Kronik Hastalıklar Nedir?
Kronik hastalıklar bireyin sağlığı üzerinde belirti ve semptomları sürekli devam eden, uzun süre devam eden ya da geniş bir zaman periyodunda gelişerek ilerleyen hastalıklara verilen isimdir.
Kronik terimi genellikle seyri üç aydan fazla devam eden hastalıklar için kullanılır. Yaygın kronik hastalıklar arasında artrit , astım , diyabet , kanser , kronik obstrüktif akciğer hastalığı , Lyme hastalığı ve edinilmiş immün yetmezlik sendromu gibi bazı viral hastalıklar da bulunur. Hayat boyu devam ettiği için ölümle sonuçlanan hastalıklara ise ölümcül hastalık adı verilir.
Gelişen tıp bilimi sayesinde bazı hastalıkların terminal hastalık durumundan kronik hastalık durumuna gelmesi mümkündür. Örnek verilmesi gerekirse diyabet , yani şeker hastalığı bir zamanlar terminal hastalık sınıfında kabul ediliyordu. Ancak diyabet hastaları için insülin kullanılmasına başlanması, şeker hastası bireylerin hastalığın belirti ve semptomlarını yönetmeye başlamasına fırsat verdiği için artık kronik bir hastalık olarak kabul görmektedir.
Kronik Hastalıkların Özellikleri Nelerdir?
Tıpta kronik bir durum akut bir durumdan farklı kabul görerek ayırt edilebilir. Akut bir durum tipik olarak vücudun sadece bir bölümünü etkiler ve genellikle yapılan tedavilere olumlu yanıt verir. Öte yandan kronik bir durum genellikle vücudun birçok bölgesini birden etkiler, yapılan tedavilere tam olarak yanıt vermez ve uzun bir süre etkisini gösterir.
Kronik durumlar, hastalığın geçici olarak ortadan kalktığı veya daha sonra yeniden ortaya çıktığı ve hastalığın remisyona girdiği veya tekrar nüks ettiği dönemlere sahip olabilir. Çeşitli madde bağımlılığı durumları da, remisyon ve nüksetme yapısını takip ettiği için kronik olarak tanımlanır.
Kronik durumlar genellikle bulaşıcı olmayan nedenlere sahiptir, ve diğer hastalıklardan bulaşıcı olmamaları ile ayrılırlar. Ancak bazı kronik rahatsızlıklar ise HIV / AIDS gibi bulaşıcı enfeksiyonlardan kaynaklanır. Günümüzde dünyada gerçekleşen ölümlerin yüzde 63’ü kronik durumlardan kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalar insanların yaklaşık yüzde kırkında en az iki adet kronik hastalık olduğunu göstermektedir.
İnsan vücudunun çeşitli sağlıkla ilgili durumlarını tanımlamak için kullanılan terimler arasında sendromlar, fiziksel bozukluklar, sakatlıklar ve hastalıklar kelimeleri bulunur. Epidemiyologlar, yani sağlık ve hastalık durumlarının insanlar arasındaki dağılımı konusundaki uzman doktorlar, kronik durumların çeşitli hastalıklara, engellere ve azalan fiziksel ya da zihinsel kapasiteye etkisini incelemektedirler.
Örneğin, hipertansiyon, yani yüksek tansiyon sadece kronik bir durum olarak değil, aynı zamanda kalp krizi veya felç gibi hastalıklarla da bağlantılı olarak kabul edilir.
Kronik Durum ve Hastalık Türleri Nelerdir?
Dünya sağlık örgütü tarafından hazırlanan bir raporda bulaşıcı olmayan hastalıklar dört ana türe ayrılmıştır. Bu türler arasında kanserler, kalp yetmezliği ve iskemik kardiyopati dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıkların yer aldığı serebrovasküler hastalıklar , astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı yani KOAH gibi kronik solunum hastalıkları ile tip 1 diyabeti yani şeker hastalığını, tip 2 diyabeti , pre-diyabeti ve gebelik diyabetini içeren Diabetes mellitus bulunmaktadır.
Kronik hastalıkların ve sağlık durumlarının diğer örnekleri arasında:
- Alzheimer hastalığı ,
- Atopik dermatit
- Sedef hastalığı gibi dermatolojik durumlar,
- Atriyal fibrilasyon,
- Chroni c graft-versus-host hastalığı ,
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ,
- Ehlers-Danlos sendromu ,
- Endometriozis ,
- Epilepsi ,
- Fetal alkol spektrum bozukluğu ,
- Fibromiyalji ,
- Hipertansiyon ,
- HIV / AIDS ,
- Huntington hastalığı,
- Kene kaynaklı hastalık,
- Körlük ,
- Kronik böbrek hastalığı,
- Lyme hastalığı ,
- Madde Bağımlılığı Bozuklukları,
- Migren ,
- Miyaljik ensefalomiyelit yani kronik yorgunluk sendromu ,
- Multipl Skleroz ,
- Narkolepsi ,
- Obezite ,
- Orak hücreli anemi ve diğer hemoglobin bozuklukları,
- Osteoartrit ve romatoid artrit gibi kronik osteoartiküler hastalıklar ,
- Osteoporoz ,
- Otizm veya Asperger Sendromu ,
- Parkinson hastalığı ,
- Periodontal hastalıklar ,
- Polikistik Yumurtalık Sendromu ,
- Postüral ortostatik taşikardi sendromu ,
- Sağırlık ve işitme bozukluğu ,
- Serebral palsi ve tüm türleri,
- Tiroid hastalığı ,
- Ülseratif kolit ,
- Lupus eritematozus ,
- Crohn hastalığı ,
- Çölyak hastalığı,
- Hashimato tiroiditi ve tekrarlayan polikondrit gibi otoimmün hastalıklar ,
- Uyku apnesi ,
- Vazektomi sonrası ağrı sendromu ve karmaşık bölgesel ağrı sendromu gibi kronik ağrı sendromları ve çeşitli zihinsel hastalıklar bulunur.
Kronik Hastalıkların Risk Faktörleri Nelerdir?
Kronik hastalıklar ile ilişkili risk faktörleri bir çok vakada bireyin yaşına ve cinsiyetine göre değişmekle birlikte, yaygın kronik hastalıkların çoğu, bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerden de sorumlu olarak bireyin diyet, yaşam tarzı ve metabolik risk faktörlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sigarayı bırakmak , sağlıklı beslenmek, fiziksel aktiviteyi artırma k gibi davranış değişiklikleri bu risklerin ortaya çıkmasının önüne geçebilir.
Sosyal belirleyiciler, kronik hastalıklar için önemli risk faktörleridir. Sosyoekonomik durum ve eğitim düzeyi gibi sosyal faktörler, bireyin kronik hastalık için bakıma ulaşması önünde engel oluşturabilir. Erişim eksikliği ve bakım almada gecikme, bazı vakalarda bireyler için durumun daha ağırlaşmasına neden olabilir. Tıbbi bakımın önündeki çeşitli engeller, hem hastaların izlenmesini ve hem de tedavinin devamlılığını zorlaştırabilir.
Kronik hastalığı olan çocuklar ve onların aile üyeleri arasında çok sayıda psikososyal risk ve direnç faktörü vardır. Kronik hastalığı olan yetişkinlerin, kronik hastalığı olmayanlara göre yaşam şartlarından dolayı memnuniyetsiz olduklarını bildirme olasılıkları çok daha yüksektir.
Kronik hastalığı olan çocuklarda sağlıklı akranlarına kıyasla psikiyatrik bozukluklar görülmesi oranında yaklaşık iki kat artış gözlemlenmektedir. Ebeveyn depresyonu ve diğer ailevi stres faktörlerinin, hasta bireyler arasında daha fazla soruna, ve daha ağır belirti ile semptomlara yol açtığı gözlemlenmektedir. Buna ek olarak aile üzerinde bulunan hastalık yükünün, hem hastanın hem de ailesinin üzerinde daha fazla strese ve psikolojik zorlanmaya yol açtığı gözlemlenmektedir.
Kronik Hastalıklar Nasıl Önlenir?
Tıp uzmanları erken teşhis başta olmak üzere çeşitli önleyici hizmetlerin kronik durum ve hastalıkların belirti ve semptomlarının ciddiyetini azaltmada etkili olduğuna dair giderek artan sayıda kanıt öne sürmektedir. Klinik önleyici hizmetler arasında, hastalığın varlığının veya gelişimine yatkınlığın taranması, olası bulaşıcı öğelere karşı danışmanlık ve aşılama bulunur. Ne yazık ki çok etkin olabilmelerine rağmen önleyici hizmetlerin kullanımı, bu hizmetlerin faydalarının hasta bireyler tarafından doğrudan algılanmaması nedeniyle, genellikle tipik tıbbi hizmetlerin kullanımından çok daha düşüktür. Ancak önleyici hizmetlerin etkileri uzun vadede gözlemlenebilir, ve hem bütün olarak toplum düzeyinde, hem de bireysel düzeyde çok faydalı sonuçlara yol açabilir.
Kronik Hastalıkların Bakımı
Kronik durumlara ve hastalıklara karşı uygulanacak doğru bakım kronik hastalıkları olan bireylerin daha uzun süre yaşayabilmelerine ve yaşadıkları sürece daha sağlıklı ve yüksek bir hayat kalitesine sahip olmalarına yardımcı olabilir. Tıp uzmanları günümüzde öz bakımın kronik hastalıkların belirti ve semptomlarının kontrol edilmesinde çok etkin bir rol oynadığına işaret etmektedir. Öz bakımın yanı sıra, hem hastaya bakım uygulayan personelin kronik durumlar hakkında en son tıbbi bilgi ve prosedürlere ulaşabilir olması hem de toplumun bu tür durumlar hakkında doğru bilgilendirilmesinin de hasta bireylerin daha sağlıklı kalabilmesi için çok gerekli öğelerdir.
Kronik Hastalıkların Epidemiyolojisi ve Tedavisi
Kronik durum ve hastalıkların epidemiyolojisi yani toplum içinde ve toplumlar arasında dağılımı çok çeşitlidir. Bazı kronik hastalıkların epidemiyolojisi de yeni tedavilerin kullanılmasıyla birlikte değişiklik gösterebilir. Örneğin HIV tedavisi için geliştirilen anti-retroviral tedavilerin başarısı, birçok hastanın bu enfeksiyonu terminal bir hastalık olarak değil, ama yaşamlarının birkaç on yılını kapsayacak kronik bir hastalık olarak deneyimleyeceği anlamına gelir.
Bazı kronik durum epidemiyolojileri birden çok hastalık ile etkileşime girebilir. Örneğin obezite ve vücut yağ dağılımı, diyabet, kalp ve böbrek hastalığ ı gibi birçok kronik hastalığa katkıda bulunur ve bunlar için önemli risk faktörleridir.
Sosyal, sosyoekonomik ve çevre gibi diğer epidemiyolojik faktörlerin kronik hastalık teşhisi ile doğrudan bir neden ve sonuç ilişkisi yoktur. Tipik olarak daha yüksek sosyoekonomik durum, daha düşük kronik hastalık oluşumu ile ilişkili olsa da, bu iki değişken arasında doğrudan bir neden sonuç ilişkisinin olup olmadığı bilinmemektedir.
Buna ek olarak bulaşabilir hastalıkların epidelmiyolojisi, bulaşıcı olmayanlara göre farklılık gösterir. Bulaşıcı kronik hastalıklar tipik olarak normal şartlarda sadece tıbbi müdahaleler ive ilaç kullanımı ile tedavi edilebilirken, bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların bazı vakalarında ise tedavi süreci yaşam tarzı değişiklikleri ile mümkün olabilir.