Kanser ameliyatı olacak hastalara destek olma yolları
Kanser veya kalp ameliyatı gibi önemli ameliyatlara girecek kişiler ister istemez kimi kaygılara kapılabilirler. Sıklıkla kafalarından “Neden benim başıma geldi?” sorusu geçer ve bu soruya iç dünyalarında cevap ararlar. Pişmanlıkları yoğundur ve kendilerini cezalandırılmış hissederler. Bir yanları bu ameliyatı hak ettiğini, kendisine iyi bakmadığını söylerken bir yanları da dünyada daha büyük suçları olan insanlar olduğunu, ceza çekmesi gereken insanların onlar olduğunu düşünürler. Kimi hasta, ameliyatı kişisel bir saldırı olarak kabul edebilir ve ameliyatı reddeder, kimi ise kendini mağdur olarak hissedip kadere boyun eğer.
Hastalığını kişiselleştirmemesi gerektiğini anlatın
Her hâlükârda hastalar, ameliyatı kişiselleştirirler. Yaşanacak ciddi bir operasyon öncesi, hastaların yaşadıkları hastalığı kişiselleştirmemesi ve kendilerini cezalandırılmış hissetmemesi için konu üzerine konuşmalar yapılmalı, hastanın tepkileri gözlemlenmelidir. Tepkilerinde dikkatli inceleyip, öfkeleri ya da üzüntülerinin kontrol altına alınamaz olduğu düşünülürse psikolojik destek almaları ve korkuları ve pişmanlıkları ile yüzleşmeleri için onlara zaman tanımak gereklidir.
Öfkesini anlayışla karşılayın
Eğer operasyon ani bir karar ile ve kişinin kendini hazırlamasına fırsat verilmeden yapılıyorsa, öfkesi ve üzüntüsü anlayışla karşılanmalı, onu ikna etmeye çalışmak yerine yalnızca dinlenip anlanmalıdır. O noktada hasta için duyduklarından ziyade hissettikleri önemlidir ve önemsendiğini hissetmek ister.
Ameliyat sonrası öfkesine anlayış gösterin
Ciddi ameliyatlar geçiren hastaların kimi basit ameliyatlara nazaran toparlanma süreçleri daha uzundur. Ameliyat sonrası toparlanma süreci ne kadar uzarsa kişinin psikolojisi de ameliyat sürecinden bir o kadar etkilenir. Özellikle hayati riski fazla olan ve kişinin hayatında büyük bir değişime sebep olacak ameliyatlardan (kalp, kanser, kalça protezi gibi hastalıkların ameliyatları) sonra hastaların kendilerine ve çevrelerine öfkeli oldukları ve ameliyatın sebebini bir olayla ilişkilendirip hırçınlaştıkları bir dönem olabilir. Can kaybı ile burun buruna gelinen ameliyatlarda yaşanan stres, ameliyat sonrası yerini öfkeye bırakabilir.
Depresyona karşı tetikte olun
Ayrıca, ameliyat sonrası depresyon da çokça yaygındır. Kişi, ameliyattan sonraki iyileşme sürecinde içe kapanır, konuşmak, gülmek, yemek yemek ya da herhangi bir işle uğraşmak istemeyebilir. Gününün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirebilir ve kendini çökkün, yorgun ve çaresiz hissedebilir. Postoperatif depresyon adı verilen ameliyat sonrası depresyonda hasta, duygularını içinde yaşar ve öfkelenmeyi, üzülmeyi ve ya başka bir duygusunu belli etmeyi istemez ve duygularını içinde yaşar. Bu durum depresyonun artmasına sebep olur. Bu dönemde duygu boşaltımı çok değerlidir.
Depresyon işaretleri varsa…
Ameliyat sonrası görülen depresyonda, hasta uzunca zaman kaybetmeden psikolojik destek almalıdır. Yaşanılan operasyonun bıraktığı yüklerle hastalar yalnız baş etmek zorunda değildir.
Hasta, psikolojisini nasıl güçlendirebilir?
Öncelikle hastanın sabırlı olması ve kendine şans vermesi gerekir. Zor süreçler hiç yaşanmamış gibi davranmak ve hemen eski hayata dönmeyi arzu etmek kişinin hayal kırıklığı yaşamasından başka şekilde sonuçlanmaz.
Hastanın yavaş yavaş eski yaşamına dönmesi ve bu süre içerisinde öncelikle psikolojinin bedeni etkileyen kısmı ile ilgilenmek gerekir. Uykuyu düzene sokmak, yeme alışkanlığını yenilemek, hekim kontrolünde ufak egzersizlere başlamak yavaş yavaş hasta psikolojisinin düzelmesine olanak sağlayacağı gibi, acele etmeden ve hastanın kendisine izin vererek psikolojisini düzenlemeye çalışması önemlidir.
Kişinin kendini olduğu gibi kabul etmesi ve kendini kabullenmesi gerekir.