İnfluenza, grip olarak bilinen ve influenza virüslerinin neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. Sonbahar ve kış aylarında sıkça görülür ve öksürme, hapşırma veya yakın temas yoluyla kolayca bulaşır. Hastalık yüksek ateş, şiddetli kas ve eklem ağrısı, yorgunluk, boğaz ağrısı, öksürük ve baş ağrısı gibi belirgin semptomlarla kendini gösterir. Tedavide istirahat, bol sıvı tüketimi ve doktorun uygun gördüğü durumlarda antiviral ilaçlar kullanılabilir. Özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, çocuklar ve hamileler gibi risk gruplarında ciddi sorunlara yol açabilir. Korunmada düzenli el yıkama, hijyen kurallarına dikkat etme ve mevsimsel aşı yaptırma önem taşır.
İnfluenza Nedir?
İnfluenza , halk arasında grip olarak da bilinen, öncelikle burun, boğaz, bronşlar ve nadiren akciğerler gibi üst solunum yollarını hedef alan akut bir viral enfeksiyondur. İnfluenza virüsleri A, B, C ve D olmak üzere dört tipe ayrılır; bunlardan A ve B tipleri her yıl kış aylarında görülen mevsimsel salgınlardan sorumluyken, C tipi çocuklarda hafif enfeksiyonlara neden olur ve D tipi yalnızca sığırları etkiler.
İnfluenza enfeksiyonu, ani başlayan ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, boğaz ağrısı ve burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Virüse maruz kalındıktan 1 ila 4 gün sonra ilk belirtiler görülür. Enfekte kişilerin öksürmesi veya hapşırması sırasında havaya yayılan solunum damlacıklarıyla kolayca bulaşabilen infleunza, aynı zamanda virüs bulaşmış yüzeylere dokunduktan sonra yüze temas yoluyla da enfeksiyona neden olabilir. Özellikle yüksek risk gruplarında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bu hastalığa karşı, yıllık grip aşısı en etkili koruma yöntemi olarak kabul edilmektedir.
Mevsimsel grip olarak bilinen influenza, her yıl dünya nüfusunun %5-15'ini etkiler. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, her yıl yaklaşık 1 milyar kişi influenza ile enfekte olur ve bu vakaların 3 ila 5 milyonu ciddi olarak sınıflandırılır. Ayrıca, sadece solunum yolu hastalıklarından kaynaklanan ölümler nedeniyle grip, yılda 290 bin ila 650 bin arasında değişen can kaybına neden olur ve küresel sağlık üzerindeki önemli etkisini gözler önüne serer.
İnfluenza Belirtileri Nelerdir?
İnfluenza, aniden ortaya çıkan belirtilerle kendini gösteren bulaşıcı bir solunum yolu enfeksiyonudur. En yaygın belirtiler arasında yüksek ateş (her hastada görülmese de), genellikle kuru ve inatçı bir öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, kas ve vücut ağrıları, baş ağrısı, aşırı yorgunluk, titreme, terleme, nefes darlığı, kızarık ve sulu gözler, göz ağrısı ile sıcak ve kızarık bir cilt bulunur. Çocuklarda yetişkinlere kıyasla daha sık görülen kusma ve ishal de belirtiler arasındadır. Bu semptomlar genellikle virüse maruz kaldıktan 1-4 gün sonra başlar ve 2-8 gün sürebilir. Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazı hastalar daha ağır semptomlar yaşayabilir, bu nedenle ciddi vakalarda veya yüksek risk grubunda olanlarda tıbbi yardım alınması önerilir.
İnfluenza belirtileri şu şekildedir:
- Yüksek ateş (her hastada görülmeyebilir).
- Kuru ve inatçı bir öksürük.
- Boğaz ağrısı.
- Burun akıntısı veya burun tıkanıklığı.
- Kas ve vücut ağrıları.
- Baş ağrısı.
- Aşırı yorgunluk ve halsizlik.
- Titreme ve terleme.
- Nefes darlığı.
- Kızarık ve sulu gözler.
- Göz ağrısı.
- Sıcak ve kızarık bir cilt.
- Çocuklarda kusma ve ishal (yetişkinlere kıyasla daha sık görülür).
İnfluenza Neye Yol Açar?
Tedavi edilmeyen influenza, hafif semptomlardan ciddi sorunlara kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Sinüzit ve kulak enfeksiyonlarının yanı sıra bronşit ve zatürre gibi daha ciddi sorunlar da ortaya çıkabilir. Zatürre, özellikle yaşlı bireyler, çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde hayatı tehdit edebilecek kadar tehlikeli bir durumdur. İnfluenza aynı zamanda astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), diyabet ve kalp hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları kötüleştirebilir. Daha ciddi vakalarda beyin iltihabı (ensefalit), kalp kası iltihabı (miyokardit) ve kas dokusu bozulması (rabdomiyoliz) gibi nadir ancak potansiyel olarak ölümcül sorunlar görülebilir. Özellikle beş yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yetişkinler, hamileler ve kronik sağlık sorunları olan bireyler yüksek risk altındadır. İnfluenza kaynaklı ciddi sağlık sorunlarını önlemek için yıllık grip aşısı yaptırmak, erken antiviral tedavi almak ve hijyen kurallarına dikkat etmek hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, grip belirtileri ciddiyet kazandığında tıbbi yardım almak son derece önemlidir.
İnfluenza Türleri Nelerdir?
İnfluenza, A, B, C ve D olmak üzere dört ana türe ayrılır. İnfluenza A ve B, mevsimsel grip salgınlarının başlıca nedenleridir ve özellikle A tipi pandemilere yol açabilecek kadar tehlikelidir, çünkü hem insanlar hem de hayvanları enfekte edebilir ve sürekli genetik değişiklikler gösterebilir. İnfluenza B yalnızca insanları etkiler ve daha stabildir, ancak yine de ciddi hastalıklara neden olabilir. İnfluenza C genellikle çocuklarda hafif enfeksiyonlara yol açar ve büyük salgınlara neden olmaz. İnfluenza D ise yalnızca sığırları etkiler ve insanlarda enfeksiyona neden olmadığı için toplum sağlığı açısından bir tehdit oluşturmaz.
İnfluenza Tip A
İnfluenza tip A, mevsimsel salgınlara ve pandemilere neden olabilen en yaygın ve tehlikeli grip türüdür. Bu virüs, hem insanlar hem de hayvanlar arasında yayılabilme özelliğine sahiptir ve genetik yapısında sürekli değişiklikler gösterebilir. Bu durum, yeni alt türlerin ortaya çıkmasına ve bu alt türlere karşı bağışıklığın sınırlı olmasına neden olur. Kuş gribi ve domuz gribi gibi türler influenza tip A'nın örneklerindendir. Tip A, salgınların en sık görülen nedenidir ve hızlı yayılma potansiyeline sahiptir.
İnfluenza Tip B
İnfluenza tip B yalnızca insanları enfekte eder ve tip A'ya kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen, mevsimsel grip salgınlarının bir parçasıdır. Tip B virüsleri genetik olarak daha stabildir ve tip A'daki kadar sık değişim göstermez, bu nedenle pandemilere yol açmaz. Ancak yine de yüksek risk gruplarında ciddi hastalıklara neden olabilir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar arasında yaygın görülebilir.
İnfluenza Tip C
İnfluenza tip C, diğer türlere göre daha hafif seyreden grip vakalarına neden olur. Genellikle çocuklarda görülür ve soğuk algınlığına benzer belirtilerle kendini gösterir. Tip C, ciddi salgınlara veya pandemilere neden olmaz ve toplumda büyük bir sağlık tehdidi oluşturmaz. Çoğu durumda enfeksiyon kendiliğinden iyileşir ve tedavi gerektirmez.
İnfluenza Tip D
İnfluenza tip D, yalnızca sığırları etkileyen ve insanları enfekte etmediği bilinen bir virüs türüdür. Bu nedenle, tip D'nin insan sağlığı üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Ancak hayvancılık sektörü için önemlidir, çünkü enfekte hayvanlarda ekonomik kayıplara neden olabilir. İnsanlara bulaşma riski olmadığı için toplum sağlığı açısından bir tehdit oluşturmaz.
İnfluenza Tarihi ve İnsanlık
İnfluenza, insanlığı binlerce yıldır etkileyen bir hastalıktır. İlk kez MÖ 410'da Hipokrat tarafından, kuzey Yunanistan'da bulaşıcı bir hastalık olarak tanımlanmıştır. "İnfluenza" terimi, 15. yüzyılda İtalya'da ortaya çıkmış ve "yıldızların etkisi" anlamına gelen "influenza di stelle" ifadesinden türetilmiştir; bu dönemde hastalıkların göksel cisimlerin diziliminden kaynaklandığına inanılıyordu. İlk belgelenen grip pandemisi, 1580 yılında Avrupa, Afrika ve Asya'nın bazı bölgelerine yayılarak ciddi can kayıplarına yol açmıştır. 1892'de Alman bakteriyolog Richard Pfeiffer, gribin sebebi olduğuna inandığı bir bakteri (Bacillus influenzae) izole etmiştir, ancak 1918 İspanyol gribi pandemisinde bu teorinin yetersiz olduğu anlaşıldı. İnfluenza'nın gerçek nedeninin bir virüs olduğu, 1933 yılında İngiliz bilim insanları Wilson Smith, Christopher Andrewes ve Patrick Laidlaw tarafından influenza A virüsünün izole edilmesiyle kesinleşmiştir. Bu keşif, etkili aşıların geliştirilmesine öncülük ederek viral hastalıkların anlaşılmasında büyük bir adım olmuştur.
İnfluenza Neden Olur?
İnfluenza, burun, boğaz ve akciğerleri enfekte eden influenza virüslerinin neden olduğu bir hastalıktır. İnfluenza virüsleri A, B, C ve D olmak üzere dört türe ayrılır. Mevsimsel grip salgınlarından sorumlu olan A ve B tipleri, her yıl kış aylarında yaygın olarak görülürken, C tipi genellikle çocuklarda hafif enfeksiyonlara neden olur ve D tipi yalnızca sığırları etkileyerek insanlarda enfeksiyona yol açmaz. Bu virüsler, genellikle grip olan bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması sırasında oluşan damlacıklar yoluyla yayılır. Daha nadiren, virüs bulaşmış yüzeylere dokunduktan sonra ağız, burun veya gözlere temas edilmesiyle bulaşma gerçekleşebilir.
İnfluenza virüsünün yayılmasına neden olan başlıca faktörler şunlardır:
- Soğuk havalarda kapalı mekanlarda bol vakit geçirmek.
- Enfekte biriyle yakın temas kurmak.
- Zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olmak.
- Enfekte yüzeylere temas ettikten sonra yüz, ağız, burun veya gözlere dokunmak.
- İnfluenza aşısı yaptırmamak.
- Kalabalık alanlarda bulunmak (toplu taşıma, okullar, iş yerleri gibi).
- Virüsün mevsimsel değişim göstermesi ve bağışıklık sisteminin virüsü tanıyamaması.
İnfluenza Tanısı ve Uygulanan Testler
İnfluenza tanısı, hastanın klinik belirtilerinin değerlendirilmesi ve gerektiğinde virüsün varlığını doğrulamak için özel testlerin yapılması gerekir. Ani başlayan ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrıları ve yorgunluk gibi yaygın belirtiler, diğer solunum yolu hastalıklarıyla benzerlik gösterebileceği için özellikle salgın dışı dönemlerde laboratuvar testleri doğru tanı için gereklidir.
Tanıda kullanılan yöntemler arasında hızlı grip tanı testleri (RIDT), hızlı moleküler testler, ters transkripsiyonlu polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) ve viral kültür bulunur. RIDT testleri, yaklaşık 10–15 dakika içinde sonuç verirken, daha düşük hassasiyete sahip olabilir ve yanlış negatif sonuçlara yol açabilir. Hızlı moleküler testler, grip virüsünün genetik materyalini tespit ederek 15–20 dakika içinde daha doğru sonuçlar sunar.
RT-PCR ise viral RNA’yı yüksek hassasiyet ve özgüllükle tespit ederek altın standart olarak kabul edilir. Ancak sonuçlar birkaç saat sürebilir. Viral kültür yöntemi, virüsün laboratuvar ortamında büyütülmesini içerir ve detaylı bilgi sağlasa da zaman alıcıdır ve genellikle araştırma veya halk sağlığı gözetimi için kullanılır.
Test seçimi, hastanın yaşı, sağlık durumu, semptom süresi ve toplulukta grip yaygınlığı gibi faktörlere bağlıdır. Salgın dönemlerinde, sağlıklı bireylerde tanı klinik belirtilere dayalı olarak konulabilir. Erken ve doğru tanı, etkili hasta yönetimi, antiviral tedaviye zamanında başlanması ve virüsün yayılmasını önlemek için gerekli kontrol önlemlerinin alınması açısından kritik öneme sahiptir.
İnfluenza Tedavisi ve Uygulanan Yöntemler
İnfluenza tedavisinde, antiviral ilaçlar, destekleyici bakım ve önleyici yöntemler temel yaklaşımlar arasında yer alır. Antiviral tedavi, özellikle kronik sağlık sorunları olan yüksek risk gruplarında, semptomların başlamasından sonraki ilk 48 saat içinde uygulandığında en etkili sonucu verir ve hastalığın şiddetini ve süresini azaltabilir. Destekleyici bakım, semptomları hafifletmeye yöneliktir. Yeterli dinlenme, bol sıvı tüketimi ve ateş, ağrı gibi belirtileri hafifletmek için uygun tedbirler alınması önerilir. Ancak, çocuklarda Reye sendromuna yol açabilen bazı ilaçlar kullanılmamalıdır.
Gripten korunmada en etkili yöntem, her yıl yapılan grip aşısıdır. Aşılar, dolaşımdaki grip türlerine göre güncellenir ve hastalığın hem bulaşmasını hem de başka sorunları önlemede önemli bir rol oynar. Ek olarak, hijyen kurallarına dikkat etmek, düzenli el yıkamak, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnu kapatmak, hasta kişilerle temastan kaçınmak gibi önlemler bulaşma riskini azaltabilir. İnfluenza tedavisinde antibiyotikler etkili değildir ve yalnızca bakteriyel bir enfeksiyon geliştiğinde kullanılmalıdır. Tedaviye dair en doğru yaklaşım için sağlık uzmanına danışılması önemlidir.
İnfluenza Nasıl Bulaşır?
İnfluenza, esas olarak grip olan bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması sırasında yayılan solunum damlacıkları yoluyla bulaşır. Bu damlacıklar, yakındaki insanların ağız, burun veya gözlerine ulaşarak enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca, grip virüsü bulaşmış yüzeylere veya nesnelere dokunduktan sonra ellerin ağız, burun veya gözlerle temas etmesi yoluyla da bulaşma gerçekleşebilir. İnfluenza virüsleri, kapalı ve kalabalık ortamlarda daha kolay yayılır ve özellikle soğuk havalarda bulaşma riski artar. Hastalığın bulaşıcılığı, belirtilerin başlamasından bir gün önce başlar ve genellikle hastalık süresince devam eder. Bu nedenle, kişisel hijyen kurallarına uymak, hasta bireylerden uzak durmak ve yıllık grip aşısı gibi önlemler, influenza bulaşmasını azaltmada etkili yöntemlerdir.
İnfluenza Nasıl Önlenir?
İnfluenza önlenebilir bir hastalıktır ve en etkili korunma yöntemi yıllık grip aşısıdır. Aşı, hem hastalığın bulaşmasını engellemek hem de ciddi sorunların riskini azaltmak için önerilmektedir. Ayrıca, düzenli el yıkama, öksürürken veya hapşırırken ağız ve burnu bir mendil veya dirsekle kapatma, hasta bireylerle yakın temastan kaçınma gibi hijyen önlemleri de bulaşmayı önlemede önemli rol oynar. Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske kullanımı, bulaşma riskini azaltabilir. Bağışıklık sistemini desteklemek için sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı önlemleri de gripten korunmaya yardımcı olur. Bu önlemler, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar gibi yüksek risk grupları için hayati öneme sahiptir.
İnfluenza virüsünden korunmak ve bulaşma riskini azaltmak için şu yöntemlere dikkat edebilirsiniz:
- İnfluenza aşısı yaptırmak (özellikle risk grupları için önerilir).
- Elleri düzenli olarak sabun ve su ile yıkamak.
- Yüz, ağız, burun ve gözlere dokunmaktan kaçınmak.
- Enfekte kişilerle yakın temastan kaçınmak.
- Kalabalık ve kapalı alanlarda bulunmaktan mümkün olduğunca kaçınmak.
- Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burnu bir mendille ya da dirsek içiyle kapatmak.
- Kullanılmış mendilleri hemen atmak ve elleri yıkamak.
- Ortak kullanılan yüzeyleri düzenli olarak dezenfekte etmek.
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek.
- Düzenli uyku ve stres yönetimiyle vücudu dinç tutmak.
- Hasta hissedildiğinde evde kalmak ve dinlenmek.
İnfluenza Hakkında Sık Sorulan Sorular
İnfluenza ile Soğuk Algınlığı Arasındaki Fark Nedir?
İnfluenza ve soğuk algınlığı, benzer belirtiler gösterse de, farklı virüslerden kaynaklanır. İnfluenza genellikle daha şiddetli semptomlarla seyreder; yüksek ateş, vücut ağrıları ve aşırı yorgunluk gibi durumlar sık görülür. Soğuk algınlığı ise daha hafif semptomlarla, genellikle burun akıntısı, hapşırma ve boğaz ağrısıyla kendini gösterir. Ayrıca, influenza genellikle aniden başlarken, soğuk algınlığı belirtileri yavaşça ortaya çıkar.
İnfluenza Aşısı Ne Zaman Yapılmalıdır?
İnfluenza aşısı, grip mevsiminin başlamasından önce, genellikle sonbahar aylarında yapılmalıdır. Aşının, grip mevsiminden en az iki hafta önce uygulanması önerilir, çünkü aşıdan sonra bağışıklığın gelişmesi için zamana ihtiyaç duyulur. Aşının her yıl yapılması gerekmektedir.
İnfluenza Kaç Gün Sürer?
İnfluenza genellikle 5 ila 7 gün sürer, ancak bazı durumlarda belirtiler 2 haftaya kadar uzayabilir. İlk 2-3 gün genellikle en şiddetli semptomlarla geçerken, ardından belirtiler yavaş yavaş hafifler. Ancak yorgunluk ve halsizlik hissi devam edebilir.
İnfluenza Testi Güvenilir mi?
Daha önce belirttiğimiz gibi influenza testi, mukus içeren boğaz ve burun gibi yerlerden sürüntü alınmasını kapsar. Bu sırada kişide hafif bir rahatsızlık hissi oluşabilir. Onun dışında kişinin güvenliğini riske atacağına, bünyede yan etki oluşturacağına veya başka bir hastalığı tetikleyeceğine dair herhangi bir çalışma mevcut değildir. Dolayısıyla testin güvenilirliğinden bahsedebiliriz. Buna ek olarak teşhis konusunda da oldukça güvenli bir test olduğundan söz etmek mümkündür. Yüksek doğruluk payı sayesinde hastalığa en uygun tedavinin belirlenebilmesine yardımcı olur.
İnfluenza Örneği Nasıl Alınır?
Sürüntü örneği, burun ve boğazdaki mukusumsu yapıdan uzun bir çubuk yardımıyla alınır. Tıbbi işlemin bir parçasıdır, dolayısıyla görevli sağlık personeli tarafından yapılır ve birkaç dakikada içinde işlem tamamlanır. Alınan örnekler, laboratuvara gönderilerek grip virüsünün varlığına bakılır.
Domuz Gribi ile İnfluenza Aynı Mıdır?
H1N1, yaygın adıyla domuz gribi, influenza A virüsünün mutasyon geçiren alt türünden kaynaklanan bir hastalıktır. Ateş, öksürük, burun akıntısı, kas ve boğaz ağrısı gibi semptomlar bakımından influenzaya oldukça benzer. Ancak bazı durumlarda domuz gribi belirtileri kişide daha şiddetli seyredebilir.
İnfluenza Sırasında Ateş Düşmedi, Ne Yapılır?
Yetişkinlerde ateş nasıl düşer diye merak edenlerin evde alabileceği birkaç önlem bulunur. Evde ateşi düşürmek için ılık duş almak, hastanın alnına nemli bir bez koymak gibi yöntemler denenebilir. Buna rağmen ateş düşmüyorsa özellikle 39-40°C'nin üzerine çıktıysa ve ateşe titreme eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden hastaneye gitmeniz gerekir.
İnfluenza Mide Bulantısı Yapar Mı?
İnfluenza, genellikle solunum yolu belirtileri ile kendini gösterse de, bazı bireylerde mide bulantısı ve sindirim sistemi rahatsızlıkları da görülebilir. Özellikle çocuklarda, influenza sırasında kusma ve ishal gibi sindirim semptomları daha yaygın olabilir. Bu tür semptomlar, genellikle vücudun enfeksiyonla mücadelesi sırasında ortaya çıkar.
İnfluenza ve nezle farkı nedir?
İnfluenza ve nezle, her ikisi de viral enfeksiyonlardır ancak belirtileri ve şiddetleri açısından farklılık gösterir. İnfluenza genellikle yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, kas ağrıları ve aşırı yorgunluk ile seyrederken, nezle daha hafif semptomlar (burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı) ile kendini gösterir. Gribin nezleden daha ağır geçtiğini belirtebiliriz.
Bebeklerde influenza belirtileri nelerdir?
Bebeklerde influenza belirtileri genellikle yetişkinlerde influenza belirtileri ile benzerlik gösterir, ancak daha hafif veya farklı olabilir. Yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı ve irritabilite (huzursuzluk) en yaygın semptomlar arasındadır. Ayrıca, bebeklerde iştahsızlık, aşırı uyku hali ve bazen kusma gibi belirtiler de görülebilir.
COVID-19 ve Grip Birbirinden Farklı Mıdır?
Grip ve COVID-19, benzer belirtiler göstermelerine rağmen birbirinden farklı hastalıklardır. Bunun en büyük sebebi, bu hastalıklara sebep olan virüslerin birbirinden farklı olmasıdır. COVID-19'a sebep olan virüs SARS-CoV-2 olarak ifade edilen bir virüsken gribal enfeksiyona sebep olan virüs influenzadır. Yalnızca belirtiler dikkate alınarak iki hastalığı birbirinden ayırt edebilmek zordur. Net bir ayrım için PCR veya PCR türevi bazı testlerden faydalanmak gerekir. Eğer viral bir enfeksiyondan şüpheleniyorsanız doktor kontrolünden geçerek hem grip hem COVID-19 için test yaptırmayı düşünebilirsiniz.
İnfluenza Bulaşıcılığı Kaç Gün Sürer?
Gribe yakalanmış kişilerde bulaşıcılık, grip belirtileri ortaya çıkmadan bir gün önce başlar ve enfeksiyon geçirilirken de devam eder. En bulaşıcı olduğu vakitler genellikle hastalığın en yoğun seyrettiği günler olan 3 ve 4. günlerdir. Gribal enfeksiyonun belirti göstermesinden 5 ila 7 gün sonraya kadar bulaşıcılık devam edebilir. Bu süre zarfında bulaşıcılığın ne zaman başlayacağını ve ne kadar süreyle devam edeceğini tespit etmek güçtür. Dolayısıyla virüse yakalandıktan sonra tamamen iyileşene kadar evde kalmaya, dışarı çıkarken maske takmaya özen göstermek yayılımı engellemek için son derece kritiktir.
İnfluenza Kimden Bulaşır?
İnfluenza, grip virüsüyle enfekte olmuş kişilerden fiziksel temas yoluyla ya da dolaylı temas ile bulaşır. Damlacıklar aracılığıyla yayıldığı için aynı ortamda bulunan kişileri etkileyebilir. Dolayısıyla hastalığa neden olan virüs; aile ortamı, iş yeri ve okul gibi ortamlarda insan kalabalıklarına kısa sürede yayılabilir. Aynı zamanda ortak kullanılan eşyalardan, toplu taşıma araçlarından ve halka açık alanlardaki nesnelerden de grip bulaşabilir.
İnfluenza Olunca Ne Yapılır?
Grip belirtileri gösteriyor ve influenza olduğunuzu düşünüyorsanız doktora başvurarak net bir tanı almak faydalı olabilir. Hastalık süreci boyunca evde kalmak ve dinlenmek iyileşme sürecini destekler. Aynı zamanda başkalarına grip bulaştırmamak adına gerekli olmadıkça evden çıkmamak idealdir. Risk teşkil edecek ve gribal enfeksiyondan etkilenebilecek kronik bir rahatsızlık varsa bunun mutlaka doktorla paylaşılması gerekir. Doktorun reçetelendirdiği ilaçları belirlenen doz ve sıklıkta kullanmaya dikkat edilmelidir.
İnfluenza İlaçsız Geçer Mi?
İnfluenza evde tedavi edilebilen, dinlenmeyle ve bağışıklık sistemini güçlü tutmakla geçebilen bir hastalıktır. Dolayısıyla hafif seyreden gribal enfeksiyonlarda ilaca gerek kalmadan kişi kendini kısa zamanda daha iyi hissetmeye başlayabilir. Ancak yine de olası sağlık sorunları riskini önlemek adına doktora görünmek son derece yararlıdır.
İnfluenza Hastalığı Ne Zaman İyileşir?
Aksine sebep olabilecek herhangi bir neden bulunmadığı takdirde en fazla 2 hafta içinde kişinin tamamen iyileşmesi beklenir. Tüm tedavi yöntemleri uygulanırsa genellikle 4 ila 7 gün içinde gribe sebep olan virüslerden kurtulmak mümkündür. Kalan 1 hafta içinde de vücut yavaş yavaş kendini toparlamaya ve grip belirtileri de bu süreçte kaybolmaya başlar. Bu süre zarfında hafif bir hâlsizlik ve enerji düşüklüğü yaşanması normaldir.
İnfluenza Hastalığına Yakalandığımda Antibiyotik Kullanmalı Mıyım?
Grip olduğunuzda antibiyotik kullanımına başvurmak iyileşme sürecinize bir fayda sağlamayacaktır çünkü grip bakteriyel değil viral bir enfeksiyondur. Dolayısıyla tedavisinde antibakteriyel ilaçlar yerine antiviral ilaçlar kullanılması gerekir. Grip süresince antibiyotik kullanmak yarar sağlamak yerine vücudu yorabilir, iyileşme için gerekli enerjinin israfına sebep olabilir. Antibiyotik kullanımına, özellikle çocuklarda, viral enfeksiyona bakteriyel pnömoni (zatürre) eşlik ederse geçilir.