Gırtlak kanseri, gırtlakta (larinks) bulunan hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşan ve genellikle ses kısıklığı, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösteren bir kanser türüdür. Genellikle sigara ve alkol kullanımı, HPV enfeksiyonu ve çevresel toksinlere maruz kalma gibi sorunlarla ilişkili olarak gelişir.
Gırtlak Kanseri Nedir?
Gırtlak kanseri , gırtlak (larinks) bölgesindeki hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşan bir kanser türüdür. Genellikle ses tellerini etkileyerek ses kısıklığı, boğazda ağrı, yutkunma güçlüğü ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açar. Sigara, alkol kullanımı ve HPV enfeksiyonu gibi risk faktörleri hastalığın gelişiminde önemli rol oynar.
Gırtlak (larinks), boyun bölgesinde yer alan ve solunum yolunun önemli bir parçası olan bir organdır. Halk arasında yutak olarak bilinse de aslında yutaktan farklı bir yapıdır. Soluk borusu (trake) ve akciğerlerle bağlantılıdır. Aynı zamanda ses tellerini içerir ve buradan geçen hava, ses tellerini titreştirerek sesi oluşturur. Bu ses, farinks, ağız boşluğu ve burunda yankılanarak duyulur hale gelir.
Toplumda her 100 bin kişiden ortalama beşinde gelişen gırtlak kanseri, gırtlak bölgesinde bazı hücrelerin kontrolsüzce çoğalarak tümör halini alması sonucu ortaya çıkıyor. Sigara kullanımının en önemli risk faktörü olduğu gırtlak kanseri, bu alışkanlığı bulunan kişilerde yaklaşık 20 kat daha fazla görülüyor.
Gırtlak Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Gırtlak kanserinin belirtisi temel olarak ses kısıklığı ve ses kalitesindeki değişimler oluyor. Ancak, bu tür belirtilerin ortaya çıkabilmesi için tümörün ya ses tellerinin üzerinde ortaya çıkması gerekiyor, ya da farklı bir bölgede ortaya çıkıp ses tellerine ilerlemesi gerekiyor. Bu nedenle uzun süren, özellikle iki haftayı geçen ses kısıklıklarında mutlaka bir Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Gırtlak kanseri belirtilerinin bazıları ağız kanseri belirtileri ile benzerlik gösterebilir, bu nedenle erken teşhis için dikkat edilmelidir.
Gırtlak kanserinin belirtileri şu şekildedir:
- Seste değişiklik, çatallanma.
- Ses kısıklığı, konuşurken zorlanma.
- Yutkunurken acı hissetme.
- Nefes alırken boğazda yanma ve acı hissetme.
- Kanlı balgam.
- Boğaza bir şey takılmış gibi hissetme.
- Baş ağrısı.
- Kulak ve ensede ağrı ya da acı hissetmek.
- Ensede yumrular.
- Planlanmamış kilo kaybı.
Gırtlak kanserinin erken belirtileri ile ilerlemiş gırtlak kanseri belirtileri arasında farklar bulunmaktadır. Tedavi edilmeyen gırtlak kanseri ilerleyen evrelerde; yakın lenf düğümlerine ve komşu organlara yayılım gösterebilir. Bu durumda hastada yayıldığı organ ve dokulara olarak farklı semptomlar oluşabilir.
Gırtlak Kanseri Neden Olur?
Gırtlak kanseri oluşumunda en büyük risk faktörü sigara ve tütün ürünleri kullanımıdır. Sigara kullanan kişilerde gırtlak kanseri riski 20 kat arttığı tespit edilmiştir. Diğer bir risk faktörü ise aşırı alkol tüketimi. Özellikle sigara ile birlikte alkol alımının kanser gelişiminde rolü çok daha fazla. Kötü beslenme de bu tür kanserlerin oluşumunda rol alıyor.
Gırtlak kanserinin başlıca nedenleri şunlardır:
- Sigara ve tütün ürünleri kullanımı.
- Aşırı alkol tüketimi.
- İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu.
- Asbest ve kimyasal maddelere maruz kalma.
- Dengesiz ve sağlıksız beslenme.
- Uzun süreli ve yoğun asitli reflü hastalığı (Gastroözofageal Reflü – GERD).
- Genetik yatkınlık.
- Zayıf bağışıklık sistemi.
- Hava kirliliği ve toksik gazlara maruz kalma.
- Aşırı ve uzun süreli ses kullanımı (mesleki faktörler, örneğin öğretmenler veya şarkıcılar).
Petrol ürünleri, boya sanayi, ağaç işleri gibi bazı iş kollarında çalışan kişilerde gırtlak kanseri oranlarının daha yüksek olduğu biliniyor. Gırtlak kanseri oluşumda reflü hastalığı da risk faktörlerinden biri. Bununla beraber HPV (insan papilloma virüsü) de gırtlak kanseri nedenleri arasında yer alıyor.
Gırtlak Kanseri Tanısı ve Uygulanan Testler
Gırtlak kanseri tanısında, doktorlar belirtileri değerlendirdikten sonra çeşitli testler ve görüntüleme yöntemleri kullanarak kesin tanı koyarlar. Erken teşhis, tedavinin başarısını artırmada önemli bir rol oynar.
Gırtlak kanseri tanısında uygulanan testler şunlardır:
- Fiziksel muayene ve hasta öyküsü.
- Laringoskopi (gırtlağın incelenmesi için kullanılan bir kamera veya ayna yöntemi).
- Biyopsi (şüpheli doku örneğinin alınarak patolojik inceleme yapılması).
- BT (Bilgisayarlı Tomografi) taraması.
- MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme).
- PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) taraması.
- Ultrasonografi (boyundaki lenf nodlarının değerlendirilmesi için).
- Kan testleri (genel sağlık durumu ve bazı belirteçlerin değerlendirilmesi amacıyla).
- Stroboskopi (ses tellerinin hareketlerini detaylı incelemek için kullanılan özel bir laringoskopi yöntemi).
Eğer normal dışı bir oluşum saptanırsa lokal ya da genel anestezi altında tümör kuşkusu olan bölgelerden biyopsi alınarak kesin tanı konulur. Tanı aşamasında; boyun ultrasonu, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG), pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılarak hastalığın yaygınlığı konusunda bilgi sahibi olunuyor.
Gırtlak Kanseri Tedavisi ve Uygulanan Yöntemler
Gırtlak kanseri tedavi şeklinin seçimi; tümörün gırtlağın neresinde ve ne boyutta olduğuna, evresine, boyun ve uzak yayılım (metastaz) varlığına, kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna göre yapılıyor. Temel olarak 4 tür tedavi yöntemi uygulanıyor.
Cerrahi Tedavi
Gırtlak kanserinin tedavisinde en sık kullanılan ve birçok gırtlak kanserinde en etkili tedavi yöntemi. Hastalığın erken döneminde başvuran hastaların kanserli doku ile beraber gırtlağının bir bölümü, geç dönemde başvuranların ise gırtlağının tamamı alınıyor. Bu ameliyatların bir kısmında boynun ön tarafında nefes borusuna trakeostomi denilen bir delik açılıyor ve hastanın buradan nefes alması sağlanıyor.
Gırtlağın sadece bir bölümü alınan hastaların ameliyat sonrası dönemde güvenle nefes alması için açılan bu delik, birkaç gün içinde kapatılıyor. Ancak, gırtlağın tamamı alındığı ameliyatlarda bu delik kalıcı olabiliyor. Eğer kanser hücreleri boyundaki lenf bezlerine yayılmışsa veya yayılma olasılığı yüksek görülüyorsa, ameliyat sırasında boyundaki lenf bezlerinin de temizlenmesi gerekebiliyor.
Gırtlağın bir kısmının çıkarıldığı hastalardaki ses kalitesi oldukça yüksek. Gırtlağın tamamının çıkarıldığı ameliyatlardan sonra ortaya çıkan konuşma sorunu, ses protezi takılarak ve ses eğitimi ile hafifletilebiliyor.
Radyasyon Tedavisi (Radyoterapi)
Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücreleri öldürülüyor ve tümörler küçültülüyor. Radyasyon ışınları, larenks kanserlerinde genellikle boyuna dışardan bir cihazla veriliyor. Uygulama, her gün belli dozda radyasyon verilmesi şeklinde gerçekleştiriliyor.
Radyasyonun kanser hücreleri üzerindeki etkisini artırmak için radyoterapi sırasında bazı ilaçların da verilmesine ihtiyaç duyulabiliyor. Radyoterapi özellikle erken evre larenks (gırtlak) kanserlerinde en az cerrahi kadar başarı şansına sahip bir tedavi seçeneği. İleri evre bazı kanserlerde ise cerrahi sonrası tamamlayıcı tedavi olarak da radyoterapi kullanılabiliyor.
Kemoterapi
Çoğunlukla ileri evre kanserlerde, cerrahi öncesinde ve sonrasında ya da ameliyat sonrası kanserleri tekrarlayan hastalarda kullanılıyor. Cerrahinin uygulanmadığı bazı durumlarda ise radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullanılarak organ koruma protokolü şeklinde bir tedavi modeli olarak öneriliyor.