Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Böbrek yetmezliği, böbreklerin kandaki toksinleri yeterli oranda filtreleyememesi durumudur ve son dönem böbrek hastalığının en ciddi aşaması olarak kabul edilir. Böbreklerin temel işlevleri arasında kanı filtreleyip toksinleri atmaları, vücut suyunu düzenlemeleri, D vitamini üretimine katkıda bulunmaları, alyuvar üretimi ve kan basıncını kontrol etmeleri yer alır. Böbrek yetmezliği nedenleri arasında çevresel kirlilik, toksik ilaçlar, kronik hastalıklar, susuzluk ve böbrek travması sayılabilir. Kan akışının aniden durması, ciddi enfeksiyonlar, yanıklar ve bazı ilaçlar böbrek yetmezliğine yol açabilir. Kanser gibi durumlar idrar yollarını tıkayarak toksin birikimine ve böbreklerde yüklenmeye neden olabilir.
İçindekiler

Böbrek Yetmezliği Nedir?

Böbrek yetmezliği, böbreklerin vücuttaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı yeterince filtreleyemediği, hayati bir sağlık sorunudur. Bu durum ilerledikçe, kandaki toksinler ve zararlı maddeler artar, bu da organların zarar görmesine yol açabilir. Böbrek yetmezliği , ani bir şekilde ortaya çıkabilen akut böbrek yetmezliği veya yıllar içinde yavaşça ilerleyen kronik böbrek yetmezliği şeklinde iki ana türde görülür.

Yüksek tansiyon , diyabet ve glomerülonefrit gibi böbrek hastalıkları, böbrek yetmezliğinin en yaygın nedenlerindendir. Tedavi edilmezse, hastalık diyaliz veya böbrek nakli gibi tedavi seçeneklerine ihtiyaç duymaya yol açabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve düzenli kontrol, böbrek fonksiyonlarının korunmasında hayati önem taşır.

Böbreklerin Görevi

Böbrekler, vücuttaki toksinleri ve fazla sıvıyı süzerek idrar yoluyla dışarı atar. Ayrıca, kan basıncını düzenlemekten, elektrolit dengesini korumaktan ve çeşitli hormonların üretimine katkı sağlamaktan sorumludur. Böbreklerin bu işlevleri yerine getirememesi, kandaki atık maddelerin birikmesine ve sıvı dengesinin bozulmasına neden olur. Bunun sonucunda, diğer organlar da zarar görebilir. Böbrek yetmezliği durumunda, vücut toksinlerle dolmaya başlar ve bu da hayati tehlike oluşturabilir. Erken müdahale ve tedaviyle böbreklerin sağlıklı işleyişi korunabilir.

Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?

Böbrek yetmezliği, böbreklerin işlevlerini yerine getirememesi durumunda ortaya çıkar ve bu durum, vücudun genel dengesini etkileyen çeşitli belirtilere yol açar. Belirtiler, böbrek yetmezliğinin türüne ve şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Böbrek yetmezliği belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • İdrar miktarında azalma veya idrar yapamama,
  • Vücutta sıvı birikmesi ve buna bağlı olarak el, ayak veya yüzde şişlik,
  • Nefes darlığı,
  • Yorgunluk ve halsizlik,
  • Mide bulantısı, kusma ve iştahsızlık,
  • Kas krampları ve güçsüzlük,
  • İdrarda kan veya köpüklenme,
  • Bilinç bulanıklığı ve konsantrasyon güçlüğü,
  • Kaşıntı ve ciltte kuruluk,
  • Yüksek tansiyon.

Bununla birlikte böbrek yetmezliği akut veya kronik olarak ortaya çıkabilir ve her iki türde de farklı belirtiler gösterir. Akut böbrek yetmezliği ani gelişirken kronik böbrek yetmezliği daha yavaş ilerleyebilir. Belirtilerin erken fark edilmesi, tedavi sürecinin başarılı olması açısından kritik öneme sahiptir.

Akut Böbrek Yetmezliği Belirtileri

Akut böbrek yetmezliği, ani bir şekilde ortaya çıkan ve böbreklerin işlevlerini hızla kaybetmesine neden olan bir durumdur. Akut böbrek yetmezliği yaşandığında ani idrar azalması, bacaklarda ve ayak bileklerinde şişlik, nefes darlığı, bulantı, halsizlik, kafa karışıklığı ve göğüs ağrısı belirtileri ortaya çıkar. Ayrıca, kan basıncında düşüş ve vücutta sıvı birikimi de sıkça görülür.

Akut böbrek yetmezliği belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • İdrar miktarında ani azalma veya idrar yapamama,
  • Vücutta sıvı birikmesine bağlı olarak el, ayak ve yüzde şişlik,
  • Nefes darlığı,
  • Yorgunluk ve halsizlik,
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • İştahsızlık,
  • Bilinç bulanıklığı veya uyuklama hali,
  • Kaslarda kasılma veya güçsüzlük,
  • Kalp ritim bozuklukları,
  • Göğüs ağrısı ve tansiyon dengesizlikleri.

Kronik Böbrek Yetmezliği Belirtileri

Kronik böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının yavaş yavaş kaybedilmesi sonucu gelişen, genellikle ilerleyici bir durumdur. Genellikle yorgunluk, idrar miktarında azalma, bacaklarda ve ayaklarda şişlik, iştahsızlık, mide bulantısı ve ciltte kaşıntı gibi semptomlarla kendini gösterir. Ayrıca, kan basıncında artış ve nefes darlığı da bu durumun yaygın belirtilerindendir.

Kronik böbrek yetmezliği belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Sürekli yorgunluk ve halsizlik,
  • İştahsızlık ve kilo kaybı,
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Ayak, el ve yüzde şişlik,
  • Sık sık idrara çıkma, özellikle gece,
  • Ciltte kaşıntı ve kuruluk,
  • Kas krampları ve güçsüzlük,
  • Nefes darlığı,
  • Yüksek tansiyon,
  • Konsantrasyon zorluğu ve bilinç bulanıklığı.

Böbrek Yetmezliği Türleri Nelerdir?

Böbrek yetmezliği, böbreklerin normal fonksiyonlarını yerine getirememesi durumudur ve bu durum, akut veya kronik olarak ortaya çıkabilir. Her bir böbrek yetmezliği türü, farklı sebeplerle ve belirtilerle kendini gösterebilir.

Böbrek yetmezliği türleri şu şekildedir:

  1. Akut Böbrek Yetmezliği (Akut Renal Yetmezlik) : Ani gelişen ve genellikle geri dönüşümlü olan böbrek fonksiyon kaybı,
  2. Kronik Böbrek Yetmezliği (Kronik Renal Yetmezlik) : Yavaş ilerleyen ve kalıcı böbrek hasarına yol açan durum,
  3. Prerenal Böbrek Yetmezliği : Böbreklere giden kan akışının azalması sonucu ortaya çıkan böbrek yetmezliği,
  4. Renal (İntrensek) Böbrek Yetmezliği : Böbreklerin kendisinde meydana gelen hasar veya hastalıklar nedeniyle gelişen yetmezlik,
  5. Postrenal Böbrek Yetmezliği : İdrar akışının engellenmesi veya tıkanması sonucu gelişen böbrek yetmezliği.

Akut Prerenal Böbrek Yetmezliği

Böbreklere yetersiz kan akışı nedeniyle ortaya çıkar. Kan akışının azalması, toksinlerin böbrekler tarafından filtrelenememesine neden olur. Bu tür genellikle, kan akışını artırarak tedavi edilebilir.

Akut İntrinsik Böbrek Yetmezliği

Böbreklerdeki doğrudan hasar sonucu meydana gelir. Fiziksel travma, aşırı toksin yüklenmesi veya oksijen eksikliği gibi durumlar bu türün başlıca nedenlerindendir.

Kronik Prerenal Böbrek Yetmezliği

Uzun süreli yetersiz kan akışı nedeniyle böbreklerin küçülmesi ve işlevini yitirmesi durumudur. Genellikle, kan basıncını artıran hastalıklar bu duruma yol açar.

Kronik İntrinsik Böbrek Yetmezliği

Böbreğin kendisindeki hastalıklar nedeniyle uzun süreli hasar oluştuğunda meydana gelir. Bu, doğrudan travma veya şiddetli kanama sonucu ortaya çıkabilir.

Kronik Post-Renal Böbrek Yetmezliği

İdrar yollarının uzun süreli tıkanması sonucu gelişir. İdrara çıkamamak, böbreklerde baskı ve hasara neden olur, bu da böbrek işlevlerinin bozulmasına yol açar.

Böbrek Yetmezliği Neden Olur?

Böbreklerin sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesini engelleyebilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar arasında çevredeki kirliliğe veya toksik bazı ilaçlara maruz kalmak, akut ve kronik hastalıklar, şiddetli susuzluk ya da dehidrasyon ve böbrek travması sayılır. Böbrek yetmezliğinin nedeni tipik olarak böbrek yetmezliğinin tipini de belirler.

En çok gözlemlenen böbrek yetmezliği ihtimali böbreklere giden kan akışının aniden durması ile ortaya çıkar. Böbreklere kan akışı kaybına neden olan bazı durumlar arasında kalp krizi, kalp hastalıkları , karaciğer üzerinde doku hasarı ya da karaciğer yetmezliği ciddi yanıklar, alerjik reaksiyonlar ve sepsis gibi ağır enfeksiyonlar bulunmaktadır. Tansiyon ve antienflamatuar ilaçlar da kan akışı düzenini bozabilir.

İdrar vücuttan atılmadığı zaman biriken toksinler böbreklerde aşırı yüklenmeye neden olabilir. Bazı kanser türleri idrar yollarını tıkayarak bu duruma neden olabilir. Bunlar arasında yaygın olarak gözlemlenen türler kolon kanseri, mesane kanseri, böbrek kanseri ve erkeklerde ise prostat kanseridir

Böbrek Yetmezliğine Yol Açan Risk Faktörleri Nelerdir?

Böbrek yetmezliği, birçok faktörden kaynaklanabilen karmaşık bir sağlık sorunudur. Bu duruma yol açan risk faktörlerini anlamak, önlem almak için kritik öneme sahiptir.

Böbrek yetmezliği risk faktörleri şunlardır:

  • Yüksek Tansiyon: Uzun süreli yüksek tansiyon , böbrek damarlarına zarar verir.
  • Diyabet: Kontrol altına alınmayan yüksek kan şekeri, böbreklerde hasara neden olur.
  • Böbrek Enfeksiyonları: Tekrarlayan enfeksiyonlar, böbreklerin işlevini etkileyebilir.
  • Aile Geçmişi: Ailede böbrek hastalığı öyküsü olan bireylerde risk artar.
  • Yüksek Kolesterol: Yüksek kolesterol, damar tıkanıklığına yol açarak böbrekleri olumsuz etkiler.
  • Obezite: Fazla kilolu olmak, böbrek sağlığını tehdit eder.
  • Sigara Kullanımı: Sigara içmek, kan damarlarını daraltarak böbrek hasarına yol açabilir.

Böbrek Yetmezliği Genetik mi Yoksa Kazanılmış mı?

Böbrek yetmezliğinin kökeni genetik ya da kazanılmış olabilir. Genetik yatkınlık, bireylerin böbrek hastalıklarına karşı daha hassas olmasına neden olabilir. Ailede böbrek hastalığı öyküsü olan kişilerde bu hastalıkların gelişme olasılığı artar.

Kazanılmış faktörler, yaşam tarzı ve çevresel etmenler ile ilgilidir. Beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi ve sağlık durumu, kazanılmış böbrek yetmezliği riskini etkiler. Bu nedenle, hem genetik hem de kazanılmış etmenler böbrek sağlığında önemli rol oynar. Farkındalık ve erken müdahale, bu riskleri azaltarak böbrek sağlığını korumaya yardımcı olabilir.

Böbrek Yetmezliği Evreleri Nelerdir?

Böbrek yetmezliği, böbreklerin işlevlerini yitirmesi sonucu gelişen ve beş farklı evrede sınıflandırılan bir durumdur. Bu evreler, hastalığın hafif seviyeden başlayıp tam böbrek yetmezliğine kadar ilerlemesini gösterir. Her evre, hastalığın ciddiyetine ve belirtilerin şiddetine bağlı olarak farklı semptomlar ve tedavi gereksinimleri taşır. Erken teşhis ve uygun yönetim, böbrek hasarını yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahiptir.

Böbrek Yetmezliğinin 1.Evresi

Bu evre oldukça hafif bir durumdur. Genellikle belirti görülmez ve böbreklerde yalnızca çok az hasar vardır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için önemlidir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, tütün kullanımından kaçınma ve sağlıklı bir kilonun korunması bu evrede kritik rol oynar.

Böbrek Yetmezliğinin 2. Evresi

Bu aşamada idrarda protein sızması veya böbreklerde fiziksel hasar görülebilir. Sağlıklı yaşam tarzı yaklaşımları devam etmektedir.

Böbrek Yetmezliğinin 3.Evresi

Orta dereceli böbrek hastalığıdır ve semptomlar belirginleşmeye başlar. Ellerde ve ayaklarda şişlik, sırt ağrısı ve idrara çıkma sıklığında değişiklik gibi belirtiler gözlemlenir. Bu evrede tedaviye yönelik ilaç kullanımı başlayabilir.

Böbrek Yetmezliğinin 4.Evresi

Bu evre, orta ila şiddetli böbrek yetmezliği olarak tanımlanır. Anemi, yüksek tansiyon ve kemik hastalığı gibi sağlık sorunları yaşanabilir. Sağlıklı yaşam tarzının sürdürülmesi ve çeşitli terapilerin uygulanması gereklidir.

Böbrek Yetmezliğinin 5.Evresi

Böbrekler, işlevlerini yitirir ve tam böbrek yetmezliği durumu ortaya çıkar. Kusma, bulantı ve nefes darlığı gibi belirtiler belirgindir. Bu aşamadaki bireylerin düzenli diyaliz veya böbrek nakli ihtiyacı vardır.

Erken teşhis ve uygun tedavi ile böbrek hasarının ilerlemesi yavaşlatılabilir.

Böbrek Yetmezliği Nasıl Teşhis Edilir?

Böbrek yetmezliği teşhisi, hastalığın türünü belirlemek için bir dizi yöntemle gerçekleştirilir. Doğru ve erken teşhis, tedavi sürecinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir.

Böbrek yetmezliği teşhisinde kullanılan tanı yöntemleri aşağıdaki gibidir:

  • İdrar tahlili: İdrarda protein veya şeker gibi anormallikler aranarak böbrek fonksiyonları değerlendirilir. İdrar sedimantasyon testi de yapılabilir; bu testte alyuvar ve akyuvar sayıları ile bakteri varlığı incelenir.
  • İdrar miktarı ölçümü: İdrar çıkışının ne kadar olduğunu ölçmek, böbrek yetmezliğinin teşhisinde önemli bir göstergedir. İdrar yolu tıkanıklığı, yaralanma veya hastalık nedeniyle idrar çıkışını etkileyebilir.
  • Kan testleri: Üre azotu ve kreatinin gibi maddelerin seviyeleri ölçülerek böbrek işlevleri değerlendirilir. Sodyum ve potasyum gibi elektrolitlerin seviyeleri de kontrol edilir. Ürik asit düzeyi ve egfr testi de böbrek sağlığının belirlenmesinde önemli rol oynar.
  • EGFR Testi (Tahmini Glomerüler Filtrasyon Hızı): Egfr testi böbreklerin ne kadar iyi çalıştığını değerlendirmek için kullanılan bir kan testidir.
  • Görüntüleme yöntemleri: Ultrason, MRI ve BT taramaları, böbreklerin ve idrar yollarının görüntülerini sağlayarak tıkanıklık veya anormallikleri saptamaya yardımcı olur.
  • Böbrek Biyopsisi: Böbrekten doku örneği alınarak anormal birikim, yara izleri veya enfeksiyon varlığı incelenir. Bu, böbrek hastalığının nedenini belirlemek için önemli bir adımdır.

Bu yöntemler, böbrek yetmezliğinin erken teşhis edilmesine ve uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesine yardımcı olur.

Böbrek Yetmezliği Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Böbrek yetmezliği tedavisi, hastalığın nedenine ve şiddetine bağlı olarak farklı yöntemlerle gerçekleştirilir. Doğru tedavi, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve yaşam süresini uzatmak amacı taşır. Böbrek yetmezliğinin tedavi yöntemleri arasında aşağıdakiler yer alır:

Diyaliz

Diyaliz, böbreklerin işlevini yerine getirmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, bir makine kanı filtreleyerek toksik maddeleri arındırır. İki ana türü vardır:

  • Hemodiyaliz: Genellikle haftada üç kez hastanede yapılan bu yöntem, kanın bir makineden geçirilerek temizlenmesini sağlar.
  • Periton Diyalizi: Bu yöntemde, karın boşluğuna yerleştirilen bir kateter aracılığıyla, karın zarından sıvı ile toksinler atılır.

Diyaliz , böbrek yetmezliğini tedavi etmez ancak hastaların yaşam kalitesini artırır.

Böbrek Nakli

Böbrek nakli, diyaliz ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Nakledilen böbrek, normal işlev görerek hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirir. Ancak uygun bir bağışçı bulmak zaman alabilir. Ameliyattan sonra bağışıklık baskılayıcı ilaçların kullanımı gereklidir.

İlaç Tedavisi

Böbrek yetmezliğinde kullanılan ilaçlar, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve belirtileri yönetmek için önemlidir. Bu ilaçlar, kan basıncını kontrol altına almak ve elektrolit dengesini sağlamak amacıyla kullanılır. Böbrek yetmezliği tedavisinde hangi yöntemin seçileceği, hastanın durumuna göre uzman hekimler tarafından değerlendirilmelidir.

Böbrek Yetmezliği Nasıl Geçer?

Böbrek yetmezliği tedavisi, hastalığın seyrini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu süreçte sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek, böbrek sağlığını iyileştirmek için kritik öneme sahiptir. Dengeli beslenme, yeterli sıvı alımı ve düzenli egzersiz, böbreklerin işlevini destekleyebilir. Ayrıca, doktor önerilerine uyarak gerekli ilaçları kullanmak ve düzenli sağlık kontrollerine katılmak, böbrek yetmezliğinin ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitesini artırabilir.

Böbrek Yetmezliğinde Beslenme

Böbrek yetmezliği olan bireyler için belirli bir diyet olmamakla birlikte, beslenme düzeni hastalığın evresine ve bireyin genel sağlık durumuna göre uyarlanmalıdır. Doğru beslenme alışkanlıkları, böbrek sağlığını korumak ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için büyük önem taşır. Aşağıdaki öneriler, böbrek yetmezliği olan bireylerin sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilecek genel yönergeler sunmaktadır.

  • Sodyum ve potasyum sınırlaması: Günlük 2.000 mg'dan az sodyum ve potasyum tüketimi hedeflenmelidir.
  • Fosfor tüketimi: Fosfor alımının günde 1.000 mg'ın altında tutulması önerilir, çünkü yüksek fosfor seviyeleri kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir.
  • Protein alımı: Erken ve orta evre böbrek hastalığında protein tüketiminin kısıtlanması önemlidir. Son evrede, doktor önerilerine bağlı olarak daha fazla protein alınabilir.
  • Diyabet yönetimi: Diyabet, böbrek yetmezliğine yol açabilecek en yaygın sebeptir. Kontrolsüz kan şekeri böbreklere zarar verir. Bu nedenle, kan şekeri seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi gerekir.
  • Alkol tüketimi: Alkol, böbrekleri zorlayabilir. Geç evre böbrek hastalığında alkol alımının sınırlandırılması önerilmektedir.

Böbrek yetmezliği, ciddi bir sağlık sorunu olup, zamanında teşhis ve tedavi hayati öneme sahiptir. Böbrek sağlığını korumak için düzenli kontrol ve sağlıklı yaşam tarzı benimsemek gerekmektedir. Nefroloji uzmanları, bu konuda gerekli bilgiyi sağlamakta ve uygun tedavi yöntemlerini önermektedir.

Böbrek Yetmezliği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Böbrek yetmezliği nasıl anlaşılır?

Belirtiler doğrultusunda yapılan testler ile böbrek yetmezliği teşhisi koyulabilir. Bu testler kreatinin, sodyum ve üre nitrojendir. Aynı zamanda idrar testleri ve ultrason, MR gibi görüntüleme testleri de yapılmaktadır.

Böbrek yetmezliği ne iyi gelir?

Böbrek yetmezliği tedavisinde diyaliz ve böbrek nakli gibi uygulamalar tercih edilir. Ayrıca hastaların beslenmelerine de dikkat etmeleri gerekir. Böbrek yetmezliği olan kişiler özellikle alkolden uzak durmalıdır. Alkol kullanımı organlara zarar vererek işlevsel bozukluklara yol açabilir. Potasyum seviyesi düşük olan karnabahar, üzüm ve çilek gibi besinler tüketilebilir. Bu süreçte tuz alımı da azaltılmalıdır.

Kronik böbrek yetmezliği son evre belirtileri nelerdir?

Kronik böbrek yetmezliği, beş evreden oluşan bir hastalıktır ve son evrede bazı belirgin belirtiler ortaya çıkar. Son evrede, böbrek işlevleri büyük oranda hasar görür ve bu durum vücuttaki atık maddelerin miktarının artmasına yol açar. Bu artış, diğer organların da zarar görmesine neden olabilir. Ayrıca, hastaların idrar miktarında azalma gözlemlenir. Beşinci evre, hastanın böbrek işlevlerini yerine getirebilmesi için diyaliz ya da böbrek nakli gibi tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyduğunu gösterir.

Akut böbrek yetmezliği nedir?

Akut böbrek yetmezliği, böbreklerin ani olarak işlevini yitirmesi durumudur. Akut böbrek yetmezliği kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşebilir.

Böbrek yetmezliği ne zaman tehlikeli?

Böbrek yetmezliği 4. ve 5. evrelerde tehlikelidir. 4. Evre, böbreklerin şiddetli hasar aldığı bir dönemdir. 5. Evreye gelindiğinde ise böbrekler işlevlerinin tamamına yakınını kaybeder ve diyaliz ya da böbrek nakli ameliyatına bağımlı bir hale gelirler.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 1 Kasım 2024 Cuma Yayımlanma Tarihi: 6 Mart 2020 Cuma

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?