Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
İnsülin direnci, aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı ve karbonhidrat zengini besinlerin tüketilmesiyle ortaya çıkar. Midede kazınma hissi, yemek yedikten sonra aniden gelen uyku, sürekli tatlı yeme isteği gibi belirtilerle kendisini gösterebilir. İnsülin direncini kırmak sağlıklı yaşamla mümkün olur. Fiziksel aktiviteler ve dengeli beslenme ile insülin direncinin yol açtığı problemler ortadan kaldırılabilir. İnsülin direnci tedavi edilmezse tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.
İçindekiler

İnsülin Direnci Nedir?

İnsülin direnci, kas, yağ ve karaciğer hücrelerinin insüline yeterince yanıt vermediği, kan dolaşımındaki glikozun etkili bir şekilde alınamadığı durumda oluşur. Bozulmuş insülin duyarlılığı adı da verilen insülin direncinde vücut insüline karşı bir tolerans geliştirir. Yağ ve kas hücrelerinin glikozu alabilmesi ve karaciğerin glikozu depolayabilmesi için daha fazla insüline ihtiyaç duyulur. Pankreas bu sorunu çözmek ve glikozun hücrelere girişini sağlamak için daha fazla insülin üretir.

Bir kişinin insüline neden doğru yanıt veremediği tam olarak bilinmemektedir. Pankreas, insülin üretimini artırabildiği sürece insülin direnci başlangıçta belirti vermeyebilir. Ancak zamanla insülin direnci kötüleşir ve pankreasın insülin üreten beta hücreleri yorulabilir. En sonunda, pankreas, hücrelerin direncinin üstesinden gelecek kadar insülin üretemez. Bu durum, kan glikoz seviyelerinin yükselmesine ve nihayetinde prediyabet veya tip 2 diyabetin gelişmesine yol açar.

İnsülin direncinin etkisi sadece diyabetle ilişkili olmayabilir. Örneğin, son dönemde yapılan bazı araştırmalar, insülin direncinin diyabetten bağımsız olarak kalp hastalığı ile de ilişkili olduğunu göstermiştir.

İnsülin Direnci Neden Olur?

İnsülin direncini geliştirme olasılığını artıran veya azaltan birkaç gen tanımlanmıştır. Genetik faktörlerin yanı sıra aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı, fazla karbonhidrat tüketmek, ailede diyabet öyküsü, yaşlanma ve hormonal bozukluklar gibi durumlar insülin direnci nedenleri arasındadır.

İnsülin direnci nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

  • Aşırı kilo,
  • Hareketsiz yaşam tarzı,
  • Karbonhidrat oranı yüksek beslenme,
  • Gebelik diyabeti veya ailede diyabet öyküsü,
  • Karaciğerde yağlanma,
  • Cushing sendromu,
  • Akromegali ve hipotiroidizm gibi hormonal bozukluklar,
  • Steroidler, bazı HIV tedavileri ve tansiyon ilaçları gibi ilaçlar,
  • Miyotonik distrofi (kas distrofisi) ve lipodistrofi gibi kalıtsal rahatsızlıklar,
  • Uyku apnesi,
  • Sigara kullanımı,
  • Yaşlanma.

Aşırı kilo

Göbek ve organların etrafındaki aşırı yağlanma insülin direncinin en önemli sebeplerindendir. Boy kilo endeksi dengeli olmayan kişilerde insülin direnci riski artabilir. Araştırmalar, göbek yağının vücutta uzun süreli iltihaplanmaya katkıda bulunabilecek hormonlar ve diğer maddeler ürettiğini göstermiştir. Bu iltihaplanma insülin direncinde rol oynayabilir.

Hareketsiz yaşam tarzı

Yaşam tarzı da insülin direnci oluşumunda etkili olabilir. Fiziksel aktiviteler, vücudu insüline daha duyarlı hale getirir ve kan glikozunu emen kasların gelişimine destek olur. Ayrıca, hareketsiz bir yaşam tarzı kilo alımıyla ilişkilidir ve bu da insülin direncine katkıda bulunabilir.

Karbonhidrat oranı yüksek beslenme

Bazı araştırmalar, yağ oranı düşük ve karbonhidrat oranı yüksek gıdalarla beslenmenin insülin direncini yükseltebileceğini ortaya koymuştur.

Gebelik diyabeti veya ailede diyabet öyküsü

Gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet), vücudun hamilelik sırasında yeterli insülin üretemediği durumda ortaya çıkar. Bu tip bir insülin direnci bozukluğu veya ailesinde diyabet öyküsü olan kişilerde insülin direnci görülmesi daha olasıdır.

Karaciğerde yağlanma

Karaciğerde yağ birikimi, insülin direnci ile ilişkilidir. Yağlı karaciğer hastalığı, vücudun glikozu etkili bir şekilde işlemesini zorlaştırır, insülin direncine yol açabilir.

Cushing sendromu

Cushing sendromu vücutta aşırı kortizol üretimine sahip olabilir. Bu durum insülin duyarlılığını azaltarak insülin direncine katkıda bulunur.

Akromegali ve hipotiroidizm

Akromegali, büyüme hormonunun aşırı üretimi ile olur ve insülin direncini meydana getirebilir. Hipotiroidizm ise metabolizmayı yavaşlatarak insülin duyarlılığını olumsuz etkiler.

Steroidler, HIV tedavileri ve tansiyon İlaçları

Steroid kullanımı, bazı HIV tedavileri ve tansiyon ilaçları, vücutta insüline olan yanıtı bozabilir ve insülin direncine yol açabilir.

Kalıtsal rahatsızlıklar

Miyotonik distrofi ve lipodistrofi gibi genetik rahatsızlıklar, vücudun insüline yanıtını etkileyerek insülin direncine sebep olabilir.

Uyku apnesi

Uykuda solunumun durmasıyla olan uyku apnesi, insülin direncini artırarak metabolik bozukluklara katkıda bulunabilir.

Sigara kullanma

Sigara içmek, vücudun insüline yanıtını bozarak insülin direncini tetikleyebilir. Sigara, vücudun genel metabolik sağlığını olumsuz etkiler.

Yaşlanma

Yaş ilerledikçe, vücudun insüline duyarlılığı azalabilir. Bu durum 45 yaşından sonra insülin direnci riskini artırır.

İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir?

Zamanla insülin direnci kötüleşebilir. Pankreas direncin üstesinden gelemeyecek kadar az insülin üretirse bu da kan şekerinin yükselmesine neden olur. İnsülin direnci belirtileri arasında; yemekten sonra gelen ağırlık hissi, mide kazınması, sık sık tatlı yeme isteği gibi belirtiler görülebilir.

İnsülin direnci belirtileri arasında şunlar bulunabilir:

  • Midede kazınma hissi,
  • Kontrolsüz kilo artışı,
  • Yemeklerden sonra aşırı uyku hali,
  • Yemek sonrası ellerde titreme,
  • Sürekli tatlı yeme isteği,
  • Dikkat dağınıklığı,
  • Bel çevresinin genişlemesi,
  • Odaklanma problemi,
  • Uyku düzeninde bozukluk,
  • Karaciğer yağlanması ,
  • Kadınlarda adet düzensizliği.

İnsülin Direnci Tanısı Nasıl Konur?

İnsülin direncinin varlığı teşhis edilirken kişi tartılır, boyu ölçülür ve vücut kitle indeksi değeri belirlenir. Normal şartlar altında insülin direnci teşhisi konulması için arasında aşağıdaki maddelerin en az üç tanesinin görülmesi gereklidir:

  • Erkeklerde 95 cm ve kadınlarda 80 cm bel çevresi,
  • 130/80 veya daha üstünde tansiyon değerleri,
  • 100 mg/dL üzerinde bir açlık glukoz seviyesi,
  • 150 mg/dL üzerinde bir açlık trigliserit seviyesi,
  • Erkeklerde 40 mg/dL, kadınlarda 50 mg/dL altında HDL kolesterol seviyesi,
  • Ciltte lekelenmeler ve akantozis nigrikans adı verilen koyu, kadifemsi cilt lekeleri.

Ölçümler sonucunda, kişinin insülin direnci için potansiyel taşıması durumunda kan testleri yapılabilir. Bu kan testlerin arasında açlık kan şekeri , oral glukoz tolerans testi ve hemoglobin A1c testleri bulunur.

Açlık kan şekeri

Açlık kan şekeri, en az 8 saatlik bir açlık süresinden sonra alınan kan örneğinde glikoz seviyesini ölçen bir testtir. Eğer sonuç yüksek çıkarsa, kesin tanı için birkaç gün sonra testin tekrarlanması gerekebilir. Bu testte elde edilen sonuçlara göre, desilitre başına 100 miligramın altında çıkan değerler normal kabul edilir. Eğer sonuç 100 ile 125 mg/dL arasında ise, bu durum prediyabet gösterebilir. 126 mg/dL ve üzeri değerler ise diyabet teşhisi için belirleyici olabilir.

Oral glukoz tolerans testi

Oral glukoz tolerans testi, açlık glukoz testinden sonra gerçekleştirilir. Açlık glukoz testinin ardından şekerli bir çözelti içilir ve iki saat sonrasında bu kan testi yapılır.

Hemoglobin A1c testi

Hemoglobin A1c testi son 2-3 aydaki ortalama kan şekeri düzeyini gösterir. Bu düzeyin gösterdiği değerler doktorlar tarafından prediyabet veya diyabet teşhisinin konulması için kullanılır.

İnsülin Direnci Testi HOMA-IR Nedir?

HOMA-IR (Homeostatik Model Değerlendirmesi), insülin direncini ölçer. Pankreasın kan şekeri seviyesini düzenlemek için ne kadar insülin üretmesi gerektiğini gösterir. Homeostatik Model Değerlendirmesi, açlık kan şekeri ve açlık insülin seviyelerinin bir formülle hesaplanmasıyla oluşur. HOMA-IR yüksekliği olası insülin direncini işaret eder.

HOMA-IR Değeri Kaç Olmalı?

HOMA-IR değeri genellikle 2.5'in altında olmalıdır. Testte 2.5'in üzerindeki değerler insülin direncini işaret edebilir. Ancak laboratuvarlar arasında referans aralıkları farklılık gösterebileceğinden, sonuçlar değerlendirilirken doktor tavsiyesi almak gerekir.

İnsülin Direnci Nasıl Tedavi Edilir?

İnsülin direncinin tedavisi yaşam tarzı değişikliklerine dayanabilir. İnsülin direncini yönetmek için sağlıklı yaşam tarzı önerilerine uymak gerekir. Günde en az 30 dakika ve haftada ortalama en az 5 gün tempolu yürüyüş gibi fiziksel aktivitelere girmek insülin direncini düşürmek için gerekli ve yararlıdır.

Sağlıklı diyetler

Fazla miktarda karbonhidrat tüketiminden kaçınmak, sağlıklı yağlar, şeker, kırmızı et ve işlenmiş nişasta tüketilmesi gerekebilir. Bunun yerine diyette daha fazla sebze, meyve, tam tahıl, balık ve tavuk ürünlerine yer verilmesi önerilebilir.

Fiziksel aktivite

Düzenli olarak orta yoğunlukta egzersiz yapmak, glikozun enerji olarak kullanımını artırır ve kasların insüline duyarlılığını geliştirir. Tek bir orta yoğunluklu egzersiz seansı bile glikoz alımını %40 oranında artırabilir.

Kilo verme

İnsülin direncini iyileştirmek için fazla kilo verilmesi önerilebilir. Yapılan bir araştırmaya göre, fazla kiloların %7'sini vermek, tip 2 diyabet riskini %58 oranında azaltabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri zamanla insülin duyarlılığını artırarak insülin direncini azaltır. Kan şekerini düzenler ve kan basıncını düşürür. Kötü kolesterol seviyeleri azalırken, iyi kolesterol seviyeleri artar.

İlaç kullanımı

İnsülin direncini tedavi etmek için onaylanmış özel bir ilaç bulunmasa da, bazı diyabet ilaçları, insülin direncini kısmen azaltarak kan şekeri seviyelerini düşürmekte etkili olabilir.

İnsülin Direnci Diyeti: Ne Yapabilirsiniz?

İnsülin direnci diyetinde özel gıdalara ihtiyaç yoktur. Temel prensip, sağlıksız yağlar, şeker, et ve işlenmiş nişastaların tüketimini azaltmak ve bunun yerine daha fazla sebze, meyve, tam tahıllar, balık ve yağsız kümes hayvanlarıyla beslenmeye yönelmektir. Ancak, beslenme alışkanlıklarını değiştirmek zorlayıcı olabilir ve bu sürece yaklaşım büyük önem taşır. Diyetisyen eşliğinde insülin direncini dengede kalmanız mümkün olabilir.

Şekerli içecekler

Öncelikle, sağlıklı ve uzun süreli alışkanlıklar edinmek gereklidir. Hızlı kilo verdiren şok diyetler veya oruç tutma temelli diyetler bu durumda fayda sağlamaz. Beslenme alışkanlıklarını yavaşça ve kalıcı bir şekilde değiştirmek önemlidir. Örneğin, sadece şekerli içecekleri bırakmak bile büyük bir adım olabilir.

Öğün atlamamak, aksine küçük ve sık öğünler tercih etmek önemlidir. Az yemek yemenin daha fazla kilo kaybına neden olduğu düşünülse de bu yaklaşım insülin ve kan şekeri seviyelerinin sürekli dalgalanmasına neden olabilir, bu da karın bölgesinde yağ birikimine yol açar. Karın yağı da insülin direnci riskini artırır.

Sebzeler

Sebzeler, insülin direnci diyetinde en iyi seçimdir. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler, örneğin ıspanak, düşük karbonhidrat ve kalori içerir, ancak besin değeri oldukça yüksektir. Bu sebzeler, sınırsızca tüketilebilir. Taze sebzeler en iyisidir, ancak donmuş veya konserve sebzeler kullanıyorsanız, ilave yağ, tuz veya şeker içermediğinden emin olun.

Patates, bezelye ve mısır gibi nişastalı sebzeler daha fazla karbonhidrat içerir, bu yüzden bu sebzeleri aşırıya kaçmadan tüketmek önemlidir.

Meyveler

Meyveler, ikinci önemli gıda grubudur. Vitamin, mineral ve lif açısından zengin olan meyveler, tatlı ihtiyacını karşılamanın sağlıklı bir yoludur. Meyve porsiyonlarını genellikle bir avuç ile sınırlamak önerilir. Meyveleri sade yoğurda ekleyerek sağlıklı bir tatlı alternatifi yaratabilirsiniz. Ancak, meyvelerin de doğal olarak şeker içerdiğini ve karbonhidrat bakımından zengin olabileceğini unutmayın.

Lif açısından zengin gıdalar

Lif açısından zengin gıdalar da önemlidir. Günlük 50 gramdan fazla lif alımı, kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur. Badem, siyah fasulye, brokoli , mercimek ve yulaf ezmesi lif bakımından zengin gıdalar arasındadır.

Karbonhidratları akıllıca seçmek ve sınırlı tüketmek gerekir. Beyaz unla yapılmış ekmek ve makarna yerine, tam tahıllar, fasulye ve az yağlı süt gibi daha sağlıklı karbonhidratlar tercih edilmelidir. Kahvaltıda beyaz ekmek yerine yulaf yemek iyi bir alternatiftir.

Protein kaynakları

Protein kaynakları olarak yağsız seçeneklere yönelmek gereklidir. Kırmızı et yerine, derisiz tavuk, hindi, ton balığı , somon gibi balıklar, az yağlı peynir ve yumurta akı gibi seçenekler tercih edilmelidir. Ayrıca, bitki bazlı protein kaynakları olan fasulye, mercimek ve fındık ezmesi de iyi alternatiflerdir.

Doymuş ve trans yağlar yerine sağlıklı yağlar tüketmek, insülin direncini azaltmada etkili olabilir. Daha az kırmızı et ve tam yağlı süt ürünleri tüketmek, zeytinyağı ve ayçiçek yağı gibi sağlıklı yağlar tercih etmek bu süreçte önemlidir.

Az yağlı süt ve sade yoğurt, kalsiyum ve protein açısından zengin olup, daha az kalori içerir. Çalışmalar, az yağlı süt ürünlerinin insülin direncini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Tam yağlı süt yerine az yağlı seçeneklere geçişi yavaş yavaş yapmak faydalı olabilir.

Ambalajlı ürünler

Şeker, yağ ve tuz eklenmiş işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır. Ambalajlı ürünlerin içindekiler kısmı mutlaka okunmalı ve ona göre karar verilmelidir.

Ayrıca, gazlı içecekler, kutu meyve suları, buzlu çaylar ve enerji içecekleri yüksek şeker içerir ve kilo alımını hızlandırabilir. Bu içeceklerden kaçınmak, insülin direnciyle başa çıkmada önemli bir adımdır.

İnsülin Direnci Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

İnsülin direnci hesaplama nasıl yapılır?

İnsülin direnci, HOMA-IR formülü ile açlık kan şekeri ve açlık insülin seviyelerinin hesaplanmasıyla yapılır.

Evde insülin direnci nasıl ölçülür?

Evde insülin direnci ölçülemez; bu test açlık kan şekeri ve insülin seviyelerinin laboratuvarda yapılmasıyla belirlenir.

İnsülin direnci kaç olmalı?

HOMA-IR değeri genellikle 2.5'in altında olmalıdır; 2.5'in üzeri insülin direncine işaret eder.

İnsülin direnci nasıl kırılır?

Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve kilo kaybı, insülin direncini azaltmada etkili yöntemlerdir.

İnsülin direnci ne demek?

İnsülin direnci, vücudun insüline karşı duyarsız hale gelmesi ve glikozu etkili bir şekilde kullanamaması durumudur.

İnsülin direnci nasıl düşer?

Fiziksel aktivite, dengeli beslenme ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile insülin direnci düşürülebilir.

Zayıf insanlarda insülin direnci belirtileri nelerdir?

Zayıf insanlarda da yorgunluk, sürekli açlık hissi, konsantrasyon zorluğu ve kan şekeri dalgalanmaları görülebilir.

İnsülin direncinde ne yenir?

Sebze, meyve, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar tercih edilmeli; şeker ve işlenmiş gıdalar sınırlandırılmalıdır.

İnsülin direnci yüksek olursa ne olur?

İnsülin direnci yüksekse tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve metabolik sendrom gibi sağlık sorunları gelişebilir.

İnsülin direnci testi nerede yaptırılır?

İnsülin direnci testi, hastaneler veya laboratuvarlar gibi sağlık kuruluşlarında yapılır.

İnsülin direnci kilo vermeye engel mi?

Evet, insülin direnci kilo vermeyi zorlaştırabilir. Ancak doğru bir diyet ve egzersiz planı ile kilo kaybı mümkündür.

İnsülin direnci olanlar oruç tutabilir mi?

İnsülin direnci olanlar oruç tutmadan önce doktorlarına danışmalıdır, çünkü uzun süre aç kalmak kan şekerini olumsuz etkileyebilir.

İnsülin direnci adet düzensizliği yapar mı?

Evet, insülin direnci hormon dengesizliklerine yol açarak adet düzensizliğine neden olabilir.

İnsülin direnci uyku yapar mı?

İnsülin direnci, yorgunluk ve enerji düşüklüğüne neden olarak uyku ihtiyacını artırabilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 5 Kasım 2024 Salı Yayımlanma Tarihi: 19 Ağustos 2020 Çarşamba

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?