Başlangıç aşamasında teşhis edilebilen kanserler
Kanserde erken teşhisin önemi büyük. Hangi kanser olursa olsun ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi başarısı da o kadar yükseliyor. Bu nedenle belirtilere karşı dikkatli olmak gerekiyor. En ufak bir fark hissedildiğinde uzmana mutlaka gidilmeli. Herhangi bir değişiklik olmasa da düzenli olarak kontrolden geçmek önemli. Bu sayede kanser erken evrede teşhis edilebiliyor. İşte tarama ile erken teşhis edilebilen kanser türleri.
Meme kanseri
Kadınlarda en yaygın kanser olan meme kanserinin görülme sıklığı artarken tedavideki gelişmelerle mücadeledeki başarı şansı da yükseliyor. Meme kanserinde erken teşhis için 20 yaşından itibaren kadınların her adet dönemi öncesinde mutlaka kendi kendine meme muayenesi yapmaları gerekiyor. Bu muayene sırasında herhangi bir farklılık yoksa ve ailede de bir risk faktörü yoksa 40 yaşından itibaren yılda bir kez meme muayenesi olunmalı. Ayrıca doktorun önerdiği periyotlarla ultrason ve mamografi çektirilmeli. Memede hissedilen bir değişiklikte ise zaman kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanıyla iletişime geçilmeli.
Rahim ağzı kanseri
Serviks kanseri ya da rahim ağzı kanseri, rahim alt bölgesinde gelişen kanserdir. Yaşamı tehdit eden bu kanserin en önemli özelliği genç kadınlar arasında yaygın bir şekilde görülmesi. Genellikle 35-55 yaş arasında karşılaşılıyor. Tüm dünyada kadın kanserleri içinde 3’üncü sıklıkta görülüyor. Erken tanısı mümkün olan rahim ağzı kanseri önlenebilir ve korunulması mümkün bir kanser türüdür. Önlenebilir rahim ağzı kanserinden korunmak mümkündür. Serviks kanseri için birçok risk faktörü tanımlansa da, majör risk faktörü insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonudur. Cinsel yönden aktif olan ve 21 yaşın üstündeki kadınlar 30 yaşına kadar 3 yılda bir PAP smear testi yaptırmalıdır. 30 yaşından sonra ise 5 yıl aralıklarla PAP smear testi ile birlikte HPV tiplendirmesi yaptırılarak 65 yaşına kadar takip ediliyor. Fakat PAP smear testinin ne kadar sıklıkla yapılacağı taşıdığınız riske göre değişebiliyor. Smear testiyle rahim ağzı kanserinin öncü bulgusu olan CIN (cervikal intraepitelyal neoplasm) saptanıyor ve kanserleşme olmadan önlem alınması sağlanıyor.
Kolon kanseri
Türkiye’de en sık görülen kanserler arasında yer alan kolon kanserine karşı, 50 yaşından sonra kadınların ve erkeklerin mutlaka tarama yaptırması gerekiyor. Taramalar dışkıda gizli kan, baryumlu kolon grafisi ve kolonoskopi ile yapılabiliyor. Bunlar arasında en hassas olanı kolonoskopidir. Kolonoskopide kanserin öncüsü olan polip saptanırsa aynı seansta polipler alınabiliyor. Bu uygulama ile kanser gelişimi olmadan önlenmiş oluyor. Polip saptanmaması durumunda ise ailevi risk durumuna göre kolonoskopinin tekrarlanması öneriliyor.
Prostat kanseri
Prostat kanserinde erken teşhis ile kişi için doğru tedavi kararı verilmesi ve hayat kaybının önlenmesi mümkündür. Erken teşhis için genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren yılda bir defa üroloji muayenesi olmaları ve PSA testi yaptırmaları gerekiyor.
Akciğer kanseri
Akciğer kanserine karşı yüksek riskli kişilerin akciğer taraması yaptırması öneriliyor. Hayat boyu 30 paket.yıl (günde içilen paket sayısı ile toplam içilen yıl çarpılarak hesaplanır) ve daha fazla içimi olan (Örneğin; günde 2 paket sigara içen ve 20 yıl sigara içmiş kişi: 2x20=40 paket.yıl), son 15 yıllık dönemde aktif sigara içmiş olan ve 55-74 yaşları arasındaki kişilerde yılda bir defa düşük doz tomografi ile tarama yapılması erken teşhiste büyük önem taşıyor. 15 yıldan uzun süredir sigarayı bırakmış olanlarda tarama testi önerilmiyor. Bu tarama testi ile akciğer kanserinden ölüm oranlarının yüzde 20 oranında azaldığı belirtiliyor.
