Göz enfeksiyonundan korunmak için el hijyenini sağlayın
Deniz, kum, güneş… Bu üçlü yaz demek ve tabii aynı zamanda tatil de demek. Sorunsuz bir yaz geçirmek istiyorsanız özellikle göz sağlığınıza çok dikkat etmelisiniz çünkü yaz aylarında gözlerinizi pek çok tehlike bekler. Yaz aylarında dış etkenler bazı göz hastalıklarının oluşmasına bazılarının da şiddetinin artmasına neden olurlar. Bu dış etkenlerden korunmanın basit ve etkili yöntemleri var. Başta göz enfeksiyonu olmak üzere oluşabilecek göz rahatsızlıklarının farkında olmak ve onlardan kaçınmak oldukça önemli. Önleyemediğimiz durumlarda ise çok gecikmeden göz doktoruna başvurmak, ‘geçer’ diye beklememek gerekir. Zira küçük bir ihmal, ileride ciddi görme kayıplarına bile neden olabilir.
1. Göz enfeksiyonlarına dikkat!
Plaj, piknik ve kamp yerleri gerekli hijyen sağlanamazsa keyfinize gölge düşürebilir. Bu tehlikelerin en başında da göz enfeksiyonları gelir. Örneğin; kirli elle göze dokunmak gözlerin mikrop kapmasına kolayca yol açabildiğinden, ellerinizi olabildiğince temiz tutun. Çocuklar kendi temizliklerini sağlamada daha deneyimsiz olduklarından göz enfeksiyonuna daha sık maruz kalırlar. Bu nedenle göz enfeksiyonlarıyla baş edebilmek için çocuklara da el temizleme alışkanlığı kazandırmak önemli.
2. Kontakt lens ihmali
Kontakt lenslerin dikkatsiz kullanımı yazın göz enfeksiyonlarını artırır. Kontakt lensi takıp çıkarmadan önce ellerinizi yıkayın. Lens solüsyonlarını ve lens kutularını mutlaka temiz bir şekilde saklayın. Tatilde en uygunu günlük lens kullanmak. Kontakt lens ile havuza girmek olası göz enfeksiyonu ajanlarının lense yapışarak göze bulaşmasını kolaylaştıracağından deniz ve havuza lens yerine numaralı yüzücü gözlüğü ile girin.
3. Klor
Yaz aylarında yaptığımız aktiviteler göz travmaları riskini artırırken, en sık yaşanan travma, havuzlara hijyen için konulan klordan kaynaklanır. Kimyasal bir ajan olan klor, gözümüze zarar verebildiğinden mutlaka havuzda yüzücü gözlüğü kullanın.
4. Kum ve toz kaçması
Özellikle plaj ve kırsal alanlarda gözümüze sıkça kaçabilen kum, toz veya otlar da önemli risk unsurları. Gözünüze kaçan yabancı cisim görülüyorsa bir gözyaşı damlasıyla gözlerinizi yıkayıp cismin dışarı çıkmasını sağlayabilirsiniz. Ama görülmüyorsa göz doktoruna görünmelisiniz. Zira yabancı cisim korneayı çizerek göz enfeksiyonuna hatta kalıcı hasara yol açabilir.
5. Göze gelen darbeler
Açık havada yapılan sporlar sırasında gözümüz direkt top, dirsek, diz gibi dış etkenler nedeniyle travmaya uğrayabilir. Bu travmalar gözün ciddi şekilde parçalanmasına, retina yırtıklarına, göz içi kanamalarına ve ödemine neden olabilir. O an önemsenmeyen bir darbe, ileride körlüğe bile yol açabilir. Koruyucu bir spor gözlüğü takmak bu riskleri azaltmak açısından faydalıdır.
6. Güneş ışınları
Güneşteki ultraviyole ışık gözümüze doğrudan zarar verirken, batma ve yanmanın yanı sıra katarakt ve retina hastalıklarına da yol açabilir. Özellikle 10:00-14:00 arası güneş ışınlarından uzak kalınmalı. Geniş siperlikli şapka ile hem yetişkinler hem de çocuklar için ultraviyole koruması olan güneş gözlüğü kullanmak şart. Cezbedici görüntüsü olan ama ultraviyole koruması olmayan güneş gözlükleri zarar verebilir.
7. Alerji
Yazın havada daha fazla bulunan toz ve polenler alerjiyi tetikleyerek gözde kaşıntı ve sulanmaya neden olur. Alerjiye karşı en etkili önlem, alerjiye yol açan etkeni tespit ederek ondan kaçınmak. Alerji göz kapaklarında akut olarak geliştiğinde soğuk kompres uygulayarak rahatlatabilir ve oluşan ödemi azaltabilirsiniz. Alerjiye bağlı şikayetleriniz devam ediyorsa ya da alerji kapaklarda değil gözde ise, göz doktorunuzun önereceği alerji ilacı kullanabilirsiniz.
8. Klima
Yazın güneşli veya klimalı ortamlarda gözyaşı normalden fazla buharlaşarak gözde kuruma, batma ve yanmaya hatta göz yüzeyinin zarar görmesine yol açabildiğinden en basit önlem; gözlerimizi daha sık kırparak daha sık nemlendirmek. Klimalı ortamda havayı nemlendirici cihaz da kullanabilirsiniz. Bunlara rağmen sorun devam ederse göz hekimine danışarak suni gözyaşı damlası kullanabilirsiniz ancak yeterli gelmezse daha yoğun bir tedavi gerekebilir.
9. Göz kapağında cilt kanseri
Pek çoğumuz ‘gözümüze kaçar’ endişesi ile göz kapaklarına göz kremi sürmeyiz. Oysa gözümüzün çevresindeki cilt çok daha hassastır. Güneşin ultraviyole ışınlarına maruz kalmak göz kapaklarında cilt kanseri riskini yüzün geri kalanına oranla çok daha fazla artırır. Bu nedenle göz kapaklarımızı da koruyuculuğu yüksek bir güneş kremi ile mutlaka korumalıyız. Kremin gözümüze teması halinde hemen bol suyla yüzümüzü yıkamayı ihmal etmemeliyiz.