Genel Cerrahi Nedir? Genel Cerrahi Neye Bakar?

Genel Cerrahi Nedir?

Genel cerrahi , vücudun çeşitli organ ve sistemlerinde oluşan hastalıkların cerrahi yöntemlerle tanı ve tedavisini üstlenen bir tıp dalıdır. Karın, meme, tiroit, yumuşak doku, sindirim sistemi ve fıtık gibi birçok bölge ve hastalık genel cerrahinin ilgi alanına girer. Kanser, enfeksiyon, travma, safra kesesi sorunları, apandisit ve bağırsak tıkanıklıkları gibi durumlar da genel cerrahinin sıkça ilgilendiği hastalıklar arasında yer alır.

Acıbadem Sağlık Grubu hastanelerinin genel cerrahi bölümlerinde, hastaların ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı tanı ve tedavi hizmetleri, modern tıbbi ekipmanlar ve ileri teknolojiyle donatılmış tesislerde sunulur. Genel cerrahi bölümü, cerrahi müdahale gerektiren hastalıkların doğru ve erken tanısının konulması ve etkili tedavi yöntemlerinin uygulanmasında öncü bir rol üstlenir. Tanı süreci detaylı muayeneler, laboratuvar testleri, MRI, BT ve ultrason gibi görüntüleme teknikleri ve gerekirse biyopsi işlemleriyle desteklenir. Tedaviler, minimal invaziv işlemlerden açık cerrahiye kadar geniş bir yelpazede sunulur ve her hasta için özelleştirilmiş planlar multidisipliner bir ekip tarafından hazırlanır. Bu süreçte, hastanın genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve tercihleri göz önünde bulundurulur. Ayrıca obezite cerrahisinin yanı sıra endokrin cerrahisi ve gastroenteroloji ve koloproktoloji cerrahisi gibi alt dallarda uzmanlaşmış tedavi yöntemleri, alanında deneyimli cerrahlar tarafından titizlikle uygulanır.

Genel Cerrahi Neye Bakar?

Genel cerrahi, vücudun farklı bölgelerinde oluşan birçok hastalığın cerrahi tedavisiyle ilgilenir. Karın bölgesindeki organlar (mide, bağırsaklar, safra kesesi, karaciğer, pankreas), tiroit ve paratiroit bezleri, meme hastalıkları, fıtıklar, yumuşak doku tümörleri, apandisit, hemoroid ve anal fistül gibi hastalıklar genel cerrahinin ilgi alanına girer. Ayrıca, travma sonucu oluşan yaralanmaların tedavisi ve bazı kanser türlerinin cerrahi müdahaleleri de genel cerrahinin kapsamındadır. Genel cerrahi, gerektiğinde diğer uzmanlık dallarıyla birlikte çalışarak hastaların tanı ve tedavisini üstlenir.

Genel Cerrahi Hangi Hastalıklarla İlgilenir?

Genel cerrahi, sindirim sistemi hastalıkları (mide, ince ve kalın bağırsaklar, safra kesesi, pankreas), fıtıklar, tiroit ve paratiroit bez hastalıkları, meme hastalıkları, apandisit, hemoroid, anal fistül ve anal fissür gibi hastalıklarla ilgilenir. Ayrıca, karaciğer ve dalak sorunları, yumuşak doku tümörleri, cilt altı enfeksiyonları ve travma nedeniyle oluşan yaralanmalar genel cerrahinin sıkça tedavi ettiği durumlar arasındadır. Bu alan, aynı zamanda mide ve bağırsak kanserleri gibi birçok kanser türünün cerrahi tedavisinde de önemli bir rol oynar.

Genel cerrahi ile ilişkilendirilen sorunlar şunları içerir:

• Fıtıklar
• Tiroit ve paratiroit hastalıkları
• Meme hastalıkları
• Sindirim sistemi hastalıkları
• Apandisit
• Hemoroid ve anal hastalıklar
• Travma ve yaralanmalar

Fıtıklar

Fıtıklar, karın duvarındaki zayıf bir noktadan iç organların dışarı doğru çıkmasıyla oluşan yaygın bir hastalıktır. Genellikle kasık, göbek veya cerrahi kesi bölgelerinde görülen fıtıklar, ağrı ve rahatsızlık yaratabilir. Tedavisinde cerrahi yöntemle fıtık bölgesinin onarılması hedeflenir.

Tiroit ve Paratiroit Hastalıkları

Tiroit ve paratiroit bezlerindeki nodüller, hiperaktivite veya kanser gibi sorunlar, genel cerrahinin ilgilendiği hastalıklar arasındadır. Özellikle tiroit nodüllerinin malign olma riski, cerrahi müdahaleyi gerektirebilir. Paratiroit beziyle ilgili rahatsızlıklar ise kalsiyum dengesizliğine yol açarak cerrahi müdahaleyi zorunlu kılabilir.

Meme Hastalıkları

Genel cerrahi, meme kanseri başta olmak üzere memedeki iyi huylu tümörler, kistler ve enfeksiyonlar gibi hastalıklarla ilgilenir. Meme kanserinde cerrahi müdahale, tümörün çıkarılması veya gerekirse mastektomi işlemleriyle uygulanır.

Sindirim Sistemi Hastalıkları

Mide, ince bağırsak, kalın bağırsak, karaciğer, pankreas ve safra kesesi gibi organları etkileyen hastalıklar, genel cerrahinin kapsamındadır. Safra kesesi taşları, apandisit, bağırsak tıkanıklıkları ve inflamatuar bağırsak hastalıkları gibi durumlarda cerrahi müdahale sıkça tercih edilir.

Apandisit

Apandisit, apendiks adı verilen organın iltihaplanmasıdır ve karın ağrısı, mide bulantısı ve ateş gibi belirtilerle kendini gösterir. Acil bir cerrahi müdahale gerektiren apandisit, apendiksin alınmasıyla tedavi edilir.

Hemoroid ve Anal Hastalıklar

Hemoroid (basur), anal fistül ve anal fissür gibi hastalıklar, genel cerrahinin sıkça tedavi ettiği rahatsızlıklar arasındadır. Bu hastalıklar, anüs ve rektum bölgesinde ağrı, kanama ve rahatsızlık yaratır. Tedavi yöntemleri hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir ve cerrahi müdahale gerekebilir.

Travma ve Yaralanmalar

Genel cerrahi, kaza, düşme veya darbe gibi nedenlerle oluşan travmaların tedavisinde kritik bir rol oynar. İç organ yaralanmaları, kanamalar ve kırıklar gibi durumlarda cerrahi müdahale ile hastanın hayatı kurtarılır veya iyileşme süreci hızlandırılır.

Genel Cerrahi Bölümü Tanı ve Uygulanan Testler

Genel cerrahi bölümünde tanı süreci, hastalıkların doğru bir şekilde belirlenmesi ve etkili tedavi planlarının oluşturulması için kritik bir aşamadır. Bu süreç, detaylı bir tıbbi öykü alınması ve fiziksel muayene ile başlar. Hastalığın durumuna göre laboratuvar testleri, kan ve biyokimya analizleri yapılır. Görüntüleme yöntemleri, tanı sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdır; MRI, BT, ultrason ve röntgen gibi teknolojiler, hastalığın yerini, yaygınlığını ve etkilediği dokuları değerlendirmek için kullanılır. Gerekli durumlarda biyopsi gibi ileri tanı yöntemlerine de başvurularak kesin teşhis konur. Genel cerrahi, bu kapsamlı yaklaşımıyla tanı sürecini güvenilir ve detaylı bir şekilde yönetir.

Genel cerrahi bölümünde sıkça uygulanan testler şunlardır:

• Kan testleri (tam kan sayımı, biyokimya paneli, pıhtılaşma testleri gibi),
• İdrar tahlili,
• Radyolojik görüntüleme yöntemleri (röntgen, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi - BT),
• Manyetik rezonans görüntüleme (MR),
• Endoskopi (gastroskopi, kolonoskopi gibi),
• Biyopsi (doku örneklemesi),
• Elektrokardiyografi (EKG),
• Akciğer fonksiyon testleri,
• Karın içi organların değerlendirilmesi için laparoskopi,
• Enfeksiyon taramaları (CRP, sedimentasyon hızı gibi),
• Tümör belirteçleri (CA 19-9, CEA, AFP gibi),
• Ekokardiyografi (kalp ve dolaşım sistemi değerlendirmesi),
• Ultrason eşliğinde yapılan drenaj veya sıvı aspirasyonu.

Genel Cerrahi Bölümünde Tedavi Seçenekleri

Genel cerrahi bölümünde tedavi, hastalığın türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre şekillendirilir. Minimal invaziv yöntemlerden açık cerrahiye kadar geniş bir tedavi yelpazesi sunulur. Laparoskopik cerrahi gibi minimal invaziv işlemler, daha az ağrı ve hızlı iyileşme sağlarken, açık cerrahi genellikle daha büyük müdahaleler gerektiğinde tercih edilir. Fıtık onarımı, safra kesesi ameliyatları, apandisit operasyonları, tiroit ve paratiroit cerrahisi gibi yaygın uygulamalar gerçekleştirilir. Ayrıca obezite cerrahisi, gastrointestinal cerrahi ve onkolojik cerrahi gibi uzmanlık alanlarında hastalara özel tedavi planları hazırlanır. Tedavi süreci, multidisipliner bir ekip tarafından, hastanın yaşam kalitesini artırmayı ve hızlı iyileşmeyi hedefleyerek uygulanır.

Genel cerrahi bölümünde uygulanan tedavi seçenekleri arasında şunlar yer alır:

• Obezite cerrahisi,
• Endokrin cerrahisi,
• Gastroenteroloji cerrahisi,
• Karaciğer, pankreas, safra yolları cerrahisi (hepatopankreatobilier cerrahi),
• Meme cerrahisi,
• Organ nakli.

Obezite Cerrahisi

Obezite, insan vücudunda çok sayıda organı etkileyen ciddi ve yaygın bir sağlık sorunudur. Bu hastalığın tedavisi, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve eşlik eden sağlık problemlerini azaltmak için multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Acıbadem Sağlık Grubu'nun obezite cerrahisi, obezitenin tedavisinde etkili ve kalıcı sonuçlar sağlamayı amaçlayan gelişmiş cerrahi teknikleri kapsar. Bu teknikler arasında mide bandı, gastrik sleeve (tüp mide) ve gastrik bypass gibi yöntemler bulunmaktadır.

Mide bandı yöntemi, mideye yerleştirilen ayarlanabilir bir bant ile yemek yeme kapasitesinin kontrol altına alınmasını sağlar. Gastrik sleeve işleminde mide hacminin büyük bir kısmı çıkarılarak tüp şeklinde bir yapı oluşturulur. Gastrik bypass ise, mide hacminin küçültülmesi ve besinlerin bir kısmının ince bağırsakta emilimden kaçırılması esasına dayanır. Her bir cerrahi yöntem, hastanın sağlık durumu, obezite derecesi ve diğer kişisel faktörler göz önünde bulundurularak özenle seçilir. Tedavi süreci, diyetisyen , psikolog ve diğer sağlık profesyonellerinin desteği ile desteklenerek, hastanın tedavi sonrası yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlaması kolaylaştırılır.

Endokrin Cerrahisi

Endokrin cerrahisi, endokrin sistemde bulunan bezler ve bu bezlerin ürettiği hormonlarla ilgili hastalıkların cerrahi yöntemlerle tedavisini içerir. Bu alan, özellikle tiroid, paratiroid, adrenal bezler ve pankreasın nöroendokrin tümörleri gibi çeşitli organlarda görülen hastalıkları kapsar. Endokrin cerrahisi, bu bezlerin aşırı veya yetersiz hormon üretimine bağlı olarak gelişen hastalıkların teşhis ve tedavisinde kritik bir rol oynar. Tiroid ve paratiroid cerrahisi genellikle guatr, hipertiroidi, hipoparatiroidi ve benzeri hastalıklar için uygulanırken, adrenal cerrahisi adrenal bezlerdeki tümörler veya fonksiyon bozuklukları için gerekebilir. Pankreasın nöroendokrin tümörleri ise genellikle pankreasın hormon üreten hücrelerinden kaynaklanır ve bu tümörler çoğunlukla iyi huylu olmakla birlikte, zamanında müdahale edilmezse ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.

Bu cerrahi işlemler, genellikle minimal invaziv yöntemler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu sayede hastalar daha kısa sürede iyileşir ve hastanede kalış süreleri azalır. Ayrıca, bu teknikler hastanın vücudunda daha az iz bırakarak estetik bir fayda sağlar. Endokrin cerrahisi, yalnızca cerrahi işlemlerle sınırlı olmayıp, hastaların genel sağlık durumlarını göz önünde bulunduran bir tedavi planı gerektirir. Bu plan dahilinde hastaya uygun diyet, ilaç tedavisi ve takip önerileri de sunulur. Acıbadem Sağlık Grubu'nda bu alanda hizmet veren cerrahlar, hastalarına en güncel ve etkili tedavi yöntemlerini sunabilmek için sürekli olarak kendilerini geliştirirler ve en yeni teknikleri uygularlar.

Gastroentroloji Cerrahisi

Gastrointestinal sistem cerrahisi, sindirim sisteminin çeşitli kısımlarında ortaya çıkan hastalıkların tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerdir. Bu alan özofagus (yemek borusu), mide-duodenum (on iki parmak bağırsağı), ince bağırsak, kalın bağırsak ve rektum gibi sindirim sisteminin önemli bölümlerini kapsar. Gastroenteroloji cerrahisi; ülseratif kolit, Crohn hastalığı, kolorektal kanser, mide kanseri, özofagus kanseri gibi ciddi hastalıkların yanı sıra fıtıklar, divertikülit gibi daha az riskli durumlar için de uygulanabilir. Cerrahi işlemler, laparoskopik ve endoskopik yöntemler gibi minimal invaziv tekniklerle gerçekleştirilerek hastaların iyileşme süresi kısaltılmakta ve komplikasyon riski azaltılmaktadır. Bu tedaviler, hastanın genel sağlık durumuna ve hastalığın evresine göre özelleştirilir ve multidisipliner bir yaklaşımla planlanır.

Karaciğer, Pankreas, Safra Yolları Cerrahisi (Hepatopankreatobilier Cerrahi)

Hepato-pankreato-biliyer (HPB) cerrahisi, karaciğer, pankreas ve safra yolları gibi hayati organları kapsayan genel cerrahinin bir alt dalıdır. Bu üç organ arasındaki fonksiyonel ve anatomik yakınlık, bu alanın bir bütün olarak ele alınmasını gerektirir. HPB cerrahisi, karaciğer kanseri, pankreatik kanser, safra kesesi ve safra yolları kanseri gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların yanı sıra safra taşları ve pankreatit gibi daha yaygın durumların tedavisinde de kullanılır. Bu cerrahi işlemler, yüksek düzeyde uzmanlık ve deneyim gerektirir ve genellikle son teknoloji cihazlarla donatılmış özel operasyon odalarında gerçekleştirilir. Tedavi, hastanın hastalığın evresine ve genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilir, böylece en iyi sonuçlar elde edilmeye çalışılır ve hastanın yaşam kalitesi artırılmaya çalışılır.

Meme Cerrahisi

Acıbadem Sağlık Grubu'nda meme cerrahisi, özellikle meme kanseri başta olmak üzere, memeye yönelik çeşitli hastalıkların tanı ve tedavisi için kritik bir role sahiptir. Meme cerrahisi, kitle çıkarılması, lumpektomi (kanserli dokunun koruyucu bir şekilde çıkarılması), mastektomi (meme dokusunun kısmen veya tamamen çıkarılması) ve onkoplastik cerrahi gibi çeşitli işlemleri içerir. Ayrıca, meme kanseri tanısı konmuş hastalar için lenf nodu biyopsisi veya diseksiyonu gibi işlemler de bu alanda sıklıkla uygulanır.

Meme kanseri tedavisi, hastanın yaşına, kanserin evresine, hormon reseptör durumuna ve genetik faktörlere bağlı olarak kişiselleştirilir. Acıbadem Sağlık Grubu'nda bu süreç, onkologlar, radyologlar, patologlar ve plastik cerrahlar gibi farklı disiplinlerden uzmanların iş birliği içinde yürütülür. Bu multidisipliner yaklaşım, hastalara en uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi ve uygulanmasında büyük bir avantaj sağlar.

Tedavi sonrası takip ve rehabilitasyon da bu sürecin önemli bir parçasıdır. Hastalar, cerrahi sonrası dönemde fiziksel iyileşmelerinin yanı sıra psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri de alabilirler. Bu hizmetler, hastaların tedavi süreçlerini daha iyi yönetmelerine ve yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olur. Acıbadem Sağlık Grubu, meme sağlığına yönelik bu kapsamlı hizmetleri ile hastalarına hem tedavi hem de destek sunmaktadır.

Organ Nakli

Acıbadem Sağlık Grubu'nun Organ Nakli Merkezlerinde, hayat kurtarıcı böbrek ve karaciğer nakli ameliyatları uzman bir ekip tarafından titizlikle gerçekleştirilmektedir. Böbrek nakli, kronik böbrek yetmezliği çeken hastalar için son çare olarak sunulurken, karaciğer nakli ise ciddi karaciğer hastalıkları veya karaciğer yetmezliği olan hastalara uygulanır. Her iki tip nakil de, uygun donör organlarının bulunmasıyla başlar ve alıcılar ile uyumlu olması gereken çok sayıda testten sonra gerçekleştirilir.

Bu süreç, hem donör hem de alıcı için kapsamlı bir değerlendirme ve hazırlık dönemini içerir. Nakil operasyonları, son teknoloji ekipmanlarla donatılmış özel ameliyathanelerde, deneyimli cerrahlar ve transplant koordinatörleri tarafından yürütülür. Nakil sonrası, hastalar yoğun bir takip ve ilaç tedavisi sürecine girerler. Bu dönemde alıcıların organ reddi, enfeksiyon gibi potansiyel komplikasyonlara karşı korunması ve yeni organın işlevselliğinin optimize edilmesi amaçlanır.

Acıbadem Sağlık Grubu, organ nakli sonrası süreçte de hastalara multidisipliner bir destek sağlamakta; nefroloji, hepatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve diğer ilgili uzmanlıklar arası iş birliği ile hastaların sağlık durumlarını iyileştirmeyi ve yaşam kalitelerini artırmayı hedeflemektedir. Ayrıca, hastalar ve aileleri için psikolojik destek ve eğitim programları da sunularak, nakil sürecinin tüm evrelerinde bilgi ve destek sağlanır.

Sıkça Sorulan Sorular

Genel cerrahi nedir?

Genel cerrahi, vücudun çeşitli bölgelerindeki yapıları ve organları ilgilendiren cerrahi prosedürleri kapsayan bir tıp dalıdır. Bu alandaki cerrahlar, özellikle karın, meme ve endokrin sistem hastalıklarının cerrahi müdahalelerini gerçekleştirir.

Genel cerrahi operasyonları acil mi yoksa planlı mı yapılır?

Genel cerrahi operasyonları hem acil hem de planlı olabilir. Acil operasyonlar, beklenmedik durumlar ve acil müdahale gerektiren sağlık sorunları için yapılırken, planlı operasyonlar, önceden belirlenmiş tarihlerde, detaylı hazırlık sürecinden sonra gerçekleştirilir.

Cerrahi işlem öncesi nasıl bir hazırlık yapmalıyım?

Cerrahi işlemden önce, doktorunuz size özel talimatlar verecektir. Genellikle, operasyondan önceki gece yarısından sonra yemek yememeniz ve sıvı tüketmemeniz istenir. Ayrıca, kullanmanız gereken veya kullanmamanız gereken ilaçlar hakkında bilgi verilecektir.

Cerrahi sonrası iyileşme süreci nasıl olur?

İyileşme süreci, yapılan operasyona ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Doktorunuz, ameliyat sonrası ağrı kontrolü, yara bakımı ve aktivite seviyesi hakkında özel talimatlar verecektir. Genellikle, hastaların çoğu operasyondan sonra birkaç gün içinde normal aktivitelerine kademeli olarak dönebilir.

Operasyon sonrası enfeksiyon riski var mıdır?

Her cerrahi işlem belli bir enfeksiyon riski taşır. Ancak hastaneler, enfeksiyon riskini minimize etmek için steril koşullar altında operasyonları gerçekleştirir ve uygun antibiyotik kullanımı ile bu risk daha da azaltılabilir.

Genel cerrahi operasyonlarından sonra iz kalır mı?

Operasyonun türüne ve yapıldığı yere bağlı olarak iz kalabilir, ancak cerrahlar mümkün olan en az izle iyileşmeyi sağlamak için çaba gösterirler. Minimal invaziv teknikler (laparoskopi gibi) kullanılarak yapılan operasyonlar daha az iz bırakır.

Ne zaman normal diyetime dönebilirim?

Bu, operasyonun türüne ve sindirim sistemi üzerindeki etkilerine bağlı olarak değişir. Bazı hastalar birkaç gün içinde normal diyetlerine dönebilirken, bazıları için bu süreç daha uzun sürebilir. Doktorunuz size özel bir diyet planı verecektir.