Hipofiz Tümörleri Nedir?
Yaklaşık 5 kişiden birinde görülen hipofiz bezi tümörleri (hipofiz adenomları) , iyi huylu tümörler arasında yer alıyor. Yani yaşam boyu belirti ve zarar vermeden kalıyor. Ancak hipofiz bezinin işlevi çok önemli olduğundan, tümörün büyümesi ve vücudun ihtiyacı olmayan hormonları salgılaması sonucu ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyor.
Hipofiz bezi tümörleri kafaiçi tümörlerin yüzde 15’ini oluşturur ve çok nadir olarak habistir. Tedavisi ameliyat, ilaç ve radyocerrahi yani Gamma Knife tedavisidir.
Daha çok 25-45 yaşları arasın da kadın ve erkekte görülür ancak daha erken ve daha geç yaşlarda da görülebilir.
Beyinde yer alan ve fındık tanesi kadar büyüklükte olan hipofiz bezi , vücuttaki salgı bezlerinin kontrolünden sorumludur. Büyümeyi, kalp atış hızını ve üremeyi kontrol eder. Vücuttaki diğer hormon salgılayan bezlere emir veren bir orkestra şefi gibidir. Bu hormonlar da organlara emir vererek vücudumuzun belirli bir düzende çalışmasını sağlar.
Hipofiz bezinde farklı hormonları salgılamak üzere programlı hücreler bulunur. Tümör, tek bir hücrenin genetik bozulmaya uğrayarak kontrolsüz çoğalması sonucunda ortaya çıkar. Hangi hormon hücresinin etkilendiğine bağlı olarak, tümör belirtileri de o hormonun aşırı salgılanmasına bağlı olarak değişir.
Hipofiz bezi tümörleri arasında en sık görülenler; süt salgılatan prolaktin hormonunun hücrelerindeki tümörlerdir. Bu hastalığı akromegali, Cushing hastalığı, hormon salgılamayan tümörler ve birden fazla hormon salgılayan tümörler takip eder. Daha nadiren tiroid bezini uyarıcı hormon salgılatan hücrelerin adenomu tiroid bezi yetmezliği ya da fazlalığına ait belirtiler yapar.
Hipofiz Tümörlerinin Nedenleri Nelerdir?
Büyüme hormonu salan veya salmayan hücrelerin, durduk yerde, emir komuta zinciri dışında çoğalarak oluşturdukları yapıya yani tümöre “adenom” denir.
Hipofiz bezindeki kontrolsüz hücre gelişiminin nedeni bilinmemektedir. Çok nadir de olsa ailede hipofiz bezi tümörü varlığı etken olabilir ancak çoğu vakada böyle bir aile öyküsü yoktur. Ancak yine de genetik faktörlerin etkili olabileceği düşünülmektedir.
Ailesinde çoklu endokrin neoplazisi sendromu - tip 1 (MEN 1) gibi genetik hastalıklar bulunan kişilerin daha fazla risk taşıdığı kabul edilmektedir. Özellikle MEN 1 hastalarında, endokrin sistemdeki farklı bezlerde tümör oluşabilmektedir.
Hipofiz Tümörleri Belirtileri
Hipofiz adenomları yavaş belirti verir. Bu nedenle baş ağrısı, halsizlik, görme bozuklukları gibi tümörden kaynaklı belirtilere karşı dikkatli olarak doktora başvurulması gerekir.
Hormon bozukluklarında da kişi belirtileri hissettiği anda doktora başvurarak gerekli hormon testlerini yaptırmalı, sorunun neden kaynaklandığı saptanmalıdır.
Tümörün Kitlesi Nedeniyle Ortaya Çıkan Bası Belirtileri
- Baş ağrısı,
- Halsizlik,
- Görme alanı bozuklukları,
- Görme netliğinde azalma,
- Göz küresi hareketlerinde kısıtlılık,
- Çift görme,
- Göz kapağı düşmesi
Tümörün Salgıladığı Hormon Nedeniyle Ortaya Çıkan Değişiklikler
- Bu değişiklikler salgılanan hormonun işlevine göre farklı hastalıklara ve şikayetlere yol açar. Bunlar arasında;
- Vücut şeklinde değişiklikler ve bazı fonksiyon bozuklukları,
- Kadınlarda memelerin büyümesi, hassaslaşması ve süt salgılaması,
- Adet düzensizliği ve adet kesilmesi, kısırlık,
- Erkeklerde cinsel güç kaybı, kısırlık ve memelerin büyümesi (jinekomasti),
- Aşırı boy uzaması (devlik),
- Gövdede toplanan kilo artışı ve kıllanma.
- Çocukluk çağından geriatrik (yaşlılık) çağa kadar her yaşta tümör görülebilse de genç-erişkin yaş döneminde hormon aktif tümörlere daha sık rastlanır.
Hipofiz Tümörlerinin Çeşitleri
Hipofiz Bezi Tümörleri
Diğer adıyla hipofiz adenomlarının en önemlileri Prolaktinoma, akromegali ve Cushing hastalığıdır. Her birinin hastalık belirtileri, tanı testleri ve tedavi protokolleri birbirinden farklıdır.
Prolaktinoma
Prolaktin üreten hücrelerden kaynaklanan bir hipofiz adenomudur. Bu rahatsızlıkta memeler büyüyor, hassaslaşıyor ve süt salgılamaya başlıyor, Bunun yanı sıra kadınlarda adetler düzensizleşiyor ve kesiliyor, hamile kalınamıyor. Erkeklerde ise cinsel güç kaybı, kısırlık ve jinekomasti görülüyor.
Akromegali
Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin ön lobundan çok fazla miktarda büyüme hormonu salgılanması sonucunda oluşuyor.
Büyüme hormonunun aşırı salgılandığı akromegali hastalığında; el ve ayaklarda büyüme, çenenin öne doğru uzaması, yüz hatlarının kabalaşması, burnun büyümesi, alnın öne çıkması, cildin kalınlaşması, çenenin yanlış kapanması veya kapanamaması ile ellerde sinir sıkışması gibi belirtiler görülüyor.
Bu hastalarda; terleme, yüksek tansiyon, diyabet, horlama ve uyku apnesi gibi yan belirtiler de görülüyor. Kansere eğilimin de arttığı bu hastalarda eğer tümör, büyüme kıkırdakları kapanmadan önce ortaya çıkarsa, devlik hastalığı oluşur.
Cushing Hastalığı
Hipofiz bezinin böbreküstü bezini uyaran adrenokortikotrop hormonunu (ACTH) fazla ürettiği durumlarda ortaya çıkan bir hastalıktır. Cushing hastalığına hipofiz bezinin fazla büyümesi (hiperplazi) ya da bir tümör neden olur. Cushing hastalığı Cushing sendromunun bir şeklidir.
Cushing hastalığı ile Cushing sendromunun belirtileri aynıdır ama Cushing sendromuna neden olan tümör böbreküstü bezinde, hipofizde veya nadiren de vücudun başka bir yerinde olabilir. Uzmanlar tümörün yerini çeşitli testlerle saptayabilir.
Gövde fazla kilolu, kol ve bacaklar ince, yüz yuvarlak ve tombuldur (aydede şeklinde). Akne ya da cilt enfeksiyonları, ciltte kolay zedelenme, kıllanma, karında, uyluklarda ve göğüste mor çatlaklar, kolay morarabilen hassas bir cilt, ensede yağ toplanması, zayıf kaslar, sırt ağrısı, kemik ağrısı ve kemiklerde hassasiyet gibi belirtileri vardır. Ayrıca kontrolü güç olan hipertansiyon ve diyabet hastalığı görülebilir.
Hipofiz Tümörlerinin Tanı Yöntemleri
Hastanın tıbbi öyküsü alınıp, fizik muayenenin yapılmasının ardından hormonal sorunun kaynağını bulmak için kandaki hormon düzeyleri ölçülüyor.
Testlerin hipofiz bezinde bir tümör olduğunu düşündürmesi durumunda MR ve Bilgisayarlı Tomografi (CT) çekiliyor ve tümörün saptanması halinde Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanına başvuruluyor.
Hipofiz Tümörlerinin Tedavi Yöntemleri
Prolaktinomalar genellikle ilaç tedavisine çok iyi yanıt veriyor. Prolaktinomalar dışındaki bütün hipofiz tümörlerinde cerrahi tedavi ön plandadır. Endoskopik ameliyat yöntemiyle tümör çıkarılır. Radyoterapi, cerrahi olarak çıkartılamayan tümör kalıntılarını tedavi etmek için kullanılabilir.
Ayrıca tümörün küçültülmesi ve yok edilmesi için hekimin kararına göre Gamma Knife radyocerrahi tedavisi de uygulanabilir. Gamma Knife tedavisi açık bir ameliyat değildir ve gamma ışınları kullanılarak genellikle tek seansta tedavi sağlanır.
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrası hipofiz bezinden hormon salınımı yeterli değilse hormon yerine koyma (replasman) ilaçları verilebilir.
Büyüme hormonu salgılayan adenomlar için de ilaç tedavisi vardır, ancak ilaç ameliyata rağmen çıkarılması mümkün olmayan tümör kalıntılarının salgısını azaltmak için verilir, ayrıca Gamma Knife tedavisi de kullanılabilir.
Cushing hastalığında ideal tedavi tümörün cerrahi ile çıkarılmasıdır, ancak buna rağmen istenen kortizol seviyesine ulaşılamazsa hipofiz bezinin tamamı cerrahi olarak çıkarılır, ya da aynı amaçla Gamma Knife tedavisi uygulanabilir.
Hormon salgılamayan adenomlarda Gamma Knife tedavisi kullanılabilir, bunlarda ilaç tedavisi pratikte işe yaramaz. Bazı hormon salgılamayan küçük tümörlerin hastanın genel sağlık durumu ile birlikte değerlendirilmesi ve takip edilmesi tercih edilebilir.
Hipofiz Bezindeki Her Kist Tümör müdür?
Hipofiz bezindeki her kist tümör değildir. Rastlantısal olarak başka nedenle çekilen MR'larda bazen hipofiz kistleri fark edilebiliyor. Bunlar Rathke kesesi kistleri denilen doğumsal ve masum kistler olabiliyor. Belirti vermeyen bu kistlerin izlenmesi gerekiyor.
Hipofiz Tümörlerinde Endoskopik Cerrahi
Hipofiz bezi tümörlerinin tedavisinde erken teşhis önemlidir, tümör çok büyümeden tedavi edilirse daha iyi sonuç alınır.
Hastalık teşhis edildiğinde endoskopik yöntemle tümör çıkarılabiliyor. Bu yöntemle kesi yapılmadan, sadece burun deliklerinden girilerek tümör daha yakından ve daha geniş açıyla görülebiliyor. Özellikle büyük ve çevreye yayılmış (invaziv) tümörlerde mikroskopik yönteme oranla başarı şansı yüksek olabiliyor. Ameliyattan sonra burun deliklerine tampon konmadığı için hastanın iyileşme süreci çabuk oluyor.
Ameliyattan sonra düzenli olarak hormon kontrollerinin yapılması ve gerekli görüldüğü takdirde ilaç tedavisinin verilmesi de gerekiyor. Hatta bazı durumlarda tedavi ömür boyu bile sürebiliyor.
Hipofiz tümörleri iyi huyludur ancak inatçı tümörlerdir. Yıllar sonra da olsa tekrarlama ihtimalleri olabilir. İlerleyen dönemlerde doktor kontrolü devam eder. Bu dönemde yapılan tetkikler, geride tümör kalıntısı olup olmadığını gösterir. Ancak inatçı tümörlerin tekrar edebilme riskine karşı, hastalar yılda bir kez kontrole çağrılır.