Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir?
Sedef hastalığı (psoriasis) , bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale gelmesi sonucu vücutta iltihaplanmaya neden olan kronik bir hastalıktır; bu durum, cilt hücrelerinin normalden çok daha hızlı çoğalmasına yol açar ve beyaz pullarla kaplı engebeli kırmızı lekeler oluşmasına neden olur. Normalde bir ayda büyüyüp dökülen cilt hücreleri, sedef hastalığında 3-4 gün içinde gelişir ve dökülmek yerine cilt yüzeyinde birikir; bu da pullu ve iltihaplı cilt lekeleri oluşturur. Bazı kişiler, bu lekelerin kaşıntıya, yanmaya ve batma hissine neden olduğunu belirtirken, hastalığın yol açtığı iltihaplanma, cilt dışında vücuttaki diğer dokuları ve organları da etkileyebilir.
Sedef Hastalığının Türleri
Sedef hastalığı (psoriasis), bağışıklık sisteminin anormal tepkisi sonucu cilt hücrelerinin hızla çoğalmasıyla ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Farklı belirtilerle seyreden birkaç türü vardır ve her biri cildin farklı bölgelerini etkileyebilir.
Sedef hastalığının türleri şu şekilde sıralanabilir:
- Plak sedef hastalığı (psoriasis vulgaris),
- Guttat sedef hastalığı,
- Püstüler sedef hastalığı,
- Eritrodermik sedef hastalığı,
- İnvers sedef hastalığı.
Plak Sedef Hastalığı (Psoriasis Vulgaris)
Plak tipi sedef hastalığı, tüm sedef vakalarının yaklaşık %80-90’ını oluşturur ve en yaygın görülen türdür. Ciltte kalın, iltihaplı ve gümüş renginde pullarla kaplı kızarıklıklarla kendini gösterir. En sık diz, dirsek, sırt ve saçlı deride görülse de vücudun herhangi bir bölgesinde ortaya çıkabilir. Lezyonlar genellikle kaşıntılıdır ve çatlayarak kanayabilir. Kronik bir yapıya sahiptir ve alevlenmeler ile remisyon dönemleri arasında gidip gelebilir.
Guttat Sedef Hastalığı
Guttat sedef hastalığı, özellikle çocuklar ve genç yetişkinlerde sık görülür. Adını, lezyonlarının damla şeklinde olmasından alır. Vücutta yaygın olarak küçük, kırmızı lekeler şeklinde ortaya çıkar ve genellikle boğaz enfeksiyonları (özellikle streptokok bakterisi kaynaklı) sonrasında gelişir. Bu tür sedef, genellikle plak sedefe dönüşmez ve bazı vakalarda kendiliğinden düzelebilir.
Püstüler Sedef Hastalığı
Püstüler sedef hastalığı, nadir görülen ancak ciddi bir sedef türüdür. Ciltte irin dolu kabarcıklar (püstüller) oluşur ve bu kabarcıklar genellikle iltihaplı, kızarık bir cilt üzerinde belirir. En yaygın alt türlerinden biri olan palmoplantar püstüloz, özellikle avuç içi ve ayak tabanlarını etkiler. Daha şiddetli vakalarda, tüm vücuda yayılabilen generalize püstüler sedef hastalığı görülebilir. Yüksek ateş, titreme, halsizlik ve ciddi cilt döküntüleri ile seyredebilir.
Eritrodermik Sedef Hastalığı
Eritrodermik sedef hastalığı, sedef hastalığının en ağır ve nadir görülen formlarından biridir. Cildin büyük bir kısmını (bazen %90'ını) etkileyen, yaygın kızarıklık, iltihaplanma ve yoğun soyulma ile karakterizedir. Hastalar genellikle aşırı kaşıntı, yanma hissi ve ciltte ağrılı çatlaklar yaşar. Vücut ısısını düzenlemekte zorlanabilir, bu da ciddi sistemik problemlere yol açabilir. Genellikle ani bir alevlenme olarak ortaya çıkar ve stres, enfeksiyonlar, bazı ilaçlar veya yanlış tedaviye bağlı olarak tetiklenebilir.
İnvers Sedef Hastalığı
İnvers (ters) sedef hastalığı, vücudun kıvrım bölgelerinde (koltuk altı, kasık, göğüs altı, kalça arası gibi) görülen bir türdür. Klasik sedef hastalığının aksine, lezyonlar genellikle pullu değil, parlak kırmızı ve iltihaplıdır. Cilt katlanma bölgelerinde ortaya çıktığı için terleme ve sürtünme bu alanları daha da tahriş edebilir, bu da hastalığın şiddetlenmesine neden olabilir. Mantar enfeksiyonları ile karıştırılabileceği için doğru teşhis önemlidir.
Sedef Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Sedef hastalığı, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi sonucu cilt hücrelerinin normalden daha hızlı çoğalmasıyla ortaya çıkan kronik bir deri hastalığıdır. Genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bu hastalık, genellikle ataklar halinde seyreder. Belirtiler zaman zaman hafifleyip kaybolsa da stres, enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar gibi tetikleyicilerle tekrar alevlenebilir. En sık görülen formu plak tipi sedef hastalığı olup, deri üzerinde belirgin kırmızı ve pullu lezyonlarla kendini gösterir. Ciltte meydana gelen değişiklikler farklı bölgelerde görülebilir ve bazen tırnakları ve eklemleri de etkileyebilir.
Sedef Hastalığı belirtileri şunlardır:
- Cilt üzerinde kırmızı ve pullu alanlar, kırmızı deri lekeleri,
- Kaşıntı ve yanma hissi,
- Kalın, tırtıklı, çukurlu tırnaklar ve tırnak değişiklikleri,
- Saçlı deride pullu plaklar,
- Cilt ve eklemde ağrı ile şişlik,
- Kuru, çatlamış veya kanayan cilt,
- Uyku kalitesinin düşük olması.
Sedef Hastalığı Neden Olur?
Sedef hastalığı, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisiyle ortaya çıkan kronik bir cilt hastalığıdır. Bağışıklık sistemi, sağlıklı cilt hücrelerine yanlış sinyaller göndererek normalden çok daha hızlı yenilenmelerine neden olur. Bu durum, cilt yüzeyinde kızarıklık, pullanma ve plakların oluşmasına yol açar. Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozuklukları ve çevresel tetikleyicilerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca stres, enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar gibi faktörler, sedef hastalığını tetikleyebilir veya semptomlarını kötüleştirebilir.
Sedef hastalığının nedenleri şunlardır:
- Genetik yatkınlık,
- Bağışıklık sistemi bozuklukları,
- Stres,
- Enfeksiyonlar,
- Bazı ilaçlar,
- Deri yaralanmaları,
- Sigara ve alkol,
- İklim ve hava koşulları.
Genetik Yatkınlık
Sedef hastalığı, ailesinde bu hastalığa sahip bireyler bulunan kişilerde daha sık görülür. Genetik faktörlerin rolü tam olarak bilinmese de araştırmalar, belirli genetik mutasyonların hastalığın gelişme riskini artırabileceğini göstermektedir. Ancak genetik yatkınlık tek başına hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaz, çevresel tetikleyiciler de önemli bir etkendir.
Bağışıklık Sistemi Bozuklukları
Sedef hastalığı, otoimmün bir hastalık olarak kabul edilir çünkü bağışıklık sistemi, vücudun sağlıklı cilt hücrelerine saldırarak kontrolsüz bir şekilde çoğalmalarına neden olur. Normalde cilt hücreleri yaklaşık 28-30 günde bir yenilenirken, sedef hastalarında bu süreç birkaç güne kadar düşebilir. Bu durum, cilt yüzeyinde birikerek plakların oluşmasına yol açar.
Stres
Stres, sedef hastalığının en yaygın tetikleyicilerinden biridir. Yüksek stres seviyeleri, bağışıklık sistemini etkileyerek hastalığın alevlenmesine veya ilk kez ortaya çıkmasına neden olabilir. Kronik stres, vücudun iltihaplanma yanıtını artırarak ciltte plak oluşumunu tetikleyebilir.
Enfeksiyonlar
Bağışıklık sistemi enfeksiyonlarla mücadele ederken sedef hastalığını tetikleyebilir. Özellikle streptokok boğaz enfeksiyonları, guttat sedef hastalığının yaygın bir nedeni olarak bilinir. Bunun yanı sıra grip ve diğer viral enfeksiyonlar da hastalığın şiddetlenmesine yol açabilir.
Bazı İlaçlar
Bazı ilaçlar sedef hastalığını tetikleyebilir veya mevcut semptomları kötüleştirebilir. Özellikle beta blokerler, lityum, antimalaryal ilaçlar ve bazı tansiyon ilaçları, hastalığın alevlenmesine neden olabilir.
Deri Yaralanmaları
Ciltte oluşan kesikler, yanıklar, çizikler veya güneş yanıkları, sedef hastalığının ortaya çıkmasına veya mevcut belirtilerin şiddetlenmesine neden olabilir. Bu duruma Koebner fenomeni denir ve özellikle cildi hassas olan bireylerde yaygındır.
Sigara ve Alkol
Sigara ve aşırı alkol tüketimi, sedef hastalığını kötüleştiren önemli faktörlerdendir. Sigara, iltihaplanma sürecini artırarak hastalığın yayılmasını hızlandırabilir. Alkol ise bağışıklık sistemini zayıflatarak semptomların daha şiddetli hale gelmesine yol açabilir.
İklim ve Hava Koşulları
Soğuk ve kuru hava, cildin kurumasına neden olarak sedef hastalığının semptomlarını artırabilir. Kış aylarında hastalığın daha sık alevlenmesinin nedeni, nem oranının düşük olması ve cildin daha fazla tahriş olmasıdır.
Sedef Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Sedef hastalığı teşhisi, genellikle dermatologlar tarafından yapılan fiziksel muayene ve bazı laboratuvar testleri ile konur. Hastalığın belirgin cilt lezyonları ve diğer semptomları, teşhis sürecini kolaylaştırır. Ancak, benzer cilt hastalıklarıyla karışmaması için bazen ek testler gerekebilir.
Fiziksel Muayene
Sedef hastalığını teşhis etmek için bir dermatolog cildinizi, tırnaklarınızı ve derinizi bu rahatsızlığın belirtileri açısından inceleyecektir. Saçta sedef hastalığı ile ilgili belirtiler dikkatlice görüntülenir ve takip edilir. Ayrıca kaşıntılı cilt, tırnakların durumu, eklem sorunları, stres gibi faktörlerin olup olmadığını sorabilir.
Deri Biyopsisi
Fizik muayene ile kesin bir tanı konulamazsa, dermatolog küçük bir deri örneği alarak (biyopsi) laboratuvara gönderebilir. Alınacak küçük cilt örneği ile sedef hastalığı olup olmadığı belirlenebilir. Yapılacak biyopsi ile sedef hastalığının türü ortaya çıkabilir.
Farklı Hastalıklardan Ayırma
Benzerliği nedeniyle sedef hastalığı ile karıştırılabilen parapsoriasis ise farklı şekilde gelişen bir grup nadir cilt sorununa verilen tıp terimidir. Bireyde parapsoriasis olduğuna emin olmak için deri örneği alınarak biyopsi yapılması gerekebilir. Parapsoriasis kanser vakalarına varacak kadar çok ciddi sorunlara yol açabilir, bu nedenle mutlaka tedavisinin gerçekleştirilmesi gereklidir.
Sedef Hastalığı Nasıl Geçer?
Sedef hastalığını geçirmek için belirlenmiş kesin bir tedavi yoktur. Bu hastalıkta, günlük aktivitelerinize devam edebilmeniz ve daha rahat bir uyku çekmeniz için semptomları kontrol altında tutan tedaviler mevcuttur. Sedef hastalığının türüne göre farklı tedavi yöntemleri vardır. Gerçekleştirilen son araştırmalar sonucunda, sedef hastalığının iltihaplanması iyi bir şekilde kontrol edildiğinde, bu iltihaplanma ile ilişkili kalp hastalığı, inme, metabolik sendrom ve diğer hastalıkların riskinin azaldığı görülmektedir. Sedef hastalığının semptomlarını geçirmek için topikal ve sistemik tedaviler uygulanabilir.
Sedef Hastalığına Ne İyi Gelir?
Sedef hastalığı, semptomları hafifletmek ve cilt sağlığını iyileştirmek için çeşitli ilaçlarla yönetilebilen bir cilt rahatsızlığıdır. Cildi iyi nemlendirmek kuruluğu ve pullanmayı önleyebilir. Banyo yağları, Epsom tuzları veya diğer adıyla “İngiliz Tuzu”, Lut Gölü tuzları eklenmiş ılık suda banyo yapmak cildi yatıştırmaya ve pulları gidermeye yardımcı olabilir. Sıcak su ve sert sabun kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Salisilik asit, kömür katranı ve aloe vera gibi reçetesiz satılan topikal tedaviler pullanma ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir. Yeni bir tedaviye başlamadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışın.
Sedef Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sedef hastalığı tedavisi farklı metotları içerebilir. Topikal tedavilerin yanı sıra, ışık tedavisi (fototerapi), sistematik tedaviler, biyolojik tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleri sedef tedavisi sırasında tercih edilebilir.
Topikal Tedaviler
Sedef hastalığında uygulanan topikal tedaviler arasında; yağlar, merhemler, kremler, losyonlar, jeller ve şampuanlar bulunur.
Kortikosteroidler
Kortikosteroidler (kortizon, prednizon, deksametazon v.b.) vücutta böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormon olan kortizole benzer steroid yapıda ilaçlardır. Çok sayıda tipi geliştirilmiştir, ilk geliştirilen ve halk arasında ismi en bilinen kortizondur. Bu ilaçlar hafif ila orta şiddette sedef hastalığının tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardandır. Yağlar, merhemler, kremler, losyonlar, jeller, köpükler, spreyler ve şampuanları mevcuttur. Doktorunuzun önerdiği topikal kortikosteroidler sedef hastalığı alevlenmesi sırasında da kullanılabilir.
D Vitamini Analogları
Sentetik D vitamini analogları cilt hücresi büyümesini yavaşlatabilir ve sedef hastalığı tedavisinde kullanılabilir. Salisilik asit şampuanları ve saç derisi solüsyonları saç derisi sedef hastalığının pullanmasını azaltmada yardımcı olabilir.
Şampuan, krem, yağ gibi formlarda olan kömür katranı, pullanmayı, kaşıntıyı ve iltihabı azaltabilir. Antralin, cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatan bir katran kremidir. Ayrıca pulları temizleyebilir ve cildi daha pürüzsüz hale getirebilir.
Işık Tedavisi (Fototerapi)
Işık tedavisi, diğer adıyla fototerapi, tek başına veya ilaçlarla birlikte orta ila şiddetli sedef hastalığı tedavisi için tercih edilen yöntemlerden birisidir.
UVB Fototerapi
Işık tedavisinde UVB geniş ve dar bant yöntemleri kullanılabilir. Yapay bir ışık kaynağından verilen kontrollü UVB geniş bant ışığı, deri hastalıkları ve sedef hastalığı lekelerinin giderilmesinde ve yaygın sedef hastalıklarının tedavisinde yardımcı bir yöntemdir. Kısa vadeli yan etkiler arasında iltihaplı, kaşıntılı, kuru cilt yer alabilir.
PUVA Tedavisi
PUVA veya fotokemoterapi cildin UVA'ya (uzun dalga ultraviyole radyasyon) maruz bırakılmasından oluşan bir kombinasyon tedavisidir. 1970’li yıllardan beri uygulanmaktadır.
PUVA'nın kullanıldığı ve ilk olarak geliştirildiği cilt hastalıklarından biri sedef hastalığıdır. PUVA tedavisinde, psoralen içeren ilaç, ultraviyole ışığa maruz kalmadan 45-60 dakika önce alınır. Miktar hastanın ağırlığına göre belirlenir. Kullanılan ekipmana bağlı olarak, hastayı çevreleyen ve genellikle 48 inç uzunluğunda, floresan ampul görünümlü dikey uzanan ampullere sahip metal bir ışık kutusunda uygulanır. Hastanın radyasyona maruz kalmasını önlemek için mutlaka gözlük takması gerekmektedir.
Sistemik Tedaviler
Sistemik sedef ilaçları 10 yıldan uzun süredir piyasadadır. Ağızdan sıvı veya hap şeklinde alınmakta ya da enjeksiyon yoluyla verilmektedir.
Oral İlaçlar
Yeni oral sistemik tedaviler bağışıklık hücrelerinin içindeki molekülleri seçici olarak hedef alır. Hücre içindeki karmaşık iltihaplanma süreçlerini dengeler. Böylelikle sedef hastalığı olan kişilerde iltihaplanmaya neden olan aşırı aktif bağışıklık tepkisini düzeltir. Kızarıklıkta iyileşmelere, sedef hastalığı pullarında hassasiyette ve şişlikte azalmaya yol açabilir.
Enjeksiyon ve İnfüzyon Tedavileri
Sedef hastalığınız şiddetliyse ve diğer tedaviler işe yaramadıysa, bir uzman tarafından sistemik tedaviler reçete edilebilir. Sistematik sedef hastalığı tedavileri tüm vücudu etkileyebilir. Bu ilaçlar sedef hastalığının tedavisinde çok etkili olabilir ancak ciddi yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır.
İnfüzyon terapisi, yavaş damlalı bir IV infüzyonu yoluyla vücudunuza biyolojik ilaçlar vererek çalışır. Sedef hastalığı ilaçları, hastanın kollarına, karnına veya bacaklarına infüzyon yöntemiyle uygulanır.
Biyolojik Tedaviler
Diğer sedef hastalığı tedavileri istediğiniz gibi işe yaramazsa, doktorunuz sadece semptomları hafifletmek yerine nedenlerle savaşan bir ilaç önerebilir. Bu ilaçlara biyolojikler adı verilir. Bağışıklık sisteminizin belli bir bölümünü hedefler. Ancak zayıf bir bağışıklık sistemi hastayı enfeksiyona ve hastalıklara karşı açık hale getirebilir.
TNF Alfa İnhibitörleri
Şiddetli sedef hastalıklarında TNF-alfa’yı bloke eden biyolojik ilaçlar kullanılabilir. TNF-alfa, vücudu iltihaplanmaya teşvik eden bir sitokindir. Sedef hastalığı ve psoriatik artritte, ciltte veya eklemlerde aşırı TNF-alfa üretimi vardır. TNF-alfa üretimini bloke etmek, hastalığın iltihaplı döngüsünü durdurmaya yardımcı olur.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Evde Tedavi Yöntemleri
Sedef hastalığınız varsa doktorunuz bazı yaşam tarzı önerilerinde bulunabilir. Sigara ve alkolü bırakmak, kilo vermek ve sağlıklı bir diyet sedef hastalığında tavsiye edilir.
Sedef hastalığının evde tedavi yöntemleri arasında şunlar bulunur:
- Tuz banyosu: Pullarınızın bir kısmını kaldırabilir ve daha az kaşınmanıza yardımcı olabilir. Ilık suya İngiliz Tuzu ekleyin ve 15 dakika bekletin. Cildiniz çok kurumasın diye banyodan sonra nemlendirici uygulayın.
- Suda çözünen yulaf: Bazı kişiler yulaf ezmesi banyosunda beklediklerinde veya ciltlerine bir macun sürdüklerinde ciltlerinin daha az kırmızı ve kaşıntılı olduğunu söylüyor. Bunu gösteren net bir kanıt olmadığını belirtelim.
- Aloe vera: %0, 5 aloe vera içeren bir krem, pullarınızı azaltabilir ve kızarıklığı kısa bir süreliğine hafifletebilir. Kaşıntılar şiddetlendiğinde günde birkaç kez kullanılabilir.
- Elma sirkesi: Kafa derisinde meydana gelen sedef hastalığından kaynaklanan kaşıntıyı hafifletmek için kullanılabilir. Haftada birkaç kez yapılabilir. Suyun miktarı sirkeden fazla olmalıdır. Aksi takdirde sirke cildinizi yakabilir. Açık yaralara uygulanmamalıdır.
Sedef Hastalığı ile Nasıl Yaşanır?
Sedef hastaları oluşan rahatsızlık ve görüntü nedeniyle zamanla sosyal hayattan soyutlanma eğilimine girebilir. Hastalığın bulaşıcı olduğuna yönelik inanış sedef hastalarını yalnızlaştırabilir. Sedef hastalığı bulaşıcı mı sorusu hastalara sık sık sorulmakta ve endişe edilmektedir.
Diyet ve Beslenme Önerileri
Beslenmeniz ve sedef hastalığı arasında önemli bir bağlantı vardır. Birçok yiyeceğin vücutta iltihaplanmaya neden olduğu bilinmektedir. Bazı kişilerde, bu yaygın tahriş sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir.
Kaçınılması Gereken Gıdalar
Aşırı alkol tüketimi karaciğeri zorlayarak iltihaplanmaya ve sedef hastalığının tetiklenmesine neden olabilir. Yağ oranı yüksek süt ürünleri, sindirim zorlukları yaratıp iltihabı artırabilir. Rafine karbonhidratlar (beyaz ekmek, pirinç, makarna) vücutta inflamasyonu tetikleyen maddeleri yükseltebilir. Kırmızı et, peynir, kızarmış ve işlenmiş gıdalardaki zararlı yağlar da iltihaplanmayı şiddetlendirebilir.
Önerilen Besinler
Sedef hastalığında beslenme, semptomları hafifletmeye ve cilt sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir. Enflamasyonu azaltan, bağışıklık sistemini güçlendiren ve cildi besleyen gıdalar, hastalığın kontrol altına alınmasına katkı sağlayabilir. Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve lif açısından zengin besinler sedef hastaları için önerilen besinler arasında yer alır.
Sedef hastalığınız varsa en iyi besinler şunlardır:
- Balık, yağsız protein gibi bitki bazlı proteinler,
- Meyve ve sebzeler,
- Baklagiller (fasulye ve mercimek),
- Kuruyemişler ve tohumlar,
- Zeytinyağı,
- Az miktarda yağsız süt ürünleri,
- Tam tahıllar.
Stres Yönetimi Teknikleri
Stres ve sedef hastalığı sıklıkla birbirini tetikler. Sedef hastalığını azaltmak için stresi azaltmanın yollarını öğrenmek gerekir. Derin nefes alıp verme, meditasyon, yoga gibi stresi azaltan egzersizler yapabilirsiniz. Uzun yürüyüşler ve uzun banyolar rahatlamanıza yardımcı olabilir.
Stres ve sedef hastalığıyla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, çok endişeli veya depresif hissediyorsanız, bir ruh sağlığı terapistine görünmeyi düşünün.
Cilt Bakım Önerileri
Sedef hastalığında cilt bakımı ihmal edilmemelidir. Böylelikle hastalığın semptomları hafifletilebilir. Tahriş edilmiş cildinizi nemli tutarak kuruluğu, kaşıntıyı, kızarıklığı ve ağrıyı azaltabilirsiniz. Banyo veya duştan sonra kokusuz bir nemlendirici sürebilirsiniz.
Ilık su ve hafif sabunla günlük banyo, kaşıntıyı yatıştırıp cildi nemlendirebilir. Kısa süreli güneş ışığı, cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatarak hastalığı kontrol altına alabilir. Alkollü losyonlar, deodorant sabunlar ve asit içeren ürünlerden kaçınarak hassas cildi tahrişten koruyabilirsiniz.
Egzersiz ve Sporun Önemi
Sedef hastaları için yoga matı ve direnç bantları setleri bile egzersize başlamak için başlangıç olabilir. Yüzme ve diğer su egzersizleri sedef hastalığı ve sedef artriti gibi ağrılı rahatsızlıkları olan kişiler için idealdir.
Psikolojik Destek ve Danışmanlık
Sedef hastalığının tedavisini sürdürürken beraberinde gelebilecek stres ve duyguları yönetmenin bir yolunu bulduğunuzdan emin olmanız önemlidir. Sedef hastalığının duygusal iniş çıkışlarını yönetmek zorlu olabilir. Örneğin planlarınız olduğunda veya stresli bir iş görüşmesine giderken semptomlarda alevlenme görülebilir. Bu hastalıkla başa çıkmakta zorluk yaşadığınızı düşünüyorsanız, ruh sağlığı uzmanlarından destek almak faydalı olur.
Aile ve Sosyal Destek
Sedef hastalığı tedavisi sürecinde ailenize ve sosyal çevrenize açık olmanız önem taşır. Ebeveynleriniz, eşiniz veya yakın akrabalarınızın büyük yardımı olabilir. Ailenizin, tedavilerin neleri içerdiğini ve neden önemli olduğunu anlamalarına yardımcı olun. Tedavi sürecinde ailenizin yanında olmasını isteyin. Arkadaşlarınıza sizden sedef hastalığı kapmayacaklarına dair güvence verin. Bu hastalığın kesin bir tedavisi olmadığını ve bununla yaşamak zorunda olduğunuzu çevrenizle paylaşın.
Sedef Hastalığına Benzer Hastalıklar
Sedef hastalığı, belirtileri ve görünümleri dolayısıyla diğer cilt hastalıklarıyla kolaylıkla karıştırılabilir. Ciltte beyaz lekeler oluşturan vitiligo, hafif kızarıklık oluşturan parapsoriasis gibi hastalıklar düşünülebilir. Egzama ve mantar enfeksiyonları da benzer kaşıntı ve kızarıklık belirtileri gösterir, bu nedenle doğru teşhis için dermatolog kontrolü şarttır.
Vitiligo
Vitiligo , ciltteki pigment hücrelerinin kaybına bağlı olarak beyaz lekelerin oluşmasına neden olan bir hastalıktır. Genellikle simetrik olarak vücudun her iki tarafında da görülebilir. Ağrısızdır ve herhangi bir rahatsızlık vermez. Ancak görünüşü estetik açıdan rahatsız edici olabilir.
Parapsoriasis
Parapsoriasis, sedef hastalığına benzer ancak daha hafiftir. Genellikle kaşıntıya nede nolmayan küçük veya büyük kırmızı noktalar şeklinde ortaya çıkabilir. Bu hastalığın uzun süreli seyri nedeniyle düzenli dermatolog kontrolü gereklidir.
Egzama
Egzama genellikle çevresel ve genetik etkenlerle ortaya çıkar. Ciltte kızarıklık, kaşıntı ve kurulukla görülür. Atopik dermatit olarak da bilinen egzama, genellikle çocuklukta başlar ve yetişkinlikte devam edebilir. Strese bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Mantar Enfeksiyonları
Mantar enfeksiyonları, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve pul pul dökülmeye neden olan enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyonlar, genellikle nemli ve sıcak bölgelerde, örneğin ayak parmakları arasında veya kasık bölgesinde gelişir. Tedavi edilmediğinde, mantar enfeksiyonları yayılabilir ve kronikleşebilir.
Sedef Hastalığında Sıkça Sorulan Sorular
Sedef Hastalığı Bulaşıcı mıdır?
Sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Hastalığı, sedef hastası birine dokunarak kapmazsınız. Aynı suda yüzmeyle, dokunmayla, seks veya öpüşmeyle bu hastalığı kapmanız söz konusu değildir.
Sedef Hastalığı Tamamen İyileşir mi?
Şu anda sedef hastalığının bilinen bir tedavisi yoktur, ancak çeşitli tedaviler semptomları yönetmeye ve etkilenen kişilerin yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Sedef Hastalığı Olanlar Nelere Dikkat etmelidir?
Sedef hastalığı olanlar, ciltlerini nemli tutmak ve tahriş edici ürünlerden kaçınmak için düzenli olarak nemlendirici kullanmalıdır. Stres, hastalık alevlenmelerini tetikleyebileceği için, stres yönetimi teknikleri ve düzenli egzersiz önemlidir.
Sedef Hastalığı Nasıl Başlar?
Vücutta görülen renk olarak değişken görüntüler, küçük pullu lekeler, kuru ve çatlamış cilt, kaşıntı, yanma ve ağrı, sedef hastalığı başlangıcı sırasında görülebilir.
Sedef Hastalığı Kimlerde Daha Sık Görülür?
Sedef hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir. Ailede sedef hastalığı öyküsü olan kişilerde hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Ayrıca, stres, enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar tetikleyici olabilir.
Sedef Daha Çok Kimlerde Görülür?
Sedef hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir ve iki yaş grubunda zirve yapma eğilimindedir. 20-30 yaş ve 50-60 yaş aralığında zirve yapabilir. Kadın ve erkekte görülme sıklığı arasında fark yoktur. Çocuklarda sedef hastalığı daha nadir ortaya çıkar.
Sedefin İç Organlar İle Bir İlişkisi Var mıdır?
Sedef hastalığının neden olduğu iltihaplanma vücuttaki diğer organ ve dokuları da etkileyebilir. Sedef hastalığı olan kişilerde başka sağlık sorunları da görülebilir. Sedef hastalığı olan her üç kişiden birinde psoriatik artrit de gelişebilir.
Sedef Hastalığına İyi Gelen Öneriler Nelerdir?
Sedef hastalığı olan tüm hastalara nemlendiriciler önerilebilir. Özellikle banyodan hemen sonra sürülebilir. Kömür katranı iltihap giderici etkisiyle kullanılabilir. Ayrıca İngiliz tuzu, Lut Gölü tuzu gibi tuzlarla banyo yapmak da faydalı olabilir.