Yazı İçeriği

Yeme bozukluğunun yarattığı sorunlar

1. Anksiyete

2. Depresyon

3. Can kaybı riski

En yaygın görülen yeme bozuklukları

Yeme bozukluğunun yarattığı sorunlar

Yeme bozukluğu modern yaşam biçimi ile birlikte yaygınlaşan önemli bir sorun. Dış görünüşe verilen önemin artması özellikle ergenlik dönemindeki gençleri sağlık için değil, estetik kaygılarla zayıflamaya yöneltir. Yeme tutumlarında meydana gelen değişiklikler ise yeme bozukluklarına neden olabilir. Yeme bozukluklarının yüzde 90’dan fazlası 25 yaş altı kişilerde görülür ve genç kızlarda bu duruma daha sık rastlanılır. Günümüzde her 100 ergenden 5’i bu sorunla karşı karşıya. Yeme bozukluklarının yol açtığı 3 ciddi tehlike…


1. Anksiyete

Ergenlik döneminde kilolu olmaktan aşırı düzeyde kaygı duyma ve beden algısındaki bozulmalarla birlikte seyreden kilo kaybı, yeme bozukluğunun ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Yeme bozukluğu olan gençler kaygılı olduklarında aşırı yiyerek kaygılarını azaltmaya çalışır, ancak yedikten sonra pişmanlık hisseder. Yeme eylemi sonucu hissedilen pişmanlık, huzursuzluk duygusu ve estetik imaj kaygısı büyüyerek konsantrasyon bozukluğu, kötü bir şey olacakmış gibi hissetme, uyku problemleri, kaygıyı kontrol edememe durumu ve çeşitli fiziksel belirtilere neden olur. Yapılan araştırmalar, yetersiz beslenmenin bir kişinin kişiliğini bozabilecek etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Anksiyete bozukluğu altta yatan tıbbi sorunlardan kaynaklanabilir. Anksiyete bozukluğu yaşayan kişi duygularını kontrol etmekte daha güçsüz olduğundan yeme atakları ile baş etmesi güçleşir.

2. Depresyon

Yeme bozuklukları ile birlikte en sık görülen psikiyatrik rahatsızlık depresyon. Bazen depresyonda olan gençlerde yeme bozukluklarına rastlanır, bazen de yeme bozukluğu depresyona yol açabilir. Kişinin kendini üzgün, yorgun, umutsuz, kararsız hissetmesi, az ya da çok uyuma, daha önce zevk aldığı aktivitelerden keyif alamama durumu, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtileri olan depresyon kısa ya da uzun süreli olabilir. Ergenlik döneminde yaşanan depresyonun kişinin gelişimi üzerinde negatif etkiye sahip olduğu unutulmamalı. Ayrıca depresyon tedavi edilmeden yeme bozukluğunun tedavisi zor olur. Öyle ki depresyon metabolizma hızını yavaşlatıp, diyet yapmayı daha güç kılar.

3. Can kaybı riski

Yeme bozuklukları vücuttaki pek çok organı ve bu organların işleyişini olumsuz bir şekilde etkiler. Bu sebeple tıbbi sorunlar ortaya çıkar. Sindirim, kalp damar sisteminde bozukluklar, adet düzensizlikleri, kansızlık, kemik erimesi, diş çürükleri gibi rahatsızlıklar oluşur. Yeme bozuklukları hayati riske de yol açabilir! Hayati risk noktasına gelmeden önce tedaviye başlamak şart. Ebeveynler mutlaka ergenlik dönemindeki çocuklarının davranışlarını, yeme tutumlarını takip etmeli ve bir farklılık gözlemliyorlarsa psikolojik bir rahatsızlığa dönüşmeden uygun yardımı almalarını sağlamalılardır.

En yaygın görülen yeme bozuklukları

Anoreksiya nervoza: Genç kendini aç bırakıp kilo verir ama aşırı kilo kaybetmesine karşın kendini hala kilolu olarak görüp açlığı reddeder.

Bulimiya nervoza: Yemek yeme hayatın merkezi haline gelir. Aşırı yeme eylemi sonrasında pişmanlık duyup, kusma, ilaç kullanma, kendini aç bırakma görülür. Bu kişilerin kiloları genelde normaldir.

Tıkanırcasına yeme bozukluğu: Haftada en az bir kez, üç aylık bir zaman dilimi içinde devam eder ve kişiyi kontrolden çıkararak, kısa zamanda aşırı yeme tutumu göstermesine neden olur. Kilodaki bu dengesiz artış ya da kayıplar ciddi tehlikelere zemin hazırlar.