Dil kökü kanseri nedir?
Dil kanseri çeşitlerinden biri olan dil kökü kanseri, ağız içinde arka kısımda yer alan, dilin gırtlağa bağlandığı bölümde meydana gelir. Dil kökü yüzeyindeki hücrelerin kontrol dışı bir şekilde gelişmesi sonucunda ortaya çıkan bir kanser türüdür. Bu bölge direkt olarak ağız içine bakılarak gözlemlenemez. Bu kanser türünün dilin arka kısmında yer alması, kanserin geç fark edilmesine sebebiyet verebilir ve genellikle kanser hücreleri lenf bezlerine yayıldıktan sonra fark edilir.
Dil kökü kanseri nedenleri nelerdir?
Alkol ve sigara tüketiminin dil kökü çevresinde oluşan kanserlerin oluşumunda etkili olduğu bilinmelidir. Ayrıca dil kökü kanserinin oluşmasının bir diğer sebebi ise HPV(İnsan Papilloma Virüsü) virüsüdür. Dil kökü kanserinde genetik faktörlerde önem taşır. Genetik kanser öyküsü bulunan kişilerde risk oranı yüksektir.
Dil kökü kanseri en çok kimlerde görülür?
Hastalık, aşırı alkol ve sigara tüketen bireylerde ve genellikle erkeklerde görülür. Bununla birlikte beslenme alışkanlığı kötü olan kişilerde de bağışıklığın düşmesi sebebiyle hastalığa yakalanma oranı artar. HPV virüsü sebebiyle ortaya çıkan kanserler ise daha genç yaştaki erkek bireylerde görülmektedir. Kadın bireylerde ve özellikle çocuklarda bu risk düşüktür.
Dil kökü kanseri belirtileri nelerdir?
- Dilin arka kısmında geçmeyen yara
- Kabarıklık
- Tanımlanamayan kitle
- Dili hareket ettirmekte zorlanma
- Uzun süre geçmeyen boğaz ağrısı
- Seste anormal değişiklik
- Uzun süre geçmeyen boğaz ağrısı ve yutkunma zorluğu
- Yutkunmada güçlük
- Kulak ağrısı
- Boğazda dolgun bir his
- Ağızdan kan gelmesi
Belirtiler birkaç haftadan uzun sürüyor ise vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak gerekir. Hastalığın ilerlemesi durumunda bu kanserler lenf bezlerine yayılarak boyunda bir kitle oluşturabilir. Hasta boyunda kitle şikayeti ile hastaneye başvurur ve genellikle hastalık bu aşamada fark edilir.
Dil kökü kanseri nasıl teşhis edilir?
Hastanın belirtileri doğrultusunda yapılan fiziksel muayene sonucunda MR, Ultrason, BT gibi görüntüleme tetkikleri istenir. Doktor bunun öncesinde ailede bulunan bir kanser öyküsü olup olmadığını sorarak risk oranını değerlendirir. Hastalığa kesin bir tanı koyabilmek için kanser riski taşıyan bölgeden doku alınarak biyopsi yapılır. Bunun sonucunda hastalık ile ilgili kesin bir bilgiye sahip olunur. Biyopsi, dil kökü kanseri teşhisinde en doğru ve kesin bilgiyi vermekle birlikte, en güvenilir teşhis yöntemlerinden biridir.
Dil kökü kanserinde görüntüleme tetkikleri kullanılır mı?
Doktorunuz dil kökü kanseri şüphesinde ilk olarak ultrason, MR ve BT gibi görüntüleme tetkiklerini isteyebilir.
Pozitron Emisyon Tomografisi (PET): Kanserin vücutta yayıldığı bölgelerin görüntülenmesi için kullanılır. Vücuttaki tümörün konumunu ve büyüklüğünü öğrenmek için BT ve MR ile birlikte kullanılır.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Bu görüntüleme yönteminde kanser hücrelerinin diğer organlara sıçrama durumuna bakılır. MR’da doku çözünürlüğü daha fazla olduğu için daha küçük boyutlu tümörleri de saptayabilir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT): Bölgede bulunan tümörün boyutunu ve sıçrama gösterdiği bölgeleri gösteren bir görüntüleme yöntemidir.
Boyun Ultrasonu: Radyasyon gerektirmeyen bir görüntüleme tetkikidir. Lenf düğümleri ve bölgedeki nodüller ayrıntılı bir şekilde görüntülenebilir.
Dil kökü kanserinde biyopsi yapılır mı?
Yapılan fiziksel muayene ve görüntüleme tetkiklerinde kanser şüphesi uyandırıcı bir sonuç ile karşılaşılması durumunda doktor bölgeden doku alarak biyopsi ister ve kesin tanı bu şekilde koyulur.
Kesici Biyopsi (İnsizyonel Biyopsi): Küçük bir bölgeden doku örneği alınarak incelemeye gönderilir. Bu biyopsi çeşidi, tümör ve kanserli hücrelerin tetkiki için kullanılır.
Fırça Biyopsisi: Endoskopik bir biyopsi çeşididir. Küçük boyutlu bir fırçanın kanserli dokudan sürüntü alınır ve incelemeye gönderilir. incelenir.
Dil kökü kanserinde teşhis gecikirse ne olur?
Diğer kanser türlerinde de olduğu gibi dil kökü kanseri teşhisinin gecikmesi durumu hastalığın ileri evrelere taşınmasına sebebiyet verebilir. Kanser tanısının gecikmesi, tedaviyi olumsuz yönde etkileyerek başarı oranının düşmesine sebep olur. Bu durum istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Kanser hastalığında erken tanı tedavinin başarı oranını arttırır. Dil kökü, bademcik ve yutak bölgesinde geçmeyen şişlik ve yara gibi belirtiler bulunuyor ise kulak burun boğaz bölümüne başvurmak en doğru seçenek olacaktır.
Dil kökü kanseri evreleri nelerdir?
Dil kökü kanserinde evre, lezyonların büyüklüğünü, hastalığın yayılım oranını, yayıldığı alanları ifade eder. Her bireyin kanser deneyimi farklı olsa da, benzer evrelere sahip kanserler benzer bir manzaraya sahip olabilir ve sıklıkla aynı şekilde tedavi edilebilir.
- Evre 1: Lezyon boyutu 2 cm'den küçük ve lenflere sıçrama gerçekleşmemiştir.
- Evre 2: Lezyon boyutu 2–4 cm arasında ve sıçrama gerçekleşmemiştir.
- Evre 3: Lezyon 4 cm'den büyük ve yakın lenf nodlarına sıçrama gerçekleşmiştir.
- Evre 4: Kanser ağız içi, boğaz veya vücudun diğer bölgelerine sıçrama gerçekleştirmiştir.
Dil kökü kanseri nasıl tedavi edilir?
Tedavi alternatifleri, kanserin büyüklüğüne, yayılma durumuna ve evresine göre değişkenlik gösterir. Dil kökü kanserinin tedavisinde kemoterapi, radyoterapi ve ameliyat yöntemleri kullanılır.
Ameliyat: Hastalığın HPV virüsü kaynaklı olmadığı durumlarda ilk tercih edilen yöntem ameliyattır. Bu yöntem ile kanser lezyonları temizlenir ve gerekli görüldüğü takdirde kemoterapi, radyoterapi gibi diğer yöntemlerde kullanılır. Ameliyatın amacı, kanser hücrelerini bölgeden temizlemek ve diğer dokulara sıçramasını engellemektir.
Kemoterapi: Bu tedavi yöntemi, kanserli hücrelerin büyümesini engellemek ve ameliyat sonrası hala kanser hücresi bulunmasının önüne geçmek için koruyucu bir görev görür.
Radyoterapi(Işın Tedavisi): Tedavinin amacı, vücudun çeşitli bölgelerine ışın vererek kanser hücrelerini yok etmektir.
Hastalığın HPV virüsü kaynaklı olduğu durumlarda ameliyat yerine kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri kullanılır ve kanser hücrelerinin yayılımını durdurmak amaçlanır.
Dil kökü kanseri ameliyatı sonrası neler beklenmelidir, nelere dikkat edilir?
Ameliyat sonrası hasta bir süre burundan mideye inen bir beslenme tüpü yardımı ile beslenir. Ameliyatın büyüklüğüne ve birçok faktöre bağlı olarak konuşma ve yutkunmada güçlükler yaşanabilir. Ameliyat sonrası bölgenin kanser hücrelerinden tamamen temizlenmiş olması beklenir. Sonrasında hastalığın seyrine göre kemoterapi ve radyoterapi gibi ek tedavilerden yararlanılır.
Dil kökü kanseri tedavisi sonrası nüks ihtimali nasıl düşürülür?
Dil kökü kanserli hasta, tedavi sonrası düzenli ve sağlıklı bir yaşam prensibi edinmelidir. Hasta kanserin nüks etmemesi için bazı durumlara dikkat etmeli, tedavi sonrası doktorunun uygun göreceği sürelerde kontrol ve tetkiklerini yaptırmalıdır.
Alkol kullanımı: Dil kökü kanserini tetikleyen sebeplerden biri olan aşırı alkol kullanımı, vücuda verdiği tahribat nedeniyle nüks ihtimalini arttırmada etkilidir. Bu sebeple alkol kullanılmaması alınabilecek önlemlerden biridir.
Sigara ve tütün kullanımı: Hastalığın tedavisi sonrası alınabilecek bir diğer önlem ise varsa sigara ve tütün kullanma alışkanlığını sona erdirmektir. Sigara ve tütün ürünleri, ağız bölgesinden tedavi görmüş bir hasta için sakıncalıdır.
Egzersiz: Dil kökü kanseri tedavisi sonrası hasta kendini yormayacak ve zorlamayacak şekilde egzersiz yapmalıdır. Egzersiz yapmak psikolojiyi olumlu yönde etkiler ve kaygıyı azaltır. Ayrıca vücudun dinç tutulması ve metabolizmayı hızlandırma açısından önemlidir.
Sağlıklı beslenme: Sağlıklı beslenmenin kanser riskini azaltmada olumlu etkileri olduğu bilinmekle birlikte, bağışıklığın güçlü tutulmasında en önemli faktörlerden biridir. Doğal ve dengeli beslenmek kanser riskine karşı alınan önemlerden biridir.