Kolposkopi Nedir?
Kolposkopi rahim ağzının, vajinanın ve vulvanın kolposkop adı verilen özel bir mikroskop sistemiyle incelenmesi işlemidir. Bu işlemde rahim ağzını yani serviksi 3 ila 40 kez büyüterek incelemeye imkân tanıyan, çift gözlü ve ışıklı özel bir mikroskop olan kolposkop kullanılır. Kolposkop çıplak gözle görülemeyen öncü kanser lezyonlarının ve anormal dokuların saptanmasını sağlar. (bkz. Rahim Ağzı Kanseri) Kolposkopi sırasında gerekli görülürse doku örnekleri (biyopsi) de alınabilir.
Kolposkopi Nasıl Yapılır?
Kolposkopi klinik ortamda yapılması gereken ve genellikle 10 ila 20 dakika kadar süren basit bir işlemdir. Kolposkopi genel olarak ağrısız bir işlem olsa da kolposkopi sırasında biyopsi yapılırsa hasta biraz rahatsızlık hissedebilir. Hastalar biyopsi alındığı durumlarda yaşadıkları ağrıyı çoğunlukla âdet sancısına benzetirler. Bu işlem anestezi uygulanmadan ya da lokal anesteziyle gerçekleştirilebilir. Lokal anestezi hastaların işlem sırasında ağrı hissetmemelerini sağlar.
Kolposkopi işleminin nasıl gerçekleştirildiğini şu şekilde detaylandırabiliriz:
- Kolposkopi işleminin hazırlık aşamasında öncelikle hastadan alt bölgesindeki kıyafetleri tamamen çıkarması istenir.
- Hasta pelvik muayene ya da smear testinde olduğu gibi ayakları destekli muayene masasına uzanır.
- Rahim ağzını daha rahat görebilmek için vajinaya spekulum adı verilen bir alet yerleştirilir.
- Kolposkop cihazıyla rahim ağzına bakılmadan önce anormal dokuları tespit edebilmek için vajina ve servikse asetik asit ya da solüsyon sürülür.
- Solüsyon uygulaması sonrası anormal dokular varsa bu dokuların renk değiştirmesi için bir süre beklenir.
- Kolposkopi cihazı vulvanın birkaç santimetre uzağına konumlandırılır. Cihaz vajina içine girmez. Kolposkopi cihazıyla vajina ve serviks duvarları incelenerek anormal dokuların var olup olmadığı izlenir.
Kolposkopi sırasında anormal dokulardan biyopsi alınması gerekir. Biyopsi alınması gereken dokular bir ya da birden fazla alanda olabilir. Şüpheli görülen bölgelerden alınan biyopsiler patolojik değerlendirmeye gönderilir. Anormal doku gözlemlenmediği durumlardaysa biyopsiye gerek görülmez.
Kolposkopi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Kolposkopi pelvik muayene ya da smear testi sonucunda anormal hücre büyümeleri görülmesi durumunda uygulanır. Kolposkopiyle bu anormal hücreler hakkında daha detaylı bilgi edinilebilir. Hekim, smear sonucunda anormal hücre değişiklikleri gördüğünde direkt olarak kolposkopi yapabilir ya da öncesinde HPV testi de isteyebilir. HPV sonucunda rahim ağzı kanseri açısından en riskli kabul edilen HPV 16 ve HPV 18 değerlerinin pozitif gelmesi hâlinde yine kolposkopi yapılır. Hekim bu iki tür dışında HPV pozitif olan diğer hastalara da kolposkopi uygulayabilir.
Kolposkopi işleminin önerilebileceği diğer durumlar da şunlardır:
- Smear testi sonucunda kansere dönüşme riski bulunan hücre değişimi görülmesi,
- Servikal muayenede serviksin anormal görünümü,
- Cinsel ilişki sonrası kanama,
- Vulvada uzun süren kaşıntı ya da yanma hissi,
- Serviks veya vajina dokusunda prekanseröz dokuların teşhisi,
- Genital bölge siğilleri,
- Rahim ağzı iltihabı (servisit),
- Polipler.
Kolposkopi Öncesi Hazırlık
Kolposkopi kimi zaman kadınlar için endişe uyandırsa da genellikle ağrısız ve güvenli bir işlemdir. Ancak bu işlemden önceki birkaç gün ve hazırlık aşamasında bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Kolposkopi öncesinde hastaların dikkat etmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir:
- Rahim ağzından daha net görüntü alınabilmesi için kolposkopi sırasında âdet döneminde olunmaması gerekir.
- Kolposkopi işlemi öncesi 1-2 gün boyunca cinsel ilişkiye girilmemelidir.
- Kolposkopi işlemi öncesi iki gün boyunca vajinal ilaç kullanılmamalı ve vajinal duş alınmamalıdır.
- İşlem öncesinde, işlem sırasında yaşanabilecek ağrıyı azaltmak için doktor önerisiyle hafif ağrı kesiciler alınabilir.
- Kolposkopi sırasında kullanılacak solüsyonlara, iyota, anesteziye ya da latekse alerjisi olan bireyler bu durumu hekimleriyle paylaşmalıdır.
- Kolposkopi öncesinde ciddi bir endişe yaşayan bireylerin hekimlerinden işlemin detayları hakkında daha fazla bilgi almaları faydalı olabilir.
- Bu işlem hekimin onaylaması durumunda gebelik döneminde de uygulanabilir. Ancak gebelik şüphesi olan bireyler, doktorlarını bu konuda mutlaka bilgilendirmelidir.
Bunun dışında kolposkopi sırasında biyopsi işlemi yapılacaksa nadiren de olsa enfeksiyon ve kanama gibi birtakım riskler ortaya çıkabilir. Bu nedenle kolposkopi işleminin mutlaka klinik ortamda ve tecrübeli bir kadın doğum hekimi tarafından gerçekleştirilmesi gerekir.
Kolposkopi Sonuçları Nasıl Yorumlanır?
Kolposkopinin amacı, rahim ağzı kanserinin çok erken evrede teşhis edilmesi ya da kanser riski oluşturabilecek lezyonların saptanarak rahim ağzı kanserinin önlenmesidir. Kolposkopi sırasında herhangi bir anormal hücre görünümüne rastlanmazsa başka bir işlem yapılmasına gerek yoktur. Anormal hücre görünümüne rastlandığında da biyopsi yapılarak bu hücreler detaylı bir şekilde incelenir. Biyopsi sonucunda anormal hücreye rastlanmayan hastalarda da herhangi bir farklı işlem yapılmasına gerek yoktur. Ancak biyopsi sonuçlarında farklı hücre anomalileri görülen hastaların düzenli olarak takip edilmesi ya da tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi söz konusu olabilir.
Kolposkopi biyopsisi sonuçlarında rahim ağzında, vajinada ya da vulvada kanser öncesi hücrelerin görülmesi durumunda farklı tedavi seçenekleri bulunur. Biyopsi sonucunda düşük riskli lezyonlar görülen hastaların düzenli olarak takip edilmeleri gerekir. Eğer sonuçlarda yüksek riskli lezyonlar görüldüyse bu durumda konizasyon ya da kriyoterapi gibi tedavi seçenekleri de gündeme gelebilir. Bu tedavi yöntemlerinde amaç anormal hücrelerin çıkarılmasıdır.
Konizasyon yöntemi iki şekilde gerçekleştirilebilir. Bunlardan ilki, LEEP olarak isimlendirilen ve anormal hücrelerin elektrikli bir telle çıkarıldığı sıcak konizasyon yöntemidir. Soğuk konizasyon olarak adlandırılan ikinci yöntemdeyse hücreler bistüri yardımıyla çıkarılır. Kriyoterapide de hücrelerin sıvı nitrojen gibi kimyasallarla dondurularak parçalanması amaçlanır.
Kolposkopi sonucundan sonra rahim ağzı kanseri teşhisi konması durumunda ameliyat önerilir. Ameliyatın boyutu, rahmin alınıp alınmayacağı hastanın yaşına, çocuk beklentisi olup olmadığına ya da tümörün büyüklüğüne göre belirlenebilir. Ancak kolposkopi sonucunda rahim ağzı kanseri teşhisi oldukça nadir görülür.
Kolposkopi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kolposkopi sırasında biyopsi alınmadığı durumlarda hasta genellikle birkaç dakika dinlendikten sonra evine giderek günlük hayatına dönebilir. Biyopsi alındığı durumlardaysa alınan parça adedine ya da işlem sırasında anestezi uygulanıp uygulanmadığına göre hastanın iyileşme süresi değişebilir.
Kolposkopi sırasında biyopsi alınması hâlinde birkaç gün boyunca vajinada hafif kanama ya da koyu renkli akıntı görülmesi normaldir. Yine biyopsi alındığı durumlarda doktorun önerdiği süre boyunca cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir. Bu durum enfeksiyon riski açısından oldukça önemlidir. Biyopsi alınmadığı durumlarda da bir süre cinsel ilişkiye girilmemesi önerilir. Kolposkopi sonrası 1 ya da 2 gün süren hafif bir ağrı da olabilir. Bu nedenle hastaların kendilerini yoracak fiziksel aktivitelerden kaçınmaları önerilir.
Kolposkopi sonrası şu belirtilerin varlığı hâlinde acilen bir doktora başvurulması gerekir:
- Şiddetli kanama,
- Yüksek ateş,
- Titreme,
- Alt karında veya midede şiddetli ağrı,
- Vajinadan gelen sarı renkli veya kötü kokulu akıntı.