Kırışıklık Nedir?
Kırışıklıklar yaşlanmanın cilt üzerinde görülen doğal bir öğesidir. Kırışıklıklar cittle en çok yüz, boyun, eller ve ön kollar gibi güneşe maruz kalan kesimlerde belirgindir.
Her ne kadar cilt yapısını ve dokusunu esas olarak genetik belirlese dahi, özellikle açık tenli kişiler için kırışıklıkların başlıca nedeni güneşe maruz kalmadır.
Çevresel kirlilik ve sigara içmek de cilt kırışmasına katkıda bulunur. Günümüzde kırışıklıklarından rahatsız olan bireyler için, bunları düzeltmek veya daha az görünür hale getirmek için çok sayıda ve birbirinden farklı seçenekler mevcuttur. Etkili kırışıklık tedavilerinin başında ilaçlar, cilt yenileme teknikleri, dolgu maddeleri ve plastik cerrahi gelmektedir.
Kırışıklık Neden Olur?
Kırışıklıkların ortaya çıkması çeşitli faktörlerin birleşiminden kaynaklanır. Bu faktörlerin bazılarını kontrol etmek mümkün iken, diğerleri kontrol edilemez.
Yaşlandıkça bireyin cildi doğal olarak daha az elastik ve daha kırılgan bir yapı kazanır. Azalan doğal yağ üretimi ciltte kuruluğa yol açar ve bu da cildin daha kırışık görünmesini sağlar. İlerleyen yaşla birlikte cildin daha derin katmanlarındaki yağlar azalır. Bu da gevşek, sarkık bir cilde ve çizgiler ile çatlakların çok daha belirgin görünmesine neden olur.
Ultraviyole ışığa maruz kalmak doğal yaşlanma sürecini hızlandırır. UV ışığına maruz kalmak, cildin bağ dokusunu yani dermis adı verilen daha derin cilt katmanında bulunan kolajen ve elastin liflerini parçalar.
Destekleyici bağ dokusunu kaybeden cilt dayanıklılığını ve esnekliğini kaybeder. Buna bağlı olarak cilt erken sarkmaya ve kırışmaya başlar. Bu sebeple ultraviyole radyasyon erken kırışıklıkların başlıca nedeni olarak görülür.
Sigara içmek, sigaranın içindeki maddelerin kolajen üzerindeki etkisinden dolayı ciltte normal yaşlanma sürecini hızlandırarak kırışıklıklara katkıda bulunabilir.
Kırışıklık Nasıl Önlenir?
Bireylerin ciltte kırışıklık oluşmasını en aza indirmek için alabileceği bir takım önlemler mevcuttur. Buna göre öncelikle cildi güneşe karşı korumak gereklidir. Özellikle gün ortasında güneş altında geçirilen zamanı sınırlanmalıdır. Güneş altındayken her zaman geniş kenarlı şapkalar, uzun kollu gömlekler ve güneş gözlüğü gibi koruyucu giysiler giyilmelidir. Buna ek olarak yıl boyunca dışarıda vakit geçirilen zamanlarda güneş kremi kullanılmalıdır.
Kullanılan güneş kreminin en az 15 koruma faktörüne sahip olması önemlidir. Bunun ideal olarak 30 faktör ve üzeri olması önerilir. Hem UVA hem de UVB ışınlarını engelleyen geniş spektrumlu güneş kremleri tercih edilmelidir. Güneş kremi bolca uygulanmalı ve iki saatte bir yenilenmelidir. Yüzme veya terleme durumlarında güneş kremi daha sık yenilenebilir.
Kuru cilt, dolgun cilt hücrelerini büzüşmesine neden olur ve bu da erken ince çizgilere ve kırışıklıklara yol açabilir. Cildi nemlendirmek, ciltte suyu doğal olarak hapsederek küçük çizgileri ve kırışıklıkları maskelemeye yardımcı olur. Nemlendiricilerin cilt üzerindeki etkisini ve herhangi bir iyileşme olup olmadığını belirlemek için nemlendirici ürünler birkaç hafta boyunca kullanılmalıdır.
Sigara içmemek ve içiliyorsa sigara içmeyi bırakmak kırışıklıkları önlemek için faydalı olacaktır. Uzun yıllarca veya çok miktarda sigara içen bireylerde dahi sigara kullanımı bırakıldıktan sonra cilt renginin ve dokusunun yeniden iyileştiği ve kırışıklıkların azaldığı gözlemlenmiştir.
Normal şartlarda insanların diyetinde bulunan bir takım vitaminlerin cildi korumaya yardımcı olduğuna dair bazı bilimsel kanıtlar mevcuttur. Beslenmenin kırışıklar üzerindeki rolü üzerine daha fazla araştırma yapılması gerekse dahi, bol miktarda meyve ve sebze yemek her zaman sağlıklı bir seçimdir.
Kırışıklık Belirtileri Nelerdir?
Kırışıklıklar , bireyin cildinde oluşan çizgiler ve kırışıklardan meydana gelir. Bazı kırışıklıklar zaman içerisinde derin çatlaklara veya oluklara dönüşebilir. Bu derin çatlaklar özellikle gözler, ağız ve boyun çevresinde fark edilebilir.
Cilt görünümü ile ilgili endişeleri olan bireyler bir dermatoloğa görünmelidir. Dermatologlar deri, saç ve tırnak konusunda uzmanlaşmış doktorlara verilen isimdir. Dermatologlar bireyin cildini değerlendirebilir ve bireye uygun şekilde kişiselleştirilmiş bir cilt bakımı planı oluşturulmasına yardımcı olabilir. Dermatologlar bireylere gerekli durumlarda tıbbi kırışıklık tedavileri de önerebilir.
Kırışıklık Nasıl Tedavi Edilir?
Var olan kırışıklıkları gidermek veya daha az fark edilir hale getirmek için bireye yardımcı olacak birkaç kırışıklık tedavisi seçeneği mevcuttur. Bu tedavi yöntemler arasında ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale teknikleri bulunur.
İlaçla Kırışıklık Tedavisi
A vitamininden elde edilen reçeteli ilaçlar cilde uygulandığında ince kırışıklıkları, lekeleri ve pürüzleri azaltabilir. İyileşme olduğunu fark etmeden önce ürünün birkaç hafta veya ay kullanılması mümkün olabilir.
Topikal ilaçların bazıları ciltte geçici kaşıntı, kızarıklık, yanma veya kuruluğa neden olabilir. Buna ek olarak bazı ilaçlar cildin daha kolay yanmasını sağlar. Bu sebeple topikal ilaçları kullanan bireylerin her gün en az 30 güneş koruma faktörüne sahip geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanması ve koruyucu giysiler giymesi gereklidir.
Reçetesiz satılan kırışıklık önleyici kremlerin etkinliği kısmen aktif bileşenlere bağlıdır. Önerilen bazı ilaçlar kırışıklıklarda hafif ile orta düzeyde azalmalara yol açabilir. Ancak reçetesiz kırışıklık kremleri ile elde edilen sonuçların çapı sınırlıdır ve genellikle kısa ömürlüdür, çünkü bu kremler reçeteli kremlere göre daha az aktif bileşen içerir.
Cerrahi Yöntemlerle Kırışıklık Tedavisi
Kırışıklıkları düzeltmek için çeşitli cerrahi prosedürler ve diğer benzeri teknikler de kullanılabilir. Yapılan bazı tıbbi çalışmalar, en tatmin edici sonuçları bir tedavi kombinasyonunun sağladığına işaret etmektedir. Kırışıklıklarını tıbbi yöntemler ile kontrol altına almak isteyen bireyler, doktorları ile kendileri için neyin önemli olduğunu ve hangi yaklaşımın kendi ihtiyaçları ile beklentilerini en iyi şekilde karşılayacağını, iyileşme süresini ve prosedürlerin olası sonuçları konusunda konuşmalıdır.
Lazerle yüzey yenileme işleminde, bir lazer ışını cildin dış katmanını, yani epidermisi yok eder ve alttaki cilt katmanını, yani dermisi ısıtır. Bu, yeni kolajen liflerinin büyümesi için bölgedeki dokuları uyarır. Lazerden kaynaklanan yara iyileştikçe daha pürüzsüz ve daha sıkı bir epidermis tabakası oluşur. Lazerle yüzey yenileme, fazlalaşmış veya sarkmış cildi ortadan kaldıramaz.
Lazerle yüzey yenileme, genellikle lokal anestezi ile ayakta tedavi prosedürü şeklinde uygulanır. Daha geniş kapsamlı yüzey yenilemesi prosedürlerinde birey tamamen uyutulabilir. Lazerle yüzey yenileme işleminden sonra epidermis tabakasının tamamen iyileşmesi birkaç ay alabilir.
Fraksiyonel lazer kullanan daha yeni bir yöntem ise, daha kısa bir iyileşme süresine sahiptir. Lazer ile yüzey yenileme tekniğinin riskler arasında yara izi oluşması ve ten renginin açılması ya da koyulaşması yer alır.
Ablatif olmayan lazer ile fraksiyonel yüzey yenileme adı verilen bir teknik, ablatif tekniğe göre daha kısa iyileşme sürecine ve daha az riske sahiptir. Ablatif olmayan lazer ile yapılan tedavi, tedavinin sonuçları daha az değişime yol açtığı için orta derecede kırışıklıkları olan kişilere daha uygun bir tedavi türüdür. Bu tedavinin ablatif tedaviden daha sık tekrarlanması gerekir. Bu tedavi türü de fraksiyonel lazer ile gerçekleştirilebilir.
Fotodinamik gençleştirme terapisi güneşe maruz kalmanın neden olduğu ince kırışıklıkları tedavi edebilir. Her ne kadar tekrarlanan tedavi seanslarına ihtiyaç olsa dahi, bu teknik için iyileşme süresi lazer ile yüzey yenilemeden daha kısadır.
Kimyasal peeling yani soyma sürecinde doktor cildin üst katmanlarını çıkarmak için cilde kimyasal bir solüsyon uygular. Kimyasal soyulmadan sonra yeniden büyüyen cilt daha pürüzsüzdür. Soyulmanın derinliğine bağlı olarak, ciltte bir farklılık görmeden önce birkaç seans tedavi gerçekleştirilmesine ihtiyaç olabilir. Tedavi sonrası deride oluşan kızarıklık birkaç haftaya kadar sürer. Bu kırışıklık tedavi yönteminin olası yan etkileri arasında yara izi oluşması, enfeksiyon ve cilt renginin açılması ya da koyulaşması yer alır.
Dermabrazyon tekniğinde , hızla dönen bir fırça ile cildin yüzey tabakası zımparalanır. Zımparalanan epidermis yerinde yeni deri tabakası gelir. Bu prosedürde de bireyin birden fazla seansa katılması gerekebilir. Dermabrazyon tekniğinin olası yan etkileri arasında geçici kızarıklık, kabuklanma ve şişlik bulunur. Kızarlıklığın azalması ve sonuçların görülmesi birkaç ay alabilir.
Mikrodermabrazyon tekniği, dermabrazyona benzer şekilde uygulanan bir tekniktir. Ancak mikrodermabrazyon tekniği sadece ince bir cilt tabakasını kaldırır. Her ne kadar bu teknik küçük çaplı ve geçici sonuçlar sağlasa bile, aylar boyunca devam edilmesi gerekençok seanslı bir tedavi süreci gerektirmez. Ancak yüzünde rosacea veya küçük kırmızı damarlar olan bireylerde, bu daha da kötüleştirebilir. Birey tedavi edilen bölgelerde hafif bir kızarıklık veya batma hissi fark edebilir.
Bireyin yüzündeki kırışıklıklara yağ, kolajen ve hyaluronik asit içeren yumuşak doku dolgu maddeleri enjekte edilebilir. Bu maddeler enjekte edildikleri dokuları dolgunlaştırır ve bu sayede kırışıklıklar ile çatlakları yumuşatır. Birey tedavi edilen bölgede geçici şişlik, kızarıklık ve morarma yaşayabilir. Yumuşak doku dolgu maddelerinin etkisi genellikle çok kısa süreli ve geçicidir.
Günümüzde sıkça kullanılan dolgu maddeleri de belirli kaslara küçük dozlarda enjekte edilerek kasların kasılmasını engeller. Bu kaslar birey tarafından hareket ettirilemeyeceği ve sıkılamayacağı için cilt daha pürüzsüz ve daha az kırışık görünür.
Dolgu maddeleriyle yapılan tedavilerde en iyi sonuçları; kaşların arası, alın üstü ve göz kenarındaki çatlaklar üzerinde verir. Dolgu maddeleriyle yapılan uygulamaların sonuçlarını görmek için bir ila üç gün zaman geçmesi gereklidir. Dolgu maddesinin etkisi tipik olarak birkaç ay sürer, ancak elde edilen sonuçları korumak için tekrarlayan enjeksiyonlara ihtiyaç vardır.
Yüz germe prosedürü , deri altında altta yatan kas ve dokuları sıkılaştırmayı içerir. Bu cerrahi prosedür lokal anestezi, sedasyon veya genel anestezi ile hastanede veya poliklinikte yapılabilir.
Yüz germe ameliyatı sonrasında iyileşme süreleri uzun olacaktır. Ameliyat edilen bölge ve çevresinde beliren morarma ile şişlik genellikle ameliyattan birkaç hafta sonrasına kadar belirginliğini korur. Yüz germe ameliyatlarının sonuçları kalıcı değildir. Bu nedenle bir kaç sene sonra yeni bir yüz germe ameliyatı yapılması gerekebilir.
Bireyler bütün bu prosedürlerin sonuçlarının kırışıklıkların yeri ve derinliğine göre değiştiğini unutmamalıdır. Cildin yaşlanma sürecini hiçbir şey durduramaz, bu nedenle hangi tedavi yöntemleri seçilirse seçilsin, faydaları sürdürmek için muhtemelen tekrarlanan tedavilere ihtiyaç duyulacaktır.
Cilt gençleştirme prosedürlerinden herhangi birinin yukarıda yazılanlara ek yan etkileri olabilir. Bu sebeple bireyler bu konuları doktorları ile detaylı bir şekilde konuşmalıdır. Bireyler başvurdukları dermatologların veya plastik cerrahların kendi tercih ettikleri teknikte özel olarak eğitilmiş ve deneyimli olduğundan emin olmalıdır.
Kırışıklıklar ve Alternatif Tıp
Reçetesiz satılan birçok kırışıklık kremleri ile losyonları, kırışıklıkları azaltabilecekleri ve güneşin neden olduğu hasarı önleyecekleri veya tersine çevirebilecekleri iddiasındadırlar. Ancak bu ürünlerin ciltte gözle görülür bir fark yaratacağına dair klinik çalışmalardan elde edilen kanıtlar çok sınırlıdır. Bu sebeple reçetesiz satılan herhangi bir ürünün bireyin kırışıklıklarını azaltacağının garantisi yoktur.