Kalp krizi ile ilgili 3 önemli bilgi
Son yıllarda hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenmeye bağlı olarak kalp krizi görülme sıklığı giderek artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; kalp hastalıklarından can kayıpları yüzde 40,4 oranıyla tüm can kaybı sebepleri arasında ilk sırada yer alıyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların yaklaşık 100 bini can kaybıyla sonuçlanıyor. Üstelik yine son yıllarda kalp krizi geçirenler arasında 50 yaş altındaki kişilerin oranı yüzde 20’yi geçiyor. Bunun nedeni ise genç yaşta sigara içme oranının ülkemizde Avrupa ülkelerinden daha fazlası olması. Kalp krizinde erken müdahale ise hayat kurtarır.
1. Soğuk hava ve kalp krizi ilişkisi
Kalp krizi, kalbi besleyen koroner damarların ani tıkanması sonucu oluşan ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir tablo. Kalp krizine yol açan en önemli risk faktörleri erkek olmak, yaşın erkeklerde 45’in kadınlarda 55’in üzerinde olması, diyabet, sigara öyküsü, genetik yatkınlık, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, hareketsiz yaşam tarzı ile sağlıksız beslenme sonucu gelişen obezite ve stres. Havaların soğumaya başlaması da kalp üzerinde olumsuz etkiler yaparak kalp krizi riskini artırır. Çünkü soğuk ve rüzgarlı hava kalp damarları üzerinde büzüştürücü etki yaratarak ve yine tansiyonu yükseltip kalp hızını artırarak duyarlı kişilerde kalp krizi riskine yol açabilir. Bu nedenle özellikle kalp rahatsızlığı bulunanların soğuk havalarda yaşam alışkanlıklarına dikkat etmeleri büyük önem taşır.
2. Kalp krizi anındaki göğüs ağrısı nasıl bir ağrı?
Kalp krizinin en önemli ve en sık görülen belirtisi ise göğüs ağrısı. Kalp krizine bağlı göğüs ağrısı genellikle göğsün orta kısmında baskı ve sıkışma tarzında şiddetli bir ağrı şeklinde tarif edilir. Genellikle 20 dakikadan uzun sürer veya gidip gelen bir ağrı olarak hissedilebilir. Bu ağrı kollara, sırta, boyuna, çeneye ve mide üzerine doğru yayılım gösterebilir. Yine göğüs ağrısıyla beraber nefes darlığı, halsizlik ile baygınlık hissi oluşabilir. Özellikle şiddetli göğüs ağrısıyla birlikte soğuk terleme, bulantı ve kusma gibi şikayetlerin olması asla göz ardı edilmemesi gereken bir durum ve acilen hastaneye başvurmayı gerektirir.
3. İki saat içinde müdahale önemli
Kalp krizinden can kayıpları genellikle kişilerin sağlık merkezlerine geç başvurmaları sebebiyle olur. Kriz geçirenlerin yaklaşık yüzde 20-30’u hastaneye ulaşamadan hayatını kaybeder. Bu nedenle özellikle risk altındaki kişilerin belirtiler başladıktan sonra zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları yaşamsal öneme sahip. Kalp krizi tanısı konulan kişilerin 60-90 dakika içerisinde anjiyografi laboratuvarına alınarak balon ve stent müdahalesiyle tıkalı damarların açılması önerilir. Yapılan çalışmalar, balon ve stent tedavisinin hızlı uygulanabilmesi ve başarılı sonuçları nedeniyle öncelikli olarak uygulanması gerektiğini gösterir. Nadir olarak tıkalı damarların çokluğu ve stent tedavisine uygun olmaması sebebiyle kişilerin cerrahi tedaviye yönlendirilmesi gerekebilir. Müdahale göğüs ağrısı başlangıcının ilk 2 saatinde yapılabilirse kalpte oluşan hasar daha sınırlı olur. Bunun aksine özellikle 6-12 saatten sonra tedavi edilen kişilerde ise kalp dokusundaki hasar daha büyük olur ve bunun sonucunda kalp yetmezliği gelişebilir, hatta kişin yaşamını yitirebilir.