Çerezler, içeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sağlamak ve trafiğimizi analiz etmek için kullanılmaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgiye “Çerez Politikası” sayfamızdan ulaşabilirsiniz. “Reddet” seçeneği ile tüm çerezleri reddedebilir veya “Çerez Ayarları” seçeneği ile ayarları düzenleyebilirsiniz.

Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Lenf kanseri (lenfoma), lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin anormal çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. İki ana türü vardır: Hodgkin lenfoma (HL) ve Hodgkin dışı lenfoma (NHL). Belirtileri arasında lenf bezlerinde şişlik, açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemeleri ve yorgunluk bulunur.

Kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozuklukları, enfeksiyonlar ve çevresel faktörler rol oynar. Tedavi seçenekleri kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi ve kök hücre nakli gibi yöntemleri içerir. Erken teşhis, tedavi başarısını artıran en önemli faktördür.

İçindekiler

Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

Lenf kanseri (lenfoma) , lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin anormal şekilde çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Lenf sistemi, bağışıklık sisteminin bir parçası olup vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı korur. Lenfoma, lenf düğümlerinde, dalakta, kemik iliğinde ve diğer lenfoid dokularda gelişebilir.

Lenfoma, genel olarak Hodgkin lenfoma (HL) ve Hodgkin dışı lenfoma (NHL) olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Hodgkin lenfoma, Reed-Sternberg hücreleri ile karakterize edilirken, Hodgkin dışı lenfoma daha yaygın olup birçok farklı alt türe sahiptir.

Lenfoma, hızlı veya yavaş ilerleyen türlere sahip olabilir. Tedavi seçenekleri arasında kemoterapi, immünoterapi, radyoterapi ve kök hücre nakli bulunur. Erken teşhis, tedavi başarısını artıran önemli bir faktördür.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Belirtileri Nelerdir?

Lenf kanseri (lenfoma) belirtileri genellikle lenf bezlerinde ağrısız şişlik ile başlar ve bu şişlikler özellikle boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerinde fark edilir. Hastalarda açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemeleri ve sürekli yorgunluk gibi genel belirtiler de görülür. Ayrıca, nedeni bilinmeyen yüksek ateş, ciltte yaygın kaşıntı ve iştahsızlık lenfoma belirtileri arasında yer alır.

Bazı durumlarda, büyüyen lenf bezleri akciğerlere baskı yaparak solunum güçlüğü veya göğüs ağrısı gibi sorunlara neden olabilir. Bu belirtiler farklı hastalıklarla da ilişkili olabileceğinden, uzun süre devam etmeleri durumunda bir doktora başvurulması önemlidir.

Lenf kanseri (lenfoma) belirtileri şunlardır:

  • Lenf bezlerinde şişlik (ağrısız, genellikle boyun, koltuk altı veya kasık bölgesinde).
  • Açıklanamayan kilo kaybı.
  • Gece terlemeleri.
  • Sürekli yorgunluk ve halsizlik.
  • Yüksek ateş (sebebi bilinmeyen).
  • Kaşıntı (bazı lenfoma türlerinde yaygın).
  • İştahsızlık.
  • Solunum güçlüğü veya göğüs ağrısı (lenf bezlerinin akciğere baskı yapması durumunda).

Bununla birlikte, bir kimsede yukarıdaki belirtilerin görülmesi, o kişide mutlaka lenfoma olduğu anlamına gelmez. Bu belirtiler enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi hastalıkları veya başka sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. Ancak, belirtiler uzun süre devam ediyorsa veya giderek kötüleşiyorsa altta yatan nedeni belirlemek için bir doktora başvurulması önerilir.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Neden Olur?

Lenf kanseri (lenfoma), bağışıklık sistemindeki lenfosit hücrelerinin anormal şekilde büyümesi ve kontrolsüz çoğalması sonucu gelişir. Kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozuklukları, bazı enfeksiyonlar ve çevresel faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülür. Radyasyon, kimyasallar ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar gibi faktörler de lenfoma gelişme riskini artırabilir.

Lenf kanseri nedenleri şunlardır:

  • Genetik yatkınlık
  • Bağışıklık sistemi bozuklukları
  • Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar
  • Radyasyona maruz kalma
  • Zararlı kimyasallar ve toksinler
  • Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar
  • Yaş ve cinsiyet faktörleri

Genetik Yatkınlık

Lenfoma, doğrudan kalıtsal bir hastalık olmasa da, aile öyküsü olan bireylerde risk daha yüksek olabilir. Özellikle birinci derece akrabalarında lenfoma veya başka tür kanserler görülen kişilerde hastalığın gelişme olasılığı artar. Genetik mutasyonlar, bağışıklık hücrelerinin anormal büyümesine yol açarak lenfoma riskini artırabilir.

Bazı genetik hastalıklar da bağışıklık sisteminin işleyişini bozarak lenfoma gelişimine zemin hazırlayabilir. Örneğin, Down sendromu gibi bağışıklık sistemini etkileyen genetik durumlar, lenfomaya yakalanma riskini yükseltebilir. Bu nedenle, ailesinde lenfoma öyküsü olan kişilerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi önerilir.

Bağışıklık Sistemi Bozuklukları

Bağışıklık sisteminin zayıflaması veya aşırı aktif çalışması lenfoma gelişimine yol açabilir. Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi hücrelerine saldırarak bağışıklık sisteminin dengesini bozar ve lenfositlerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına neden olabilir.

HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar da lenfoma riskini artırır. Ayrıca, organ nakli sonrası bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanan kişilerde lenfoma gelişme olasılığı daha yüksektir.

Viral ve Bakteriyel Enfeksiyonlar

Bazı virüsler ve bakteriler lenfoma gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Epstein-Barr virüsü (EBV) ve insan T-hücre lösemi virüsü (HTLV-1) gibi enfeksiyonlar, lenfositlerin anormal şekilde büyümesine neden olabilir.

Helicobacter pylori gibi bazı bakteriyel enfeksiyonlar da mide lenfoması gelişimi ile ilişkilidir. Kronik enfeksiyonlar, bağışıklık sistemini sürekli uyararak hücre mutasyonlarına ve lenfoma oluşumuna zemin hazırlayabilir.

Radyasyona Maruz Kalma

Yüksek dozda radyasyona maruz kalmak, lenfoma riskini artırabilir. Özellikle kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi, uzun vadede lenfositlerde DNA hasarına neden olarak kanser gelişimine yol açabilir.

Nükleer kazalar, radyasyon terapileri veya sürekli düşük doz radyasyona maruz kalan meslek gruplarında lenfoma riski daha fazladır. Bu nedenle radyasyona maruziyetin mümkün olduğunca azaltılması önerilir.

Zararlı Kimyasallar ve Toksinler

Tarım ilaçları, benzen gibi endüstriyel kimyasallar ve bazı pestisitler lenfoma riskini artırabilir. Kimyasal toksinler, lenfositlerin genetik yapısını bozarak kontrolsüz hücre çoğalmasına neden olabilir.

Özellikle uzun süre kimyasallara maruz kalan kişilerde (örneğin çiftçiler, fabrika işçileri) lenfoma daha sık görülebilir. Kimyasal maruziyeti en aza indirmek için koruyucu önlemler alınması önemlidir.

Bağışıklık Sistemini Baskılayan İlaçlar

Organ nakli sonrası bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasını zayıflatabilir. Bu durum, lenfoma gelişme riskini artıran faktörlerden biridir.

Özellikle uzun süre bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanımı, lenfositlerin kontrolsüz çoğalmasına neden olabilir. Bu hastaların düzenli doktor kontrollerinden geçmesi önemlidir.

Yaş ve Cinsiyet Faktörleri

Lenfoma her yaşta görülebilse de genellikle yaş ilerledikçe risk artar. Hodgkin lenfoma genç yetişkinlerde daha yaygınken, Hodgkin dışı lenfoma çoğunlukla 60 yaş ve üzerindeki bireylerde görülür.

Cinsiyet de lenfoma riskini etkileyebilir. Erkeklerde Hodgkin dışı lenfoma daha yaygınken, bazı alt türler kadınlarda daha sık görülebilir. Yaş ve cinsiyet gibi değiştirilemez risk faktörlerine karşı düzenli sağlık kontrolleri önemlidir.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Türleri Nelerdir?

Lenf kanseri (lenfoma), lenfosit adı verilen bağışıklık hücrelerinin anormal şekilde büyümesiyle oluşan bir kanser türüdür. Lenfoma, iki ana gruba ayrılır: Hodgkin lenfoma (HL) ve Hodgkin dışı lenfoma (NHL). Hodgkin lenfoma, Reed-Sternberg hücreleri ile karakterize edilirken, Hodgkin dışı lenfoma daha çeşitli alt türlere sahiptir ve farklı hızlarla ilerleyebilir. Her iki lenfoma türü de tedavi edilebilir olsa da, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri hastalığın seyrini büyük ölçüde etkiler.

Lenfoma türleri şunlardır:

  • Hodgkin Lenfoma (HL)
  • Hodgkin Dışı Lenfoma (NHL)

Hodgkin Lenfoma (HL)

Hodgkin lenfoma, Reed-Sternberg hücreleri adı verilen büyük, anormal lenfositlerin varlığı ile karakterize edilen bir lenfoma türüdür. Genellikle boyun, koltuk altı veya kasık bölgesindeki lenf düğümlerinde başlar. Hodgkin lenfoma, genç yetişkinlerde daha sık görülür ve erken teşhis edildiğinde tedaviye iyi yanıt verme oranı yüksektir.

Klasik Hodgkin Lenfoma (cHL)

Klasik Hodgkin lenfoma, tüm Hodgkin lenfoma vakalarının yaklaşık %90’ını oluşturur. Dört alt türe ayrılır:

  • Nodüler Sklerozan Hodgkin Lenfoma: En yaygın türüdür, özellikle genç yetişkinlerde görülür.
  • Mikst Selüler Hodgkin Lenfoma: Orta yaşlı ve yaşlı bireylerde daha sık görülür.
  • Lenfositten Fakir Hodgkin Lenfoma: Nadir ve agresif bir formdur.
  • Lenfositten Zengin Hodgkin Lenfoma: Daha yavaş ilerleyen, nadir görülen bir alt türdür.

Nodüler Lenfositten Baskın Hodgkin Lenfoma (NLPHL)

Bu Hodgkin lenfoma türü, klasik Hodgkin lenfomadan farklıdır ve Reed-Sternberg hücreleri yerine "popcorn hücreleri" olarak adlandırılan hücreleri içerir. Daha yavaş ilerler ve genellikle daha iyi bir prognoza sahiptir.

Hodgkin Dışı Lenfoma (NHL)

Hodgkin dışı lenfoma, lenf sisteminde başlayan ve birçok farklı alt türe sahip olan bir kanser türüdür. NHL, B hücrelerinden veya T hücrelerinden kaynaklanabilir ve yavaş ilerleyen (indolen) veya hızlı ilerleyen (agresif) olabilir.

Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma (DLBCL)

En yaygın Hodgkin dışı lenfoma türüdür ve genellikle hızlı ilerler. Tedavi edilmezse hızla yayılabilir, ancak kemoterapi ve immünoterapiye iyi yanıt verebilir.

Folliküler Lenfoma

Genellikle yavaş ilerleyen, ancak zamanla daha agresif hale gelebilen bir NHL türüdür. Hastalar uzun süre belirti göstermeyebilir ve tedavi genellikle hastalığın ilerleme durumuna göre planlanır.

Mantle Hücreli Lenfoma

Nadir görülen bir B hücreli lenfoma türüdür ve genellikle agresif seyreder. Genetik mutasyonlarla ilişkili olduğu düşünülür ve hedefe yönelik tedaviler ile kontrol altına alınabilir.

Burkitt Lenfoması

Çok hızlı ilerleyen ve genellikle çocuklarda ve genç yetişkinlerde görülen bir lenfoma türüdür. Epstein-Barr virüsü (EBV) ile ilişkili olabilir ve acil tedavi gerektirir.

Küçük Lenfositik Lenfoma (SLL)

Kronik lenfositik lösemi (KLL) ile benzerlik gösteren yavaş seyirli bir B hücreli lenfomadır. Lenf düğümlerinde büyüme ve kan dolaşımında anormal lenfosit birikimi ile karakterizedir. T hücreli lenfoma çeşitleri şunlardır:

  • Periferik T Hücreli Lenfoma: Çeşitli alt türleri olan, genellikle agresif seyreden bir T hücreli lenfoma grubudur. Belirtileri lenf düğümü büyümesi, cilt döküntüleri ve ateş olabilir.
  • Anaplastik Büyük Hücreli Lenfoma: T hücrelerinden kaynaklanan agresif bir lenfoma türüdür. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilir ve genellikle bağışıklık sistemi ile ilgili anormalliklerle ilişkilidir.
  • Sezary Sendromu ve Mycosis Fungoides: Ciltte kızarıklık, pullanma ve kaşıntı ile kendini gösteren, deri T hücrelerinden kaynaklanan lenfoma türleridir. Yavaş ilerler ve cilt kanseri ile karıştırılabilir.

Lenfoma Tanısı ve Uygulanan Testler

Lenfoma tanısı koymak için biyopsi, kan testleri, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve kemik iliği biyopsisi gibi yöntemler kullanılarak hastanın tıbbi öyküsü değerlendirilir ve fizik muayene yapılır.

Lenfoma tanısında uygulanan testler şunlardır:

  • Fiziksel muayene : Lenf bezlerinde büyüme, dalakta veya karaciğerde şişlik olup olmadığının kontrol edilmesi.
  • Kan testleri : Kan hücre sayımı (hemogram), LDH (laktat dehidrogenaz) ve diğer biyokimyasal testler.
  • Lenf nodu biyopsisi : Şüpheli lenf bezinden alınan örneğin mikroskobik incelemesi.
  • Kemik iliği biyopsisi : Lenfomanın kemik iliğine yayılıp yayılmadığını değerlendirmek için kemik iliği örneğinin alınması.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması : Lenf bezlerindeki büyümenin ve hastalığın yayılımının belirlenmesi.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MR) : Yumuşak doku ve organların detaylı incelenmesi.
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET) taraması : Kanserli hücrelerin aktivitesini belirlemek için kullanılır.
  • Moleküler ve genetik testler : Lenfoma türünü belirlemek için hücresel ve genetik analizler.
  • Flow sitometri : Lenfoma hücrelerinin türünü ve özelliklerini analiz etmek için yapılan laboratuvar testi.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Tedavisi ve Uygulanan Yöntemler

Lenf kanseri (lenfoma) tedavisi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler, kemik iliği (kök hücre) nakli ve CAR-T hücre tedavisi gibi yöntemler arasından, hastalığın türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer bireysel faktörlere bağlı olarak belirlenir.

Lenf kanseri (lenfoma) tedavisinde uygulanan yöntemler şunlardır:

  • Kemoterapi : Kanser hücrelerini yok etmek için ilaç tedavisi uygulanır. Genellikle damar yoluyla verilir ve birden fazla ilaç kombinasyonu kullanılabilir.
  • Radyoterapi (Işın tedavisi) : Lenf bezlerinde veya diğer organlarda bulunan kanser hücrelerini hedef alarak yok etmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılır.
  • Hedefe yönelik tedaviler : Kanser hücrelerini spesifik olarak hedef alan monoklonal antikorlar veya diğer biyolojik ilaçlar kullanılır. Örneğin, Rituksimab (Rituxan) gibi ilaçlar sıkça tercih edilir.
  • İmmünoterapi : Bağışıklık sisteminin kanser hücreleriyle daha etkili savaşmasını sağlayan tedaviler uygulanır.
  • Kök hücre nakli (Kemik iliği nakli) : Yüksek doz kemoterapi sonrası sağlıklı kök hücrelerin hastaya nakledilmesi yöntemi uygulanır. Otolog (kendi kök hücreleri) veya allojenik (donörden alınan kök hücreler) nakil yapılabilir.
  • Steroid tedavisi : Kemoterapi ile birlikte bağışıklık sistemini baskılayarak kanser hücrelerinin büyümesini durdurmak için uygulanabilir.
  • Cerrahi müdahale : Lenfoma genellikle cerrahi ile tedavi edilmez, ancak tanı koymak veya bazı durumlarda büyümüş lenf düğümlerini almak için cerrahi biyopsi yapılabilir.

Lenfoma tedavisinde karar verme sürecini etkileyen faktörler arasında lenfomanın tipi, hastalığın evresi, büyüme ve yayılma hızı, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları bulunur. Bu faktörler tedavi planının belirlenmesinde önemli rol oynar.

Yavaş ilerleyen ve belirti göstermeyen bazı lenfoma türlerinde hastalar, hastalığın ilerleyişini izlemek ve belirtiler ortaya çıktığında tedaviye başlamak için düzenli aralıklarla kontrol edilir. Belirtileri olan yavaş seyirli lenfomalarda ise kemoterapi, biyolojik tedaviler (monoklonal antikorlar) ve radyoterapi gibi yöntemler kullanılabilir.

Hızlı seyirli lenfoma tedavisinde genellikle kemoterapi ve biyolojik tedaviler tercih edilir. Gerekli durumlarda bu tedavilere radyoterapi de eklenebilir. Bu agresif tedavi yöntemleri, hastalığın hızlı yayılmasını durdurmayı amaçlar.

Hastalık tedaviye dirençli olduğunda veya tedavi sonrasında nüks ettiğinde ise farklı tedavi seçenekleri devreye girer. Bu durumda kemoterapi, biyolojik tedaviler, radyoterapi, yüksek doz tedavi ve kök hücre veya kemik iliği nakilleri uygulanabilir. Ayrıca, Car T Cell tedavisi de özellikle B hücreli lenfoma için onaylanmış bir yöntemdir. Car T Cell tedavisi, T hücrelerinin genetik yapısını değiştirerek kanseri tanımayan bağışıklık hücrelerini kanseri tanıyan ve ona saldıran hücrelere dönüştürmeyi hedefler.

Lenfoma tedavisi tamamlandıktan sonra hastalar, nüks riskine karşı ilk iki yıl daha sık olmak üzere toplamda beş yıl boyunca yakından izlenirler. Bu takip süreci, hastalığın yeniden ortaya çıkmasını erken dönemde tespit etmek için kritik öneme sahiptir.

Lenfomalardan korunmak için sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Bu sağlıklı alışkanlıklar, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığa karşı korunmaya yardımcı olabilir.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Lenf Kanseri Ne Demek?

Lenf kanseri, lenfosit adı verilen bağışıklık hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Lenf düğümleri, dalak ve kemik iliği gibi lenfatik sistemin çeşitli bölgelerini etkileyebilir.

Lenf Kanseri Nerede Olur?

Lenf kanseri en sık lenf düğümlerinde başlar, ancak dalak, kemik iliği, bağırsak ve cilt gibi lenfoid dokuların bulunduğu yerlerde de gelişebilir. Kan yoluyla yayılarak farklı organları etkileyebilir.

Lenfoma Nedir?

Lenfoma, bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenfatik sistemde başlayan bir kanser türüdür. Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

Lenfoma Kaşıntısı Nasıl Olur?

Lenfoma kaşıntısı, özellikle geceleri artan ve derinlemesine hissedilen bir kaşıntıdır. Vücuttaki iltihaplanmaya neden olan sitokinler bu kaşıntıyı tetikleyebilir.

Lenf Kanseri Bulaşıcı mı?

Lenf kanseri bulaşıcı değildir ve kişiden kişiye geçmez. Ancak Epstein-Barr virüsü gibi bazı enfeksiyonlar, lenfoma gelişme riskini artırabilir.

Lenf Kanseri Hangi Yaşlarda Görülür?

Lenf kanseri her yaşta görülebilir, ancak Hodgkin lenfoma daha çok 15-35 yaş arası gençlerde ve 55 yaş üstünde ortaya çıkar. Hodgkin dışı lenfoma ise genellikle 60 yaş ve üzerindeki bireylerde daha yaygındır.

Lenf Kanseri Genetik mi?

Lenf kanseri doğrudan kalıtsal değildir, ancak aile öyküsü olan kişilerde risk artabilir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörlerle birleştiğinde hastalık gelişme olasılığı yükselir.

Lenfoma Ağrı Yapar mı?

Lenfoma genellikle ağrısız lenf düğümü şişlikleri ile başlar. Ancak ilerleyen evrelerde, organ tutulumuna bağlı olarak ağrı hissedilebilir.

Lenfoma Hangi Organları Etkiler?

Lenfoma öncelikle lenf düğümlerini etkiler, ancak kemik iliği, dalak, karaciğer, akciğer ve sindirim sistemi gibi organlara da yayılabilir. Organ tutulumu hastalığın evresine ve türüne bağlıdır.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 11 Mart 2025 Salı Yayımlanma Tarihi: 5 Şubat 2019 Salı
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Medikal Teknolojiler

Lenf Kanseri (Lenfoma) biriminde yer alan tüm medikal teknolojik cihazlarımızı görüntülemektesiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler