Yalnızlık ve Sosyal İzolasyon Nedir?
Yalnızlık ve sosyal izolasyon benzer anlamlara gelseler de tamamen aynı kavramlar değillerdir. Yalnızlık yeterli sosyal ilişkilere sahip olmama veya insanlarla yeterince iletişim kuramama konusundaki öznel deneyimlerin sonucunda oluşur. Sosyal izolasyonsa nesnel bir durumu ifade eder. Birey insanlarla etkileşim kurma fırsatlarından yoksun olduğunda sosyal izolasyon ortaya çıkar.
Birey sosyal olarak izole olabilir ancak kendini yalnız hissetmeyebilir. Bir başka deyişle birey etrafında insanlar varken de yalnız hissedebilir. Bununla birlikte izolasyon ve yalnızlık yakından ilişkilidir. Yalnızlığın insanlardaki etkileri üzerine yapılan araştırmalar aynı zamanda sosyal izolasyonun sonuçlarına dair de fikir verir. Bazı koşullar veya deneyimler bireyin sosyal izolasyon ve yalnızlık riskini arttırabilir. Bunlar şu şekilde olabilir:
- Zihinsel veya fiziksel bir zorluğa sahip olmak (kronik hastalıklar, psikiyatrik durumlar veya uzun süreli hastalıklar),
- Kaynaklara erişimde zorluklar olması (kırsal alanlarda yaşamak, sınırlı ulaşım olanakları ve dil engelleri),
- Ayrımcılığa uğramak,
- Şiddet veya istismar mağduru olmak,
- Boşanma, işsizlik veya kayıp yaşamak.
Yalnızlığın ve Sosyal İzolasyonun Fiziksel Sağlığa Etkileri
Sosyal izolasyon ve yalnızlık süreçleri uzadıkça bu durum bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığını önemli ölçüde etkiler. Yapılan çalışmalar yalnızlığın ve sosyal açıdan izole olmanın çeşitli risklere sebep olabileceğini ortaya koyar. Sosyal izolasyonun ve yalnızlığın olası sonuçları şu şekilde olabilir:
- Beyin fonksiyonunda değişiklikler yaşanması,
- Kalp hastalıkları,
- Bağışıklık sisteminin etkilenmesi,
- Tansiyon problemleri,
- Stres seviyelerinin yükselmesi,
- Demans riskinin artması,
- Kardiyovasküler hastalık risklerinin oluşması.
Yalnızlık ve Kalp Sağlığı
Yalnızlık kalp hastalıkları riskini arttırabilen faktörlerden biridir. Araştırmalarda yalnız hisseden insanların kan basıncının arttığı görülmüştür. Bazı çalışmalarsa izole olmanın daha sert kan damarlarının oluşmasına yol açabileceğini öne sürer. İzolasyon ve yalnızlık tıbbi tedaviyi de etkileyebilir. Kalp yetmezliği olan yalnız bireylerin hastaneye yatış oranları kalp yetmezliği olmayanlara göre daha fazladır. Kronik bir hastalığa sahip olmak fiziksel zorluklara veya düşük enerjiye sebebiyet verebilir. Bunun sonucunda da sosyal izolasyon ve yalnızlık oluşabilir.
Bağışıklık Sistemine Etkileri
Sosyal izolasyon ve yalnızlık dolaylı yollardan bağışıklık sistemini etkileyebilir ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bunun sonucunda bireyi hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hâle getirebilir. Araştırmalar yalnızlığın vücudun "savaş ya da kaç" sinyalini etkilediğini öne sürer. Bu durumda olgunlaşmamış monositlerin üretimi artar ve beyaz kan hücrelerinin üretimi bozulabilir. Daha düşük antiviral tepkiler oluşur ve iltihaplanma görülebilir. Bireylerde kısmen de olsa kronik hastalık riski oluşabilir.
Mental Sağlıkla Fiziksel Sağlık Arasındaki Bağlantı
Mental sağlık ve fiziksel sağlık birbiriyle bağlantılıdır. Genel sağlığı koruyabilmek için hem zihinsel hem fiziksel sağlığı önemsemek gerekir. Ruh sağlığı problemleri söz konusu olduğunda birey yorgun hissedebilir. Bu da bireyi hareketsiz bir yaşama iterek ilerleyen zamanlarda obezite, tip 2 diyabet ve çeşitli hastalıkların riskini artırabilir. Birçok çalışma ruh sağlığı problemlerinin biyolojik yaşlanmayı hızlandırabileceğini, kardiyovasküler rahatsızlıkları ve yaşa bağlı hastalık olasılığını artırabileceğini gösterir. Ruh sağlığı problemleri ve erken yaşlanma arasındaki bağlantılar şu şekilde olabilir:
- Kötü beslenme, yetersiz egzersiz ve zararlı madde kullanımı gibi sağlıksız davranışlara yol açabilirler.
- Birçok zihinsel hastalık ve stres, uyku düzenini bozabilir ve bu durum zamanla fiziksel sağlığa zarar verebilir.
- Stres faktörü, yüksek kortizol seviyelerine neden olarak sindirim sistemi, bağışıklık sistemi, kardiyovasküler sistem ve hatta üreme sistemi dâhil birçok vücut fonksiyonunu etkileyebilir.
- Ruh sağlığı problemleri yaşayan bireyler hipertansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalıkları gibi bazı tıbbi durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu rahatsızlıklar yaşam kalitesini de etkileyebilir.
Sosyal izolasyon, yalnızlık ve zihinsel sağlık arasında güçlü bir bağ vardır. Bu bağ kaygıyla ve depresyonla da ilişkilidir. Farelerde yapılan bir deney, dört haftalık izolasyonun hafıza ve zihinsel işlevde uzun süreli zorluklara yol açabileceğini göstermiştir. Sosyal fobi, bir diğer adıyla sosyal anksiyete bozukluğu bireylerin sosyal ortamlardan korkmasına ve uzaklaşmasına neden olabilir. Bu durum onları sosyal izolasyona ve dolayısıyla yalnızlığa iterek fiziksel sağlık problemleri yaşamalarına sebebiyet verebilir.
Yalnızlığın ve Sosyal İzolasyonun Uzun Vadeli Etkileri
Uzun süreli sosyal izolasyon ve yalnızlık ruh sağlığını önemli ölçüde etkileyebilen durumlardır. Sosyal izolasyon bireyin alışkanlıklarını değiştirerek ruh ve beden sağlığında istenmeyen sonuçlara sebebiyet verebilir. Sosyal izolasyonun ve yalnızlığın olası sonuçlarından bazıları şunlardır:
- Alkol ve madde kullanımının artması,
- Stres seviyelerinin yükselmesi,
- Depresyonun ve kaygının tetiklenmesi,
- Fiziksel sağlığın etkilenmesi,
- Antisosyal davranışların oluşması,
- Uyku alışkanlıklarının bozulması,
- Beslenme alışkanlıklarının değişmesi,
- Beyin fonksiyonlarında bozulma,
- Daha az hareket etme.
Sosyal izolasyon özellikle yaşlı bireyler arasında büyüyen bir çeşit sağlık salgınıdır. Yalnız hisseden veya sosyal olarak izole yaşam süren yaşlıların bazı kardiyovasküler hastalıklara ve alzaymıra yakalanma oranı daha yüksek olabilir. Yaşlı bireylerin dış dünyayla ilişki kurma yeteneğini çeşitli faktörler etkileyebilir. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Hareket etmedeki sorunlar,
- Kırsal alanlarda yaşama,
- Sınırlı ulaşım seçenekleri,
- Emekli olma,
- Topluluklara katılmada ve sosyalleşmede fırsatların az olması,
- Sabit gelir durumunun sosyalleşmeyi etkilemesi.
Yalnızlıkla Baş Etme Yöntemleri ve Sağlık Üzerindeki Pozitif Etkileri
Yalnızlıkla mücadele etmek bireyler için zorlayıcı olabilir. Bu durumun etkilerinden kurtulmaya yardımcı olacak bazı yöntemler bulunur. Bu yöntemler şunlar olabilir:
- Yardım Almak: Bazı durumlarda psikoterapi yardımı almak faydalı olabilir. Bir ruh sağlığı uzmanıyla sosyal izolasyona yol açan duygusal sorunlar üzerinde durmak iyileştirici etki gösterebilir. Sosyal becerileri güçlendirmek için stratejiler geliştirilmesine de yardımcı olabilir.
- Etkileşime Girmek: Başkalarıyla yeniden bağlantı kurmak için küçük adımlar atmak bir çözüm sunabilir. En yakın hissedilen insanlarla iletişim kurmak iyi bir başlangıçtır. Bireyin bu kişilerle duygularını ve düşüncelerini paylaşması bireyi iyi hissettirebilir. Düzenli olarak çevredeki insanlarla konuşmak ve onlarla iletişim hâlinde olmak hayatın içinde hissetmeye yardımcı olabilir.
- Sosyalleşme Fırsatları Yaratmak: Sosyal aktivitelere katılmak yalnızlık hissine iyi gelebilir. Etkinlik panolarında yer alan ilanlara göz atmak, ilgi çekebilecek etkinlikler veya topluluklar bulmak işe yarayabilir.
- Aktif Olmak: Hareketli olmak, spor veya egzersiz yapmak, düzenli bir beslenme rutini oluşturmak sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Yürüyüş, yoga, meditasyon gibi aktivitelerle aktif kalmak da mümkündür.
Sosyal Destek Gruplarının Önemi
Aynı ilgi alanlarına ve aynı eğlence anlayışına sahip insanların oluşturdukları çeşitli gruplar vardır. İnternetin de hayatlarımıza girmesiyle yaygınlaşan bu gruplara katılmak çevre edinmeye fayda sağlayabilir. Bu sayede bireyin içinde kendini iyi hissedeceği bir ortam oluşturması mümkündür. Bir destek grubuna katılmak yeni insanlarla tanışmanın yanı sıra destek, teşvik ve faydalı tavsiyeler alabilmenin iyi bir yoludur. Bu sayede bireyler birbirlerine fikir verebilir ve duygusal destek de sağlayabilirler. Yalnızlık hissinden uzaklaşmaya yardımcı bu gruplar bireyin kendisine daha şefkatli yaklaşmasına katkı sağlayabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Yalnızlıktan kurtulmak için ne yapabiliriz?
Yalnızlıkla mücadele ederken uygulanabilecek bazı kişisel stratejiler şu şekilde olabilir:
- Rahatlatıcı Aktiviteler: Egzersiz, meditasyon ve esneme, okuma, müzik dinleme ve benzeri aktiviteler depresyonu hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Rutin Oluşturma: Düzenli rutinler oluşturmak ve bunları takip etmek bir amaç yaratarak hayatın içinde hissettirir.
- Sağlıklı Alışkanlıklar: Düzenli ve sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve fiziksel aktiviteler ruh sağlığını iyileştirebilir.
- Evcil Hayvan Sahibi Olma: Evcil hayvanlar yalnızlık hissiyle başa çıkmada yardımcı olabilir. Bu sayede bireyin ruh hâlini iyileştirmekle beraber bireye sorumluluk duygusu da verebilir.
- Başkalarına Yardım Etmek: Başka insanlara yapılan küçük yardımlar bireyde mutluluk ve tatmin hislerini artırır. Bu sayede bireyde şefkat duygusu da güçlenir.
- İç Sesi Kontrol Etmek: İşlevsiz otomatik düşüncelerin farkına varmak ve onların yerine yapıcı, olumlu bir iç ses geliştirmek fayda sağlayabilir. Bu durum pratik gerektirse de olumlu iç ses, izolasyon duyguları için gerekli tedavinin bir bileşeni olabilir.
- Yeni Şeyler Deneyimlemek: Sosyal hayatın içinde hissetmenin yollarından biri de yeni deneyimler kazanmaktır. Her gün gidilen yoldansa farklı bir yolda yürümek, etrafı yeniden düzenlemek gibi basit değişiklikler bireye daha iyi hissettirebilir. Farklı kurslara kayıt olmak yeni hobiler edinmeye yararlı olabilir.
- Yabancılarla Konuşmak: Yeni insanlarla tanışmak ve sosyal çevre oluşturmak için yabancılarla sohbet etmeye açık olmak yalnızlık hissinin hafifletilmesine fayda sağlayabilir.
- Etkileşimleri Beslemek: Çevredeki insanlarla etkileşimleri güçlendirmek önemli olabilir. İnsanlara güler yüz göstermek, onları takdir etmek ve açık iletişim içinde olmak yalnızlık hissine iyi gelebilir.