Beta Mikrobu Nedir?
Yaygın şekilde Beta virüsü olarak bilinse de bir virüs değil bakteri kaynaklı bir hastalıktır. Halk dilinde Beta olarak kısaltılan Streptococcus pyogenes enfeksiyonu Beta-hemolitik bakteriden kaynaklanır. Grup A Beta-hemolytic Streprococcus'lar (GAS) arasında bulunan bu hastalık insanlar için en patojenik streptokoktur.
Bademcik iltihabının ve akut farenjitin en yaygın sebepleri arasında yer alan Beta bakterisi ciddi rahatsızlıklar doğurabilir. Çoğunlukla boğazda rahatsızlık hissi ve ateşle kendini belli eder. Damlacık yoluyla bulaşır ve enfekte olan kişinin en çok bulaş riski barındıran yeri damlacıkların bolca bulunduğu burun çevresidir.
Bu hastalık böbreklerde iltihaplanma ve romatizmal ateşle bağlantılı olabilir. Bu enfeksiyonun yumuşak doku enfeksiyonları ve bazı cilt hastalıklarına da sebep olduğu bilinir. Erken tanı koyulması ve tedavinin geciktirilmemesi başka hastalıkların ortaya çıkması ve ilerlemesini engellemek için önemlidir.
Beta Enfeksiyonun Nedenleri Nelerdir?
Beta enfeksiyonuna neden olan unsur Beta-hemolytic Streptococcus pyogenes bakterisine maruz kalmaktır. Beta enfeksiyonu bulaşıcı mı, sorusu enfeksiyonunun temel nedenini işaret eder. Evet, hastalığın en yaygın nedeni bulaşmadır. Farklı mevsimlerde salgın daha hızlı yayılabilir ve kalabalık ortamlarda hastalığa yakalanma riski artar.
Beta mikrobu üst solunum yollarından kapılır ve hızlı bir şekilde ilerler. Bu bakteri enfekte olmuş birinin öksürüğüyle bulaşabileceği gibi aynı ortamda bulunulduğunda solunum yoluyla da vücuda yerleşebilir. Aynı zamanda enfekte birinin eşyalarını kullanmak da bulaş riskini artırır.
Betanın nedenleri arasında enfekte olmuş kişilerin semptomlarının dışında semptom göstermeyen taşıyıcılar da bulunur. Bazı kişiler Beta mikrobu taşır ve hastalığın belirtilerini göstermez. Bu tip vakalar çoğunlukla şans eseri tespit edilir.
Beta Mikrobu Belirtileri
Beta mikrobu ne kadar dirençli olsa da erken teşhis ve hızlı tedaviye olanak tanıyan bazı belirtileri vardır. Bu belirtilerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Bademciklerde yoğun bir ağrı ve acı hissi,
- Yutkunmada zorlanmak,
- Boğazda dışarıdan da hissedilebilen şişlik,
- Ateş,
- Deri döküntüsü, alerjik reaksiyonlar ve kızarıklık,
- Mide bulantısı ve kusma,
- Kulak ağrısı,
- Eklem ağrısı,
- Nefes kokusunun kötüleşmesi,
- Damakta kırmızı lekeler.
Bu belirtilerden birkaçı görüldüğünde bir hekime danışılarak test yaptırılması gerekir. Erken tanı ve teşhis Beta hastalığının hafif bir şekilde atlatılmasına yardımcı olur.
Aile içerisinde tekrarlayan Beta enfeksiyonu semptomları görülüyorsa ailede bir taşıyıcı olma ihtimali yüksektir. Taşıyıcılara genellikle bir tedavi önerilmez ancak Beta taşıyıcılığının tedavi edilmesi iltihap kaynaklı bademcik ameliyatı için önemlidir.
Çocuklarda Beta Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda Beta belirtileri:
- Ateş ,
- Baş ağrısı ,
- Boğazda ağrısı ,
- Bademciklerde iltihap ve beyaz renkte lezyonlar,
- Karın ağrısı .
3 yaş ve altındaki bebeklerde Beta belirtileri:
- Burun akıntısı gibi nezle semptomları,
- Hâlsizlik ve iştahsızlık,
- Hafif ateş,
- Huzursuzluk.
Beta belirtileri yaş grubuna göre değişiklik gösterebilir. Çoğunlukla okul çağındaki çocuklarda daha sık görülür ve şiddeti de bağışıklık direncine bağlı olarak değişebilir.
Salgın dönemlerinde çocukların %25'inde taşıyıcılık görülebilir. Böyle durumlarda çocuğun yakın çevresinde akut kalp romatizması veya böbrek iltihabı hastalıkları artıyorsa Beta bakterisi taşıyıcılığından şüphelenmek gerekir.
Beta Enfeksiyonu Nasıl Teşhis Edilir?
Beta enfeksiyonu, muayene sırasında yeterli bulguya ulaşan doktorun kesin tanı için test yapmasıyla teşhis edilir. Tanı için streptokok antijen testi ve boğaz kültürü testi yapılır. Antijen testi pozitif çıktığında Beta teşhisi koyulur. Negatif çıktığındaysa boğaz kültürüyle kesin sonuca varılabilir.
Antijen testi negatif çıktığında, boğaz kültürü testindeyse üreme saptanması durumunda tedavi planlanır. Boğaz kültürü testinin en iyi sonucu vermesi için 24 saat beklemek gerekebilir. Bu teste alternatif olan ve bir saat gibi kısa bir sürede sonuç verebilen hızlı sürüntü testleri de vardır.
Beta Enfeksiyonu Nasıl Tedavi Edilir?
Beta enfeksiyonunu tedavi etmek için Amerikan Pediatri Derneği'nin ve Amerikan Kalp Derneği'nin ilk önerisi penisilindir. Birinci basamak tedavide penisilin türevi bazı antibiyotikler kullanılır. Penisiline alerjisi olanlar için antibiyotikler de önerilebilir.
Antibiyotikle tedavideki amaçlar romatizmal ateş gibi semptomları önlemek ve hastalığın semptomlarını gidererek bulaşma riskini azaltmaktır. Romatizmal ateş oluşmasını önlemek için şikâyetler başladıktan sonra en kısa sürede tedaviye başlanması gerekir.
Antibiyotik tedavisini desteklemek için hastanın durumuna bağlı olarak ateş düşürücü, ağrı kesici ilaçlar da reçete edilebilir. Antibiyotik tedavisi uygulanırken semtomlar hafiflese ve ortadan kalksa bile 10 gün boyunca tedaviye devam edilmesi önerilir. Bunun nedeni hastalığın direncini kırarak tekrarlama ihtimalini düşürmektir.
Beslenme de tedavide oldukça önemli rol oynar. Bakteri nedeniyle vücut direnci düşebilir ve iyileşme yavaşlayabilir. Bunun önüne geçebilmek için uzman hekimin önerisiyle C, A, Omega 3 vitamini gibi bağışıklık güçlendirici etkisi yüksek takviyeler kullanılabilir veya bu vitaminler bakımından zengin yiyecekler tüketilebilir.
Vücudun onarımına destek olmak için protein ve çiğ sebze ağırlıklı öğünler de faydalı olur. Beta enfeksiyonu tedavi edildikten sonra genellikle rutin kontrollere gerek duyulmaz. Ancak romatizmal ateş geçmişi olan kişiler için boğaz kültürü testi yapılması ve iyileşmenin teyit edilmesi son derece önemlidir.
Beta Enfeksiyonundan Korunmanın Yolları
Epey yorucu ve zorlu bir hastalık süreci geçirmeye neden olabilen Beta enfeksiyonundan korunmanın bazı yolları vardır. Enfeksiyon damlacık yoluyla yayıldığı için enfekte olmuş kişilerin yanında maske takılması mikroba maruz kalma riskini azaltır. Hastalık riski varsa özellikle toplu taşıma gibi yoğun insan trafiğinin olabileceği ortamlarda maske takılması önemlidir.
Özellikle salgın dönemlerinde kalabalık ortamlarda bulunmamak, yakın temastan kaçınmak ve sosyal mesafeye dikkat etmek de bulaş riskini en aza indirir. Aynı zamanda bağışıklığı güçlendirerek vücut direncini artıracak bir hayat tarzı benimsemek de pek çok hastalıktan olduğu gibi Beta enfeksiyonundan da korunmaya yardımcı olur.
Hastalığın yayılmasını engellemek için enfekte olmuş kişilerin iyileşene kadar kalabalık ortamlardan uzak durması tavsiye edilir. Ek olarak genel hijyene dikkat etmek, elleri sık sık dezenfekte etmek de hastalıktan korunmaya yardımcı olur.
Beta Enfeksiyonu En Çok Kimlerde Görülür?
Beta enfeksiyonu her yaş grubundan insanda görülebilir ancak sıklıkla 3-15 yaş aralığındaki çocuklarda görülür. Okul ortamında daha fazla kalabalığa maruz kaldıkları için okula yeni başlayan çocuklar için bulaş riski daha yüksek olabilir.
Bağışıklık sistemi bu yeni ortamdaki mikroplara alışmaya çalışırken zaman zaman zayıflayabilir. Böyle dönemlerde çocukların hastalığa yakalanma ihtimali artar. Hafif semptomlarla iyileşme yaşanması için özellikle solunum rahatsızlığı olan çocukların bu hastalığa karşı gözetimde olması önerilir.
Beta Enfeksiyonu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Beta enfeksiyonu tedavi edilmediğinde bazı sağlık problemlerine neden olabilir.
- Erken dönem yaşanan sorunlar arasında orta kulak iltihabı , toksik şok sendromu, kemik iltihabı, sinüzit gibi hastalıklar bulunur.
- Hastalığın ilerlemesi durumunda romatizmal ateş yani akut kalp romatizması görülebilir . Romatizmal ateş, hastaların kalbinde ve sinir sisteminde kalıcı hasara neden olur. Kalp romatizması enfeksiyonun kan aracılığıyla tüm vücuda yayılmasıyla sonuçlanabilir. Bu rahatsızlık, tedavi edilmemiş Beta enfeksiyonundan sonra çocuklarda da ortaya çıkabilir. Enfeksiyon hızlı bir şekilde yayılabilir ve bu durum tüm organları etkileyebilir.
- Böbreklerde iltihaplanma ve karaciğer rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığa sebep olabilir.
- Beta enfeksiyonu tedavi edilmediğinde ilerleyerek kronik eklem tutulması ve ağrıları ortaya çıkabilir.
- Böbrek enfeksiyonu ile aynı aslında da ilerleyen Beta enfeksiyonun bir sonucu olarak oluşabilir.
- Vücuttaki üre ve kreatin miktarı yükselir ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına neden olur.
- Kanlı idrar görülebilir. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerekir.
- Ayrıca Beta hastalığı tedavi edilmediğinde hastalık solunum yollarına da hasar verebilir ve yetersiz solunum sebebiyle fiziksel hareket kabiliyeti gözle görülür şekilde azabilir.
İlerleyen dönemlerde kalp ve çoklu organ yetmezliğine neden olabilecek Beta enfeksiyonunda doğru tedavi çok önemlidir.
Beta Enfeksiyonu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Beta Enfeksiyonu Hangi Yaşlarda Görülür?
Beta enfeksiyonu her yaş grubunda görülebilir. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi vakaların çoğuna çocuklarda rastlanır. Hem gelişim çağında olmaları hem kalabalık ortamlara alışık olmamaları sebebiyle çocukların Beta mikrobuna yakalanma ihtimali yüksektir. Ayrıca çocukların hijyen konusunda yeterli dikkati göstermiyor olması da bakterinin yayılma hızını artıran bir diğer sebeptir. Beta enfeksiyonu vakalarının %15-30'unu çocuklar, %5-10'unu ise yetişkinler oluşturur. Okul çağındaki çocukların %20'siyse Beta enfeksiyonu taşıyıcısı olabilir.
Beta Enfeksiyonuna Ne İyi Gelir?
Beta enfeksiyonu tedavisinde antibiyotiklerin öneminden bahsetmiştik. Burada kişinin sağlık geçmişine uygun şekilde belirlenen antibiyotikler ve semptom azaltıcı ilaçların yanı sıra gıda takviyelerine başvurulması Beta enfeksiyonunun tedavisinde son derece önemlidir.
Beta Enfeksiyonu Doğal Yollarla Tedavi Edilebilir Mi?
Beta enfeksiyonu tedavisinde vücut direncini artırmak için zencefil, limon, sarımsak, marul, roka, brokoli, lahana, brüksel lahanası, soğan, portakal, mandalina, yeşilbiber, havuç gibi besinler tüketilebilir. Bu besinlerin A, E, C, B6 vitamini ve çinko, selenyum içeriği yüksektir ve bağışıklığı güçlendirici etkisi bulunur. Ayrıca vücuttaki toksinleri atmak için bolca sıvı tüketilmesi faydalı Ancak doğal yöntemler sadece tedavi sırasında bağışıklık sistemine destek olur, kesin tedavi edici olmaz.
Beta Enfeksiyonu Kaç Günde Geçer?
Beta enfeksiyonu hastanın sağlık durumuna bağlı olarak 3-5 gün içerisinde kendiliğinden geçebilir. Daha uzun süren vakaların 14 güne kadar devam ettiği görülebilir. Hafif semptomlarla hastalığı atlatabilen hastalar kısa sürede iyileşir. Ancak hastalık ağır geçtiğinde şikâyetlerden itibaren ilk 1 hafta içerisinde tedaviye başlanırsa ortalama 10 gün içerisinde iyileşme sağlanır. İyileşme süresine etki eden bir diğer faktör ise hastanın başka rahatsızlıkları olup olmamasıdır. Solunum hastalığı ve romatizmal rahatsızlıkları olan kişilerde bu süreler değişiklik gösterebilir.