Kısırlık tedavisi nasıl yapılır?
Çiftlerin büyük bir kısmı istedikleri anda çocuk sahibi olamıyorlar. Bebek sahibi olmak isteyen bir çiftin ilk aydaki ihtimali yaklaşık yüzde 20 seviyelerinde bulunuyor. Ancak bu çiftler takip altına alındığında, örneğin 100 çift 6 ay boyunca takip edildiğinde, neredeyse yarısında süreç hamilelikle sonuçlanıyor. Bu rakamlardan çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerden her ay yalnızca yüzde 20’sinin hamile kaldığı anlaşılmamalı. Başarı oranı ilk ayda yüzde 20 iken altıncı ayda yüzde 50’ye ulaşıyor. Çiftler bir yıl boyunca takipte tutulduklarında sonraki yılda bebek sahibi olma ihtimalleri ise yüzde 85'i buluyor. Bu yüzde 85’lik orana ulaşamayan veya bu yüzdede olmayan çiftlerin hamile kalmakla ilgili bir sorunları olduğu anlaşılıyor.
Düzenli ilişki nedir?
Kısırlık, 12 ay boyunca düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik görülmemesi ile teşhis edilir. Bu noktada “düzenli cinsel ilişki” ifadesine de açıklık getirmek gerekiyor. Bir çift haftada iki kez cinsel ilişkiye girdiğinde, bu düzenli bir cinsel ilişkidir. Peki tıp neden bunu "düzenli” olarak kabul ediyor? Çünkü spermler vücutta yaklaşık 72 saat boyunca canlı kalıyor ve kadın yumurtaları, yumurtlamadan sonra yalnızca 24 ila 48 saat süreyle canlılığını sürdürüyor. Yani bugün cinsel ilişkiye girildiğinde sperm üç gün boyunca vücutta kalıyor. Ayrıca haftada iki kez cinsel ilişkiye girildiğinde yumurtlama günü tam olarak tahmin edilemese dahi tüm yumurtlama dönemi kapsanmış oluyor.
Kısırlık nedenleri
Nedenler yüzde 40 oranında kadınla, yüzde 40 oranında erkekle ve geri kalan yüzde 20 oranında ise çiftle ve açıklanamayan nedenlerle bağlantılı oluyor. Ancak sebebinin açıklanamıyor olması böyle bir sorunun olmadığı anlamına gelmiyor. Spermin rahim boynuna ulaşıp ulaşmadığı, döllenmenin gerçekleşip gerçekleşmediği veya hastanın embriyonun rahim duvarına tutunmasıyla ilgili herhangi bir sorunu olup olmadığı bilinmiyor. Bu durum açıklanamayan kısırlık olarak adlandırılıyor.
Kısırlığın kadınla ilişkili nedenleri
Kadınlarda hamileliğe engel teşkil eden en yaygın durum, tüplerin tıkanmasıdır. Gerçekte, tüp bebek tedavisinin ilk aşamada geliştirilme sebebi de budur. Diğer kadınlar ise yumurtlama problemi yaşıyorlar ve kısırlıklarının sebebi de yumurtlayamamalarından kaynaklanıyor. Kimi kadınlarda endometriyozis bulunuyor. Bazı kadınlarda ise yaş faktörü kısırlıkta en önemli rolü oynuyor. Kadınlarda yaş ilerledikçe doğurganlık da her yıl azalıyor. Yaş 36’yı geçtikten sonra ise doğurganlıktaki düşüş hayli dramatikleşiyor.
Erkekte kısırlık nedenleri
Kısırlıkta erkeklerin tarafına bakıldığında düşük sperm sayısı, hareketliliği veya spermle alakalı diğer problemler görülebiliyor. Sperm sayısını düşüren birçok hastalık mevcut, ancak vakaların büyük bir kısmında bu azalmanın sebebi gerçekte bilinmiyor.
Ana kısırlık nedeni nasıl tespit ediliyor?
Kısırlık nedeninin tespit edilebilmesi için bazı testler yapılması gerekiyor. Bu alanda yapılabilecek çok fazla test bulunuyor. Ancak hamilelik şansıyla doğrudan ilişkili olan üç önemli test var. Öncelikle kadının yumurtlama yapıp yapamadığının bilinmesi gerekiyor. Bunun için, tahmini adet gününden bir hafta öncesinde progesteron seviyesini tespit eden progesteron testini yaptırılıyor. Progesteron hormonu sonucu yüksekse herhangi bir sorun yok, yumurtlama var anlamına geliyor. İkinci testte ise tüplerin açık olup olmadığına bakılması gerekiyor. Buna histerosalpingografi adı veriliyor. Tüpler açık ve yumurtlama aşikar ise sperme de bakmak gerekiyor.
Sperm testi nasıl yapılıyor?
Sperm testi için erkeğin 3 gün boyunca cinsel ilişkiden kaçınması ve kliniğe gelerek, mastürbasyon yapmak suretiyle sperm numunesi vermesi gerekiyor. Sayılan üç testin tümü de yapıldıktan sonra over rezervine bakılabiliyor. Erkeklerde sperm üretimi her yaşta devam ediyor. Erkek 85 yaşına gelse bile genç bir kadınla evlenmesi halinde gebelik olabiliyor.
Ancak kadınlarda yumurta gelişimi henüz anne rahmindeyken başladığından aynı durum geçerli değil. Yumurta sayısı, rahim içi hayatta 4 ila 6 milyona ulaşıyor ve gebeliğin 20’nci haftasında bu sayı sert bir düşüş gösteriyor. Kız bebek doğduğunda yalnızca 1-2 milyon civarı yumurta hücresine sahip oluyor. Bu andan itibaren; azalan seviyeler, eliminasyon veya atrezi nedeniyle, genç kız ilk adet dönemini tamamladıktan sonra yalnızca 400-500 bin civarı yumurta hücresi kalıyor. Bebek sahibi olmak için güvenebileceği yumurta hücresi bu seviyelerde bulunuyor. Dolayısıyla, kadınlar bir yumurta üretmek için her ay yaklaşık 1000 yumurta kaybediyorlar. Bu da bir kadının üreme dönemi boyunca yaklaşık 400-500 kez yumurtalıktan yumurta bırakacağı anlamına geliyor. Diğer deyişle, bu süre içinde bebek sahibi olmaya çalışılması gerekiyor.
Daha sonra foliküller biter ve menopozun başlıyor. Bazı kadınlarda 45 yaşından sonra menopoz görülmesi normaldir, ancak yaklaşık olarak her 10 kadından biri 40-45 yaşları arasında menopoza girerken, her 10 kadından biri de 40 yaşından önce menopoza giriyor. Gebe kalamayan kadınlara bakıldığında bu oran daha yüksek olabiliyor. Kalan folikül miktarı ultrason çekerek veya rezerv gösteren daha spesifik kan testleriyle öğrenilebiliyor. Bu test doğal hamilelik oranlarını etkilemeyebilir, ancak çift için hangi tedavinin seçileceği konusunda hekimlere yardımcı oluyor.
Kısırlık tedavisi
Ovülasyon problemi olan kadınlarda bu süreç hekimler için çok kolay. Ovülasyon için hastaya bazı ilaçlar vererek altı ay boyunca hamilelik için bekleniyor. Kadının tüpleri tıkalıysa tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyuluyor. Kadında endometriyozis bulunuyorsa, iki seçenek düşünülüyor: Bazı olgularda kişi ameliyat edilip bir yıl bekleniyor. Bu süre sonunda hamilelik gerçekleşmezse tüp bebek tedavisi tavsiye ediliyor veya doğrudan tüp bebek tedavisi öneriliyor.
Erkeler içinse spermiogramla hareketli spermatozoid sayısı hesaplanıyor. Hareketli sperm sayısı düşük olmasına rağmen yine de 10 milyondan fazla ise “tamam, bir süre daha bekleyelim” kararı çıkabiliyor. Ancak 5 milyondan az ise çiftle doğrudan tüp bebek tedavisi konuşuluyor.
Bazı çifterin beklemesi gerekiyor
Yüzde 20’lik dilimde kalan açıklanamayan kısırlıkta hasta genç, 35 yaşından küçük, bir yıldır sorunun var olduğu biliniyorsa ve başka herhangi bir neden tespit edilemediyse, bu çiftlerin neredeyse yarısı gelecek yıl bebek sahibi olabiliyor. Dolayısıyla, herhangi bir şey yapmaya gerek kalmıyor. Çiftlerden yaklaşık altı ay kadar beklemeleri isteniyor ve bu süre içerisinde gebeliğin başlamaması halinde onlara yardımcı olunuyor. Altı ay ila bir sene süre geçmesine rağmen hamile kalınmamışsa, artık iki seçenek kalıyor: Bunlardan ilki inseminasyon (dölleme) diğeri ise tüp bebek tedavisi. Bu, tıpta tartışmalı bir konu: Hangisi daha iyi? Çünkü birçok doktor, hastayı doğrudan tüp bebek tedavisine alıyor. Diğer kesim ise yaklaşık olarak bir tüp bebek tedavisine karşılık gelen üç kez suni döllemeyi tavsiye ediyor. Bunu destekleyen birçok çalışma bulunuyor. Ancak suni dölleme işlemi için kişide açıklanamayan kısırlık bulunması veya çok ciddi kısırlık sorunları bulunmamakla birlikte sadece hafif şiddette erkek faktörüne bağlı kısırlık olması gerekiyor. Bu tür ciddi vakalarda çiftlere maliyetler, süre ve başarı oranları açıklanıyor ve çiftlere suni dölleme veya tüp bebek yöntemlerinden birini seçme imkanı tanınıyor. Nihai kararı ise çiftler kendileri veriyor.