Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Kifoz Nedir?

Kifoz yalnızca küçük çocuklarda değil, yaşlılarda da tehlikeli bir hastalık. Skolyoz genellikle gerçek bir sağlık sorununa neden olmazken, daha az bilinmesine rağmen kifoz başlı başına hayati tehlike oluşturabiliyor.

Kifoz, omurganın öne eğrilmesi durumudur. Aslında omurga sırt bölgesinde zaten öne eğik (kifotik), bel bölgesinde ise çukur (lordotik) bir görünümdedir. İşte sırttaki öne eğikliğin normalin üzerine çıkması (50-60 dereceden fazla olması) ya da beldeki çukurluğu düzelmesi (15 derecenin altına inmesi) ya da kaybolması durumunda kifoz ortaya çıkıyor.

Kifoz Nedir, Anormal Kifoza Neler Sebep Olur?

Omurgaya arkadan baktığımız zaman omurların birbiri üzerine diziliminden oluşan ve kafa ile leğen kemiğinin tam ortasından geçen bir izdüşümü olan düz bir kolon olduğunu görürüz.

İnsan omurgasına yandan bakınca ise böyle bir düz hat olmadığını ve omurların her birinin birbirleri ile bir açı yaparak oluşturduğu fizyolojik birtakım eğrilikler olduğunu görürüz. Örneğin göğüs, sırt bölgemizde bir kifoz (kambur) varken bunu izleyen bel bölgemizde bir çukurluk vardır.

İnsanların göğüs, sırt bölgesindeki kifoz kişiler arasında çok geniş bir farklılık gösterir. Bir başka deyişle sizin de etrafınızda gözlediğiniz gibi, bazı insanlar daha kambur dururken bazıları daha dik durmaktadırlar. Bu kamburluğun fizyolojik olarak kabul edilen ölçüsel bir sınırı vardır.

İnsanın rahat ayakta durduğu pozisyonda çekilen yan radyografisinde yapılacak bir açı ölçümünde, bu sınır 20 derece ile 55 derece arasında değişmektedir. Yani 20 derece kifozu olan bir insanın da, 55 derece kifozu olan bir insanın da kifozları normal sınırlar içinde kabul edilir. Dolayısıyla bir ailenin herhangi bir bireyinin diğer bir bireyden daha az ya da daha fazla kambur olması son derece normaldir.

Postürel (Kötü Duruşa Bağlı) ya da Pozisyonel Kamburluk Nedir?

Biraz önce tanımladığımız fizyolojik ayakta duruşta 35 derecelik kifozu olan bir insanın kötü duruşa bağlı kamburluğunun (kifozunun), örneğin 55 dereceye çıkması pozisyonel bir kamburluktur. Ailelerin çocuklarında gördükleri kamburluk şikayetinin en sık nedeni budur.

Yapısal Kamburluk ya da Schuermann Kifozu Nedir?

Yapısal kamburluk, o kişinin fizyolojik ayakta duruşta dahi 55 derecenin üzerinde olan ve çoğu zaman altta yatan bir kemik veya yumuşak doku patolojisine bağlı ortaya çıkan kamburluktur.

Bu kamburluk doğuştan omurga anomalilerine (konjenital kifoz), bazı kemik hastalıklarına (iskelet displazisi, nörofibromatozis vs.), omurga enfeksiyonu (omurga tüberkülozu vs.) veya omurga kırıklarına bağlı omurların hasar görmesiyle oluşabilen çeşitli sinir ve kas hastalıklarına bağlı olabilir.

Ancak, büyümekte olan hastalarda yapısal kamburluğun en sık nedeni Schuermann hastalığı diye tanımlanan ve nedeni bilinmeyen bir etkilenmeye bağlı, omurgaların dikdörtgen şekillerini kaybedip üçgenleşmesi ile ortaya çıkan kamburluktur. Schuermann hastalığı tedavi edilmezse kamburluğun artması ve tehlikeli boyutlara ulaşması ile sonuçlanabilir.



Kifoz

Kifoz doğumsal bir hastalık mıdır?

Acıbadem Maslak Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Prof. Dr. Ahmet Alanay, Omurga Deformiteleri üzerine soruları yanıtlıyor.

Kifoz , kişilerde omuzların yuvarlak olması ve kamburluk dışında ağrı gibi belirtilere genelde sebep olmaz.

Şiddetine Göre Az veya Çok, Aşağıdaki Gibi Kifoz Belirtileri Gösterebilir:

  • Sırt veya omuzda ağrı ve sertlik
  • Bacaklarda sürekli olarak uyuşma ve zayıflar
  • Aşırı yorgunluk
  • Duruş bozukluğu
  • Nefes darlığı veya solunum güçlüğü

Tedavi Gerektiren Ciddi Kamburluk ve Postürel Kamburluk Nasıl Ayırt Edilir?

Ailelerin kolaylıkla yapabileceği bir test ile ikisi birbirinden ayırt edilebilir. Çocuğunuza dik dur dediğinizde mevcut kamburluğunu belirgin olarak düzeltebiliyor ise, bu büyük ihtimal ile postürel kamburluktur. Burada dikkat edilmesi gereken kamburluğun nereden düzeldiğidir.

Eğer kamburluk en çıkıntılı yerinden düzeliyorsa sorun yoktur. Bazen kamburluğun en çıkıntılı yeri hiç düzelmez ve daha üst ile alttaki omurlardan bir miktar düzelme olabilir. Bazen de kamburluk belirgin olarak değil de hafif bir düzelme gösterebilir. İşte bu iki durumda doktorunuza başvurup profesyonel yardım almanız gerekli olabilir.

Kifoz tanısında öncelikle doktor tarafından hasta hikayesi öğrenilerek fiziksel muayene yapılır. Omurganın doğal eğriliği 20 ila 45 derece arasındadır, eğer hastanın omurga ölçüleri 45 derecenin üzerindeyse kifoz teşhisi konur.

Eğer kişideki kifoz ileri seviyedeyse, doktor akciğerlerin ne kadar iyi çalıştığını değerlendirmek için bir solunum fonksiyon testi isteyebilir. Ayrıca kifozun omurilik üzerinde yarattığı baskı nedeniyle uyuşukluk - karıncalanma, mesane ya da bağırsak inkontinansı ve dengede durmada sorun varsa, doktor daha ayrıntılı bir görünüm elde etmek için manyetik rezonans görüntüleme (MRG) taraması da isteyebilir.

Postürel Kamburluğa Ne Sebep Olur ve Nasıl Önlenir?

Postürel kamburluğun en önemli sebepleri kötü pozisyonda oturuş ve fizik kondisyon yetersizliğidir. Özellikle günümüz çocukları vakitlerinin büyük çoğunluğunu okul, dershane ve bilgisayar üçgeninde geçirmektedir.

Çocuklar ne yazık ki hareket etmelerini sağlayan oyunlar veya sportif aktivitelerden uzak durmaktadırlar. Bu yaşam tarzı hem çocuklarımızın vakitlerinin büyük çoğunluğunu kötü oturuş pozisyonunda geçirmesine neden olmakta hem de spor yapamadıkları için kötü bir fizik kondisyona sahip olmalarına neden olmaktadır. Bu iki kötü alışkanlık ise pozisyonel kamburluğun en önemli sebepleridir.

Genel olarak suçlanan bir diğer unsur olan ağır okul çantalarının da bu olayın gerçek sorumlusu olmadığını hatırlatmak isteriz. Ancak ağır okul çantaları omurga sağlığı için uygun değildir. Çocukluk döneminde bel ve sırt ağrısına ve daha ileri yaşlarda yine bel ağrısı ve bel fıtığı gibi durumların gelişmesine zemin hazırlar.

Postürel Kamburluk Nasıl Düzeltilebilir?

Ailelerin aslında bu konu da en çok yaptıkları şey sürekli olarak çocuklarını "dik dur" diye uyarmaktır. Çocuk çoğu zaman uyarılınca dik durmakta ve akabinde tekrar kambur pozisyonuna dönmektedir. Ardından ikinci, sonra bir üçüncü uyarı gelmekte ancak uyarılar hiçbir şekilde işe yaramadığı gibi aile ile çocuklar arasında bazen ciddi gerginliğe ve inatlaşmaya neden olmaktadır.

Ailelere tavsiyemiz bu çeşit tekrarlayan uyarılardan vazgeçmeleridir. Postürel kamburluğu önlemek için en başta sebeplerini yok etmek gerekir. Günümüz çocuklarını okul, dershane, bilgisayar üçgeninden vazgeçirmemiz veya alıkoymamız tabii ki gerçekçi bir yaklaşım değildir.

Bu konu ile ilgili kontrol edebileceğimiz bazı şeyler vardır. Öncelikle işe oturma alışkanlıklarından başlamak gerekir. Çocukların çalışma masaları ve sandalyelerinin uygun konum, açı, yükseklikte olmasını sağlamak, yine monitör ve klavye yüksekliklerini uygun pozisyonlara ayarlamak iyi bir başlangıç olacaktır.

Bu ayarlamalar ile çocuklarımızın omurgalarını fizyolojik sınırlarda tutabilecekleri ideal pozisyona alışmalarını sağlayabiliriz.

Bir diğer önemli konu da çocuklarımızı spora vakit ayırmaları konusunda ikna ve motive etmektir. Spor, çocuğunuzun fizik kondisyonunu, omurgayı dik tutan kasların kuvvetini ve dayanıklılığını arttırarak postürel kamburluğun önüne geçecektir.

Bunun en iyi ispatı çocuğunuzun kamburluk şikayetinden sportif açıdan daha aktif olduğu yaz aylarında daha az şikayetçi olmamızdır. Haftada en az 3 gün bir saatlik sportif aktivite kötü duruş sorununun çözülmesinde yardımcı olacaktır.

Schuermann Kifozu Neye Bağlı Oluşur?

Tıpkı sebebi bilinmeyen skolyoz gibi Schuerman hastalığının da neye bağlı olduğu tam bilinmemektedir.

Omurga yapısına baktığımız zaman, kamburluğun merkezindeki 1 ila 3 ardışık omurda belirgin kamalaşma ve omurlar arasındaki yastıkçıkların yapısal bozukluğu ile karakterizedir. Schuermann kifozu ile ağır çanta taşımak veya sürekli kambur durma arasında bir ilişki gösterilememiştir.

Schuermann Kifozunun Bulguları Nelerdir?

Schuermann kifozu genellikle 8 ve 12 yaş arasında görülür. Kız ve erkeklerde eşit oranda görüldüğü düşünülmektedir. Genellikle eğrilik 2 tip olarak görülür. Bunlardan birincisinde ve en sık görülende eğrilik sırt bölgesindedir. Diğer tipte ise eğrilik sırt ile bel bölgesinin bileşkesinde belirgindir. Ayrıca hastalarda sırt ve bel ağrısı da birlikte görülebilir. Bazı hastalarda kifoza hafif bir skolyoz da (omurganın yana eğriliği) eşlik edebilir.

Kifoz Tedavisi

Uzmanlar kifozu derecelendiriyor ve tedavi kararlarını, özellikle çocuk ve ergenlerde bu derecelere göre veriyorlar. Derecenin ilerlemesi ve belli bir düzeyi geçmesi hastalığa tıbbi olarak müdahale edilmesini gerektiriyor. Genel bir tedavi şeması olarak, büyüyen çocuklarda, sırt bölgesinde 60 dereceye kadar herhangi bir müdahaleye gerek duyulmayabiliyor.

60 derecenin üzerindeki eğrilikler, özellikle çocuğun önünde ciddi bir büyüme dönemi varsa (küçük yaş) ilerlemesini engellemek için korse ile tedavi edilebiliyor. Korsenin ana amacı; ilerlemenin engellenmesi ya da yavaşlatılması olmakla birlikte, skolyozdan farklı olarak uygun alçı ya da korse kullanımı ile özellikle küçük çocuklarda eğriliğin bir miktar düzeltilmesini de sağlamak.

Korse kullanımına rağmen ilerleyen ve 60 dereceyi geçen çocuklarda önerilen tedavi, cerrahi. Uzmanın cerrahi önerisinin hasta tarafından ciddiye alınması gerekiyor çünkü kritik derecelere (90-100 derece) ulaşan kifozlar, hastada hayati tehlike oluşturacak kadar ciddi akciğer sorunlarına neden olabiliyor.

Erişkinlerde cerrahi önerilme derecesi, hekimden hekime değişebiliyor. Ancak, hasta durumundan memnun değilse (genellikle sınıra yakın büyüklükte kifozlar) ya da çok ileri bir kifozu varsa, sorunu düzeltmenin tek yolu, cerrahi tedavidir.

Cerrahi tedavi, büyüyen çocuklara belirlenen sınırı geçmeleri durumunda kuvvetli olarak, büyümesini tamamlamış ama nispeten büyük kifozu olan hastalara da isteğe bağlı olarak öneriliyor. Yani, eğer hasta estetik olarak ciddi bir kaygı hissetmiyorsa, uzmanlar yaşlanmayla birlikte ağrı olabileceği bilgisi vererek cerrahi olarak müdahale kararını, hastaya bırakabiliyor.

Schuermann Kifoz Tedavisi Nasıl Yapılır?

Korse tedavisi

Orta derecede Schuermann kifozu için korse tedavisi uygun olabilir. Bu tedavi için kullanılan birçok korse vardır. Hepsi çocuk büyürken eğriliğinin artmasını engellemek için tasarlanmıştır.

Korseler, aktif iskelet büyümesi esnasında eğriliğin artmasını engellemek için karşı destek olarak görev yapar. Korseler omurgayı tamamen düzeltmez, hastaların en azından yarısında kifozun artmasına engel olamaz. Korseden beklenen en iyi başarı kifozun tespit edildiği derecede kalıp daha fazla ilerlemesinin ve cerrahi sınıra erişmesinin engellenmesidir.

Başarılı Korse Tedavisi İçin Neler Gereklidir?

  • Hasta hala büyürken konulan erken teşhis (Kız çocuklarında adet görmeden önce tespit edilen eğrilikler)
  • Hafif ila orta dereceli Schuermann kifozu (60-75 derece arası)
  • Omurga doktoru tarafından yapılan düzenli muayeneler
  • Hastaya uygun yapılmış bir korse
  • Uyumlu bir hasta ve destekleyici bir aile
  • Egzersiz, dans eğitimi ve atletizmi içeren normal aktivitelere devam edilmesi ve doktor gözetiminde olmak şartıyla bu aktiviteler sırasında elektif olarak korseye ara verilmesi
  • Korsenin günde en az 20-23 saat kullanılması

Cerrahi Tedavi Ne Zaman Gereklidir?

Cerrahi tedavi ne zaman gereklidir? Schuermann kifozunda cerrahi tedavi için gerekli eğrilik şiddeti konusunda tam bir fikir birliği yoktur. Ancak 75 derece üzeri eğriliklerin kesin ameliyat gerektirdiği konusunda genel bir fikir birliği vardır. Bu deformite içinde günümüzde sık tercih edilen yöntem skolyozda olduğu gibi posterior enstrümentasyon ve füzyondur.

Çok şiddetli eğriliklerde buna osteotomi diye tanımladığımız omurga kemiğinden parça çıkartılarak yapılan düzeltmeler eklenebilir. Hastalar ameliyatın ertesi günü ayağa kaldırılır ve yaklaşık 5-7 gün içinde taburcu edilirler.

Taburcu edilirken bazı hastalarda kısa süreli (3 ay) korse uygulanabilir. Çocuklar yaklaşık 3 hafta içinde okullarına dönebilirler. Üç ay sonrası yürüyüş ve yüzme gibi egzersizlere izin verilir.

Bisiklete binme 6. aydan sonra serbest bırakılır. Birinci yıl sonuna kadar sert temas gerektiren sporlar (futbol, basketbol vs.) yasaklanır. Birinci yıl sonunda tamamen normal yaşantılarına dönmelerine izin verilir.

Kifoz Cerrahisinde Üç Ana Uygulama Yapılıyor.

  • Hastanın kifozunun düzeltilerek omurgasının, elde edilen düzelmenin korunacağı şekilde dondurulması. Bu ameliyatlarda genellikle metal implant kullanılıyor.
  • Küçük çocuklarda kifozun kısmen düzeltilmesine izin veren ancak çocuğun büyümesi ile birlikte küçük (açık yada kapalı) girişimler ile uzatılabilen implant kullanımı. Bu uygulama kifoz cerrahisinde çok daha nadir başvurulan bir yöntem. Bu yöntem; 8 yaş altı çocuklar için uygun. Omurganın dondurulması yönteminin uygulanmamasının nedeni; boy uzaması değil, bu yöntemde gövde gelişiminin olumsuz etkilenmesi.
  • Özellikle çok ciddi ve tehlikeli kifozlarda (doğuştan, konjenital), deformitenin ilerlemesinin tam olarak engellenmesi için hastanın omurgasının hem önden hem de arkadan yaklaşımla düzeltmesi/dondurulması. İlerleme potansiyeli çok yüksek olan bazı konjenital (doğuştan) kifoz hastalarında ise yaştan bağımsız olarak bu uygulama yapılıyor.

İyileşme Süreci

Çocuk ve genç erişkinlerde kifoz cerrahisinden sonra (bazı sınırlı istisnalar dışında) iyileşme süreci şöyle gerçekleşiyor:
  • Hasta ameliyatın ertesi günü ayağa kaldırılarak kontrollü olarak mobilize edilir.
  • 3. veya 4. gün taburcu edilebilir.
  • 3. haftadan sonra kontrollü olarak ev dışına çıkabilir.
  • 4. haftadan sonra kontrollü olarak okula gidebilir, hafif vücut egzersizleri (pilates bandı, hafif ağırlık) yapabilir. Sınırsız yürüyebilir, serinlemek amaçlı havuz ya da denize girebilir.
  • 2. ayın sonundan itibaren toplu taşıma araçlarını (okul servisi dahil) kullanabilir.
  • 3. ayın sonundan itibaren normal günlük hayatını kısıtsız sürdürebilir (ev ve okul aktiviteleri, spor hariç), hafif ferdi koşu ve spor amaçlı yüzme yapabilir.
  • 6. ayın sonundan itibaren koşu ve diğer ferdi sporlar (yarışma amaçlı olmayan raket sporları vb.) yapabilir ve yine yarışma amaçlı olmadan sınırsız bisiklete binebilir.
  • 1. yılından sonra son rutin kontrolünden sonra dövüş sporları ve özellikle tehlikeli etkinlikler (paraşüt, bungee jumping vb.) dışında serbest bırakılır.
Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 28 Aralık 2020 Pazartesi Yayımlanma Tarihi: 15 Şubat 2019 Cuma

Medikal Teknolojiler

Kifoz biriminde yer alan tüm medikal teknolojik cihazlarımızı görüntülemektesiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?