Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Osteoporoz, kemiklerin yoğunluğunun azalması ve kırılgan hale gelmesiyle karakterize edilen bir hastalıktır. Genellikle yaş ilerledikçe görülse de, özellikle kadınlarda menopoz sonrası dönemde risk artar. Osteoporoz belirtileri genellikle sessizdir; ancak kemiklerde ani kırıklar, sırt ağrısı ve kambur duruş gibi durumlarla fark edilebilir. Osteoporoz tedavisi; kalsiyum ve D vitamini takviyesi, egzersiz ve gerektiğinde ilaç kullanımıyla desteklenir. Kemik sağlığını korumak için düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve doktor önerilerini takip etmek büyük önem taşır. Erken teşhisle ilerlemesi yavaşlatılabilir.
İçindekiler

Osteoporoz (Kemik Erimesi) Nedir?

Osteoporoz, halk arasında " kemik erimesi " olarak bilinen ve kemiklerin yoğunluğunu kaybederek zayıfladığı bir hastalıktır. Bu durum, kalsiyum ve diğer minerallerin kaybına bağlı olarak kemiklerin daha kırılgan hale gelmesine ve kırık riskinin artmasına yol açar. Özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlar ve erkekler osteoporoz açısından yüksek risk altındadır. 2024 verilerine göre, "Türkiye’de 50 yaş üstü kişilerin dörtte birinde osteoporoz saptanmış olup kadınlarda bu oran her üç kadından biri iken erkeklerde her beş erkekten biri olarak" belirtilmiştir. Ayrıca, osteoporoz , dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın kemik kırıkları yaşamasına yol açan yaygın bir sağlık sorunudur.

Osteoporoz, kemik yapımından sorumlu olan osteoblastlar ve kemik yıkımından sorumlu osteoklastlar arasındaki dengenin bozulmasıyla ortaya çıkar. Normalde, bu hücreler dengeli bir şekilde çalışarak kemiklerin yapım ve yıkım sürecini düzenler. Ancak osteoporozda bu denge bozulur, kemik yapımı azalırken, kemik yıkımı artar. Bu durum, kemiklerin yoğunluğunun azalmasına ve zayıflayarak kırılmasına neden olur.

Hastalığın yaygınlığı göz önüne alındığında, osteoporozun erken tanısı ve tedavisi büyük önem taşır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve gerekli takviyeler ile kemik erimesi riskini azaltmak mümkündür. Özellikle kalsiyum ve D vitamini yönünden zengin bir diyet, kemik sağlığını korumada önemli bir rol oynar.

Osteoporozun (Kemik Erimesi) Belirtileri Nelerdir?

Osteoporoz, kemiklerin zayıflayarak kırılgan hale geldiği bir hastalıktır. Genellikle belirgin semptomlar ileri aşamalarda ortaya çıkar. En yaygın belirtiler sırt ve bel ağrısı, boy kısalması ve kemik kırılmalarının artışıdır. Erken tanı, kemik yoğunluğunu korumak ve kırıkları önlemek için önemlidir. Özellikle kadınlar, yaşlı bireyler ve düşük kalsiyum alımı olan kişiler osteoporoz açısından risk altındadır. Tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürebilir. Bu nedenle, düzenli kemik yoğunluğu kontrolleri yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.

Osteoporozun yaygın görülen belirtileri arasında aşağıdakiler yer alır:

Sırt ve Bel Ağrısı

Kemiklerdeki mikro kırıklar, özellikle omurga bölgesinde şiddetli sırt ağrısına ve bel ağrısına neden olabilir. Bu ağrılar genellikle uzun süreli, tekrarlayıcı olup, günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.

Boy Kısalması

Omurga kemiklerinde meydana gelen kırıklar, omurların çökmesine ve zamanla boyda kısalmaya yol açabilir. Bu, osteoporozun tipik bir belirtisidir.

Kamburlaşma (Kifoz)

Omurların zayıflaması sonucu omurganın şekli bozulabilir ve kifoz yani kamburlaşma meydana gelir. Bu durum, kişinin duruşunu ve hareket kabiliyetini olumsuz etkiler.

Kemik Hassasiyeti ve Kırılma

Osteoporozda kemikler zayıfladığı için hafif darbeler veya basit düşmeler bile kırıklara yol açabilir. Özellikle kalça, bilek ve omurga kırıkları yaygındır.

Osteoporoz, genellikle belirtiler ortaya çıkmadan ilerler, bu nedenle düzenli kemik yoğunluğu testleri ile erken teşhis büyük önem taşır. Erken tedavi, kemik kaybını durdurabilir ve yaşam kalitesini koruyabilir.

Osteoporozun (Kemik Erimesi) Tanı Yöntemleri

Osteoporoz tanısı, kemik yoğunluğunun azalmasını ve kırık riskini değerlendirmek için çeşitli yöntemlerle konur. En yaygın kullanılan yöntemlerden biri DEXA (Dual Enerji X-ray Absorbsiyometri) taramasıdır. Bunun yanı sıra, tıbbi geçmiş, fizik muayene, laboratuvar testleri, röntgen ve BT taramaları da osteoporoz tanısında kullanılan diğer önemli yöntemlerdir. DEXA taraması, kemik mineral yoğunluğunu ölçerek osteoporozun varlığını doğrularken, laboratuvar testleri ve görüntüleme teknikleri diğer sağlık sorunlarını ve kırık riskini değerlendirmeye yardımcı olur.

Tıbbi Geçmiş ve Fizik Muayene

Doktor, kişinin aile geçmişi, kırık öyküsü, diyet ve yaşam tarzını değerlendirerek osteoporoz riskini belirler.

DEXA Taraması

DEXA Taraması, kemiklerin yoğunluğunu ölçmek için kullanılan yöntemlerden biridir. Bu test, vücuda zarar vermeyen düşük miktarda X-ray ışını kullanarak kemiklerin mineral içeriğini kontrol eder. Sonuçlar, kemiklerin ne kadar güçlü olduğunu ve kırılma riskini gösterir. Özellikle kemik erimesi (osteoporoz) şüphesi olan kişilerde, DEXA taraması teşhis koymada en güvenilir test olarak kabul edilir. Test hızlıdır, ağrısızdır ve kemik sağlığınızı anlamak için önemli bilgiler sağlar.

T-Skoru Değeri

DEXA taraması sonucu elde edilen T-skoru , hastanın kemik yoğunluğunun genç bir yetişkinin normal kemik yoğunluğu ile karşılaştırılmasını sağlar.

T-Skoru’nun anlamı şöyle açıklanabilir:

  • -1 ve üzeri: Bu skor, kemik yoğunluğunun normal olduğunu gösterir. Kemiklerde herhangi bir zayıflama söz konusu değildir.
  • -1 ile -2.5 arası: Bu aralık, osteopeni olarak adlandırılır. Kemik yoğunluğunda hafif bir azalma vardır, ancak henüz osteoporoz gelişmemiştir.
  • -2.5 ve altı: Bu değer, osteoporozu işaret eder. Kemikler ciddi oranda zayıflamış ve kırılma riski yüksektir.

Laboratuvar Testleri

Kan ve idrar testleri, kemik kaybına neden olabilecek diğer sağlık sorunlarını elemek için yapılabilir. Bu testler, hormon dengesizlikleri veya kalsiyum eksikliği gibi faktörleri ortaya çıkarabilir.

Röntgen ve BT Taraması

İleri vakalarda, kemik kırıklarının veya omurga deformasyonlarının varlığını tespit etmek için röntgen ve yüksek çözünürlüklü (BT) gibi görüntüleme teknikleri kullanılabilir.

Bu yöntemlerle yapılan doğru tanı, osteoporozun erken evrede tespit edilmesini sağlayarak kırık riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Osteoporozu Önlemenin Yolları Nelerdir?

Osteoporozlu kemik kaslar tarafından destekleniyorsa, hasta yaşlanmış ya da osteoporozlu dahi olsa düzenli hareket ederek kalça, sırt ve bel kaslarının kuvvetlendirdiği takdirde, kırığın aza indirilmesinde rol oynayabilir.

Kemiğin kırılmalara karşı direnebilmesi için o kemiği koruyan, hareketlendiren sağlıklı bir kas dokusuna ve sinir sistemine ihtiyaç vardır. Tüm bunlar için kemik depoları kalsiyum ile dolmaya ihtiyaç duyar, bu nedenle D vitamini çok önemlidir. D vitaminin en büyük kaynağı ise güneştir. Beyaz peynir, süt ve yoğurt gibi gıdaların tüketilmesine özen gösterilmeli ve alınan kalsiyumu depolamak için spor yapılmalıdır.

Kimler Osteoporoz Riski Altındadır?

Osteoporoz, kemik kaybına ve kırık riskine yol açan bir hastalıktır. Kadınlar, özellikle düşük östrojen seviyelerine sahip olanlar, menopoz sonrası dönemde osteoporoz riski taşır. Erkeklerde ise düşük testosteron düzeyleri kemik kaybını hızlandırabilir. Bunun yanı sıra, genetik faktörler ve bazı ilaçlar da osteoporoz riskini artırır. Özellikle ailede osteoporoz öyküsü bulunanlar ve uzun süre kortikosteroid (kortizon) kullananlar yüksek risk altındadır.

Osteoporoz risk faktörleri arasında aşağıdakiler yer alır:

  • Menopoz sonrası östrojen miktarının azalması
  • Düşük testosteron seviyeleri
  • Ailede osteoporoz öyküsü
  • Uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı
  • Yaşlanmaya bağlı kemik kaybı ve artan kırık riski

Bu risk faktörlerinin farkında olmak, osteoporozu önlemeye ve tedavi etmeye yönelik adımlar atmak açısından önemlidir.

Osteoporozun Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Osteoporoz tedavisinin temel amacı kemik kaybını durdurmak, kırık riskini azaltmak ve kemik sağlığını korumaktır. Tedavi süreci, hastanın genel sağlık durumu ve osteoporozun ciddiyetine göre değişir. Erken evrede koruyucu tedaviye başlamak büyük önem taşır. İlaç tedavisine ek olarak, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli egzersiz de tedavinin temel bileşenlerindendir.

Egzersiz

Tempolu yürüyüş, ağırlık kaldırma ve denge egzersizleri, kemik yoğunluğunu korumaya ve kas gücünü artırmaya yardımcı olur. Düzenli egzersiz kırık riskini azaltır.

İlaç Tedavisi

Bisfosfonatlar, osteoporoz tedavisinde en yaygın kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar kemik yıkımını yavaşlatarak kemik yoğunluğunu artırmaya yardımcı olur. Diğer ilaçlar arasında kalsiyum ve D vitamini takviyeleri ile hormonal tedaviler yer alır.

Cerrahi Tedaviler

İleri osteoporozda, omurga kırıklarına bağlı ağrıyı hafifletmek ve kemikleri güçlendirmek için cerrahi yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerden biri vertebroplasti dir. Vertebroplasti yöntemi , kırık omurga kemiğine ince bir enjeksiyonla kemik çimentosu enjekte edilerek kemiklerin güçlendirilmesini sağlar. Diğer bir yöntem olan kifoplasti de ise, önce omurga kemiğinde balon yardımıyla boşluk oluşturulur, ardından bu boşluğa kemik çimentosu enjekte edilerek hem ağrı hafifletilir hem de kemiğin şekli düzeltilir. Ayrıca, omurga stabilitesini artırmak için korse tedavisi de kullanılabilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Sigarayı bırakmak , alkol tüketimini azaltma ve kalsiyum açısından zengin bir diyet uygulamak, osteoporozun ilerlemesini önlemeye yardımcı olur.

Bu tedavi yöntemleri, kemik sağlığını koruyarak osteoporozun ilerlemesini önlemeyi hedefler.

Osteoporoza (Kemik Erimesi) Ne İyi Gelir?

Kemik erimesi (osteoporoz), kemik yoğunluğunun azalmasıyla ortaya çıkar. Bu süreci yavaşlatmak ve kemik sağlığını korumak için çeşitli yöntemler uygulanabilir. Dengeli bir beslenme, düzenli egzersiz ve bazı takviyeler osteoporozla mücadelede oldukça etkilidir.

Kalsiyum ve D Vitamini

Kemiklerin güçlenmesi için yeterli kalsiyum alımı şarttır. D vitamini ise kalsiyumun emilimini destekler. Süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve güneş ışığı önemli kaynaklardır.

Düzenli Egzersiz

Ağırlık taşıma ve denge egzersizleri kemikleri güçlendirir. Yürüyüş, hafif koşu ve yoga önerilen aktiviteler arasındadır.

Protein Tüketimi

Protein, kemik yapısının korunmasında önemli rol oynar. Yeterli miktarda protein alımı, kemik kaybını önlemeye yardımcı olur.

Sigara ve Alkol Tüketiminin Sınırlandırılması

Sigara ve aşırı alkol, kemik sağlığını olumsuz etkiler. Bu alışkanlıkların bırakılması, kemik erimesi riskini azaltır.

Bu önlemler, osteoporozun ilerlemesini durdurmaya ve kemik sağlığını korumaya yardımcı olabilir.

Osteoporoz Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Osteoporoz nedir?

Osteoporoz, kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya daha yatkın hale gelmesiyle karakterize edilen bir kemik hastalığıdır. Kemik yoğunluğu azaldıkça kırık riski artar.

Osteoporoz kimlerde daha sık görülür?

Osteoporoz, özellikle menopoz sonrası kadınlarda yaygındır. Ayrıca, yaşlılar, düşük testosteron düzeyine sahip erkekler, uzun süre kortizon kullananlar ve genetik yatkınlığı olanlar risk altındadır.

Osteoporoz nasıl teşhis edilir?

Osteoporoz, çeşitli testler ve yöntemlerle teşhis edilebilir. En yaygın kullanılan yöntemlerden biri DEXA (Dual Enerji X-Ray Absorbsiyometri) taramasıdır. Bu test, kemik mineral yoğunluğunu ölçerek kemik sağlığını değerlendirir. Diğer teşhis yöntemleri arasında fiziki muayene, T-skoru değeri, laboratuvar testleri, röntgen ve BT taraması yer alır.

Osteoporoz önlenebilir mi?

Evet, dengeli bir diyet, kalsiyum ve D vitamini takviyesi, düzenli egzersiz ve sağlıklı bir yaşam tarzı osteoporozu önlemeye yardımcı olabilir.

Osteoporoz tedavi edilebilir mi?

Osteoporozun tamamen tedavisi mümkün olmasa da, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kemik kaybı yavaşlatılabilir ve kırık riski azaltılabilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 22 Ekim 2024 Salı Yayımlanma Tarihi: 20 Haziran 2019 Perşembe

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?