Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Bebeklerde Kolik Nedir?

Sağlıklı bebeklerde sık aralıklarla, uzun süreli ve yoğun görülen ağlama veya huzursuzluk durumuna kolik adı verilir. Kolik, ebeveynler için özellikle sıkıntılı ve zor bir durum olabilir çünkü hem bebekteki sıkıntının kendi kendilerine tespit edebilecekleri bir nedeni genellikle yoktur hem de bebekle ilgilenmek bir rahatlama sağlamayabilir.

Kolik bebeklerde ataklar genellikle bebek yaklaşık 6 haftalıkken zirve yapar ve bebeğin 3 ila 4 aylık olmasıyla birlikte önemli önemli ölçüde azalır. Her ne kadar kolik bebekte görülen aşırı ağlama zamanla düzelse dahi, kolik tedavisi yeni doğanın bakımına ağır bir yük ekler.

Ebeveynlerin hem kolik atakların şiddeti ile süresini hem de kendi streslerini azaltabilecek ve ebeveyn-çocuk bağını güçlendirecek çeşitli adımlar atabilmesi mümkündür.

Kolik Neden Olur?

Kolik bebek sendromunun asıl nedeni ne yazık ki henüz kesin olarak belirlenememiştir. Tıp uzmanları koliğin duruma katkıda bulunan çok sayıda faktörden kaynaklandığını düşünmektedir. Üzerinde araştırma gerçekleştirilen bir dizi neden olsa dahi, neden doğumdan sonra ilk ayın sonuna doğru başladığı, bebekler arasında durumun neden farklılık gösterdiği, atakların neden genellikle günün belirli saatlerinde olduğu, ve neden zamanla kendi kendine çözüldüğü gibi sorulara henüz kesin yanıt bulamamıştır.

Ancak kolik bebeğe katkıda bulduğu keşfedilen bir kaç faktör vardır. Koliğe neden olduğu keşfedilen faktörler arasında tam olarak gelişmemiş sindirim sistemi, sindirim sistemindeki sağlıklı bakterilerin dengesizliği, aşırı besleme, yetersiz besleme, nadiren geğirme, gıda alerjileri veya intoleransları, çocukluk çağı migreninin erken bir formu , aile içinde stres veya kaygı bulunmaktadır.

Kolik Sonucu Ortaya Çıkabilecek Sorunlar

Kolik, şayet altında yatan ciddi bir sağlık sorunu yoksa, bir çocuk için kısa veya uzun vadeli tıbbi sorunlara neden olmaz. Ancak kolik ebeveynler için streslidir. Yapılan araştırmalar kolik bebeği olan ebeveynlerde başta annelerde doğum sonrası depresyon riskinde artış olmak üzere emzirmenin erken kesilmesi, bitkinlik, çaresizlik veya öfke duyguları gibi çeşitli sorunların gelişmesi riskinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.

Kolik Nasıl Önlenir?

Kolik için risk faktörleri tam olarak belli değildir. Yapılan araştırmalar çocuğun cinsiyetinin, tam vadeli veya erken doğum faktörlerinin, mama ya da anne sütü ile beslenmenin kolik gelişmesi riskinde değiştiren faktörler olmadığını göstermektedir. Ancak hamilelik sırasında veya doğumdan sonra sigara içen annelerden doğan bebeklerde kolik gelişme riski daha yüksektir.

Kolik Belirtileri Nelerdir?

Normal şartlar altında, özellikle ilk üç ayda bebeklerde huzursuzluk ve ağlama görülmesi normaldir. Ancak bir bebek için normal ağlamanın aralığını belirlemek zordur. Genel olarak üç veya daha fazla hafta boyunca, haftada üç veya daha fazla gün günde üç veya daha fazla saat ağlama durumunda kolik bebek tanısı konulabilir.

Kolik bebeğin belirtileri ve semptomları genel olarak ağlama ve huzursuzluk şeklindedir. Kolik ağlaması daha çok çığlık atma veya ağrı ifadesi gibi görülebilen yoğun ağlama atakları şeklinde gerçekleşir. Bu ağlama açlığı ifade etmek için veya bez değiştirme ihtiyacının ifade edilmesinin aksine, görünürde bir sebep olmadan gerçekleşir. Ağlamanın yavaşlamasından sonra bile bebekte huzursuzluk ve rahatsızlık belirtileri devam eder.

Kolik atakları genellikle akşam saatlerinde gerçekleşir ve zamanlaması genel olarak tahmin edilebilir. Bazı kolik vakalarında bebek gazını çıkardıktan veya tuvaletini yaptıktan sonra semptomlarında rahatlama olabilir. Tıp uzmanları bu gazın muhtemelen ağlama sırasında yutulan fazla havadan kaynaklandığını düşünmektedir.

Aşırı, teselli edilemez ağlama ağrıya veya rahatsızlığa neden olan bir hastalığın göstergesi olabilir. Eğer yenidoğanda aşırı ağlama veya diğer kolik belirtileri ile semptomlarının varlığı gözlemlenirse, tıbbi yardım için bir hekime başvurulması gerekir.

Kolik Nasıl Teşhis Edilir?

Kolik tanısı hekimin bebeği muayenesi ve ebeveyne soracağı çeşitli sorular ile konulur. Bu muayene sürecinde ebeveyn veya bebeğin bakıcısı gözlemlediği bütün belirtilerini doktor ile konuşmalı ve durum ile ilgili bütün bilgileri paylaşmalıdır.

Doktor fizik muayene sırasında bebeğin boyunu, kilosunu ve baş çevresini ölçecektir. Bebeğin kalbini, akciğerlerini ve karın seslerini dinleyecektir.

Bebeğin uzuvlarını, el ve ayak parmaklarını, gözlerini, kulaklarını ve cinsel organlarını inceleyecektir. Bebeğin dokunma veya harekete karşı tepkisini değerlendirecektir. Bunlara ek olarak bebekte görülebilecek kızarıklık, iltihaplanma , diğer enfeksiyon veya alerji belirtilerinin varlığını arayacaktır.

Normal şartlarda kolik tanısı için laboratuvar testleri, radyolojik görüntüleme veya diğer tetkiklere genellikle başvurulmaz, ancak bazı vakalarda olası nedenler olarak diğer durumların var olması ihtimalini ortadan kaldırmak için gerekli olabilir.

Kolik Nasıl Tedavisi

Kolik tedavisinde asıl hedef, çocuğu çeşitli müdahalelerle olabildiğince rahatlatmak ve ebeveynlerin durumla başa çıkmak için ihtiyaç duydukları desteğe ulaşmalarını sağlamaktır.

Kolik, normal şartlar altında bir tedavi gerektirmeden kendiliğinden geçebilen bir durumdur. Ancak bebeğin sıkıntısının rahatlatılması için çeşitli adımları atmak mümkün olabilir.

Kolik tedavisinde öncelikle yatıştırıcı stratejiler kullanılabilir. Ebeveynler önceden bir plan hazırlamanın ve denenebilecek çeşitli yatıştırıcı stratejilerin bir listesini tutmanın faydalı olabileceğini görmüşlerdir.

Her bebek bu stratejilere farklı tepkiler verecektir, bu yüzden ayrıca denemek gereklidir. Bazı stratejiler diğerlerinden daha iyi çalışabilir, bazıları bir defa işe yararken, başka bir gün etkisiz kalabilir.

Kolik bebek yatıştırmak için kullanılan stratejiler arasında bebeği kucağa alıp dolaşmak veya yavaşça kucakta sallamak, bebeğin karnını ovmak, veya hafif bir sırt masajı için yüzüstü uzatmak, bebek ile araba sürmek veya bebek arabasında yürüyüşe çıkarmak, bir battaniyeye sarmak, emzik kullanmak, ışıkları kısmak ve diğer görsel uyarıları sınırlamak, kalp atışına benzer hafif, ritmik ve sakinleştirici sesleri çalmak, beyaz gürültü elde etmek için yan odada beyaz gürültü makinesi, elektrikli süpürge veya çamaşır kurutucusu çalıştırmak, ya da ılık bir banyo yaptırmak bulunabilir.

Bazı vakalarda kolik bebeklerin ritmik seslere olumlu tepki verdiği görülmüştür. Bu ritmik sesler aralıksız ses çıkaran makinelerin sesleri, tekrarlanan dalga, rüzgar uğultusu, yağmur, su damlaması sesleri, ya da özel hazırlanmış kolik bebek müzikleri olabilir. Beyaz gürültü olarak adlandırılan bu seslere ek olarak bebeğin sakinleşmesi için ninni veya melodik şarkı söylenmesi de etkili olabilir. Bebek hem ebeveynlerinin sesine hem de yabansı seslere olumlu tepki verebilir ve rahatlayabilir.

Beslenme Uygulamaları

Beslenme tarzında yapılacak değişiklikler de kolik bebek i çin biraz rahatlama sağlayabilir. Bebeğini dik pozisyonda biberonla beslemek önemlidir. Bebeğin beslenme sırasında ve sonrasında sık sık geğirmesini sağlamak, sindirim sisteminde gaz birikmesini engelleyip rahatlama sağlamak konusunda faydalı olabilir. Buna istinaden beslenme sırasında eğimli bir şişe kullanmak, bebeği dik beslemeye yardımcı olur. İçildikçe ufalan katlanabilir biberon kullanımı da sindirim sistemine hava kaçışını azaltabilir.

Diyet Değişiklikleri

Yatıştırıcı stratejilerin veya beslenme uygulamalarının ağlamayı veya sinirliliği azaltmadığı durumlarda hekim tavsiyesiyle kısa süreli diyet değişiklikleri için deneme yapılabilir.

Emzirilen bebeklerde ise annenin diyetini değiştirmesi gerekebilir. Emziren annenin süt ürünleri, yumurta, kuruyemiş ve buğday gibi yaygın gıda alerjenleri içermeyen bir diyet denemesi uygun olabilir. Lahana, soğan veya kafeinli içecekler gibi potansiyel olarak rahatsız edici ve gaz üretici yapıcı gıdaları kaldırmak gerekebilir.

Kolik İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım

Kolik sürecinde ebeveynin öz bakımı büyük önem taşımaktadır. Kolik olan bir bebeğe bakmak, deneyimli ebeveynler için bile yorucu ve stresli olabilir. Bu stresle ve yorgunlukla başa çıkmak ve ebeveynin ihtiyacı olan desteği almasına yardımcı olmak için atılabilecek bir takım adımlar mevcuttur.

Öncelikle ebeveynin ara vermesi önemlidir. Ebeveyn bakım sürecini eşiyle veya partneriyle dönüşümlü olarak yapabilir. Eğer mümkünse bir arkadaştan ya da aile üyesinden bebeğe kısa bir süre bakması istenebilir.

Birey kendisine mümkünse evden çıkma fırsatı vermelidir. Ebeveynin özellikle bunaldığı anlarda kendisine yardımcı olması için bir arkadaş veya aile bireyi ile önceden plan yapması çok faydalı olabilir.

Koliğin geçici bir durum olduğu unutulmamalıdır. Bir çok vakada durum 3 - 4 ay içerisinde kendiliğinden düzelir.

Kolik bebeklerin ebeveynlerinin kendilerini çaresiz, depresif, suçlu veya kızgın hissetmesi normaldir. Ebeveynlerin bu duygularını aile üyeleri ve arkadaşlarla paylaşmalarının yanı sıra, hekim ve/veya psikolog eşliğinde profesyonel desteğe başvurmaları çözüme ulaşmayı kolaylaştıracaktır.

Ebeveyn olarak başarının ölçütü bebeğin ne kadar ağladığı değildir. Kolik , kötü ebeveynliğin bir sonucu değildir. Kolikten kaynaklanan ağlama krizleri de bebeğin ebeveyni reddetmesinin bir işareti değildir.

Bu süreç içerisinde ebeveylerin de kendi sağlıklarına dikkat etmeleri son derece önemlidir. Sağlıklı bir beslenme programına ilave olarak günlük tempolu yürüyüş gibi hafif ama düzenli egzersiz için zaman ayırmak çok faydalı olabilir. Mümkün olduğu durumlarda ebeveynler gündüz saati olsa dahi bebeğin uyuduğu zamanlarda uyumalıdır. Ebeveynler alkolden, sigaradan ve uyuşturucu ilaçları kullanmaktan kaçınmalıdır.

Kolik oluşumuna katkıda bulunabilecek faktörlerden birisinin, bir bebeğin sindirim sistemindeki yardımcı bakterilerin dengesizliği olduğu gözlemlenmiştir. Günümüzde üzerinde araştırmaların sürdürüldüğü bir tedavi yöntemi, genel sindirim sağlığını iyileştirmek için uygun bir bakteri dengesi oluşturmak üzere probiyotik adı verilen faydalı bakterilerin kullanılmasıdır. Ancak yapılan bazı çalışmalar Lactobacillus reuteri adlı bir bakteri ile tedavi edilen kolikli bebeklerin ağlama sürelerinde azalma olduğuna işaret etse dahi, bu çalışmaların çapı henüz küçük olduğu için kolik tedavisinde probiyotik kullanımını destekleyecek yeterli kanıt yoktur.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 1 Kasım 2024 Cuma Yayımlanma Tarihi: 28 Ocak 2021 Perşembe

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?