Bel Ağrısı Nedir?
Bel ağrısı; ağrıma, acıma, yanma veya batma şeklinde, keskin veya künt bir şekilde bel ve çevresinde hissedilebilir. Yeri bazı durumlarda noktasal olarak belirlenebilirken, bazı durumlarda dağınık ve yeri tam tespit edilemez şekildedir. Hafif veya ağır olabilir, iniş çıkışlar sergileyebilir.
Ağrı , kemik, kıkırdak, kas, eklem kapsülü, bağ, disk veya damar kaynaklı olabilir ve her zaman kesin sebep ortaya konulamayabilir. Bazı durumlarda altta yatan ana ağrı sebebi ortadan kalktığı halde bir kez uyarılmış olan sinir uçlarının sinyal göndermeye devam etmesi nedeniyle ağrı sebat edebilir. Stresin de bel ağrılarının sebebinde önemli bir yer tutması kaynağın tespit edilmesini zorlaştırabilir.
Bel ağrısı, hangi dokudan kaynaklanırsa kaynaklansın, ilgili dokular yer değiştirerek veya genişleyip kalınlaşarak sinirler üzerinde bası yapar hale gelir ise bacak ağrısı, uyuşması, ısınması ve idrar kaçırma gibi problemleri beraberinde getirebilir.
Akut Bel Ağrısı Nedir?
6 haftadan kısa süredir var olan ağrılardır. Belirli bir aktivite veya kaza sonrası başlayabileceği gibi, aktiviteden tamamen bağımsız da olabilir. İnsanların %80’i yaşamları boyunca en az 1 kez ciddi bir bel ağrısı atağı geçirirler. Çoğu zaman ağrı kendiliğinden azalır. Yarıya yakını 2 hafta içerisinde tamamen iyileşecektir. 6 haftada ise kişilerin %80'inde bel ağrısı tamamen geçer. Bir kez ciddi bel ağrısı yaşayan kişilerin %30’u tekrarlayan bir atak / ataklar geçirecek veya kronik ağrı yaşayacaktır.
Kronik Bel Ağrısı Nedir?
3 aydan uzun süredir var olan bel ağrılarıdır. Var olan doku hasarı, ortamdaki sinir uçlarını uyararak ağrı yapar. Vücudun verdiği tepki ile gelişen yangı (inflamasyon) ve şişlik de ağrıya katkıda bulunabilir. Genel olarak bölgeye olan kan akımı ve oksijenlenme de azalmıştır.
Bu durum ağrıyı oluşturan bölgedeki zararlı atıkların da atılmasını zorlaştırmaktadır. Uygun tedaviyi belirlemek için olası ağrı kaynakları titizlikle araştırılmalıdır.
Bel Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Yaralanmalar
Omurga kırıkları en sık olarak omurganın en hareketli bölgesi olan 12. sırt omuru ve 1. bel omurunun birleşim bölgesinde oluşur. Genç kişilerde genel olarak yüksekten düşme, trafik kazası, ateşli silah yaralanması gibi yüksek enerjili yaralanmalar nedeniyle ortaya çıkarken, kemik yoğunluğu azalmış yaşlı kişilerde ise düşük enerjili travmalar sonrasında bile görülebilir.
Sıklıkla sadece omurganın ön kısmı etkilenir ve çökme kırığı olarak tabir edilir. Omurganın orta ve arka kısımlarının da kırılması patlama kırığı olarak bilinir ve kırılan parçaların omurilik üzerine baskı yapması nedeniyle kısmi veya tam felce neden olabilir. Omurga üzerine binen yük daha fazla ise, omurları bir arada tutan yumuşak dokuların da etkilenmesi ile kırıklı çıkıklar meydana gelebilir.
Omurga kırıklarında korse, alçı, çeşitli çimentolama teknikleri ile kemik güçlendirme yapılabileceği gibi açık veya kapalı cerrahi de yapılabilir.
Bel Fıtığı
Ağır kaldırma, uzun süre eğilerek çalışma veya aynı pozisyonda kalma, fazla kilo, uzun süren stres, çok doğum vb sebepler ile bel bölgesinde oluşan ani veya süreğen şiddetli zorlamalar sonucu omurlar arasındaki diskin koruyucu dış kısmının yırtılarak diskin şeklinin değişmesi ve sinirleri sıkıştırması ile oluşur.
Fıtığın yerine ve tipine göre bel ağrısı veya bacak ağrısı daha ön planda olabilir. Hareket kabiliyetinde kısıtlanma, yürüme mesafesinde kısalma, oturmada güçlük çekme, idrarını tutamama ve iktidarsızlığa sebep olabilir.
Stres Kırığı Ve Bel Kayması
Alt bel bölgesinde artmış hareketlilik sonucu tekrarlayan mikrotravmalar ile spondilolizis adı verilen stres kırıkları gelişebilir. Uzun süre iyileşmeyen bu kırıklar gençlikte genellikle ağrılı iken, erişkin hayatta sorun yaratmayabilir.
Oluşan bu stres kırıkları nedeniyle bir üstteki omur alttakine göre öne doğru yer değiştirerek spondilolistezis adı verilen bel kaymasına sebep olabilir. Bel kayması stres kırıkları dışında başka nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Lomber Dar Kanal
Omurga içerisinden geçen omurilik bacaklara duyu ve kuvvet taşır. İdrar ve gaita tutmayı kontrol eder. Disk yüksekliğinin azalması, omurlar arası eklemlerin kemiklerinin, kapsüllerinin veya bağlarının kalınlaşması ve bel kayması gibi durumlar omuriliğin içinde geçtiği kanalın çapını daraltarak spinal stenoza, yani dar kanala sebep olabilir.
Tipik şikayet, belli mesafe yürüdükten sonra bacaklarda kuvvet veya his kaybı gelişmesi veya uyuşma karıncalanmalar şeklindedir. Öne eğilmek ve oturmak kanal çapını artırdığı için şikayetler azalabilir veya ortadan kalkabilir. Fakat belli mesafe yürüdükten sonra tekrar edecektir.
Enfeksiyonlar
Omurga enfeksiyonlarının %50-60’ı bel bölgesinde görülür. Sigara içme, beslenme bozuklukları, obezite, diyabet, HIV ve çeşitli kanserler omurga enfeksiyonu riskini artırır.
Bakteri, virüs ve mantarlar nedeniyle gelişebilir. Omurga kemikleri, diskler, dura adı verilen sinir zarları ve çevre dokular etkilenebilir.
Omurga enfeksiyonları, geçirilmiş omurga cerrahisi sonrasında da gelişebilir. Ameliyat sonrası erken veya geç dönemde yaradan devam eden akıntı olması, yara yerinde kızarıklık, hassasiyet olması ve ateş gibi bulgular olması omurga enfeksiyonun habercisi olabilir.
Tümörler
Kemik, yumuşak doku veya sinir kaynaklı olabilir. İyi veya kötü huylu olabilir. Birincil olarak omurga ve omuriliği oluşturan hücrelerden kaynaklanabileceği gibi, vücudun farklı yerindeki bir tümörden (meme, prostat vs.) sıçrayarak gelebilir ve bu durum metastaz olarak adlandırılır.
Yerine ve tipi göre, sadece tümörün kendisinin veya çevresindeki sağlam dokularla birlikte geniş olarak çıkartılması gerekebilir.
Kemik erimesi, romatizmal hastalıklar, yansıyan ağrılar, stres ve çeşitli metabolik durumlar, Covid-19 ‘a bağlı görülen eklem ağrıları da bel ağrısı sebebi olabilirler.
Bel Ağrısına Ne İyi Gelir?
Hareket Etmek
Bel ve sırt ağrılarında genellikle günlük aktivitelerden kaçınmak, yatarak vakit geçirmek gerektiğine inanılır. Fakat özellikle akut ağrılarda ‘tolere edilebildiği ölçüde’ aktif kalmak önerilmektedir. Aktivitenin devamı, kan akımını hızlandırır, inflamasyonu ve kas gerginliğini azaltır.
Aynı zamanda yürüme gibi basit kardiyo egzersizleri sonrasında genelde kişiler kendilerini daha iyi hissettiklerini ifade ederler. Aktif bir hayatı benimsemek, günlük esneme ve germe hareketleri yapmak, kişinin yaşına, kilosuna ve kondisyonuna uygun düzenli bir egzersiz programı oluşturmak ağrıları önlemeye yardımcı olur, tüm vücut sağlığı için önemlidir.
Sıcak ve Soğuk Uygulamalar
Soğuk veya sıcak uygulama değişik durumlarda faydalı olacaktır. Özellikle spor yaralanmaları gibi akut ağrılarda 20 dakikayı geçmeyecek sürelerde ilk olarak soğuk uygulama önerilir. İlk müdahale olarak soğuk uygulama bölgedeki şişliği azaltıp ağrıyı hafifletebilir. Buzu doğrudan cilde uygulamaktan kaçınılmalı, bir havlu ya da bez kullanılmalıdır.
Sıcak uygulama kasların gevşemesini artırabilir. Ağrının şekline göre hekim tarafından aksi önerilmedikçe 20 dakikalık sürelerde sıcak uygulama yapılabilir.
Doğru Duruş
Otururken ya da ayaktayken omurgayı rahat ettirmek, bel bölgesindeki basıncı azaltıp ağrıları hafifletebilir. Ağrı hissedilmediğinde de doğru durmak, yayılmadan dik oturmak ağrıları önlemeye yardımcı olur.
Uygun Ayakkabı
Dik durmak ve yürürken rahat hareket edebiliyor olmak omurga bölgesini rahatlatabilir. Bu nedenle ayağı destekleyen uygun bir ayakkabı seçmek, bel ağrılarının azaltılmasında ve önlenmesinde tavsiye edilmektedir.
Sağlıklı Beslenme
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı vücudun direncini artırır aynı zamanda kilo kontrolüne yardımcı olur. İdeal kilonun üstünde olmak omurgaya fazlaca yük binmesine sebep olur. Bu nedenle özellikle kronik ağrılarda, kilo kontrolünü sağlamak ve yeterli besin alabilmek için sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı gereklidir.
İyi Uyumak
Yetişkinler için mümkünse geceleri, 7-9 saat aralığında uyumak hem yaşanan günün yorgunluğunu atmak hem de bir sonraki güne vücudu hazırlamak için önemlidir. Rahat bir yatakta yeterli gece uykusu sadece ağrılar için değil genel vücut sağlığı için de gereklidir.