Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Hafızayı, düşünme kabiliyetini ve davranışları olumsuz yönde etkileyen Alzheimer hastalığı, henüz nedeni tam olarak açıklanamayan demansın ilerleyici bir formudur. Demans hastalarının yaklaşık %60-80'inde Alzheimer görülebilir. Hastalığın tanısı genellikle 65 yaş sonrası konulur. Bu yaştan önce teşhis edilirse erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı olarak adlandırılır. Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur ancak semptomların hafiflemesini sağlayan tedavi yöntemleri mevcuttur.

İçindekiler

Alzheimer Nedir?

Alzheimer ; beyin hücrelerinin yavaş yavaş ölmesi nedeniyle hafıza kaybına ve düşünme yeteneğinin azalmasına yol açan, unutkanlık belirtisi ile öne çıkan, ilerleyen aşamalarda kişinin günlük basit aktivitelerini ve işlerini yapmasına engel olan bir beyin hastalığıdır. Çoğunlukla unutkanlıkla kendisini gösteren Alzheimer’ın 65 yaşında görülme sıklığı % 1 iken, bu oran 80’li yaşlarda %30’a yükselir ve yaş ilerledikçe risk artar.

Alzheimer’ın Beyin Üzerindeki Etkileri

Sağlıklı bir insan beyni, on milyonlarca nörondan oluşur ve bu özel hücreler beynin farklı bölgeleri arasında ve beyin ile kas, organlar gibi diğer vücut bileşenlerine mesajlar gönderir. Bilgileri elektriksel ve kimyasal sinyaller yoluyla işleyen ve vücuda ileten nöronlar; düşünce, hafıza, davranış işlevlerinin gerçekleşmesini sağlar. Alzheimer hastalığında bu iletişim ağı bozulur ve çok sayıda nöron işlevini yitirip öldüğü için beyin fonksiyonları zayıflar.

Nöronlar, merkezi sinir sisteminde önemli rol oynar. Yaşlanma nedeniyle beyin tipik olarak belirli bir dereceye kadar küçülebilir ancak nöron sayısında pek değişiklik olmaz. Ancak Alzheimer hastalığında nöronlarda ciddi hasarlar ve kayıplar yaşanır. Bu durum hücreler arası sinir iletimini zayıflatarak metabolik faaliyetler için hayati öneme sahip süreçleri bozabilir. Bozulma özellikle beynin hafıza kısımlarındaki nöronlar arası bağlantılarla dil, muhakeme ve sosyal davranıştan sorumlu beyin alanlarını etkiler.

Alzheimer ve Demans Arasındaki Fark

Alzheimer ve demans, zaman zaman birbiriyle karıştırılsa da farklı tıbbi durumlardır. Demans, bir hastalık değil; bilişsel yetenekleri, düşünmeyi, davranışları ve hafızayı etkileyen bir dizi semptomun tanımlanabilmesi için kullanılan genel tıbbi kavramdır. Alzheimer ise demansın en yaygın çeşitlerinden biridir ve hafıza ile bilişsel işlevleri etkileyen ilerleyici nörodejeneratif yani nöronlara hasar veren bir hastalıktır. Kısacası Alzheimer ve demans farkı; Alzheimer hastalığının ilerleyici hafıza kaybı ve bilişsel gerilemeye neden olan spesifik bir hastalık olmasıdır.

Alzheimer Belirtileri Nelerdir?

Gündelik hayatı olumsuz etkileyecek seviyede unutkanlık, konuşurken kelime bulmakta zorlanma, tarihleri unutma, eşyaların yerini hatırlayamama, takip etme ve takip edildiği şüphesi taşıma, plan yapamama, sokakta gezerken kaybolma gibi durumlar en temel Alzheimer belirtileri arasında yer alır. Alzheimer belirtileri iki başlıkta özetlenebilir:

Hafıza Kaybı ve Zihinsel Karmaşa

Alzheimer hastalığının ilk dönemlerinde hafif hafıza kaybı ve kafa karışıklığı olabilir. Kişi olayları hatırlama, karar verme ya da başkaları tarafından söylenenleri algılamada zorluk yaşayabilir ve tüm bu durumların farkında olabilir. Ancak hastalık ilerledikçe hafıza kaybı şiddetlenir ve kişi aile üyelerini tanımayabilir, ilişkilerini unutabilir, yaşadığı evin konumu ya da zaman akışı konusunda kafa karışıklığı yaşayabilir. Kalem, çatal gibi eşyaların ne amaçla kullanıldığını dahi unutabilir.

Davranışsal ve Psikolojik Belirtiler

Alzheimer hastalığında beyin fonksiyonlarındaki aksaklıklar, düşünme ve çevreyle uygun şekilde etkileşimde bulunma yeteneğinin bozulmasına neden olabilir. Bu durum aşağıdaki davranışsal ve psikolojik belirtilere yol açabilir:

  • Duygularını ifade etmek için kelime bulmakta güçlük yaşama, söylenenleri anlamada zorlanma, kelimeleri yanlış telaffuz etme,
  • Görsel fonksiyonlarda bozulma nedeniyle tanıdık ya da yabancı mekanlarda kaybolma, dışarıda bilinçsiz dolaşma,
  • Problem çözme yeteneğinde bozulma; algılama, mantık yürütme ve karar vermede zorlanma,
  • Sosyal uyumda zorlanma, duygusal cevapsızlık, dürtülerini kontrol etmede güçlük,
  • Sürekli bir keder hali, endişeli hissetme,
  • Hayata karşı kayıtsızlık, depresyon,
  • isteksizlik ya da aşırı coşku, yerinde duramama,
  • Asabiyet,
  • Halüsinasyon görme,
  • Duygularını ve davranışlarını kontrol etmede zorlanma bir başka deyişle disinhibisyon ve ajitasyon,
  • Uyku düzeni ve iştahta değişiklikler.

Alzheimer’ın Evreleri

Alzheimer evreleri; hafif, orta ve ileri olmak üzere üç aşamayı içerir. Evreler, hastalık semptomlarının şiddetine göre sınıflandırılır.

Erken Evre Alzheimer

Erken evre Alzheimer, özellikle yeni öğrenilen bilgilerin; örneğin son gidilen yerlerin, güncel olayların ya da yeni tanışılan kişi isimlerinin unutulması ile karakterizedir. Buna ek olarak erken evre Alzheimer belirtileri şunları kapsar:

  • Düşüncelerini ifade edecek kelimeleri bulmakta zorlanma,
  • Nesneleri sürekli kaybetme ve yerlerini değiştirme,
  • Plan yapma ve organizasyonda zorluk yaşama,
  • Sorunları çözmede zorlanma,
  • Rutin günlük işleri normalden daha uzun sürede tamamlama.

Orta Evre Alzheimer

Orta evre Alzheimer, uzun süren bir aşamadır ve hasta uzun yıllar bu evrede kalabilir. Orta evre Alzheimer hastaları, bakıma ve yardıma ihtiyaç duyabilir. Orta evre Alzheimer belirtileri aşağıdakileri kapsayabilir:

  • Hafıza kayıpları ve kafa karışıklığı,
  • Telefon numaralarını ya da okudukları okullar gibi yaşamlarına dair olayları ve ayrıntıları unutma,
  • Haftanın hangi gününde, hangi ayda veya hangi mevsimde olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşama,
  • Arkadaş ve aile bireylerini tanımada zorlanma,
  • Basit matematik işlemlerini yapmada güçlük çekme,
  • Banyo yapma, duş alma, saç tarama, tuvaleti kullanma gibi kişisel bakım konularında yardıma ihtiyaç duyma,
  • Tedirginlik ve anksiyete hissi,
  • Depresyona eğilim,
  • Asılsız şüphelere (sanrılar) sahip olma,
  • Uyku bozuklukları.

İleri Evre Alzheimer

İleri evre Alzheimer, hastalığın son aşamasıdır ve bu aşamada demans şiddetlenir. Hasta, bu evrede mutlaka bakıma ihtiyaç duyar. İleri evre Alzheimer belirtileri aşağıdakileri içerir:

  • Hafıza kaybı,
  • Çevreye karşı ilgisizlik,
  • Yemek yeme, oturma, kalkma, yürüme gibi tüm günlük yaşam aktivitelerinde yardıma ihtiyaç duyma,
  • İletişim kurma yeteneğini kaybetme,
  • Birkaç kelimelik cümleler dışında konuşamama,
  • Enfeksiyonlara yakalanma riskinde artış.

Alzheimer Neden Olur?

Güncel çalışmalar sonucunda Alzheimer hastalığının “amiloid” proteini adı verilen bir bileşenin beyin hücrelerinde birikerek plak oluşturması nedeniyle geliştiği yönünde görüşler yaygınlaşmıştır. Benzer şekilde Alzheimer hastalarında “tau” adı verilen bir başka proteinin de beyin hücrelerinde düğümler meydana getirebileceği görülmüştür. Plaklar ve lifler, beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozarak beyin fonksiyonlarının zarar görmesine neden olabilir. Plak ve düğümlerin oluşumu tek bir nedene bağlı değildir. Bazı durumlar ve risk faktörleri bir araya geldiğinde Alzheimer hastalığına yol açabilir. Genellikle genetik yatkınlık, ilerleyen yaş, çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları Alzheimer hastalığı için risk taşıyabilir.

Yaş ve Genetik Faktörler

Yaşla birlikte beyin küçülmesi yaşanır ve bu nedenle 65 yaş üstü kişilerde Alzheimer hastalığına yakalanma riski yüksektir. Erken yaş Alzheimer hastalarında genetik mutasyon en önemli risk faktörüdür. Apolipoprotein E (APOE) geninin bir formu olan APOE ε4, erken yaş Alzheimer hastalığı ile ilişkilidir. Aynı zamanda ilerleyen yaşlarda Alzheimer'a yakalanma riskini artırabilir. Buna ek olarak anne, baba, kardeş gibi birinci derece akrabalarda Alzheimer hastalığı olması, hastalığa yakalanma riskini %10-30 oranında artırabilir.

Çevresel ve Yaşam Tarzı Etkenleri

Alzheimer hastalığına neden olan çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları arasında aşağıdakiler yer alabilir:

  • Ciddi kafa travması,
  • Sigara kullanımı,
  • Yüksek tansiyon,
  • Obezite,
  • Fiziksel aktivite eksikliği,
  • Mental aktivite eksikliği,
  • Yetersiz ya da sağlıksız beslenme.

Alzheimer Nasıl Teşhis Edilir?

Alzheimer teşhisi için çeşitli yöntemler kullanılır. Klinik değerlendirmeler sonrası beyin fonksiyonlarını test etmek için beyin görüntüleme tekniklerine başvurmak gerekir.

Klinik Değerlendirmeler

Alzheimer tanısı için doktor öncelikle hastanın genel sağlık durumu ve günlük yaşamı hakkında bilgi almak amacıyla hastaya ya da hasta yakınına aşağıdaki soruları yöneltebilir:

  • Genel sağlık durumunuz nasıl?
  • Kullandığınız ilaçlar neler?
  • Tıbbı geçmişiniz nasıl?
  • Günlük aktiviteleri gerçekleştirme beceriniz nasıl?
  • Ruh hali, davranış ve kişilik değişiklikleri yaşıyor musunuz?

Bunlara ek olarak doktor hastanın beyin fonksiyonlarına yönelik aşağıdaki testleri isteyebilir:

  • Hafıza, problem çözme, dikkat durumu, odaklanma kabiliyeti, matematik ve konuşma becerisini değerlendirmeye yönelik zihinsel testler,
  • Diğer hastalıkları dışlamak amacıyla kan ve idrar testleri.

Tiroid bezinin fonksiyonuyla ilgili sorunlar ya da B12 vitamini eksikliği gibi durumlar, Alzheimer semptomlarına benzer belirtilere neden olabilir. Bu olasılıkları elemek için kan ve idrar testleri istenebilir. Ayrıca Alzheimer tanısını desteklemek amacıyla lomber ponksiyon yapılabilir. Yani hastadan beyin omurilik sıvısı örneği alınarak amiloid ve tau protein miktarları ölçülebilir. Ölçüm sonucunda bu proteinlerin miktarı yüksekse Alzheimer hastalığı tanısı netleşebilir.

Beyin Görüntüleme Teknikleri

Alzheimer hastalığında zamanla beyin hücreleri kaybından dolayı dejenerasyon yaşanır ve bu dejenerasyon görüntüleme teknikleriyle tespit edilebilir. Ancak beyne dair pek çok problem, Alzheimer hastalığına benzer hasara neden olabilir. Bu nedenle beyin görüntüleme teknikleri, tek başına Alzheimer tanısı için yeterli değildir. Ancak Alzheimer tanısını desteklemek ve diğer olası beyin hastalıklarını dışlamak için beyin BT, beyin MRI veya pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme testleri yapılabilir. Alzheimer hastalığının tanısında kullanılan en yaygın beyin görüntüleme teknikleri şunlardır:

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI)

MRI görüntülemesinde beyin bölgelerinin ayrıntılı görünümünü elde etmek için güçlü radyo dalgaları ve mıknatıslar kullanılır.

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

X ışınları ile beynin kesit görüntülerinin elde edilmesini sağlayan bilgisayarlı tomografi, hipokampüs gibi bellekle ilişkili bölgelerdeki küçülmeler başta olmak üzere beyindeki hacim kaybını göstererek diğer olası nedenleri dışlamaya yardımcı olur.

Pozitron Emisyon Tomografisi (PET)

Alzheimer tanısında PET taraması beyindeki metabolik aktiviteleri görüntüleyerek hastalığın teşhisine ve diğer demans türlerinden ayrıştırılmasına yardımcı olur. PET taraması, ayrıca beyin dokularındaki amiloid ve tau protein birikimlerini de gösterir.

Alzheimer Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Alzheimer tedavisi olmayan bir hastalıktır ve tedavi, hastalık semptomlarını hafifletmeye yöneliktir. Bazı ilaçlar, destekleyici terapi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Hastalık her bireyi farklı etkilediği için bireysel tedavi planı uygulanır.

İlaç Tedavileri

Alzheimer tedavi yöntemleri arasında yer alan ilaç tedavileri ikiye ayrılır:

  • Kolinesteraz inhibitörleri: Beyinde amiloid birikiminin azalmasına yardımcı olarak hastalık semptomlarını hafiflemesini destekleyebilir. Sinir hücrelerinin iletişim kurmasına yardımcı olan asetilkolin düzeylerinin artmasını sağlayarak hafıza sorunlarının ve davranışsal belirtilerin azalmasına katkıda bulunabilir.
  • NMDA antagonistleri: Orta ve şiddetli Alzheimer hastalarının yemek yeme, yürüme, banyo yapma, giyinme gibi günlük yaşam aktivitelerini iyileştirmeye katkıda bulunabilir.

Destekleyici Terapi Yöntemleri

Alzheimer hastalığı tedavi yöntemleri, beyin fonksiyonlarındaki hasarın onarılmasını sağlamaz. Ancak destekleyici terapi yöntemleriyle semptomlar hafifletilebilir. Örneğin hastanın denge kabiliyetini geliştirmek ve düşme olasılığını en aza indirmek için fizik tedavi önerilebilir. Psikoterapi, hastanın psikolojik semptomlarını azaltmaya destek olabilir. Müzik terapisi; hastanın ruh haline, davranışlarına ve günlük işlevlerini yerine getirme kabiliyetine katkı sağlayabilir. Alzheimer hasta yakınları için öneriler almak da hastanın yaşam kalitesini artırmaya destek olabilir. Bunun için doktorunuz ile görüşüp detaylı bilgi alabilirsiniz.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri ile Alzheimer Yönetimi

Alzheimer teşhisi alan kişinin hayatını kolaylaştırmak için aşağıdaki yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir:

  • Eskiden ilgi duyduğu alanları ona hatırlatmak semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Bahçeyle uğraşmak, yemek yapmak gibi keyif aldığı aktiviteler hastanın günlük rutinine dahil edilebilir.
  • Yaşam alanlarının düzenini sabit tutmak, hastanın kendini tanıdık ortamda hissetmesi açısından önemlidir. Bu nedenler ev dekorasyonunu ve eşyaların yerini değiştirmekten kaçınılmalıdır.
  • Hastanın düzenli fiziksel aktivite yapmasına ve sağlıklı bir diyet programını takip etmesine dikkat etmek, semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.
  • Düzenli olarak arkadaşlarla görüşmek, yemek için dışarıya çıkmak, sinemaya ya da konsere gitmek gibi sosyal aktivitelere katılmak hastalığın yönetimini kolaylaştırabilir.

Alzheimer Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Alzheimer Hastalığının İlk Belirtileri Nelerdir?

Alzheimer hastalığın ilk belirtisi, özellikle son dönemde yaşanan olayları hatırlayamamaktır. Kendini ifade etmekte zorlanma, kelimeleri seçmekte güçlük yaşama nedeniyle daha az konuşma gibi belirtiler de hastalığın ilk evresinde yaygın olarak görülür.

Alzheimer İlk Evre Kaç Yıl Sürer?

Hastalığın ilk evresi, 20 yıllık bir süreyi kapsayabilir. İlk evrede beyindeki nöronlarda bozulmalar gerçekleşmeye başlar. Ancak hastalık henüz dikkate değer belirti vermez.

Alzheimer İle Demans Farkı Nedir?

Beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesi sonucu oluşan demans; hafıza, düşünme, dil ve günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bilişsel işlev bozukluklarının genel adıdır. Beynin ilerleyici bir şekilde işlev kaybına uğramasına neden olan Alzheimer ise hafıza kaybı, düşünme ve davranış bozuklukları gibi spesifik belirtilerle karakterize bir hastalıktır.

Alzheimer En Çok Kimlerde Görülür?

Alzheimer özellikle 65 yaş üstü yaşlı bireylerde görülür. Buna ek olarak ailesinde Alzheimer hastalığı geçmişi olanlar, sigara içenler, kafa travması yaşayanlar, obezitesi ve yüksek tansiyonu olanlar Alzheimer hastalığı açısından risk taşır.

Alzheimer’i Önlemek İçin Ne Yapmalı?

Alzheimer hastalığının kesin nedenini tam olarak anlaşılamamıştır ve bu nedenle hastalığı önlemek mümkün değildir. Ancak araştırmalar, sağlıklı bir yaşam tarzının Alzheimer hastalığına yakalanma riskini azaltabileceğini göstermiştir. Buna göre aşağıdaki önerileri dikkate alarak hastalığa yakalanma riskini azaltabilir ya da tedaviye destek olabilirsiniz:

  • Kitap okumak, bulmaca çözmek, bir enstrüman çalmak gibi beyin fonksiyonlarını aktif tutan hobiler edinin.
  • Beyne giden kan akışını artırmak için düzenli olarak fiziksel aktivite yapın.
  • Spor salonuna gitmek, kitap kulübüne üye olmak, sinemaya veya tiyatroya gitmek ya da gönüllü çalışmalarda bulunmak gibi faaliyetlerle sosyal açıdan aktif kalmaya çalışın.
  • Antioksidan içeriği yüksek besinler açısından zengin ve dengeli bir diyet programını benimseyin.

Alzheimer Krizi Nasıl Olur?

Alzheimer hastalarında hafızanın bozulması ve bilişsel işlev kayıpları nedeniyle sanrılar, halüsinasyonlar görülebilir. Beyinde biriken amiloid plakları ve tau protein düğümlerinin artması; hafıza kaybı, konuşma geriliği, yakınlarını tanımama, kaybolma, kas seğirmeleri ve bilinç kaybı gibi nöbetlere neden olabilir. Alzheimer hastalarında genellikle iki ana nöbet türü görülür:

  • Devamsızlık nöbetleri: Hızlı göz kırpma ya da birkaç dakika boşluğa bakma şeklindedir.
  • Tonik-klonik nöbetler: Hastanın ağlaması, bilincini kaybetmesi ve düşmesine neden olabilen nöbetlerdir. Bu nöbetler sırasında kas spazmları da yaşanabilir.

Bunlara ek olarak koku ve tat duyularında değişikliklere, kafa karışıklığına ya da sersemlik hissine neden olan fokal nöbetler yaşanabilir.

Alzheimer Hastası Çok Konuşur mu?

Alzheimer hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. İlerleyen aşamalarda hastalar kendini ifade etmek için kelime bulmakta zorlanır ve bu nedenle konuşmamayı tercih eder.

Alzheimer hastalığının kesin tedavisi mevcut değildir. Bazı ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile hastalığın ilerleme hızının azaltılması ve semptomların hafifletilmesi amaçlanır. İlaçların etkisini tam olarak gösterebilmesi için hastalığın erken teşhisi oldukça önemlidir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 25 Kasım 2024 Pazartesi Yayımlanma Tarihi: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?