktaki tükürük bezlerinden bir parça doku alınır ve mikroskop altında incelenir.
Sjögren Sendromu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sjögren sendromunu kesin olarak çözüme ulaştıracak bir tedavi yoktur. Fakat uygulanacak belirli tedaviler, bulguları rahatlatıp daha kaliteli bir yaşam sürmeyi sağlayabilir. Sjögren sendromunun tedavisi , etkilenen vücut kısımlarına bağlıdır. Herkeste farklı etkiler söz konusu olduğundan, tedavi planı kişiye göre düzenlenmektedir.
Sjögren sendromunun yol açtığı göz ve ağız kuruluğuyla başa çıkma adına, reçetesiz satılan göz damlaları kullanılabilir ya da daha sık su tüketimi tercih edilebilir. Ancak bazı ilaçların süreci yönetmek için reçeteli ilaçlara ve cerrahi prosedürlere ihtiyacı vardır.
Hekiminiz; göz iltihabını azaltmak, tükürük üretimini artırmak, semptomlar özelinde tedavi uygulamak adına çeşitli ilaç kullanımlarını önerebilir.
Ayrıca gerekli durumlarda, gözlerdeki yaşları boşaltan gözyaşı kanallarını kapatmak amacıyla uygulanan küçük prosedürle kuru gözleri rahatlatmaya yardımcı olunabilir. Gözyaşlarını korumaya yardımcı olmak için kanallara kolajen veya silikon tıkaçlar yerleştirilir.
Kuru ağız için:
- Gün boyunca su yudumlamaya özen gösterin.
- Şekersiz sakız beraberinde tükürük üretiminin artırılmasını sağlayın.
- Dişleri sık sık fırçalayın.
- Ağız içi mantar enfeksiyonları ortaya çıkarsa derhal tedaviye gidin.
Çürükleri önlemek için:
- Diş kontrollerine sık sık gidin.
- Düzenli diş fırçalamasına özen gösterin.
- Yemek arasında şekerli yiyecek ve içecek kullanmamaya özen gösterin.
Kuru cilt için:
- Hassas ciltler için nemlendirici losyon kullanın.
- Isıtıcılardan, klimalardan mümkün olduğunca kaçının.
- Deterjanlı, deodorantlı sabunlardan uzak durun.
- Nemlendirici kullanmaya özen gösterin.
Vajinal kuruluk için:
- Vajinal kuruluğu gidermek için yapılmış kremler kullanın.
Gebelikte Sjögren Sendromu
Sjögren sendromlu kadınların, hamilelik esnasında bebek gelişimi ile ilgili sorunları olabilir. Hekiminiz problemleri belirlemek amacıyla, bazı testler isteyebilir. Hamilelik durumunda sendromun tedavisi büyük önem kazanacaktır.