Yazı İçeriği

Stres ve Cinsel Sağlık Arasındaki Bağlantı

Stresin Cinsel Hayatınıza Zarar Verdiğini Gösteren 5 Belirti

Stres Kaynaklı Cinsel Sorunlarla Başa Çıkma Yöntemleri

Sıkça Sorulan Sorular

Stres ve Cinsel Sağlık Arasındaki Bağlantı

Stres cinsel hayatı hem doğrudan hem dolaylı olarak etkileyebilir. Bu konuda yapılan araştırmalar da bireyin stres seviyeleriyle cinsel performansı arasında bir bağlantı bulunabileceğini göstermektedir. Bazı bireyler yoğun ve uzun süreli stres nedeniyle libido düşüşü ve erken boşalma gibi çeşitli problemler yaşayabilir. Stres ve cinsellik arasındaki bağlantı şu başlıklar altında daha ayrıntılı şekilde ele alınabilir:

Stresin Vücut Üzerindeki Etkileri

Stresin vücut üzerindeki etkileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Sindirim Sistemi Üzerindeki Etkileri: Karaciğer, birey stres altındayken daha fazla glikoz üretir. Ancak vücut bu glikoz dalgalanmalarına uyum sağlayamayabilir. Kronik stres zamanla bireyin tip 2 diyabet geliştirme riskini artırabilir. Tip 2 diyabet gibi kan şekerinde dalgalanmaların meydana gelmesine yol açan hastalıklar, sindirim sistemini de olumsuz etkileyebilir. Buna ek olarak stres; ishal, kabızlık, mide bulantısı, kusma gibi sindirim sistemi sorunlarını da tetikleyebilir.
  • Solunum Sistemi ve Kardiyovasküler Sistem Üzerindeki Etkileri: Yoğun stres bireylerin daha hızlı nefes almalarına neden olur. Özellikle astım veya amfizem gibi solunum sistemini etkileyen rahatsızlarda stres nefes almayı da zorlaştırabilir. Ayrıca yoğun stres, kalp atış hızının artmasına da yol açarak kan basıncının yükselmesini de tetikler. Kan basıncının yükselmesiyse felç ve kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir.
  • Kas Sistemi Üzerindeki Etkileri: Stres kasların gerilmesine yol açabilir. Bu durumun sebebi, stres hormonunun salgılanmasıyla birlikte kasların kendini olası yaralanmalardan korumak için devreye girmesidir. Stres nedeniyle gerilen kaslar vücut ağrılarına; baş, sırt ve omuz ağrısına neden olabilir.
  • Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri: Stres bağışıklık sistemini de uyarır. Bu uyarılma kısa vadede bağışıklık sistemini harekete geçiren olumlu bir durum gibi görünse de uzun vadede olumsuz sonuçlara da yol açabilir. Özellikle sık sık ve yoğun strese maruz kalmak bağışıklık sistemini zayıflatarak bakterilere veya virüslere karşı daha az tepki vermesine neden olabilir. Bu durumda birey grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara daha sık yakalanabilir, bireyin iyileşme süresi de uzayabilir.
  • Üreme Sistemi Üzerindeki Etkileri: Stres üreme sistemini hem psikolojik hem fiziksel açıdan olumsuz etkileyebilir. Stres hormonunun uzun süre boyunca yoğun bir şekilde salgılanması erkeklerin testosteron seviyelerinin düşmesine yol açabilir. Bu durum cinsel iktidarsızlık ya da erektil disfonksiyon gibi problemlere yol açabilir. Uzun süreli ve yoğun stres kadınlarda da adet dönemlerini olumsuz etkileyebilir, bu dönemin daha ağır ve ağrılı geçmesine neden olabilir.

Cinsel İşlev Bozukluklarının Nedenleri

Yoğun ve uzun süreli stres, cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlayabilir. Ancak diyabet, obezite ya da travmalar gibi farklı faktörler de bu tür sorunların ortaya çıkmasında etkili olabilir. Cinsel işlev bozukluklarının nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Fizyolojik Nedenler: Doğuştan ya da sonradan edinilen anatomik problemler, hormonal bozukluklar, diyabet, obezite ve sinirlerde oluşan hasarlar gibi birtakım fizyolojik nedenler cinsel işlev bozukluklarına yol açabilir. Bu tür nedenlerden kaynaklanan cinsel işlev bozukluğu için bir jinekologla, ürologla ya da endokrinologla görüşmek ve tedaviye başlamak faydalı olabilir.
  • Psikolojik Nedenler: Cinsel isteksizlik gibi problemler birtakım psikolojik nedenlerden dolayı da meydana gelebilir. Çocukluk travmaları, cinsellik konusunda tabulaşan düşünceler, performans kaygıları, başarısız bir ilk cinsel deneyim ya da ailevi problemler cinsel işlev bozukluklarının psikolojik nedenleri arasında sayılabilir. Bu problemlerin çözülebilmesi ve sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olunabilmesi için bir psikologla ya da psikiyatristle görüşmek gerekebilir.


Stresin Cinsel Hayatınıza Zarar Verdiğini Gösteren 5 Belirti

Stresin cinsel hayata zarar verdiğini gösteren bazı belirtileri şu şekilde detaylandırabiliriz:

1. Cinsel İstek Azalması

Stres yoğun ve uzun süreli olduğunda bazı insanlarda cinsel isteğin azalmasına yol açabilir. Kendini üzgün ve kaygılı hisseden bireyler, olumsuz ruh hallerinin etkisiyle partneriyle yakınlaşmaktan kaçınabilir ya da yakınlaşma isteği duymayabilir. Beyni, aslında vücudun ana cinsel organı olarak tanımlamak mümkündür. Bunun nedeni beynin cinsel olarak uyarılma konusunda son derece önemli bir rol oynamasıdır. Bu nedenle yoğun stres altında olan bireyler uyarılmakta zorlanabilirler.

Kortizol hormonunun salgılanmasına yol açan stres anında vücudun savaş ya da kaç tepkisi devreye girer. Bu noktada vücut yalnızca hayatta kalmak için gerekli olan işlevlere odaklanabilir. Bunun sonucunda ereksiyon ve diğer cinsel süreçler de baskılanabilir. Ancak bu tehdit ve tehlike hissi ortadan kalktığı zaman vücudun tüm işlevleri normale dönebilir. Ayrıca kortizol hormonu, libidodan sorumlu erkek cinsiyet hormonu olan testosteronu da engelleyebilir. Testosteron seviyelerinin düşmesi cinsel istekte azalmaya ve performans sorunlarına zemin hazırlayabilir.

2. Performans Sorunları

Stres kaynaklı cinsel performans düşüklüğü, cinsel ilişkiye giren her iki tarafı da olumsuz etkileyen bir sorundur. Stresten dolayı kaygılı hissetmek ve yoğun düşüncelerle mücadele etmek erkeklerde ereksiyonun sağlanamamasına ya da sürdürülememesine neden olabilir.

Cinsel performans kaygısı da stresin önemli nedenlerinden biridir. Yüksek bir performans beklentisi de stresin artmasına ve tam tersine performans düşüşüne yol açabilir. Performans kaygısı, fizyolojik ve kültürel nedenlerden dolayı genellikle erkeklerde daha sık görülen bir sorundur. Stres, kadınlarda da cinsel isteği azaltarak orgazm olamama, orgazma ulaşmada zorluk yaşama gibi performans sorunları yaratabilir.

3. Erken Boşalma

Yaygın bir cinsel şikayet olan erken boşalma, erkeklerde meninin cinsel ilişki esnasında istenenden çok daha erken vücudu terk etmesi durumudur. Penetrasyondan 1 ila 3 dakika sonra boşalmak ve bu durumun sürekli ya da sık sık yaşanır hale gelmesi, bireyin erken boşalma problemine sahip olduğunu gösterebilir. Bu problem erkeklerde daha yaygın olmakla beraber kadınlarda da görülebilir. Ancak kadınlar fizyolojileri gereği tekrar orgazma ulaşabildiklerinden erkek boşalma genellikle ciddi bir soruna yol açmaz.

Stres, vücudun hızlı tepki vermesine neden olup erken boşalmayı tetikleyebilir. Olumsuz düşüncelerle meşgul olan bireyler cinsel ilişkiye odaklanmakta sorun yaşayıp yeterince zevk alamayabilirler. Bu durum da erken boşalmaya neden olabilir. Stresin insan vücudu üzerindeki hem fizyolojik hem psikolojik etkileri erken boşalma problemini kronik  hale de getirebilir. Ancak bu sorunun tedavi edilmesi ve cinsel yaşamın iyileştirilmesi mümkündür.

4. Libido Düşüşü

Günlük yaşamın beraberinde getirdiği sorunlar nedeniyle artan stres, cinsel isteği olumsuz etkileyerek libido düşüşüne de yol açabilir. Düşük bir libidoysa ikili ilişkilerde artan sorunlara ve öz güven kaybına zemin hazırlayabilir. Sağlıklı bir cinsel hayata sahip olmaya engel olan libido düşüklüğü nedeniyle bireyler cinsel işlevselliklerini de sorgulayabilirler. Bu noktada libido düşüşünü önlemek ve sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmak için bireyin stres yönetimi tekniklerine başvurması ya da psikolojik destek alması gerekebilir. 

5. Cinsel İşlev Bozuklukları

Stres kaynaklı cinsel sorunlar arasında yer alan cinsel işlev bozuklukları; istek, uyarılma, ağrı ve orgazm bozuklukları olmak üzere farklı kategorilerde ele alınabilir. Stres kaynaklı uyarılma bozukluğu yaşayanlar fiziksel bir tatmin almakta zorlanabilirler. Arzu bozuklukları, cinsel isteği ve sekse olan ilgiyi olumsuz etkiler. Kadınlarda daha sık görülen orgazm bozukluklarıysa stres, kaygı ya da ağrı ve yorgunluk gibi faktörlere bağlı olarak gecikmiş orgazma veya hiç orgazm olamamaya yol açabilir.

Sıkça görülen cinsel işlev bozuklukları arasında yer alan vajinismusun temel nedeni de stres olabilir. Bazı kadınlar cinsel ilişki sırasında vajinal kaslarının istemsiz bir şekilde kasılması sonucu cinsel ilişkiye de giremeyebilirler. Vajinismus olarak bilinen bu durumu, stres daha fazla tetikleyebilir.

Stres Kaynaklı Cinsel Sorunlarla Başa Çıkma Yöntemleri

Stres kaynaklı cinsel sorunlarla başa çıkma yöntemlerine başvurmak bu problemlerin sona ermesine ve cinsel yaşamın iyileştirilmesine katkıda bulunabilir. Bu etkili yöntemlerden bazılarını şu şekilde detaylandırabiliriz:

Psikolojik Destek Almak 

Strese yol açan durumları tespit etmek ve stres yönetimi teknikleriyle stresi ortadan kaldırmak için psikolojik destek almak gerekebilir. Stres kaynaklı cinsel sorunlarla başa çıkabilmek için cinsel terapi alanında çalışan bir psikologla ya da psikiyatristle görüşmek faydalı olabilir. Böylece cinsel sorunların altında yatan faktörler etkili şekilde analiz edilebilir, gerekli tedavi yöntemleri önerilebilir. Bu sayede bireylere cinselliğe karşı daha olumlu bir tutum geliştirebilirler.

Cinsellikle ilgili problemler sadece bireyi değil partnerini de etkileyebileceği için çift terapisi de faydalı yöntemler arasındadır. Çift terapisiyle bireyler cinsel sorunlarını birlikte ele alabilirler. Böylece yaşanan problemler iyileştirilebilir,  güven ve bağlılık gibi duygular pekiştirilebilir.

Stres Kaynaklı Cinsel Sorunlar Hakkında Konuşmak 

Cinsel sorunlar söz konusu olduğunda birçok birey toplumsal normlar gibi çeşitli nedenlerden dolayı bu sorunları dile getirmekten çekinebilir. Ancak cinsel sorunlar hakkında konuşmak, özellikle de bireyin cinsel birliktelik yaşadığı partneriyle konuşması hem sorunu çözmeye hem sorundan dolayı farklı olumsuz durumların meydana gelmesinin engellenmesine yardımcı olabilir. Aksi taktirde birey, sorununu kimseyle paylaşamadığı için gerekli desteği göremeyebilir hatta bireyin partneri de cinsel sorunların farklı nedenlerden kaynaklandığını düşünebilir. Böylece bireyin ilişkisi de olumsuz etkilenebilir ve bu durum çözülmesi zor bir hal alabilir.

Farkındalık ve Gevşeme Teknikleri 

Farkındalık ve gevşeme teknikleri sayesinde stres seviyeleri azaltılabilir, stresin yol açabileceği olumsuz duygular ve durumlar daha kolay bir şekilde yönetilebilir. Özellikle yoga ve meditasyon gibi uygulamalar, bireyin fiziksel ve psikolojik açıdan rahatlamasını sağlayarak yoğun stresten kurtulmasına yardımcı olabilir. Ayrıca rahatlamak için nefes egzersizleri gibi yöntemlere de başvurulabilir. Nefes egzersizleri stresi azaltmak, konsantrasyonu artırmak ve nefes alıp vermeyi geliştirmek açısından son derece faydalıdır.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzını Benimsemek 

Sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek hem fiziksel hem psikolojik sağlık açısından oldukça önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı kapsamında birey, strese neden olabilecek etkenlerden uzaklaşıp kendini kişisel ya da fiziksel olarak geliştirebileceği aktivitelere yönelebilir. Resim yapmak, düzenli olarak fiziksel aktivitede bulunmak, kitap okumak ya da keyif veren filmleri izlemek zihni rahatlatarak stres seviyelerinin azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca kaliteli bir uyku ve dengeli beslenme de bireyin daha sağlıklı bir yaşama sahip olmasını, dolayısıyla da cinsel sağlığının olumlu etkilenmesini sağlayabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Stres cinsel isteği artırır mı?

Stres genellikle cinsel hayatı olumsuz etkileyen ve cinsel isteğin azalmasına yol açan bir tepkidir. Ancak bazı durumlarda stres bireyin cinsel isteğinin artmasını da sağlayabilir. Bazı bireyler kaygılı hissettiklerinde fiziksel yakınlıkla gelen ilgi ve güvenlik duygularını arzu edebilirler. Ayrıca stresli anlarda dikkati dağıtabilecek eylemlere yönelmek istemek de doğal bir durumdur. Endişe nedeniyle bazı bireyler partneriyle daha yakın bir bağ kurmak isteyebilir, cinsel isteğinin daha yüksek olduğunu hissedebilir.

Stres kaynaklı cinsel problemler yaşayan bireye nasıl davranmak gerekir?

Stres kaynaklı cinsel problemler yaşayan bireye karşı anlayışlı ve destekleyici bir tavır sergilemek gerekir. Yargılayıcı bir tutum sergilemeden empatik bir şekilde yaklaşmak bireyin kendini daha rahat ve güvende hissetmesini sağlayabilir.