Varis yaraları hakkında bilmeniz gerekenler
Varis, bacaklarımızdaki toplardamarlarımızın yapısal olarak bozulması ve fonksiyon görememesine bağlı olarak gelişir. Atar damarlarımız dokulara oksijen ve besinden zengin kanı taşıyan, toplardamarlarımız ise dokulardan aldığı ve karaciğer - böbrek tarafından temizlenmesi gereken kanı kalbe geri taşımakla görevli damarlardır. Toplardamarlar yerçekimine karşı çalıştıkları için damar içindeki kanın ayaklara doğru geri akma eğilimi mevcuttur. Bu geri kaçışı damarların içinde var olan ince kapakçıklar önlemektedir. Aynı zamanda yürüme anında kasılan bacak kasları, bu damarları sıkıştırarak kanın kalbe doğru pompalanmasını sağlarlar.
Varis yarasına giden süreç
Böyle çalışan bir sistemde bir bozukluk olması ve kanın yukarı taşınmasında sıkıntı yaşanması halinde kan, bacak damarlarında göllenmeye başlar. Damar içince kanın basıncı artar ve damarı genişletir. Basıncı artan damar, bu basıncı düşürebilmek için taşıdığı kanı yan ve uç dallarına iletir. Bir süre sonra bu uç damarlardaki kanın taşınma kapasitesi yetmez, damar içi kan basıncı çok artar ve kılcal yapıdaki bu damarlardan damar dışına kan sızması meydana gelir. Bu damar dışına sızan kan dokularda birikir ve bir süre sonra cilt – cilt altı dokuların beslenmesi bozulur. Bu tip sorunlu bölgelerde kaşıma, böcek sokması, çarpma, düşme gibi mekanik travma sonrası cilt bütünlüğü bozulur ama beslenmesi kötü olan cilt yapısı ve ödemli bacak sebebiyle yara iyileşmesi çok yavaş olur veya hiç olmaz. Sonunda hasta, iyileşmeyen ve büyüyen bir yaraya sahip olur.
Varis yaralarının oluşmaması için…
Sürekli hareketsiz şekilde ayakta duran veya oturmak zorunda kalan kişiler sık sık bacak kaslarını kullanacak şekilde hareket etmelidir. Kilo almamaya özen gösterilmeli, özellikle bacak kaslarını kuvvetlendirici egzersiz ve spor yapılmalıdır. Varis problemi olduğu bilinen kişiler bacaklarını çarpma, sıyrılma, böcek ısırması ve kaşıyarak yara açma gibi oluşabilecek travmalardan korumalı, ciltlerinin temizliğine ve nemli olmasına özen göstermelidir. Herhangi bir yaralanma halinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalıdırlar. Tabii ki varis tedavisi ve takibi altındaki kişiler, eğer bir varis ameliyatı planlanmıyorsa, kendilerine tavsiye edilen ilaç ve varis çorabı gibi tedavi önerilerine uymalıdırlar. Bu kişiler çalışmadıkları dönemler bacaklarını kalp seviyesi üzerine kaldırıp, toplardamar dolaşımına yardımcı olmalıdırlar.
Sıcak banyodan uzak durun!
Bu kişiler sıcak banyo, sauna, hamam, güneş banyosu gibi sıcak uygulamalardan uzak durmalıdırlar. Kadın hastaların kadınlık hormonu içeren doğum kontrol haplarının ve menopoz döneminde kullanılan hormon replasman tedavilerinin varis hastalığını artırabileceğini bilmeleri gerekmektedir. Hastalar bu uygulamaları tüm yönleriyle kadın doğum uzmanları ile ayrıntılı olarak tartışmalıdırlar.
Varis yaralarında enfeksiyon riski
Enfekte yaraların iyileşmesi zordur. Varis yaraları gibi bol akıntılı yaraların enfekte olması durumunda yara iyileşmeyeceği gibi hızla büyür ve derinleşir. Hastanın genel durumunu bozabilir, ağrıları artar ve iyileşmesini zora sokar.
Varis yaralarının tedavisi
Eğer hastanın varis yarası toplardamarların tıkanmasına bağlı gelişmiş ise öncelikle cerrahi veya anjiografik olarak bu darlığın veya tıkanıklığın giderilmesine çalışılır. Eğer varis yarası toplardamarların kanı ayağa doğru geri kaçırmasından dolayı kaynaklanıyorsa, ‘yetmezlik’ diye adlandırılan bu kaçışı durduracak açık cerrahi/lazer/radyofrekans/biyolojik yapıştırıcı yöntemlerinden biri tercih edilerek yetmezlik olan damarın iptal edilmesine çalışılır. Eğer yara toplardamarların tıkanmasına bağlı oluşmuş ise o zaman bu tıkanıklığın veya darlığın açılmasına yönelik balon, stent ve açık cerrahi yöntemleri uygulanır.
Kompresyon tedavisi
Cerrahi müdahale olsun veya olmasın, varis yaralarının tedavisinde kompresyon uygulaması olmazsa olmazdır. Kompresyon tedavisinde bacağa alttan yukarıya doğru azalan şekilde basınç uygulanır. Bunun için kompresyon sargıları, ayarlanabilir velcrolu sargılar, varis çorapları ve aralıklı pnömotik kompresyon cihazları kullanılır. Kompresyon tedavisi yaraların iyileşme süresini kısalttığı gibi tekrarlama olasılığını da azaltır. Kompresyon tedavisinin şekli, sıklığı hastanın tıbbi durumu, yarasının durumu, yaşam biçimi, hastanede yatarak tedavi görüp görmemesi, hastaneye ulaşımı, finansal durumu gibi birçok sebebe bağlı olarak değişir.
Varis yaralarının pansumanları, sıklığı, kullanılan malzemeler gibi faktörler her hasta için ayrı olarak düzenlenmektedir. Tedaviyi yapacak merkezlerde yara bakım ekibi olup olmaması, ekibin tecrübesi, alt yapısı, kaynakları gibi faktörler önemlidir. Yara bakımında amaç yaranın akıntısını azaltacak, enfeksiyonu tedavi edici yara bakım ürünleri kullanılmak suretiyle yaranın tedavisinin sağlanmasıdır.
Hangi aşamada varis ameliyatına gerek duyulur?
Varis ameliyatı için kriterler çok nettir. Hastanın bacağında iyileşmeyen veya tekrarlayan ülser varlığında, yüzeyel toplardamar sisteminde ileri derecede kaçak olduğunda, yüzeyel toplardamarların çaplarının belli bir genişliğin üzerine çıkması halinde hastaya varis ameliyatı önerilir.
Eğer hastaya cerrahi kesi ile yapılan açık cerrahi yöntemi kullanılmadıysa ve kapalı yöntemlerden biri uygulandıysa, hasta operasyon sonrası ilk saatlerde ayağa kalkar ve rahat hareket edebilir. Kapalı yöntemlerde bacağı dinlendirmeye gerek yoktur. Yine de hastanın ameliyat öncesi aktivitelerinin hepsini yapabilmesi için bir hafta gibi bir süreye ihtiyaç vardır.
Varis ameliyatı sonrasında nelere dikkat edilmelidir?
Günümüzde varis ameliyatlarında çoğunlukla kapalı yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerde cerrahi kesi olmamakta veya yüzeyel küçük yan damarlara müdahale edildiği için çok küçük kesiler olmaktadır. Bu nedenle hastanın operasyon sonrası iyileşme ve hayata dönme süresi çok kısadır ve hastanın konforu çok etkilenmemektedir. Açık yöntem kullanılan hastalarda kesi yerlerine bir süre su değmemelidir. Hastanın gün içinde hareket etmesi çok önemlidir. İlk bir hafta aşırı egzersiz yapılmamalı ve ayakta kalmamaya dikkat edilmelidir. Ameliyat edilen bacak, istirahat dönemlerinde uzatılarak dinlendirilmelidir. Çok sıcak banyolardan kaçınılmalıdır. Doktorun önerisi ve öngördüğü süre boyunca varis çorabı kullanılması gerekebilir.
Varis yarası ihmal edilirse…
Varise bağlı yaraların ihmal edilmesi halinde yara muhakkak büyür. Yaranın çapının artması ile hem enfeksiyon riski artar hem de iyileşme süreci sıkıntıya girer ve yara iyileşmeye karşı daha dirençli hale gelir. Hastaların ağrısı artar, günlük yaşam konforu ileri derecede etkilenir. Böyle bir durumda büyük oranda işgücü kaybı meydana gelir.