Kanama (Hemoraji) Nedir?
Kanama , vücutta damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına sızması durumudur. Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu durum, iç veya dış kanama şeklinde olabilir ve müdahale edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kanamanın ciddiyeti, etkilenen damarın büyüklüğüne ve bölgesine göre değişiklik gösterir. Tıbbi anlamda kanamalar, “kanın damar dışına çıkması” anlamına gelen hemoraji olarak da adlandırılır.
Kanama (Hemoraji) Belirtileri Nelerdir?
Kanama, vücudun iç veya dış bölgelerinde meydana gelebilecek çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Kan kaybının miktarına ve süresine bağlı olarak belirtiler hafif ya da ciddi olabilir. Vücutta herhangi bir kanamanın olup olmadığını anlamaya yardımcı olabilecek bazı yaygın belirtiler şunlardır:
- Ciltte solgunluk veya soğuk terleme,
- Hızlı veya zayıf nabız,
- Baş dönmesi veya sersemlik hissi,
- Ani yorgunluk veya halsizlik,
- Bulanık görme,
- Bayılma veya bilinç kaybı,
- Nefes darlığı,
- Göğüs ağrısı veya çarpıntı hissi,
- Mide bulantısı veya kusma,
- Ağız, burun, idrar veya dışkıda kan görülmesi.
Yaygın kanama belirtileri, kanamanın türüne ve ciddiyetine göre değişiklik gösterebilir. En sık görülen belirtiler arasında baş dönmesi, ciltte solukluk, hızla artan nabız, düşük tansiyon ve halsizlik yer alır. Dış kanamalarda kanın görülebilir olması belirti verirken, iç kanamalarda karın ağrısı, şişlik veya bilinç kaybı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Kanama (Hemoraji) Türleri Nelerdir?
Kanamalar, vücuttaki damarların bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına sızması durumudur ve iç ve dış kanama olmak üzere iki ana gruba ayrılır. İç kanama, vücudun iç organlarında veya dokularında meydana gelip dışarıdan gözlemlenemezken dış kanama vücut yüzeyinde oluşur ve genellikle daha belirgindir. Kanama türleri farklı belirtiler ve müdahale yöntemleri gerektirdiğinden, her iki durumda da hızlı bir şekilde teşhis ve tedavi büyük önem taşır.
İç Kanama Nedir?
İç kanama, vücudun iç organlarında veya dokularında meydana gelen, dışarıdan görülmeyen kanamalardır. Genellikle travmalar, yırtılmalar veya iç organ hastalıkları sonucu oluşur ve belirtileri baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, karın ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterebilir. İç kanamaya örnek olarak beyin kanaması, mide kanaması, akciğer kanaması ve dalak yırtılmasına bağlı kanamalar verilebilir. Bu tür kanamalar, özellikle dışarıdan gözlemlenemediği için tanısı zordur ve hızlı müdahale gerektirir. İç kanamanın türüne göre belirtiler değişiklik gösterebilir ve hayati risk taşıyabilir.
Dış Kanama Nedir?
Dış kanama, vücut yüzeyindeki damarların kesilmesi veya yaralanması sonucu kanın vücut dışına çıkması durumudur. Genellikle kazalar, kesikler veya travmalar sonucu meydana gelir ve kanamanın türüne göre belirtileri farklılık gösterebilir. Dış kanama genellikle gözle görülebildiği için teşhisi kolaydır, ancak hızlı müdahale edilmezse ciddi kan kaybına yol açabilir. Dış kanamaya örnek olarak burun kanaması, kesiklerden kaynaklanan yüzeysel kanamalar ve kazalar sonucu oluşan açık yara kanamaları verilebilir.
Damar Kaynağına Göre Kanama Türleri Nelerdir?
Damar kaynağına göre kanama türleri, kanamanın hangi damar tipinden kaynaklandığına göre sınıflandırılır. Her bir tür, kanın akış hızı ve görünümü açısından farklılık gösterir ve acil müdahale gerektirebilir.
Temel olarak üç ana kanama türü bulunur:
- Atardamar (arteriyel) kanamaları,
- Toplardamar (venöz) kanamaları
- Kılcal damar (kapiller) kanamaları.
Arteriyel Kanama (Atardamar Kanaması)
Arteriyel kanama, atardamarların yaralanması sonucu oluşur ve yüksek basınçlı kan akışı nedeniyle oldukça tehlikelidir. Kan, parlak kırmızı renkte olup nabızla uyumlu şekilde fışkırır. Bu tür kanamalar, hızlı bir şekilde kan kaybına yol açabileceği için acil tıbbi müdahale gerektirir ve ilk yardım sırasında baskı uygulanarak kontrol altına alınmaya çalışılır.
Venöz Kanama (Toplardamar Kanaması)
Venöz kanama, toplardamarlardan gelen kanın dışarı sızmasıyla meydana gelir ve genellikle daha koyu renkte olup sürekli bir akış şeklinde görülür. Arteriyel kanamaya göre basıncı daha düşük olsa da hızlı müdahale edilmediğinde ciddi kan kaybına neden olabilir. Kanamanın kontrolü için yaraya doğrudan baskı uygulamak etkili bir ilk yardım yöntemidir.
Kapiller Kanama (Kılcal Damar Kanaması)
Kapiller kanama, cilt yüzeyine yakın olan kılcal damarların hasar görmesiyle oluşur ve genellikle küçük sıyrıklar, kesikler sonucu meydana gelir. Bu tür kanama, düşük basınçlı olduğu için kendiliğinden durabilir ve daha az risklidir. Temizleme ve basit bir bandaj uygulaması genellikle yeterlidir; ancak enfeksiyon riskine karşı dikkat edilmelidir.
Kanama (Hemoraji) Türlerine Göre İlk Yardım
Arteriyel Kanamada İlk Yardım
Atardamar kanamaları hızlı ve fışkıran tarzda olduğundan hemen müdahale edilmelidir. Kanama bölgesine temiz bir bezle doğrudan baskı uygulanarak kanama kontrol altına alınmaya çalışılır. Kanayan bölge kalp seviyesinin üzerinde tutulmalı ve basınç yeterli değilse, ikinci bir bez eklenerek baskıya devam edilmelidir. Kanama durmazsa, sağlık ekipleri gelene kadar baskı uygulanmaya devam edilmelidir.
Venöz Kanamada İlk Yardım
Toplardamar kanamalarında kan akışı daha yavaş, ancak süreklidir. Bu durumda yaraya temiz bir bezle doğrudan baskı yapılır ve kanama durana kadar baskıya devam edilir. Yaralı bölge kalp seviyesinin üzerinde tutulmaya çalışılmalı ve kanama durduğunda yara steril bir bezle sarılmalıdır. Bu tür kanamalarda da hızlı bir şekilde tıbbi yardım alınması önerilir.
Kapiller Kanamada İlk Yardım
Kılcal damar kanamaları genellikle yüzeysel ve düşük basınçlıdır, bu yüzden çoğu durumda kendiliğinden durabilir. Kanayan bölge temizlenir ve gerekirse steril bir bandaj veya yara bandı ile kapatılır. Enfeksiyon riskine karşı yara hijyenine dikkat edilmeli, gerekiyorsa antiseptik bir solüsyon uygulanmalıdır. Küçük sıyrıklarda bile yara temizliğine özen gösterilmelidir.