Kalp damar hastalıklarında kullanılan girişimsel yöntemler ve medikal teknolojilere aşağıdaki bölümden seçim yaparak ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Koroner Anjiyografi
Koroner anjiyografi her ne kadar en güvenilir tanı yöntemi olsa da, son dönemde sıkça duyulan ‘el bileğinden anjiyo’ da tanı için kullanılıyor.
Koroner Anjiyografi Nedir?
Koroner arter darlığının anatomik yapısını incelemede ve ek teknikler ile fonksiyonel değerlendirmede güvenilir bir yöntemdir.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Bu yöntem, yapılan diğer testlerde yüksek riskli olarak koroner damar tıkanıklığı şüphesi olan hastalarda, stent veya balon anjiyoplasti planlanan hastalarda ya da acil kalp krizinde tanı ve tedavi amacıyla uygulanıyor.
Anjiyografi Nasıl Yapılır?
Bu işlem sırasında hastaların mutlaka hastaneye yatışları yapılıyor. İşlem kateter laboratuvarında gerçekleştiriliyor.
Kasık damarından, kol damarından veya el bileği damarlarından kalbe kadar ilerleyen kateterler yardımıyla yapılıyor. Sterilizasyon sağlandıktan sonra lokal anestezik maddeler ile giriş bölgesi uyuşturuluyor.
Koroner anjiyografi işlemi sırasında ağrı duyulmuyor, sadece radyoopak maddesinin hastanın damarına verilmesi sırasında bir defalık ve birkaç saniye süreyle tüm vücuda yayılan bir sıcaklık oluşuyor.
İşlem normal şartlarda kısa süreli bir işlem olup genelde 5-10 dakika sürüyor.
Bu işlem sırasında hastanın kalbindeki bazı boşluklardan veya damarlardan basınç ve kan örnekleri alınıyor, radyoopak madde verilerek damarların ve kalbin tamamen görüntülenmesi sağlanıyor.
Anjiyografi Sonrası Bakım
İşlemden sonra, işlem sırasında seçilen yönteme göre değişebilmek kaydıyla 2-6 saat hastanede gözlem süresi gerekiyor ve bu sürede damara giriş yerinde tampon yapılmak suretiyle kanama engelleniyor.
El Bileğinden Anjiyografi
Kalp damar hastalıklarının teşhisinde anjiyo, anahtar bir rol üstleniyor. Günümüzde kasık yerine el bileğinden girilerek yapılabiliyor. Son yıllarda çok sık kullanılan ve dünyada geliştirilen yeni teknolojiler sayesinde kullanımı gittikçe artan bir anjiyografi yöntemi.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Eğer hastanın kasık bölgesindeki damarlarda bir tıkanıklık var ise veya aşırı kilo nedeniyle kasık bölgesinin kullanımı uygun değilse kol damarı kullanılabiliyor.
El Bileğinden Anjiyo Nasıl Uygulanıyor?
Anjiyo yapılacak bölge, lokal olarak uyuşturuluyor. Küçük bir kesiden anjiyo işlemi uygulanıyor. Kesinin çok küçük olması sayesinde hasta, işlem sırasında ağrı hissetmiyor.
İşlem sonrasında hastanın bileğine bileklik benzeri bir materyal takılıyor. Taburcu olurken bu materyal çıkarılıyor ve hastanın işlem yeri bandajlanıyor.
Kimlere Uygulanabilir?
Kalp hastalarının yüzde 99’una uygulanabiliyor.
Anjiyo Sonrası
Hastanın damar sorunları (kanama, pıhtılaşma, anevrizma, diğer damarlara veya sinirlere baskı, bacakta morarma-fonksiyon azalması-iş kaybı) az oluyor.
Hasta işlemden sonra isterse oturabiliyor, tuvalet ve yemek ihtiyaçlarını dolaşarak giderebiliyor. Hasta aynı gün yürüyerek, arabasını kullanarak evine veya işine gidebiliyor.
El Bileğinden Anjiyo Riskleri
Nadiren el bileği damarında sorunlar olabiliyor.
Kan Testleri
Kalp hastalarında istenen kan testleri sıklıkla geniş kapsamlı olup tüm vücut sistemi ile ilişkili veriler içermelidir.
Kan tetkikleri için sıklıkla açlık durumu istenir. Bu açıdan gece yarısından sonra yemek yememek ve sabah az su ile ilaçların alınması sonrası kan verilebilir.
En sık istenen kan tetkikleri şunlardır;
- Tam kan sayımı
- Böbrek fonksiyon testleri: üre, kreatinin, BUN, sodyum, potasyum, kalsiyum
- Karaciğer enzimleri: ALT, AST
- Açlık kan şekeri
- Kolesterol paneli: Total kolesterol, LDL, HDL, Trigliserit
- Tiroid fonksiyon testleri: T3, T4, TSH
- Özellikli kan testleri: Sedimantasyon( kanın çökelme hızı ), PT, aPTT gibi kan pıhtılaşması ile ilgili tetkikler
Ekokardiyografi
Ekokardiyografi, ultrasonik ses dalgalarını kullanarak, hareketli bir organ olan kalbin yapısını, patolojilerini ve fonksiyonlarını inceleme imkanı veren bir teşhis ve araştırma tekniği.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Ekokardiyografi ile kalp karıncığı duvarının hareketleri ve boşluğu, kalp kası büyümeleri ve kalp kapakları incelenebiliyor. Ayrıca kalbe takılan suni kapakçıkların yapı ve işlerlik durumları da ekokardiyografi ile görülebiliyor.
Doğumsal kalp hastalıklarının (kalpteki delikler, damar daralmaları vb.) tümüne yakını bu incelemeyle tanılanıyor.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
Ekokardiyografi aletinde, elde edilen görüntülerin izlendiği ekrana görüntüleri gönderen ve “probe” denen bir uç bulunuyor. Probe, hastanın göğsünde kalbe denk gelen bölgeye tutuluyor.
Bu görüntüde kalbin tüm boşlukları, ana damarlara ait giriş ve çıkış kısımları, kapakçıkların durumu, aortun ve aort kapağının durumu, kapakçıklar boyunca kanın hareketi ve kapakçıklardaki açılma ile kapanma kusurlarına ait bozukluklar görülebiliyor.
Bunların yanı sıra, kalp kası fonksiyonları da kalp damar tıkanıklıkları hakkında fikir veriyor ve doğumsal kalp hastalıklarının tanısının konulmasında en temel tanı aracı oluyor.
Boğazdan probun yutturulması şeklinde yapılan Transözofegal ekokardiyografi ise kalbin kulakçık kısmı, kalpte pıhtı araştırılması, kalpte delik araştırılması, bazı doğumsal kalp hastalıkları ve aort damarları hakkında çok detaylı bilgiler sağlıyor. Bu işlem sırasında hasta ağrı hissetmiyor.
Bilinmesi Gerekenler
İleri derecede obez olan hastalarda kalp görüntüsü iyi alınamadığı için bu tetkik yetersiz kalabiliyor.
Üç Boyutlu Ekokardiyografi
Temel prensipleri, uygulama yöntemi ve ana kullanım amaçları normal ekokardiyografi ile aynı olmasına rağmen, üç boyutlu ekokardiyografi özellikle bazı kalp hastalıklarının tanısında ve izleminde normal ekokardiyografi ile elde edilen bilgilerin ötesinde bilgi edinilmesine olanak veriyor.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Özellikle yapay kalp kapak hastalıklarının ve bu hastalıklara bağlı gelişen sorunların değerlendirilmesinde, kalp kapak tamiri yapılması uygun olan hastaların belirlenmesinde, kalp içindeki kitlelerin ve konjenital kalp hastalıklarının detaylı incelenmesinde üç boyutlu ekokardiyografi oldukça yardımcı oluyor.
Holter Monitorizasyon
Holter takibi, hastalarda kalp ritmini ya da tansiyonu takip etmek amacıyla yapılıyor. EKG kaydı ve tansiyon değerlerini ölçmek için cep telefonu büyüklüğünde ayrı cihazlar bulunuyor. Genellikle 24 saatlik veya daha uzun süreli cihazlar hastanın vücuduna yapıştırılıyor ve sürekli olarak hastanın kalp ritmini ya da tansiyonunu ölçüyor.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Genelde hastanın günlük hayatı sırasında kalp ritmini/tansiyonunu izlemek için kullanılıyor. Hekim genellikle bu testi, hastada anormal kalp ritminden şüphelendiğinde ya da tansiyon dengesizliği durumunda uyguluyor.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
Hastanın normal bir gününde çeşitli fiziksel ve psikolojik değişikliklerin etkisi, alınan bazı ilaçların kalp ritminde/tansiyonunda oluşturduğu değişimlerin izlenmesi için kullanılıyor ve kalbin elektriksel aktivitesi bir teyp kasetine kaydediliyor. Hastaya, cihazı taşıdığı süre boyunca günlük aktivitelerini ve şikayetlerini kaydetmesi söyleniyor.
Hastanın, cihazı taşıdığı süre içerisinde banyo/duş almaması ve cihazı sudan uzak tutması gerekiyor. Sürenin sonunda çıkarılan cihazın, bilgisayar ortamında uzman kardiyolog tarafından ritm/tansiyon bakımından analizi yapılıyor. Sonuçlar genellikle 24 saat içinde hastaya veriliyor.
Bu test, hastanın uzun bir zaman periyodu içindeki kalp ritm/tansiyon değişikliklerini izleyebiliyor. Bu kayıt cihazlarının hiçbir yan etkisi yok ve hastada kalıcı bir etki bırakmıyor, cep telefonlarından etkilenmiyor. Hasta bu cihazları taşıdığı sürece normal hayatını sürdürüp işine devam edebiliyor, bu sürede hastanede yatmasına gerek kalmıyor.
Bilinmesi Gerekenler
Cihaz genellikle bir veya birkaç günlük kayıt yapıyor. Cihazın kayıtları incelendiğinde herhangi bir anormallik tespit edilirse kesin tanı için başka ek tetkik yapmak gerekebiliyor.
Transtelefonik Monitör
Hastaya aynı Holter cihazında olduğu gibi kayıt yapabilen bir cihaz takılıyor, kalp fonksiyonlarının izlenmesi sağlanıyor.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
Normalde Holter cihazları hasta üzerinde 2-3 gün kalabiliyor. Ancak daha seyrek şikayetleri olan hastalarda (1-2 haftada bir olan çarpıntı, bayılma vs.), Holter cihazının hasta üzerinde kaldığı sürede hastanın şikayeti olmayabiliyor. Bu gibi durumlarda transtelefonik çalışan telemedicine cihazı kullanılabiliyor.
Bu cihaz görünüş ve takılış tekniği bakımından Holter cihazına benzemesine rağmen sürekli kayıt yapmıyor, hasta şikayeti olduğu zaman kaydedici düğmesine basarak önceden belirlenmiş zaman süresince kayıt aldırıyor.
Hastanın şikayeti olduğunda kayıt aldığından, hastalığı tespit etme oranı daha yüksek oluyor. Kayıtları göstermesi için, hasta telefonla değerlendirmeleri bir merkeze gönderiyor. Bu cihazların hasta açısından riski yok.
Bilinmesi Gerekenler
Cihazlar sudan etkilendikleri için banyo sırasında çıkarılmaları gerekiyor.
Stres Ekokardiyografi
Ciddi kalp damar hastalıklarının tanısında kullanılan yöntem.
İstirahatte yapılan ekokardiyografi, kalp boşluklarının genişliği, duvar hareket bozuklukları ve kalp kasının kasılma fonksiyonlarını saptayarak, dolaylı olarak koroner arter hastalığı tanısına yardımcı oluyor.
Ayrıca tetkik sırasında diğer kapak hastalığı, kalp zarı iltihabı, aort damar yırtılması ve kalpte aşırı kalınlaşma ile seyreden kardiyomiyopati gibi göğüs ağrısına ve nefes darlığına neden olabilecek diğer durumların ayırt edilmesini sağlıyor.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Eforlu EKG testi eşliğinde uygulanan stres ekokardiyografisi, damar hastalığı bölgesinin gösterilmesi amacıyla yapılabiliyor. Bu sırada bazı ilaçlar, ilaçlı stres amacıyla kullanılıyor. Bu ilaçlardan, kalp kasının canlılığını gösterme amacıyla da yararlanılıyor.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
Öncelikle kalbin, damardan uygulanan bir ilaç ile yüksek tempolu çalıştırılması sağlanıyor. Bunun için hastanın koşması isteniyor. Eğer hasta koşamayacak durumda ise ilaç uygulanarak kalpte oluşturduğu etkiler, suni olarak yaratılıyor. Efor harcama sırasındaki kalbin kasılması ve kapak fonksiyonları inceleniyor.
Maliyeti miyokardial sintigrafiye göre daha düşük olan, daha az zaman alan ve kalp fonksiyonları konusunda daha fazla bilgi sağlayan bir yöntem. Stres ekokardiyografisinin ciddi kalp damar hastalığını saptamada doğruluk oranı yüzde 90 civarında.
Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi
Kalp kasınızın durumu hakkında bilgi veriyor.
Kalp kası, koroner damarlar denilen özel damarlar aracılığıyla besleniyor. Eğer koroner damarlarda ciddi daralmalar olur ve bu da kalp kan akımını azaltırsa veya damar tamamen tıkanırsa (koroner arter hastalığı) kalp yeterli oksijeni alamıyor. Bazen kalp şikayetleri çok silik kalabiliyor veya hastanın hiçbir yakınması olmayabiliyor.
Miyokardial sintigrafik inceleme; görüntülerden birincisi stres altında (örneğin egzersiz yaparken), diğeri ise istirahat durumunda olmak üzere iki ayrı durumda kalbin kanlanması hakkında bilgi verebilen bir incelemedir.
Hangi Durumlarda Uygulanıyor?
Miyokard perfüzyon sintigrafisi, genellikle kalp kasının kanlanmasında bir sorun olup olmadığını araştırmak üzere yapılıyor.
Nasıl Uygulanıyor?
Bu işlem sırasında incelemeyi yapabilmek için az bir miktar kalp hücrelerinde tutunma özelliği olan radyoaktif madde, kol toplardamarından hastaya veriliyor. Ardından göğsün etrafında dönen bir araç (gama kamera) ile kalbin görüntüleri alınıyor. Stres ve istirahat sırasında kalp damarları aracılığıyla kalp hücrelerine yayılan radyoaktif maddenin ölçülmesi sayesinde kalp kan akımını kıyaslama imkanı veriyor.
İstirahat çalışması genellikle stres çalışması ile aynı günde yapılıyor. En sık kullanılan izotoplar, talyum 201 ve teknisyuma bağlanan sestamibi ve tetrofosmin gibi ajanlardır.
Miyokardiyal sintigrafi ile ciddi koroner arter hastalığının tanısı konuluyor. Ciddi damar hastalığını tanıma konusunda tanısal duyarlılığı ve özgüllüğü (spesifitesi) yüzde 90 düzeylerindedir.
Tanısal değeri Treadmill EKG testinden fazla olduğundan, damar darlığının bölgesel yerini belirleyebilme konusunda da daha iyi bilgi sağlıyor. Ayrıca test sırasında elde edilen bilgiler hastanın mortalite (ölüm) riski, kalp fonksiyonları ve ileri kalp yetersizliği hakkında da bilgi sağlıyor, elde edilen bilgiler hekimin tedavi stratejisi konusunda önemli bilgiler içeriyor.
Bilinmesi Gerekenler
Bu işlem öncesinde bazı hazırlıkların yapılmasını ve hastanın kullandığı bazı ilaçların önceden bırakılmasını gerektiriyor.
FLASH CT
Flash CT, X-ışını kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünü oluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemi.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
Hastanın üzerinde yattığı tomografi cihazının yatağı, cihazın “gantry” adı verilen açıklığına sokuluyor. Cihazın tüp ve dedektör sistemleri vücudun etrafında 360 derecelik bir dönüş hareketi yapıyor. Bu sırada tüplerin yaydığı X-ışını dedektör tarafından algılanıyor. Bu dedektörler de doku farklılıklarını bilgisayara işlemeye başlıyor. Oluşturulan görüntüler de bilgisayar ekranından izlenerek tanı konuluyor.
Hangi Alanlarda Kullanılıyor?
Radyolojik tanı yöntemi olan Flash CT, başta kardiyak ve akciğer taraması olmak üzere vücudun hemen her alanında görüntü sağlayabiliyor.
Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi
Çözünürlük ve görüntü açısından geliştirilmiş bir tomografi cihazıdır.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
Çekim sırasında normal anjiyografi yapmak için kullanılan kontrast madde (yani damarların görünmesi için kullanılan boyar madde) damardan verilerek aynı anda binlerce kesitten saniyeler içerisinde görüntü alınıyor. Cihaz, bu görüntüleri işliyor ve ortaya birkaç dakika içerisinde kalbin damarları da dahil çok detaylı görüntüsü çıkıyor. Saniyeler içinde kalbin anjiyografik incelemesi yapılıyor.
Bilinmesi Gerekenler
Sonuçta bir tomografi çeşidi olduğu için radyasyon alınıyor, ancak özellikle Flash CT ile bu radyasyon dozu da çok düşürülmüş durumda.
Kardiyak MR İnceleme
Kalp kası hastalıklarını inceliyor, kalp içindeki kitleleri saptıyor.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), aslında çok da yeni değil, 80’li yılların başlarında geliştirilmiş bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Ancak kardiyak amaçlı kullanım prosedürleri son yıllarda geliştirildi.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Doğumsal kalp hastalıkları, kalp boşlukları ile kalbe giren ve çıkan ana damar yapılarının detaylı değerlendirilmesi, fonksiyonları bakımından önemli bilgiler sağlıyor. Bu grup hastalıklarda ekokardiyografi bulgularını tamamlayan ve hastaya zarar vermeyen bir inceleme yöntemi olarak, gittikçe artan bir önem kazanıyor.
Kalp damar tıkanıklıklarının değerlendirilmesi, kalp krizi sonrası kalp kasının ne kadar etkilendiğinin ve bu etkilenme sonucu kalp kasının ne kadarının canlı ve fonksiyonel yapısını koruyabildiğinin belirlenmesi konusunda detaylı veriler sağlıyor.
MR inceleme, anjiyografik görüntüler ve koroner damarların da görüntülenmesini sağlıyor, aynı inceleme sırasında hem fonksiyonel ve fizyolojik, hem de histopatolojik değerlendirme yapabilmeye imkan veriyor.
Kardiyomiyopatiler olarak adlandırılan kalp kası hastalıklarının ve kalp içi kitlelerin değerlendirilmesinde önem taşıyan MR inceleme yöntemlerinden biridir.
İşlem sırasında kullanılan teknikler böbrekler açısından daha az risklidir. Bilinen klasik görüntüleme yöntemlerinden farklı olarak, radyasyon ve ultrason dalgaları içermiyor ve organların gerçek görünümlerini, fizyolojik parametreleri kullanarak görüntülüyor.
MR’ın, ortaya koyduğu veriler bakımından günümüzde kalp damar hastalıklarının tanısında girişimsel olmayan bir görüntüleme yöntemi olarak, giderek artan geniş bir kullanım alanı bulunuyor.
PET-CT
Sintigrafi esasına dayanan bir kardiyak incelemedir.
Hangi Durumlarda Kullanılıyor?
Bu teknik, kalp kasının canlılığının ne derece korunduğunun kesin olarak gösterilebilmesi için yapılıyor. Kalp hücrelerinin daha çok fonksiyonları ve canlılığı konusunda detaylı bilgi edinmek için kullanılıyor. Örneğin hasta kalp krizi geçirmiş ise hangi dokuların bu krizden ne kadar etkilenmiş olduğu kesin bir şekilde ortaya çıkıyor.
İşlem Nasıl Uygulanıyor?
İşlem sırasında kalbe genellikle glikoz içeren işaretlenmiş izotoplar veriliyor. Nükleer tıp yöntemlerinde olduğu gibi PET’te de çok küçük miktarlarda, radyoizotop denen radyoaktif maddeler kullanılıyor, hastaya yapılan stres işlemi sırasında toplardamarından veriliyor.
PET’te görüntülenebilmesi için radyoizotop, glikoz veya dokular tarafından etkin olarak kullanılan bir hormon gibi, taşıyıcı görevi gören bir maddeye ekleniyor. İzotop/taşıyıcı madde bileşimi, kan dolaşımına zerk ediliyor ve çok kısa sürede hedef organ olan kalp kası hücrelerine ulaşıyor ve kalp kası hücrelerinde tutunma oranına göre yoğunlaşıyor. Glikoz içeren bu maddenin hücrelerde tutunmak suretiyle kameradan yayılan görüntüleri kaydediliyor ve elde edilen veriler hücrenin daha çok fonksiyonları ve canlılığı konusunda detaylı bilgi veriyor.
Kalp dokularının canlılığının gösterilmesinde kullanılıyor. Yüksek riskli hastaların bypass ameliyatından fayda görüp görmeyeceği hakkında yol gösteriyor.
Bilinmesi Gerekenler
Hamile ve çocuklara uygulanamıyor.
FORCE CT
Kardiyak görüntüsü elde edebilen tomografi yöntemidir.
İşlem Nasıl Uygulanılıyor?
Hastalarda çekim öncesi 4 saatlik açlık gerekiyor. İnceleme damardan kontrast madde verilmesini takiben saniyeler içerisinde tamamlanıyor.
Başka Hangi Alanlarda Kullanılıyor?
Özellikle çocuk, yaşlı, obez ya da bilinç kaybı nedeniyle çekim sırasında istemsiz hareket eden kişilerin çekiminde tercih ediliyor.