Aft Nedir?
Aft ya da bir başka deyişle aftöz ülser , ortası beyaz kenarları kırmızı düğme şeklinde delinmiş gibi görünen ağız içinde oluşmuş ağrılı yaralara aft denir. Ağızda dil, diş eti, yanak, damak gibi hassas bölgelerde görülür ve kişinin yemek yemesini, bir şeyler içmesini olanaksız hale getirir. En sık görülen ağız hastalıklarından biridir. İstatistiklere göre, toplumda görülme sıklığı yaklaşık %20’ye tekabül eder.
Zayıf bağışıklık sistemi, vitamin ve mineral yetersizliği, ergenlikte hormonal faktörler ve çölyak hastalığı aftöz ülsere neden olabilmektedir. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Kadınlarda daha yaygın olarak görülür. İltihaplı bir doku ile çevrili olan aft yaraları kısa zamanda kendiliğinden geçer. Ancak ciddi aftların iyileşmesi 1.5 ayı bulabilir.
Büyüklüğüne göre 2 kategoriye ayrılır; yarım santimden küçük olanlara minor aft , yarım santimden büyük olanlara ise majör aft denir. Minörler kendiliğinden 10 gün içinde geçebilir. Majör olanlar insanların yaşam kalitesini düşürebilmektedir. Sebepli ya da sebepsiz ağzınızda çıkabilir. Yılda 3 ataktan fazla geçiriyorsanız altında yatan sebebe bakmak amacıyla hekime danışılmalıdır.
Aft Nedenleri Nelerdir?
Ağız içi yaraların sebebi tam olarak bilinmese de sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
- Düşük bağışıklık sistemi ve vücut direncinin düşmesi
- Genetik yatkınlık
- Hormonal bozukluklar ve değişiklikler
- Gıdalara karşı alerjik zayıflık
- Alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklar
- Behçet hastalığı , Çölyak hastalığı
- Bilinçsiz diş fırçalama neticesinde doğan tahribatta
- Stres, depresyon ve kaygı gibi psikolojik rahatsızlıklarda
- C ve D vitaminleri eksikliğinde
- Asidik meyve ve baharatların aşırı tüketilmesi sonrası
- Bazı ilaçların yan etkilerinden
- Yanak ve dil ısırma alışkanlıkları
- Demir, folik asit ve B12 vitamin eksikliği
Aft Belirtileri Nelerdir?
- Dilde ve ağzın arkası ile yumuşak damakta görülen şiddetli ağrı ve yaralar,
- Yara öncesinde karıncalanma ve sızlama hissiyatı,
- Kenarları kırmızı renkli olan, beyaz, gri ve sarı renkli yuvarlak şekilli yaralar,
- Konuşurken hissedilen ve daha da artan ağız içinde ağrı,
- Ağzın dış kısmına kadar yayılabilen yaralar,
İlerleyen aft vakalarında ; şişmiş lenf düğümleri, ateş, yorgunluk ve fiziksel halsizlik görülmesi de muhtemeldir.
Aft Nasıl Geçer?
Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa bile genellikle 7 ila 10 gün süre zarfından kendiliğinden iyileşmektedir. Hekim ile birlikte çizilen tedavi planında asıl istenen; ağrıyı kontrol altında tutmak, iyileşmeye hız kazandırmak ve tekrarları önlemektir.
Aftınızın derecesine göre anestezik, antiseptik, anti-inflamatuar topical tedaviler hekimler tarafından önerilir. Topikal tedaviler neticesinde istenen yanıt alınamazsa veya inatçı majör ülserlerde tablet veya enjeksiyon formunda sistemik tedaviler plana dahil edilebilir.
Aft tedavisine başlanıldıktan sonra birkaç gün içinde ağrıda azalma ve devamında yaranın boyutlarında da gözle görülür küçülme gözlenir.
Ağrıları doğal yollarla azaltmak isterseniz aşağıda yer verdiğimiz yöntemlere de başvurabilirsiniz;
- Sıcak, asidik, tahriş edici gıdalardan bir süre uzak kalmak.
- Su ve karbonat karışımından hazırlanan bir krem aft üzerine sürülebilir.
- Yarım bardak suya yarım çay kaşığı tuz ilaveli karışımla günde 3 kez gargara yapılabilir.
- Bir kaşık sumağı bir bardak ılık suya ekleyip karıştırınız. Bu karışımla ağzınızı çalkalayınız. Sumak yaradaki enfeksiyonu azaltırken, ağız içindeki virüsleri de temizler.
- Misvak, diş ve diş etlerini temizlemede doğal yöntemlerden biridir. Diş etinde meydana gelen yaralara da misvağın iyi geldiği bilinmektedir.
Afta Neler İyi Gelir?
Yaralara tuzlu veya karbonatlı su ile gargara yapmak, ağrılarınızı dindirmeye destek olabilir.
Aft oluşmaması için nasıl önlem alabilirim derseniz;
- Asitli, baharatlı, çok sıcak gıdalar tüketmemeye özen gösterin.
- Bol miktarda meyve ve sebze tüketerek ve devamında da sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklığınızı güçlü tutup, ağız yaralarından mümkün olduğunca korunabilirsiniz.
- Afta yatkınlığınız varsa, sert kabuklu ve tahriş edici yiyeceklerden uzak durun.
- Her yemekten sonra dişlerinizi düzenli fırçalamaya özen gösterin ve diş ipi kullanın.
- Ağızda kronik travmaya yol açabilen protez, diş teli, diş sorunlarınız varsa giderin.
- Sigarayla vedalaşın.
Çocuklarda ve Bebeklerde Aft
Çocuklarda ve bebeklerde kış aylarında yaşanan grip ve nezle gibi hastalıklar, bağışıklık sisteminin zayıf olmasından dolayı gelişebilmektedir. Bebeklerin ve çocukların bağışıklık sistemi yetişkinlere kıyasla gelişme aşamasında olmasından dolayı, hastalıklar beraberinde aft oluşumunu da tetikleyebilir.
Bir diğer neden ise, beslenmenin yetersiz olmasından ötürü aft oluşumu tetiklenebilir. Emme güçlüğü, beslenmeye direnme, yemek yemeyi istememek, salya artışı, hafif ateş ve genel huzursuzluk hali bebeklerde aft yaralarının varlığının belirtileridir.
Aftlar hızlı gelişen, 3 haftaya kadar sürebilen acılı lezyonlardır. Eğer bebeğinizin veya çocuğunuzun sizin göremediğiniz ağız mukozasının herhangi bir yerinde oluşmuş ise farketmeniz belli bir zaman alabilir. Aft varlığından şüpheleniyor ya da görmüşseniz mutlaka doktora başvurmanızı öneriyoruz.
Doktorunuzun size önereceği pomadlar, antibakteriyel jeller aft yaralarının iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Ayrıca durum beslenme yetersizliğinden kaynaklanıyorsa, vitamin ve mineral eksikliğini saptayabilmek için bazı testler isteyebilir. Yapılan testler neticesinde takviye vitamin desteği önerilerinde bulunabilir.