Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve büyümesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Sağlıklı hücreler gerektiği yerde ve gerektiği kadar bölünür ve ölür. Fakat kanser hücreleri bu kontrol mekanizmasını kaybeder, anormal şekilde çoğalmaya ve birikmeye başlar. Bu anormal hücre birikimleri tümörleri oluşturur. Tümörler büyüdükçe normal doku ve organlara zarar verebilir, işlevlerini bozabilir ve hatta ölüme yol açabilir.
İçindekiler

Kanser Nedir?

Kanser , vücuttaki hücrelerin anormal bir şekilde büyüyüp çoğalması sonucunda ortaya çıkan ciddi bir hastalıktır. Sağlıklı hücreler belirli bir düzen içinde bölünürken, kanserli hücreler bu düzeni bozarak kontrolsüz bir şekilde çoğalır. Bu kontrolsüz büyüme, zamanla tümör adı verilen kitlelerin oluşumuna yol açabilir. Tümörler iyi huylu ya da kötü huylu olabilir. İyi huylu tümörler genellikle yayılma eğilimi göstermezken, kötü huylu tümörler çevredeki dokulara zarar verebilir ve metastaz yaparak vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Kanserin Tanımı ve Hücrelerin Anormal Büyümesi

Kanserin oluşum süreci, hücrelerin DNA’sında meydana gelen mutasyonlarla başlar. DNA’daki bu değişiklikler hücrelerin büyüme ve bölünme süreçlerini kontrol eden mekanizmalara zarar verir. Normal hücreler gerektiğinde bölünür ve yaşlandıklarında ölür. Ancak, kanser hücreleri bu kontrolü kaybederek, sürekli çoğalmaya ve ölmeyen hücreler oluşturmaya başlar. Bu anormal hücre büyümesi, vücudun çeşitli yerlerinde tümörlerin gelişmesine neden olabilir. Kanser, bir organı veya vücut sistemini etkileyerek hayati fonksiyonları bozabilir ve tedavi edilmezse ölüme yol açabilir.

Kanserin Yaygınlığı

Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen kanser, kanser belirtileri görüldüğünde erken teşhis edilmediği takdirde ölümcül olabilir. Kanser türleri farklı yaş gruplarını ve cinsiyetleri etkileyebilir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, her yıl yaklaşık 10 milyon insan kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Kanser tedavisi ve erken teşhis , hastalığın ilerlemesini durdurmada önemli bir rol oynar. Günümüzde, tıbbi araştırmalar sayesinde birçok kanser türünde hayatta kalma oranları artmıştır. Ancak kanser, hâlâ küresel bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir.

En Yaygın Kanserler Hangileridir?

Farklı organ ve dokuları etkileyen birçok kanser türü bulunmakla birlikte, bazı kanser türleri diğerlerine kıyasla daha sık teşhis edilmektedir. En yaygın kanser türleri şunlardır:

  • Akciğer kanseri,
  • Meme kanseri,
  • Prostat kanseri,
  • Kolon (bağırsak) kanseri,
  • Mide kanseri,
  • Karaciğer kanseri,
  • Rahim ağzı (serviks) kanseri,
  • Yumurtalık kanseri,
  • Yemek borusu kanseri,
  • Cilt kanseri (özellikle melanom).

Yaygın kanser türleri, hem erkeklerde hem de kadınlarda farklılık gösterebilir, ancak bazı türler cinsiyet fark etmeksizin yaygındır. Akciğer kanseri, dünya genelinde en sık görülen ve en ölümcül olan kanser türlerinden biridir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülür ve genellikle sigara tüketimi ile ilişkilendirilir. Sigara içmeyenlerde bile çeşitli çevresel ve genetik faktörlerden dolayı ortaya çıkabilir.

Bir diğer yaygın kanser türü meme kanseridir. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak bilinir, ancak nadir de olsa erkeklerde de ortaya çıkabilir. Özellikle erken teşhis, meme kanserinin tedavi edilebilirliğini önemli ölçüde artırır. Kolorektal kanser, bağırsaklarda meydana gelen bir başka yaygın kanser türüdür ve hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülür. Bu kanserin oluşumunda genetik faktörlerin yanı sıra sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı da rol oynar.

Prostat kanseri ise erkeklerde en sık teşhis edilen kanserlerden biridir. İleri yaşlarda ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir ve erken evrede yakalandığında tedavi seçenekleri geniştir. Cilt kanseri türlerinden biri olan melanom da giderek artan bir kanser türüdür. Uzun süre güneşe maruz kalmak ve koruyucu önlemler almamak, melanom riskini artıran başlıca nedenler arasındadır.

Karaciğer kanseri ve mide kanseri de yaygın olarak görülen diğer kanser türlerindendir. Karaciğer kanseri, sıklıkla hepatit enfeksiyonları ve alkol tüketimi ile ilişkilendirilirken, mide kanseri beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörlerle bağlantılıdır. Bu kanserlerin yaygınlığı, coğrafi bölgelere ve yaşam tarzına göre değişiklik gösterebilir.

Kanser Çeşitleri Nelerdir?

Kanser, etkilenen hücrelerin türüne ve geliştiği organ veya dokuya göre çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Her kanser türü, farklı belirtiler, tanı yöntemleri ve tedavi süreçleri gerektirebilir. Kanser türleri genel olarak beş ana kategoriye ayrılır.

Kanser çeşitleri arasında şunlar yer alır:

Karsinomlar : Epitel hücrelerinde (cilt veya iç organların yüzeyini kaplayan hücreler) başlayan kanserlerdir. En yaygın kanser türüdür ve birçok organı etkileyebilir. Alt grupları şunlardır:

  • Adenokarsinom: Mide, kolon, akciğer, prostat ve meme gibi bez veya salgı yapan dokularda başlar.
  • Skuamöz hücreli karsinom: Cilt, ağız, boğaz ve akciğerlerdeki yassı hücrelerde gelişir.
  • Bazal hücreli karsinom: Cildin en alt tabakasındaki bazal hücrelerde oluşur.

Sarkomlar : Bağ dokularda (kemik, kas, kıkırdak, yağ dokusu, kan damarları gibi) başlayan kanserlerdir. Alt türleri arasında osteosarkom (kemik), liposarkom (yağ dokusu) ve leiomiyosarkom (düz kas dokusu) bulunur.

Lösemiler : Kemik iliğinde başlayan ve genellikle kan ve kemik iliğini etkileyen kanser türüdür. Lösemiler, kan hücrelerinin anormal üretimiyle karakterizedir ve akut veya kronik olmak üzere sınıflandırılır. Çocukluk çağı kanserlerinde yaygın olarak görülür.

Lenfomalar : Lenfatik sistemin hücrelerinde (lenf düğümleri, lenfositler) başlayan kanser türleridir. İki ana tipi vardır:

  • Hodgkin lenfoma: Belirli tipte anormal lenfositlerin (Reed-Sternberg hücreleri) varlığı ile tanınır.
  • Non-Hodgkin lenfoma: Çeşitli lenfosit türlerini etkileyen, daha geniş bir lenfoma grubudur.

Melanomlar : Melanin üreten hücrelerde (melanositler) başlayan cilt kanseridir. Melanom, ciltteki benlerde veya yeni oluşan lekelerde gelişebilir ve en agresif cilt kanseri türlerinden biridir.

Diğer kanser türleri arasında şunlar yer alır:

  • Beyin ve omurilik tümörleri : Merkezi sinir sisteminde gelişen tümörlerdir ve gliomalar, meningiomlar gibi alt türleri bulunur.
  • Nöroendokrin tümörler : Hormon üreten hücrelerde gelişir ve karışık semptomlarla kendini gösterebilir.
  • Germ hücreli tümörler : Testisler veya yumurtalıklarda oluşan kanserlerdir, ancak vücudun diğer bölgelerinde de görülebilir.

Kanser Evreleri Nelerdir?

Kanserin evreleri, hastalığın ne kadar ilerlediğini ve vücutta ne kadar yayıldığını belirlemek için kullanılır. Evreleme, genellikle kanser türüne göre değişiklik gösterebilse de, evreler temel olarak tümörün boyutu, lenf düğümlerine yayılımı ve diğer organlara metastaz yapıp yapmadığı gibi kriterlere dayanır.

Kanser evreleri şu şekildedir:

  • Evre 0 (In situ) : Kanser hücreleri sadece bulundukları dokuda sınırlıdır ve çevre dokulara yayılmamıştır. Bu, kanserin en erken evresidir.
  • Evre I : Kanser, bulunduğu organ veya dokuda küçük boyutta ve sınırlıdır. Lenf düğümlerine veya diğer dokulara yayılma genellikle gözlenmez.
  • Evre II : Tümör büyümeye başlamış ve boyut olarak artmış olabilir, ancak yayılım hala sınırlıdır. Bazı kanser türlerinde, yakındaki lenf düğümlerine yayılım olabilir.
  • Evre III : Kanser, bulunduğu bölgeden daha ileri yayılım göstermiştir. Yakındaki lenf düğümlerine veya çevre dokulara yayılma gözlenir. Ancak, uzak organlara metastaz yapmamıştır.
  • Evre IV : Kanser, vücudun başka bölgelerine yayılmıştır (metastaz yapmıştır). Bu, kanserin en ileri evresidir ve genellikle uzak organlara yayılım söz konusudur.

Kanserde Evreleme Nedir?

Kanserde evreleme , kanserin vücutta ne kadar yayıldığını ve hastalığın ne aşamada olduğunu değerlendiren bir süreçtir. Bu süreç, tümörün bulunduğu bölgeyi ve büyüklüğünü, çevredeki lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını ve metastaz yapıp yapmadığını içerir. Evreleme, kanserin hangi aşamada olduğunu anlamak ve hastaya en uygun tedavi yöntemlerini seçmek için gereklidir. Her kanser türü için evreleme sistemi farklı olabilir; bazı kanserlerde evreleme daha net belirlenirken, diğerlerinde hastalığın yayılımı farklı kriterlere dayanarak değerlendirilir.

Kanserde Evreleme Nasıl Yapılır?

Kanserde evreleme, çeşitli tanısal yöntemler kullanılarak yapılır. Bunlar arasında biyopsi, manyetik rezonans (MR), bilgisayarlı tomografi (BT), ultrason ve pozitron emisyon tomografisi (PET-CT) gibi görüntüleme teknikleri yer alır. Biyopsi, kanserli dokudan bir örnek alınarak mikroskop altında incelenmesini sağlar. MR ve BT ise kanserli dokunun boyutunu ve yayılımını daha ayrıntılı bir şekilde görüntülemek için kullanılır. Bu yöntemlerle, kanserli hücrelerin sadece bulunduğu organ içinde mi kaldığı yoksa vücudun diğer bölgelerine mi yayıldığı belirlenir. Erken evrede tespit edilen kanserler, bu tanı yöntemleri sayesinde hızlıca evrelendirilir ve tedavi süreci başlatılır.

Erken Evre Kanser (1. Evre)

Erken evre kanser , kanserin bulunduğu organla sınırlı kaldığı ve henüz yayılım göstermediği aşamadır. Kanser belirtileri bu evrede genellikle hafif olabilir ve hastalar semptomları fark etmeyebilir. Ancak, düzenli taramalar sayesinde bu evrede kanser teşhis edilebilir. Erken evrede teşhis edilen kanserlerde, cerrahi müdahale ile kanserli dokunun tamamen çıkarılması mümkün olabilir. Ayrıca, bu evrede uygulanan tedavi seçenekleri, kanserin geri gelme riskini önemli ölçüde azaltır. Erken teşhis ile kanser tedavisi şansı oldukça yüksektir.

Orta Evre Kanser (2. ve 3. Evre)

Orta evre kanser , kanserin daha ilerlediği ve sadece bulunduğu organla sınırlı kalmayıp çevre dokulara ve lenf düğümlerine yayılmaya başladığı aşamalardır. 2. evrede kanserli hücreler organın tamamını etkileyebilir ve lenf düğümlerine yakın bölgelere yayılmış olabilir. 3. evrede ise kanser , organın dışına çıkarak komşu dokulara ve lenf düğümlerine yayılabilir. Bu evrelerde kanserin tedavi edilmesi daha karmaşık hale gelir ve cerrahi müdahaleye ek olarak kemoterapi, radyoterapi gibi tedaviler uygulanır. Tedavi süreci, kanserin türüne ve yayılımına göre değişir.

İleri Evre Kanser (4. Evre)

İleri evre kanser , kanserin diğer organlara metastaz yapmaya başladığı aşamadır. Bu evre, kanserin en ileri aşamasıdır ve genellikle tedavi edilemez bir duruma gelmiştir. Ancak, tedavi süreci hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla devam eder. Kanser tedavisinde kemoterapi ve immünoterapi gibi yöntemler, ileri evre kanserde sıklıkla tercih edilir. İleri evre kanserlerde tedavi, hastanın yaşam süresini uzatmaya ve semptomları yönetmeye odaklanır. Metastatik kanserler, vücudun birçok bölgesini etkileyebilir ve bu da tedaviyi daha karmaşık hale getirir.

Kanser Neden Olur?

Kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ile karakterize edilen bir hastalıktır. Kanserin nedenleri, genetik faktörlerden çevresel etkenlere kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Bu nedenler, kanser riskini artırarak hastalığın oluşumuna zemin hazırlar.

Kanser nedenleri arasında şunlar yer alır:

  • Genetik yatkınlık,
  • Sigara ve tütün kullanımı,
  • Alkol tüketimi,
  • Sağlıksız beslenme alışkanlıkları,
  • Obezite ve fiziksel hareketsizlik,
  • Radyasyon maruziyeti (güneş ışığı veya radyasyon tedavileri),
  • Çevresel kirleticiler ve kimyasallar (asbest, benzen gibi),
  • Enfeksiyonlar (HPV, Hepatit B ve C, Epstein-Barr virüsü gibi),
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması,
  • Hormonal değişiklikler veya dengesizlikler,
  • Stres ve kronik inflamasyon,
  • Aşırı alkol tüketimi.

Genetik Faktörler ve Kanser

Genetik yatkınlık, kanser riskini artıran önemli faktörlerden biridir. Ailede kanser geçmişi olan bireyler, bazı kanser türlerine karşı daha fazla risk altındadır. Özellikle meme, yumurtalık ve kolon kanseri gibi bazı kanser türleri, genetik mutasyonlar nedeniyle nesilden nesile geçebilir. BRCA1 ve BRCA2 gibi genlerdeki mutasyonlar, meme ve yumurtalık kanseri riskini önemli ölçüde artırabilir. Ancak, genetik faktörler kanserin tek nedeni değildir. Çoğu kanser vakası, çevresel etkenler ve yaşam tarzı ile birleştiğinde ortaya çıkar.

Çevresel Etkenler ve Kanser

Çevresel faktörler de kanserin gelişiminde önemli bir rol oynar. Zararlı kimyasallar, sigara dumanı ve hava kirliliği gibi etkenlere uzun süreli maruziyet, kanser riskini artırabilir. Örneğin, asbest ve radon gazı gibi toksik maddelerle temas etmek akciğer kanseri riskini ciddi ölçüde artırır. Mesleki maruziyetler, özellikle kimyasallarla çalışan bireylerde kansere yakalanma riskini artıran faktörlerdendir. Bu nedenle, çevresel faktörlerin kontrol edilmesi, kanser riskini azaltmada etkili olabilir.

Yaşam Tarzı Faktörleri ve Kanser

Sağlıksız bir yaşam tarzı, kanser riskini artıran en önemli etkenlerden biridir. Aşırı alkol tüketimi, sigara kullanımı, obezite ve düzensiz beslenme, kanser oluşumunu tetikleyebilir. Sigara, akciğer, gırtlak ve pankreas gibi birçok kanser türünün en büyük nedenlerinden biridir. Obezite ise rahim, meme, kolon ve böbrek kanserler i gibi birçok kanser türü ile ilişkilidir. Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni, kanser riskini önemli ölçüde azaltabilir.

Radyasyon

Radyasyona maruz kalmak, hücrelerin DNA’sına zarar vererek kanser riskini artırabilir. Özellikle güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarına uzun süre maruz kalan bireylerde cilt kanseri gelişme riski yüksektir. Güneş koruyucu kullanmadan uzun süre dışarıda kalmak, cilt kanserine yakalanma olasılığını artırır. Ayrıca, radyasyon tedavisi gören bireylerde de belirli kanser türlerinin riski artabilir.

Enfeksiyonlar

Bazı virüsler ve bakteriler, kanserin oluşumuna zemin hazırlayabilir. Örneğin, insan papilloma virüsü (HPV), rahim ağzı kanseri riskini artırırken, hepatit B ve hepatit C virüsleri karaciğer kanserine neden olabilir. Helikobakter pilori adı verilen bakteri ise mide kanseri riskini artıran bir enfeksiyondur. Bu nedenle, bu tür enfeksiyonların önlenmesi, kanser riskini azaltmada etkili olabilir.

Hormonlar ve Bağışıklık Sistemi Zayıflığı

Bazı hormonlar, kanser hücrelerinin büyümesini tetikleyebilir. Özellikle östrojen hormonu, meme kanseri riskini artıran başlıca faktörlerden biridir. Ayrıca, bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, vücudun kanser hücreleriyle savaşma yeteneği azalır. AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar veya bağışıklığı baskılayıcı tedaviler de kanser riskini artırabilir.

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kanser, birçok farklı belirti gösterebilen karmaşık bir hastalıktır. Belirtiler kanserin türüne, evresine ve etkilenen organlara göre değişiklik gösterebilir. Bazı belirtiler diğer yaygın hastalıklarla karışabileceği için erken dönemde fark edilmesi zor olabilir. Ancak, vücudun verdiği bazı sinyaller, kanserin varlığına işaret edebilir.

Kanser belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Açıklanamayan kilo kaybı,
  • Uzun süre devam eden yorgunluk ve halsizlik,
  • Ciltte renk değişiklikleri veya iyileşmeyen yaralar,
  • İnatçı öksürük veya ses kısıklığı,
  • Yutma güçlüğü,
  • İdrarda veya dışkıda kan görülmesi,
  • Ciltte yeni oluşan veya değişen benler,
  • Nedeni belli olmayan ağrılar,
  • Lenf düğümlerinde şişlik veya sertlik,
  • Meme veya vücudun başka bir bölgesinde kitle hissedilmesi,
  • İştah kaybı ve sindirim sorunları,
  • Ani ve açıklanamayan ateş veya enfeksiyonlar.

Genel Kanser Belirtileri

Bazı kanser belirtileri, farklı kanser türlerinde yaygın olarak görülebilir. Bu belirtiler her zaman kanserin işareti olmayabilir, ancak uzun süre devam ederse bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

Açıklanamayan Kilo Kaybı

Diyet veya egzersiz yapmadan ani ve açıklanamayan kilo kaybı, kanserin önemli bir belirtisi olabilir. Vücutta kanser hücrelerinin büyümesi, metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına neden olabilir. Özellikle mide, pankreas, akciğer ve yemek borusu kanserlerinde bu belirti yaygındır.

Uzun Süren Kanlı Öksürük

Akciğer kanseri gibi solunum yollarını etkileyen kanserlerde görülen uzun süreli öksürük ve balgamda kan bulunması, dikkate alınması gereken bir belirtidir. Kronik öksürük, genellikle akciğerlerdeki bir sorunun göstergesidir.

Meme, Koltuk Altı veya Lenf Bezlerinde Sert Kitleler

Meme kanseri veya lenfoma gibi kanser türleri, lenf bezlerinde sert ve ağrısız kitlelerin oluşmasına neden olabilir. Bu kitleler, özellikle meme dokusunda veya koltuk altında hissedilebilir.

Ciltteki Ben ve Siğillerdeki Değişiklikler

Cilt kanseri, ciltteki benlerde veya siğillerde meydana gelen değişikliklerle kendini gösterebilir. Renk, boyut veya şekil değişiklikleri cilt kanserinin işareti olabilir. Ayrıca iyileşmeyen yaralar da dikkate alınmalıdır.

Dışkıda ve İdrarda Kan

Kolon kanseri, rektum kanseri ve böbrek kanseri gibi kanser türleri, dışkıda veya idrarda kan görülmesine neden olabilir. Bu belirtiler, sindirim sistemi veya idrar yollarındaki bir sorunu gösterebilir.

Yüksek Ateş ve Gece Terlemeleri

Lösemi ve lenfoma gibi bazı kanser türleri, yüksek ateş ve şiddetli gece terlemelerine yol açabilir. Bu belirtiler genellikle vücuttaki bağışıklık sisteminin tepkisini gösterir ve uzun süre devam ederse bir uzmana başvurulmalıdır.

Kronik Yorgunluk ve Halsizlik

Kanser, vücudun enerji kullanımını ve oksijen dağılımını bozarak sürekli yorgunluk ve halsizliğe neden olabilir. Bu belirtiler, özellikle kansızlık (anemi) yapan kanser türlerinde yaygın olarak görülür.

Cilt ve Göz Akında Sararma

Karaciğer kanseri ve pankreas kanseri gibi bazı kanser türleri, cilt ve gözlerde sararmaya neden olabilir. Bu durum, vücuttaki bilirubin seviyesinin artmasıyla ilişkilidir ve sarılık olarak bilinir.

Ağız, Diş Etlerinde Kanamalar

Ağız içinde sürekli kanama, diş etlerinde değişiklikler ve iyileşmeyen yaralar, ağız kanserinin belirtileri arasında yer alır. Bu belirtiler uzun süre devam ederse diş hekimi veya doktorla görüşülmelidir.

Geç İyileşen veya İyileşmeyen Yaralar

Deri kanseri, vücutta uzun süre iyileşmeyen yaralarla kendini gösterebilir. Bu yaralar genellikle ciltteki hücrelerin anormal büyümesinden kaynaklanır ve dikkatle izlenmelidir.

İştahsızlık ve Bulantı

Sindirim sistemini etkileyen kanser türleri, iştahsızlık ve bulantı gibi belirtilere neden olabilir. Mide, pankreas ve kolon kanserleri, özellikle bu belirtilerle kendini gösterebilir.

Yutma Güçlüğü ve Ses Kısıklığı

Yemek borusu kanseri veya larenks kanseri gibi sindirim ve solunum sistemini etkileyen kanserlerde, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı yaygın belirtiler arasında yer alır.

Farklı Kanser Türlerine Göre Belirtiler

Farklı kanser türleri, kendilerine özgü belirtilerle ortaya çıkabilir. Aşağıda bazı yaygın kanser türlerinin belirtileri verilmiştir.

Akciğer Kanseri Belirtileri

Akciğer kanseri , sigara içen bireylerde sıkça görülür, ancak sigara içmeyenlerde de ortaya çıkabilir. Uzun süren öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kanlı balgam bu kanserin yaygın belirtilerindendir. Ayrıca kilo kaybı ve halsizlik gibi genel belirtiler de gözlemlenebilir.

Meme Kanseri Belirtileri

Meme kanseri , memede ele gelen kitle veya sertlikle kendini belli eder. Ayrıca meme derisinde çekinti, meme başı akıntısı ve meme şeklinde değişiklikler de belirtiler arasında yer alır. Koltuk altında büyüyen lenf bezleri de gözlemlenebilir.

Cilt Kanseri Belirtileri

Cilt kanseri, genellikle ciltteki benlerde renk veya şekil değişikliği ile fark edilir. Yeni benlerin oluşumu, kanayan veya iyileşmeyen yaralar cilt kanserinin tipik belirtileridir. Özellikle açık tenli bireylerde daha sık görülür.

Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri

Kolon ve rektum kanserleri , dışkıda kan, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken teşhis, bu kanser türünde hayatta kalma oranını artırır.

Prostat Kanseri Belirtileri

Prostat kanseri belirtileri genellikle ileri yaşlarda erkeklerde görülür. İdrar yaparken zorlanma, idrarda kan ve pelvik bölgede ağrı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. İleri evrelerde sırt ve kalçada da ağrı olabilir.

Kanser Teşhisi Nasıl Konulur?

Kanser teşhisi , çeşitli testler ve görüntüleme teknikleri kullanılarak birkaç aşamalı bir süreçte gerçekleştirilir. Hastalığın türüne ve bulunduğu bölgeye bağlı olarak, doktorlar farklı yöntemler kullanabilir. Erken teşhis, kanserin tedavi edilebilirliğini artırır ve hastalığın yayılmadan önce tespit edilmesini sağlar. Kanser teşhis sürecinde en sık kullanılan yöntemler arasında görüntüleme teknikleri, biyopsi ve kan testleri yer alır. Aynı zamanda, genetik testler de bazı kanser türlerinin tespitinde rol oynayabilir.

Görüntüleme Teknikleri ile Kanser Teşhisi

Kanser teşhisinde görüntüleme teknikleri, kanserin varlığını, büyüklüğünü ve yayılımını belirlemek için kullanılır. Bu yöntemler, doktorların vücudun içini ayrıntılı bir şekilde incelemesine olanak tanır. Yaygın olarak kullanılan görüntüleme teknikleri şunlardır:

  • Röntgen: Genellikle kemik tümörlerini veya akciğer kanseri gibi bazı kanser türlerini tespit etmek için kullanılır. Röntgen, vücudun iç yapısını incelemek için düşük dozda radyasyon kullanır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): MR, manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanarak vücudun ayrıntılı kesitsel görüntülerini oluşturur. Özellikle beyin, omurga ve yumuşak dokular üzerindeki tümörlerin tespitinde oldukça etkilidir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) Tarama: BT, vücudun çapraz kesitli görüntülerini oluşturan bir X-ray cihazıdır. Kanserin bulunduğu yeri, yayılımını ve büyüklüğünü belirlemek için kullanılır.
  • Ultrason: Ses dalgaları kullanarak iç organların görüntülenmesini sağlar. Genellikle karaciğer, böbrek ve tiroid kanserlerinin tespiti için kullanılır.
  • Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-CT): PET taraması, kanser hücrelerinin daha fazla enerji tüketmesinden dolayı, aktif kanserli dokuları tespit etmek için kullanılır. BT ile kombine edilerek, tümörlerin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığı da belirlenebilir.

Bu görüntüleme yöntemleri, kanserli hücrelerin bulunup bulunmadığını ve kanserin yayılma durumunu anlamada önemli rol oynar. Ancak kesin tanı için genellikle biyopsi gerekir.

Biyopsi ve Kan Testleri ile Tanı

Kanser teşhisinin en kesin yolu biyopsidir. Biyopsi, şüpheli dokudan küçük bir örnek alınarak laboratuvarda incelenmesi işlemidir. Mikroskop altında yapılan incelemeler, hücrelerin kanserli olup olmadığını ortaya koyar. Farklı biyopsi yöntemleri mevcuttur:

  • İğne biyopsisi : Şüpheli dokudan bir iğne yardımıyla küçük bir örnek alınır.
  • Cerrahi biyopsi: Şüpheli dokunun bir kısmı veya tamamı cerrahi olarak çıkarılır ve incelenir.

Biyopsi sonuçları , kanserin tipini ve evresini belirlemede kritik bir rol oynar. Ayrıca, bazı kan testleri de kanserin varlığına işaret edebilir. Örneğin, tümör belirteçleri adı verilen CRP gibi bazı proteinler, kanserli hücrelerin varlığında kandaki seviyelerini artırabilir. PSA (prostat spesifik antijen) testi, prostat kanserinin teşhisinde yaygın olarak kullanılır.

Kanser Genetik Testleri

Bazı kanser türlerinin genetik kökenleri olabileceği için, genetik testler, belirli mutasyonları veya anormallikleri tespit etmek için kullanılabilir. Genetik testler, özellikle aile geçmişinde kanser bulunan bireyler için önemli bir tanı aracı olabilir. Bu testler, kanser riski taşıyan genetik mutasyonların (örneğin BRCA1 ve BRCA2 genleri) varlığını kontrol eder. Bu tür genetik mutasyonlar, meme ve yumurtalık kanseri gibi kanser türlerine yakalanma riskini artırabilir.

Genetik testler aynı zamanda, kanser tedavisinde kullanılacak kişiselleştirilmiş yaklaşımlar için de yol gösterici olabilir. Hedefe yönelik tedaviler, hastanın genetik yapısına göre planlanabilir ve daha etkili tedavi sonuçları sağlayabilir.

Kanser Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kanser, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen karmaşık bir hastalıktır ve tedavisi, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri, kanseri iyileştirmeyi veya kontrol altına almayı amaçlar. Kanser tedavisinde kullanılan yöntemler genellikle birbiriyle kombinlenerek uygulanır. Kanser tedavisinde kullanılan başlıca yöntemlerden bazıları aşağıdaki gibidir.

Cerrahi Müdahale

Cerrahi, kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu yöntem, genellikle erken evre kanserlerde kullanılır ve tümörün tamamen çıkarılması hedeflenir. Cerrah, kanserin yayıldığı dokuların yanı sıra sağlıklı dokunun bir kısmını da alarak kanserin yayılmasını önlemeye çalışır. Özellikle meme kanseri, cilt kanseri ve bağırsak kanseri gibi lokalize tümörlerde cerrahi müdahale başarılı sonuçlar verir.

Kemoterapi ve Radyoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaçlarla yapılan bir tedavidir. Genellikle sistemik bir tedavi olarak, tüm vücutta kanser hücrelerini hedefler. Yan etkileri arasında; saç dökülmesi, mide bulantısı ve yorgunluk sayılabilir. Radyoterapi ise, yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini yok eder. Bu yöntem, kanserin bulunduğu bölgeyi hedef alarak kanserli hücreleri yok etmeyi amaçlar.

Adjuvan Tedavi

Adjuvan tedavi, cerrahi gibi ana tedavi yöntemlerinden sonra uygulanan bir destekleyici tedavi şeklidir. Amaç, ameliyatla çıkarılamayan veya geride kalan kanser hücrelerini yok etmektir. Kemoterapi, radyoterapi veya hormon tedavisi adjuvan tedavi olarak kullanılabilir.

Radyasyon Terapisi

Radyasyon terapisi , kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan yüksek enerjili radyasyon ışınlarıyla yapılır. Dış hüzme radyasyon terapisi, vücut dışından yapılan ışın tedavisidir. İç radyasyon tedavisinde ise radyoaktif maddeler doğrudan tümöre veya yakınına yerleştirilir. Bu yöntemler, kanser hücrelerini hedef alırken sağlıklı hücrelere minimal zarar verir.

İmmünoterapi ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavisi

İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bağışıklık sistemi, kanser hücrelerini tanıyarak onlara saldırır. Hedefe yönelik tedaviler ise, kanser hücrelerinin genetik özelliklerine göre özel olarak tasarlanmış ilaçlarla yapılır. Bu tedaviler, kanser hücrelerindeki belirli molekülleri hedef alarak daha spesifik bir etki sağlar.

Kemik İliği Nakli

Kemik iliği nakli, özellikle kan kanserleri gibi hastalıklarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Yüksek dozda kemoterapi veya radyoterapi ile hasar gören kemik iliğinin yerine sağlıklı kök hücrelerin nakledilmesini sağlar. Bu sayede vücut yeni, sağlıklı kan hücreleri üretebilir.

Hormon Terapisi

Bazı kanser türleri hormonlara bağlı olarak büyür. Hormon terapisi, bu hormonların üretimini engelleyerek veya kanser hücreleri üzerindeki etkilerini bloke ederek çalışır. Özellikle meme kanseri ve prostat kanseri tedavisinde sıkça kullanılır.

Hedefe Yönelik İlaç Tedavisi

Hedefe yönelik ilaç tedavisi, kanser hücrelerinin spesifik genetik özelliklerini hedef alan bir tedavi şeklidir. Bu ilaçlar, kanser hücrelerinin büyüme ve bölünme süreçlerini engelleyerek hastalığın yayılmasını durdurmayı amaçlar.

Palyatif Tedavi

Palyatif tedavi, kanseri iyileştirmeye yönelik değil, kanserin sebep olduğu semptomları hafifletmeye ve hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik bir tedavidir. İleri evre kanser hastalarında ağrı, nefes darlığı ve diğer rahatsız edici belirtileri yönetmek için kullanılır. Palyatif tedavi, kanseri kontrol altına almak için uygulanan diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Kanser Kaşıntısı Nasıl Olur?

    Kanser kaşıntısı, vücutta kanser hücrelerinin oluşturduğu değişiklikler veya kanser tedavileri sonucu ortaya çıkabilir. Kaşıntı genellikle lösemi, lenfoma gibi kanla ilgili kanserlerde yaygındır. Bunun yanı sıra, karaciğer kanseri gibi bazı türlerde de cilt kaşıntısı yaşanabilir. Kaşıntı, vücuttaki histamin seviyelerindeki artış veya karaciğer fonksiyonlarındaki bozulmalara bağlı olarak gelişir.

  • Kanser Hastalarında CRP Yüksekliği Kaç Olur?

    C-reaktif protein (CRP), vücutta inflamasyonun bir göstergesidir. Kanser hastalarında CRP seviyeleri artabilir çünkü kanser genellikle inflamasyona neden olur. Normal CRP seviyesi 0-5 mg/L arasındadır. Ancak kanserli hastalarda CRP, 10 mg/L veya daha yüksek seviyelere çıkabilir. CRP yüksekliği genellikle tümör büyümesi, enfeksiyonlar veya metastazla ilişkili olabilir.

  • Kanserli Yağ Bezesi Belirtileri Nelerdir?

    Kanserli yağ bezeleri genellikle ağrısız kitleler şeklinde ortaya çıkar. Bu kitleler zamanla büyüyebilir ve sertleşebilir. Cilt altındaki yağ dokusundan kaynaklanan bu tür kitleler, genellikle liposarkom gibi kötü huylu tümörlerdir. Belirtiler arasında ciltte renk değişikliği, bölgesel ağrı ve kitlenin hızlı büyümesi bulunabilir.

  • Akciğer Kanserinin En Sinsi 9 Belirtisi Nedir?

    Akciğer kanserinin sık görülen belirtileri arasında; sürekli öksürük, öksürükle kan gelmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, iştah kaybı, kilo kaybı, yorgunluk, ses kısıklığı ve tekrarlayan bronşit veya zatürre olarak görülebilir.

  • Kanserde Sedimantasyon Kaç Olur?

    Sedimantasyon hızı (eritrosit sedimentasyon hızı, ESR), vücuttaki iltihabı gösteren bir testtir. Kanser hastalarında sedimantasyon oranı genellikle yüksektir. Normal sedimantasyon hızı kadınlarda 20 mm/saatten, erkeklerde ise 15 mm/saatten azdır. Kanserli hastalarda bu oran 30 mm/saat veya daha fazla olabilir.

  • En Sık Görülen Kanser Türleri Nelerdir?

    En sık görülen kanser türleri; akciğer kanseri, meme kanseri, prostat kanseri, kolon ve rektum kanseri, cilt kanseri (melanom), mide kanseri, karaciğer kanseri ve pankreas kanseridir.

  • Rahim Ağzı Kanseri Neden Olur?

    Rahim ağzı kanseri, en yaygın olarak insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu nedeniyle gelişir. HPV'nin bazı türleri rahim ağzı hücrelerinde anormal değişikliklere yol açarak kansere neden olabilir. Ayrıca sigara içmek, zayıf bağışıklık sistemi ve cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlar da risk faktörlerindendir

  • Kansere İyi Gelen 10 Yiyecek Nedir

    Kanser iyi gelen yiyecekler arasında; brokoli, sarımsak, zerdeçal, yeşil çay, nar, domates, yaban mersini, ıspanak, badem ve somon balığı yer alır.

  • Kanserin İlk Belirtileri Nasıl Anlaşılır?

    Kanserin ilk belirtileri genellikle yorgunluk, açıklanamayan kilo kaybı, sürekli öksürük, ciltte değişiklikler ve anormal kitlelerdir. Bu belirtiler vücutta bir anormallik olduğuna işaret eder ve vakit kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır.

  • Meme Kanseri Ağrı Yapar Mı?

    Meme kanseri genellikle erken evrelerinde ağrı yapmaz. Ancak ilerleyen evrelerde tümör çevresindeki sinirlerin baskılanması sonucu ağrı oluşabilir. Meme başında hassasiyet, deride çekilme veya renk değişiklikleri de gözlemlenebilir.

  • Kan Tahlilinde Hangi Değerler Kanseri Gösterir?

    Kan tahlilinde kanser için dikkat edilen değerler arasında; tümör belirteçleri (CA-125, PSA, AFP), yüksek beyaz kan hücresi sayısı (lökosit artışı), düşük kırmızı kan hücresi sayısı (anemi), yüksek CRP ve sedimantasyon değerleri yer alır.

  • Kanser Olup Olmadığımızı Nasıl Anlarız?

    Kanser olup olmadığınızı anlamak için düzenli sağlık kontrolleri, tarama testleri (mamografi, kolonoskopi) ve doktor muayenesi gereklidir. Şüpheli belirtiler (anormal kitleler, kronik yorgunluk, kilo kaybı) durumunda doktorunuz biyopsi veya görüntüleme testleriyle tanı koyabilir.

  • Kanser Tedavisinde En Çok Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

    Kanser tedavisinde kullanılan en yaygın yöntemler; cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi, hormon tedavisi, hedefe yönelik tedavilerdir.

  • Kanser Beyne Sıçrar Mı?

    Evet, bazı kanser türleri beyne metastaz yapabilir. Özellikle akciğer, meme, böbrek ve melanom gibi kanser türleri beyne sıçrayabilir. Beyne metastaz yapmış kanser, nörolojik belirtilerle kendini gösterebilir.

  • Kanser Taraması Nasıl Yaptırılır?

    Kanser taramaları genellikle belirli yaş grupları ve risk faktörlerine göre yapılır. Yaygın tarama testleri arasında mamografi (meme kanseri), kolonoskopi (kolon kanseri), PSA testi (prostat kanseri) ve düşük dozlu BT (akciğer kanseri) bulunur. Tarama testleri doktor önerisiyle gerçekleştirilir.

  • Beyaz Kan Düşüklüğü Kanser Mi?

    Beyaz kan hücrelerinin düşük olması (lökopeni), genellikle bağışıklık sistemi ile ilgili bir sorun olduğunu gösterir. Kan kanserleri (lösemi, lenfoma) beyaz kan hücrelerinde ciddi düşüşe yol açabilir, ancak başka nedenler de olabilir.

  • FDG Tutulumu Kanser Midir?

    FDG tutulumu, pozitron emisyon tomografisi (PET) taramasında kullanılan bir terimdir. Yüksek FDG tutulumu, genellikle kanser hücrelerinin yüksek metabolik aktivitesi nedeniyle görülür. Ancak her FDG tutulumu kanser anlamına gelmeyebilir, iltihaplı durumlar da benzer bir görüntü verebilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 13 Kasım 2024 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 21 Haziran 2019 Cuma

Birimin Tüm İlgi Alanları

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?