Egzama Nedir?
Egzama (atopik dermatit) , ciltte kuru, pullu yama tarzında lezyonlara ve yoğun kaşıntıya neden olan kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık cildin kaşınmasıyla kırmızı kabarık noktalara, kalınlaşmış deriye ve cilt yüzeyinde açık kesiklere neden olabilir. Yoğun kaşıntı hissi uykuyu zorlaştırır, bu da yorgunluk, okulda ve işte kötü performans, günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanma ve genel olarak daha kötü yaşam kalitesi ile sonuçlanır.
Egzama, her yaş ve cinsiyette görülebilen bir cilt hastalığıdır. Genellikle çocukluk döneminde başlasa da, yetişkinlikte de ilk kez ortaya çıkabilir. Egzamanın belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir; bazı kişilerde hafif semptomlarla sınırlı kalırken, bazı durumlarda daha şiddetli ve rahatsız edici olabilir. Tedavi edilmediği takdirde, egzama kronikleşerek ciltte kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, egzama belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir dermatoloğa başvurmak önemlidir. Uygulanacak tedavi, belirtilerin kontrol altına alınmasını ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesini hedefler.
Kaşıntı, kızarıklık ve ciltte kuruluk gibi belirtilerle ilişkilendirilen ve bulaşıcı olmayan bir cilt hastalığı olan egzama, dermatoloji (cildiye) bölümü tarafından ele alınır. Genetik yatkınlık, alerjenler, çevresel faktörler ve stresin etkisiyle gelişebilen bu kalıtsal rahatsızlık genellikle eller, yüz, dirsek ve diz gibi bölgelerde ortaya çıkar. Egzama tedavisinde, cilt bariyerini onarmayı ve kaşıntıyı azaltmayı hedefleyen nemlendiriciler, topikal tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulanır. Uzman dermatologlar tarafından planlanan tedavi süreciyle egzamanın semptomları kontrol altına alınabilir ve cilt sağlığı korunabilir.
Egzama Belirtileri Nelerdir?
Egzama belirtileri, vücudun farklı bölgelerinde değişiklik gösterebilir ve genellikle ciltte kaşıntı, kızarıklık, kuruluk, kabarma, çatlama ve bazen de iltihaplanma gibi semptomlarla kendini gösterir. Bebeklerde egzama genellikle yanaklarda, kafa derisinde ve vücudun kıvrım bölgelerinde kızarıklık ve kaşıntılı döküntülerle başlar. Çocuklarda dirsek, diz arkası, boyun ve ellerde kuruluk ve pullanma sıkça görülür. Yetişkinlerde ise egzama daha çok ellerde, yüzde, boyunda veya eklem bölgelerinde yoğun kuruluk, çatlama ve cilt tahrişiyle ortaya çıkar. Bazı durumlarda egzamalı bölgeler enfekte olabilir, bu da sızıntı, kabuklanma veya şiddetli iltihaplanmaya yol açabilir. Egzamanın hangi bölgede görülürse görülsün, cildi düzenli nemlendirme ve tetikleyici faktörlerden kaçınma belirtilerin yönetiminde önemli rol oynar.
Egzama belirtileri şunlardır:
- Ciltte şiddetli kaşıntı.
- Kızarıklık ve iltihaplı görünüm.
- Ciltte kuruluk ve çatlama.
- Deride kabarcıklar ve sıvı sızıntısı.
- Kalınlaşmış, sertleşmiş veya pul pul dökülen cilt.
- Açık yaralar veya enfeksiyon belirtileri (örneğin, akıntı veya sarımsı kabuklanma).
- Ciltte yanma hissi veya hassasiyet.
- Lekelenme veya cilt renginde değişiklik (hiperpigmentasyon veya hipopigmentasyon).
- El, ayak, yüz veya vücudun diğer bölgelerinde lokalize olmuş döküntüler.
Bazı durumlarda egzama ile sedef ve uyuz gibi cilt hastalıkları benzer belirtiler gösterebilir ve bu durum karışıklığa yol açabilir. Egzama, genellikle ciltte kaşıntı, kızarıklık, kuruluk ve bazen kabarcıklarla kendini gösterir ve kaşıntı genellikle belirgin bir özelliktir. Sedef hastalığı ise daha çok dirsek, diz, saçlı deri ve bel gibi bölgelerde gümüşi pullarla kaplı kalın, kırmızı plaklar oluşturur ve kaşıntıdan ziyade ciltte ağrı ve çatlaklarla kendini gösterebilir. Uyuz, özellikle geceleri artan yoğun kaşıntı ile ilişkilendirilir ve parmak araları, bilekler, dirsekler ve bel çevresinde kaşıntıya bağlı döküntüler ve tünel benzeri izler görülür. Egzama genellikle alerji veya cilt bariyerinin zayıflığı ile ilişkilendirilirken, uyuz bir parazitin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Sedef ise otoimmün bir durumdur. Bu hastalıkların ayırt edilmesi ve doğru tedavi için dermatoloğa başvurmak önemlidir.
Egzama, bir alerji olmamasına rağmen, alerjik hastalıklarla sıkça birlikte görülen bir durumdur. Egzamaya sahip bireylerin cildi, normal cilde kıyasla daha geçirgen bir yapıya sahiptir ve bu durum alerjen maddelerin cilt bariyerini daha kolay aşmasına neden olur. Bu nedenle, egzamalı kişilerde alerjik reaksiyonlar ve hastalıklar (örneğin, astım veya saman nezlesi) daha sık ortaya çıkabilir. Egzama, cildin koruyucu bariyerini zayıflattığı için alerjenlerin neden olduğu tahriş ve inflamasyon da daha belirgin hale gelir. Bu durum, egzamanın kontrolünde cilt bariyerini güçlendiren nemlendiricilerin ve tetikleyici alerjenlerden kaçınmanın önemini artırır.
Egzama Neden Olur?
Egzama, genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi hassasiyeti ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkan bir cilt rahatsızlığıdır. Cildin koruyucu bariyerinin zayıflaması, alerjenler, tahriş edici maddeler, stres, hormonal değişiklikler ve kuru hava gibi tetikleyici faktörlerin etkisiyle egzama belirtileri oluşabilir. Ayrıca, ailesinde alerjik hastalıklar veya astım öyküsü bulunan kişilerde egzama görülme riski daha yüksektir.
Egzama nedenleri arasında şunlar yer alır:
- Genetik yatkınlık.
- Cildin kurumasına ve tahriş olmasına neden olan dış etkenler (sabunlar, deterjanlar, parfümler).
- Alerjenlere maruz kalma (polen, toz, hayvan tüyü).
- Stres ve duygusal faktörler.
- Bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi.
- Hava koşulları (soğuk, kuru hava veya yüksek nem).
- Belirli gıdalara karşı alerjik reaksiyonlar.
- Enfeksiyonlar ve ciltte mantar veya bakteri üremesi.
- Cildin koruyucu bariyerinin zayıflaması.
- Kimyasal maddelere veya metale temas (örneğin nikel).
Çocuklarda egzama, genellikle atopik dermatit olarak adlandırılır ve cildin hassasiyeti ile bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi sonucu gelişir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, alerjenlere maruz kalma ve cilt bariyerinin zayıflaması, çocuklarda egzamanın başlıca nedenleri arasındadır. Sıklıkla yanaklarda, dirseklerde, diz arkalarında ve ellerde görülen egzama, kaşıntı, kızarıklık, kuruluk ve kabuklanma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Bebeklerde egzama, genellikle yaşamın ilk birkaç ayında ortaya çıkar ve ciltte kaşıntı, kızarıklık, kuruluk ve pul pul dökülme gibi belirtilerle kendini gösterir. En sık yanaklarda, kafa derisinde, dirseklerde ve dizlerin arkasında görülür. Egzamalı bölgeler zamanla kabarık, iltihaplı veya çatlamış bir görünüme bürünebilir ve bebeğin cildini daha hassas hale getirebilir. Kaşıntının şiddetlenmesi, bebeklerde huzursuzluğa ve uykusuzluğa neden olabilir. Egzama belirtileri, özellikle cildin tahriş edici maddelerle temas etmesi, alerjenlere maruz kalması veya çevresel faktörler (soğuk hava, kuru ortam) nedeniyle artabilir. Erken müdahale, uygun nemlendirme ve doktor önerisiyle uygulanacak tedaviler, bebeklerde egzama semptomlarını hafifletmede önemli rol oynar.
Egzama Kimlerde Görülür?
Egzama, her yaş grubunda görülebilen yaygın bir cilt hastalığıdır, ancak genetik yatkınlık ve çevresel faktörlere bağlı olarak belirli gruplarda daha sık ortaya çıkar. Bebekler ve çocuklarda egzama daha yaygın olmakla birlikte, genellikle genetik olarak atopik dermatite yatkın kişilerde görülür. Ailesinde alerji, astım veya saman nezlesi gibi hastalık öyküsü bulunan bireylerde egzama riski artar. Yetişkinlerde ise stres, hormonal değişiklikler ve cilt bariyerini zayıflatan çevresel faktörler egzamanın ortaya çıkmasında etkili olabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, kimyasal maddelere veya tahriş edici ürünlere sıkça maruz kalan kişiler egzama geliştirme açısından daha yüksek risk altındadır. Hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkileşimi egzamanın kimlerde görüleceğini belirler.
Bebeklerde Egzama
Bebeklerde egzama, genellikle yaşamın ilk altı ayında ortaya çıkan ve sıklıkla atopik dermatit olarak adlandırılan bir cilt rahatsızlığıdır. En yaygın olarak yanaklarda, kafa derisinde ve vücudun kıvrım bölgelerinde (dirsek ve diz arkası gibi) kızarıklık, kaşıntı ve kabarcıklarla kendini gösterir. Bebeklerin hassas cildi, çevresel faktörlere ve alerjenlere karşı daha duyarlı olduğu için egzama belirtileri bu dönemde sık görülür. Özellikle soğuk hava, kuru ortamlar, sabunlar, deterjanlar ve bazı yiyecekler egzama semptomlarını tetikleyebilir. Düzenli nemlendirme, cildi tahriş edici maddelerden koruma ve doktor önerisiyle uygun tedavi yöntemleri bebeklerde egzamanın yönetiminde önemlidir.
Çocukarda Egzama
Çocuklarda egzama, genetik yatkınlık ve bağışıklık sisteminin çevresel faktörlere verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkar. Genellikle dirsek, diz arkası, boyun ve ellerde kaşıntılı, kuru, pul pul dökülen lezyonlarla kendini gösterir. Stres, polen, toz, sabunlar, deterjanlar ve bazı alerjen yiyecekler (örneğin süt ürünleri, yumurta veya fındık) çocuklarda egzamanın alevlenmesine neden olabilir. Egzama çocukların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir; kaşıntı nedeniyle uyku sorunları yaşanabilir ve cilt enfeksiyonlarına yatkınlık artabilir. Tedavi sürecinde düzenli nemlendirme, tetikleyicilerden kaçınma ve gerektiğinde medikal tedaviler uygulanır.
Yetişkinlerde Egzama
Yetişkinlerde egzama, genellikle stres, hormonal değişiklikler, çevresel faktörler ve cilt bariyerinin zayıflaması nedeniyle ortaya çıkar. Bu dönemde egzama genellikle ellerde, yüzde, boyunda ve eklem bölgelerinde belirginleşir. Ciltte yoğun kuruluk, kaşıntı, kızarıklık ve çatlamalar yaygındır. Kimyasal maddelere, deterjanlara veya suya sık maruz kalan yetişkinlerde mesleki egzama riski daha yüksektir. Ayrıca, kronikleşen egzama vakaları yetişkinlerde psikolojik stres ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilir. Tedavide nemlendiricilerin düzenli kullanımı, tahriş edici maddelerden kaçınma ve doktor kontrolünde uygulanan ilaçlar büyük önem taşır.
Egzama Nasıl Tetiklenir?
Egzaması olan kişilerde, cilt hassasiyeti bazı faktörler nedeniyle kolayca tetiklenebilir ve semptomlar şiddetlenebilir. Egzamayı tetikleyen faktörler arasında toz, polen, deterjanlar, sabunlar, parfümler, kimyasal maddeler, soğuk veya kuru hava gibi çevresel etkenler ile stres, hormonal değişiklikler ve bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi bulunur. Ayrıca, özellikle süt, yumurta, deniz ürünleri ve gluten gibi alerjen potansiyeli olan gıdalar da egzama belirtilerini artırabilir. Baharat tüketimi de egzama için bir tetikleyici olabilir; özellikle acı, baharatlı yiyecekler cildi tahriş edebilir ve semptomları kötüleştirebilir. Egzamanın kontrolünde bu tetikleyicilerden kaçınmak ve cilt bariyerini koruyacak şekilde düzenli bakım yapmak önerilir.
Egzama tetikleyicileri şunlardır:
- Sabunlar, deterjanlar ve diğer temizlik ürünleri.
- Parfümler ve kokulu kozmetik ürünler.
- Toz, polen ve hayvan tüyü gibi alerjenler.
- Soğuk, kuru veya aşırı nemli hava koşulları.
- Sentetik veya yünlü giysiler.
- Stres ve duygusal dalgalanmalar.
- Süt, yumurta, deniz ürünleri ve gluten gibi alerjen olabilecek gıdalar.
- Baharatlı, acılı yiyecekler.
- Sigara dumanı veya hava kirliliği.
- Hormon değişiklikleri (örneğin, hamilelik veya adet dönemi).
- Cildin fazla sıcak veya soğuk suya maruz kalması.
Kimler Risk Altındadır?
Egzama, çocuklarda ve yetişkinlerde alerjiler, stres, aşırı titizlik gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Alerjiler, özellikle polen, toz ve evcil hayvan tüyleri gibi çevresel alerjenlere karşı cildin hassasiyetini artırarak egzama semptomlarını tetikleyebilir. Stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak belirtilerin şiddetlenmesine yol açarken, aşırı titizlik ve sık kimyasal temizleyici kullanımı cildin doğal bariyerini zayıflatarak egzama riskini artırır. Özellikle ev kadınları, inşaat işçileri, kuaförler ve temizlik işçileri gibi meslek grupları, kimyasallara, suya ve toza sürekli maruz kaldıkları için egzama açısından daha yüksek risk altındadır; bu durum cildin kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve yaşam tarzı gibi çok yönlü nedenler de egzama gelişiminde etkili olup, belirtilerin fark edilmesi durumunda bir dermatoloğa danışarak uygun tedaviye başlanması, semptomların kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin artırılması açısından önem taşır.
Egzama Vücutta Nerelerde Görülür?
Egzama, vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkabilen bir cilt rahatsızlığıdır. En sık görüldüğü yerler yüz, dirsek içleri, diz arkaları, eller, ayaklar, boyun, göğüs ve sırt bölgeleridir. Yüz bölgesi özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda etkilenirken, dirsek içleri ve diz arkaları sürtünme ve terlemeye bağlı olarak egzamaya daha yatkındır. Eller ve ayaklar ise sıklıkla irritan maddelerle temas ettiğinden egzama oluşumuna açıktır. Boyun, göğüs ve sırt bölgelerinde ise kızarıklık, kaşıntı ve pullanma gibi belirtiler gözlenir.
Egzama türüne göre de etkilenen bölgeler farklılık gösterebilir. Örneğin, atopik dermatit yaygın olarak yukarıda bahsedilen bölgelerde görülürken, kontakt dermatit temas edilen bölgede, seboreik dermatit ise saçlı deri, yüz, göğüs ve sırtta kendini gösterir. Nummular egzama ve dishidrotik egzama ise sırasıyla kollarda, bacaklarda, gövdede ve ellerde, ayaklarda belirtiler oluşturur. Egzamanın vücutta nerede görüldüğü, egzama türüne, yaşa ve tetikleyici faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Egzamanın vücutta görülebileceği yerler şu şekildedir:
- El egzaması: El egzaması en sık görülen egzama çeşitleri arasındadır. Ellerde meydana gelen bu egzama türünün belirtileri kuru ve kırmızı renkte döküntülerdir. Ayrıca bu belirtilere kaşıntıda eşlik eder.
- Kontakt dermatit: Kontakt dermatit alerji sonucu oluşan bir egzama türüdür. Bu egzama türü bulaşıcı değildir. Parfüm, krem gibi bazı kozmetik ürünler, ten ile temas eden bazı bijuteri ürünleri ve çeşitli bitkiler hastalığın tetiklenmesine sebep olabilir.
- Dishidrotik egzama: Dishidrotik egzama kronik bir egzama türüdür. Ciltte yanma ve kaşınma gibi bir etki bırakır. Genellikle ayaklarda ve avuç içlerinde görülen dishidrotik egzamanın sebebi bilinmemektedir.
- Staz dermatiti: gravitasyonel egzema veya variköz egzema olarak bilinen bu egzama türü, alt bacaklarda ortaya çıkar. Bacaklarda yer alan damarların çalışmadığı durumlarda kan akışı bacaklardan kalbe gidemez. Bunun sonucunda geri dönemeyen kan bacaklarda birikir. Bu durum staz dermatiti oluşturur.
- Nörodermatit: Kaşıntılı ve kabuklanmaya meyilli bir egzama türüdür ve genellikle kaşıntıyla başlar. Bilekler, boyun, bacaklar ve kasık bölgelerinde meydana gelebilir.
- Numuler egzama: Diğer ismi ile ‘diskoid egzama’ genellikle 2-4 cm çapında pembe-kırmızı plaklar olarak görülür. Bazıları iyileşirken bazıları tekrarlayabilir. Lezyon çok kaşıntılı olabilir ancak bazı kişilerde hiç kaşıntı olmaz. Nedeni tam bilinememekle birlikte bakteriler, kuru deri, sabun, sık banyo yapmak, bazı ilaçlar numuler egzama oluşumunu etkiliyor olabilir.
- Seboreik dermatit: Bu egzama türü genellikle saçlı deride oluşur. Kaşlar, burun kenarları, kulak arkaları ve boyun arkasında saç diplerinde görülebilir. Kaşıntılı bir egzama türüdür.
- Atopik dermatit: Çoğunlukla çocukluk çağında başlayan bir egzama türüdür.
Egzama tedavisi için doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları düzenli olarak kullanmak da semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır. Yağlı egzama, yüzde egzama belirtileri, bacakta egzama, kolda egzama, genital bölgede egzama ve kulakta egzama gibi farklı egzama türleri ve vücutta görülebileceği farklı bölgeler mevcuttur. Kontakt egzaması alerjenlere maruziyetten kaynaklanırken, asteatotik egzama ise cilt kuruluğundan kaynaklanır.
Egzama Nasıl Geçer?
Egzamanın geçmesi veya semptomlarının kontrol altına alınması için cilt bakımının düzenli yapılması ve cildin düzenli olarak nemlendirilmesi önemlidir. Nemlendirici kremler cildin kurumasını engelleyerek kaşıntıyı ve tahrişi azaltır. Ayrıca, doktor tavsiyesiyle kaşıntı önleyici kremler kullanılarak semptomların şiddeti azaltılabilir. Egzama hastalarının, ciltlerini tahriş edebilecek sert sabunlar ve deterjanlar kullanmaktan kaçınmaları gerekmektedir.
Egzamayı tetikleyen gıdaların tüketimini azaltmak da semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Örneğin, bazı insanlarda baharatlı yiyecekler veya süt ürünleri egzama semptomlarını kötüleştirebilir. Bu nedenle, bu tür gıdalardan uzak durmak semptomların kontrol altına alınmasında etkili olabilir. Beslenme düzenine dikkat ederek vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri almak da cilt sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
Egzama hastalıklarında stresin de önemli bir rolü vardır. Aşırı stres, egzama semptomlarının artmasına neden olabilir. Stresin yönetilmesi için yoga, meditasyon, spor ve solunum egzersizleri gibi yöntemler denenebilir. Düzenli uyku ve sağlıklı bir yaşam tarzı, bağışıklık sistemini güçlendirerek egzama belirtilerinin azalmasına yardımcı olabilir.
Egzama tedavisinde doğal yöntemler de destekleyici olabilir. Örneğin, yulaf banyoları veya aloe vera jeli gibi doğal ürünler cildin yatışmasına ve nemlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu tür yöntemleri kullanmadan önce bir dermatoloğa danışmak önemlidir. Dermatolog, egzamanın türüne ve şiddetine göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.
Egzamaya Ne İyi Gelir?
Egzama tedavisi egzamanın türüne, kişinin yaşına, cinsiyetine ve belirtilerin şiddetine göre değişebilir. Bu süreçte semptomların hafifletilmesi için bazı önlemler alınabilir. Öncelikle doktorun önerdiği egzama kremleri, ilaçları ve şampuanları kullanılabilir. Bununla birlikte reçetesiz tedavi yöntemlerine de başvurulabilir. Düzenli nemlendirici, onarıcı merhemler kullanarak pullu ve kaşıntılı yüzeylerin şiddeti bir nebze hafifletilebilir. Ayrıca sıcak su yerine ılık su ile duş almak da cildinizi kurutmadan ve tahriş etmeden temizlik sağlayabilir. Yumuşak formlu temizleyiciler kullanarak tahriş riski azaltılmalı ve kese gibi sert ve tahriş edici etkiye sahip temizleyicilerden kaçınılmalıdır. Ayrıca egzamalı bölgenin sürekli olarak yıkanması ve alkol bazlı ürünlerin sürekli kullanımı bölgeyi kurutarak tahriş riskini ve kaşıntıyı arttırabilir.
Egzama Kaşıntısına Ne İyi Gelir?
Saç derisinde egzama , kepeklenme, kabuklanma ve kaşıntıya neden olabilirken, ellerde egzama çatlaklar, kuruluk ve kızarıklıklarla kendini gösterir. Yüzde egzama ise özellikle bebeklerde ve çocuklarda sık görülür ve yanaklarda, alın bölgesinde ve çenede kızarıklık, kuruluk ve kabuklanma ile karakterizedir. Ayaklarda egzama ise genellikle kuruluk, çatlaklar ve kaşıntı şeklinde ortaya çıkar. Egzama başlangıcı genellikle kızarıklık, kaşıntı ve kuruluk ile başlar. Kafada egzama ise saçlı deride kepeklenme, kabuklanma ve kaşıntıya neden olabilir.
Egzama tedavisinde, semptomların şiddetine ve etkilenen bölgeye göre farklı kremler kullanılabilir. En iyi egzama kremi , doktorunuz tarafından cilt tipinize ve egzama türünüze göre önerilecektir. Kortizonlu egzama kremleri, iltihabı azaltmada etkili olabilirken, nemlendirici kremler cilt bariyerini güçlendirerek kuruluğu ve kaşıntıyı önlemeye yardımcı olur. Egzama eldivenleri ise elleri tahriş edici maddelerden koruyarak semptomların kötüleşmesini önleyebilir. Stres, egzamayı tetikleyebilir ve ellerde kabarcıklara neden olabilir. Bu nedenle stres yönetimi, egzama tedavisinin önemli bir parçasıdır. Egzama tedavisi için doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları düzenli olarak kullanmak da semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.
Egzama kaşıntısı, ciltte oluşan yoğun bir rahatsızlık hissidir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu kaşıntı hissini hafifletmek ve rahatlama sağlamak için soğuk kompres uygulamak, yulaf ezmesi banyosu yapmak, nemlendirici kremler kullanmak ve doktor önerisiyle kaşıntı giderici losyonlar kullanmak gibi anlık çözümler mevcuttur. Uzun vadede ise egzamayı tetikleyen faktörlerden kaçınmak, stresi yönetmek, reçeteli ilaçlar kullanmak, ışık terapisi almak ve doktor kontrolünde alternatif tedaviler denemek gibi yöntemlerle egzama kaşıntısını kontrol altına almak ve rahat bir yaşam sürmek mümkündür.
Egzama Olanlar Ne Yememeli?
Egzama, bağışıklık sistemiyle doğrudan ilişkili bir cilt rahatsızlığıdır ve bazı besinler egzama semptomlarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Bu nedenle, egzama hastalarının süt, yumurta, yer fıstığı, soya, buğday, balık ve kabuklu deniz ürünleri gibi yaygın alerjenlerden uzak durması önerilir. Ayrıca, işlenmiş gıdalar, şekerli yiyecek ve içecekler, alkol, kafein ve bazı asitli meyve sebzeler de egzamayı kötüleştirebilir. Egzama ve beslenme arasındaki ilişki karmaşık olduğundan, bir beslenme uzmanından veya doktordan yardım almak ve kişiye özel bir beslenme planı oluşturmak önemlidir.
Egzamadan Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?
Egzamayı tamamen önlemek mümkün olmasa da, bazı önlemler alarak egzama alevlenmelerini azaltabilir ve cilt sağlığını koruyabilirsiniz. Cildi düzenli olarak nemlendirmek, ılık suyla yıkanmak, nazik temizleyiciler kullanmak, stresi yönetmek, tetikleyici faktörlerden kaçınmak, pamuklu giysiler tercih etmek, tırnakları kısa tutmak ve düzenli doktor kontrolüne gitmek gibi stratejiler, egzamadan korunmada etkili olabilir. Bu önlemlerle cilt bariyerini güçlendirerek ve egzama semptomlarını kontrol altına alarak daha sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.
Egzama Tanısı ve Uygulanan Testler
Egzama tanısı, genellikle hastanın tıbbi öyküsü, belirtileri ve fiziksel muayenesi ile konur. Dermatolog, kaşıntı, kızarıklık, kuruluk, kabarma gibi egzama belirtilerinin varlığını değerlendirir ve belirtilerin sıklığını, şiddetini ve tetikleyici faktörleri sorar. Tanıda egzamanın diğer cilt hastalıklarından (sedef, uyuz gibi) ayırt edilmesi önemlidir. Gerekirse, egzamanın tetikleyicilerini belirlemek için alerji testleri veya kan testleri uygulanabilir. Bazı durumlarda, egzamanın enfekte olup olmadığını anlamak için cilt yüzeyinden numune alınarak laboratuvar incelemesi yapılabilir. Doğru tanı, uygun tedavi planının oluşturulması ve egzamanın kontrol altına alınması için kritik öneme sahiptir.
Egzama Tedavisi Nasıl Yapılır?
Egzama tedavisi, semptomları hafifletmek, cilt bariyerini güçlendirmek ve alevlenmeleri kontrol altına almak üzerine odaklanır. Tedavide öncelikle cildin düzenli olarak nemlendirilmesi ve tahriş edici maddelerden (deterjanlar, kimyasallar, sabunlar) kaçınılması önerilir. Nemlendirici kremler ve bariyer onarıcı ürünler, cildin kurumasını önleyerek kaşıntıyı azaltır. Alevlenmelerde doktor önerisiyle kortikosteroid kremler, bağışıklık düzenleyici merhemler veya antihistaminikler kullanılabilir. Daha şiddetli vakalarda ise fototerapi veya bağışıklık baskılayıcı ilaçlar gibi ileri tedavi yöntemleri gerekebilir. Ayrıca, tetikleyici faktörlerin (alerjenler, stres, belirli yiyecekler) belirlenip bunlardan uzak durulması önemlidir. Egzamanın uzun vadede kontrolü için dermatoloğun önerilerine sadık kalınması ve cilt bakımına özen gösterilmesi gereklidir.
Cilt Hasarının Önlenmesi
Cildin aşırı sıvı kaybını ve kuruyarak çatlamasını engelleyecek nemlendiriciler ile cilt bariyerini sağlamlaştıracak nemlendiriciler tedavide kullanılabilir.
Yangı Reaksiyonunun Azaltılması
Egzamalı insanların ciltlerinde genel olarak kuru, kızarık ve kaşıntılı yangı bölgeleri bulunmaktadır. Bu yangı reaksiyonlarının önlenebilmesi için steroid içeren kimi yüzeysel kremler kullanılmaktadır.
Yüzeysel kremler yeterince güçlü olmadığında, aşağıdaki gibi yangı reaksiyonunun daha kısa sürede kontrolünü sağlamak için aşağıdaki gibi daha geniş kapsamlı tedaviler de kullanılabilir:
- Ağızdan veya damar yoluyla alınabilecek kortikosteroid içerikli tedaviler
- Bağışıklık sisteminin aşırı çalışmasını engelleyebilecek diğer ilaçlar
- Fototerapi: Cilt lezyonlarının morötesi ışıklar kullanılarak tedavisi
Kaşıntının Giderilmesi
Antihistaminikler kaşıntı için temel tedavi olarak uzun süredir kullanılmaktadır. Hastaların gece boyunca daha rahat uyumalarına yardımcı olur.
Enfeksiyonu Önleme
Cilt yüzeyinde oluşan çatlakların enfekte olması halinde antibiyotikler kullanılabilir. Hekiminiz tarafından aksi belirtilmedikçe düzenli olarak ilaçlarınızı kullanmayı ihmal etmeyin.
Bunların yanı sıra, hekiminize de danışabileceğiniz, hassas cilt türleri için tavsiye edilen ürünlerin kullanılması, kaşıntıyı arttırabilecek yünlü, dar kıyafetlerden kaçınılması gibi yaşam tarzı değişikliklerinden de hastalar fayda görmektedir.
Egzama, çocukluk döneminde başlayıp ileri yaşlarda ise astım ve saman nezlesi gibi hastalıklarında habercisi olan kronik bir hastalıktır. Egzama hastalığı ciltte kurumaya bağlı yoğun bir kaşıntı şeklinde görülür ve bulaşıcı bir hastalık değildir.
Kuru egzama sadece ciltte değil aynı zamanda saçlı deride de görülebilir. Saçlı deride görülen egzama seboreik dermatit bilinmektedir. Seboreik dermatitin en önemli nedenlerinden birisi cildin yağlılık oranıdır. Yağlanmaya bağlı olarak kızarıklık ve kaşıntıyla birlikte küçük kabuklanmalara neden olur.
Saç derisinde meydana gelen egzama derinin pullu ve kepekli görünmesine neden olur, bu da kişileri oldukça rahatsız edebilir. Saçta egzama ile ortaya çıkan belirtiler arasında saç derisinde kızarıklık, kaşınmalar, yağlanma, hassasiyet ve dökülmeye neden olabiliyor.
Seboreik dermatit burun kenarları, alın bölgesi, yanaklar ve kaşlarda da kabuklanma şeklinde gözlemlenebilir. Seboreik dermatit özel egzama şampuanı ve losyonlar kullanılarak tedavi edilebilir bir hastalıktır. Seboreik dermatit bulaşıcı bir hastalık değildir.
Çocuklarda ve bebeklerde görülen egzamayı tedavi etmek için öncelikle nedenini bulmak gerekir. Bebeğe ya da çocuğa dokunabilecek besin içerikleri veya (ıslak mendil, krem ya da benzeri ürünleri) kimyasal maddeleri uzak tutmak gerekir.
Çocuklarda ya da bebeklerde görülen egzamada cildi nemli tutmak çok önemlidir. Kullanılacak olan nemlendirici ürünleri organik seçmek ve kimyasal ürünlerden uzak tutmak gereklidir. Ayrıca giydirilecek kıyafetlerin %100 pamuklu ürün olması tercih edilmelidir, yünlü ürünlerden uzak durulmalıdır.
Egzama Tedavisinde Ne Tür İlaçlar Kullanılır?
Egzamanın tedavisinden önce hangi tipi olduğu belirlenmelidir. Hastalığın öyküsü, hastalığın seyri ve daha önce tekrarlayıp tekrarlamadığına göre tedavi yöntemleri değişebilmektedir. Örneğin; seboreik egzama şampuan ve özel losyonlarda tedavi edilebilirken, atopik egzama da ise hastaya öncelikle kortizonlu ilaçlar veya egzama kremi verilebilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Egzama İçin Hangi Doktora Gidilmeli?
Cilt sağlığınızla ilgili endişeleriniz varsa, öncelikle bir dermatolog ile görüşmeniz önerilir. Dermatologlar, cilt hastalıkları konusunda uzmanlaşmış doktorlardır ve egzama teşhisi, tedavisi ve yönetimi konusunda size en doğru rehberliği sağlayabilirler.
Egzama Bulaşıcı Mı?
Egzama bulaşıcı bir hastalık değildir.
Alerjik Egzama Nedir?
Alerjik egzama genellikle çocukluk çağında kendini gösterir. Alerjik egzama türü cilt yüzeyinde meydana gelen kaşıntılı, kızarık ve kabarık lezyonlar şeklinde görülen kronik bir hastalıktır.
Egzama Ne Kadar Sürede Geçer?
Egzama, kronik bir hastalık olduğu için tamamen ortadan kalkmayabilir. Ancak, doğru tedavi ve cilt bakımı ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve uzun süreli remisyon dönemleri yaşanabilir. Tedavi süresi, egzama türüne, şiddetine ve bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Egzama Kışın Artar Mı?
Evet, egzama genellikle kış aylarında kötüleşebilir. Soğuk hava, düşük nem ve kapalı ortamlardaki ısıtma sistemleri cildi kurutarak egzama semptomlarını tetikleyebilir. Bu nedenle, kış aylarında cilt bakımı rutinine daha fazla özen göstermek ve nemlendirici kullanımı artırmak önemlidir.
Egzama Geçer Mi?
Egzama, kronik bir hastalık olduğu için tamamen iyileşmesi mümkün olmayabilir. Ancak, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve uzun süreli remisyon dönemleri yaşanabilir. Erken teşhis ve tedavi, egzama yönetiminde önemli bir rol oynar.
Tuzlu Su Egzamaya İyi Gelir Mi?
Tuzlu su, bazı egzama hastalarında semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Ancak, tuzlu suyun herkes için uygun olmadığını ve bazı kişilerde cildi tahriş ederek egzamayı kötüleştirebileceğini unutmamak önemlidir. Tuzlu su tedavisi denemeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Sıcak Su Egzamaya İyi Gelir Mi?
Hayır, sıcak su egzamaya iyi gelmez. Sıcak su, cildin doğal yağlarını azaltarak kuruluğa ve kaşıntıya neden olabilir. Bu nedenle, egzama hastalarının ılık suyla kısa süreli duşlar alması ve banyo sonrası cildi hemen nemlendirmesi önerilir.
Hangi Vitamin Eksikliği Egzamaya Neden Olur?
Egzamaya neden olabilecek vitamin eksikliklerinden biri D vitamini eksikliğidir, çünkü bağışıklık sistemini etkileyerek ciltte iltihaplanmalara yol açabilir. Ayrıca, B vitamini eksiklikleri de cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Bebeklerde Egzama Nasıl Tedavi Edilir?
Bebeklerde egzama çoğunlukla diz, dirsek, yüz ve kafa bölgelerinde görülür. Bebeklerde egzama tedavisi egzamanın türüne göre belirlenmelidir. Bu süreçte egzama olan bebeğin cildine ıslak mendil ve kremler gibi kimyasal içeriği bulunan ürünlerden kaçınılmalıdır. Bebek egzamasında en önemli noktalardan biri cildi sürekli nemli tutmaktır. Bu süreçte kimyasal içeriği bulunmayan organik nemlendiriciler tercih edilebilir. Aynı zamanda bebeğin cildine temas edecek kıyafetlerin pamuklu tercih edilmesi de önemlidir.
Sulu Egzama Nedir?
Sulu egzama olarak bilinen egzama türü büyük ve kaşıntılı içi sulu kabarcıklar şeklinde belirti gösteren sulu egzama genellikle ellerde ve ayaklarda sık görülür.
Strese Bağlı Egzama Belirtileri Nelerdir?
Strese bağlı egzama hastalığında kaşıntı, kızarıklık ve kabarıklık şeklinde semptomlar gözlemlenir.
Dishidrotik Egzama Nedir?
Dishidrotik Egzama genellikle el ve ayaklarda görülen bir egzama türüdür. Kişide bulunan alerji öyküsü dishidrotik egzamayı tetikleyebilir. Semptomların ilerlemesi durumunda ileri derece ağrılı ve kaşıntılı bir hale gelebilir.