Prematüre nedir?
Son 30 yılda tıp dünyasında yaşanan gelişmeler sayesinde normal gebelik süreci tamamlanmadan doğan bebeklerin yaşam şansı artmış bulunuyor. Ancak 37 haftadan önceden doğan ve prematüre olarak adlandırılan bu bebeklerin, organlarının gelişim süreci de tamamlanmadığından, bazı sağlık sorunları ile karşılaşmaları kaçınılmaz olabiliyor.
Prematüre bebek nasıl doğar?
Normal şartlarda ortalama 38-42 hafta arasında olan hamilelik süresi, 37 hafta dolmadan önce doğum gerçekleşirse, bu prematüre bebek doğumu olur. Türkiye’de her 10 bebekten biri, prematüre olarak doğuyor. Bebek ne kadar erken doğarsa, karşılaşacağı sorunlar da o kadar artar. Organların gelişim sürecini tamamlayamamış olması, solunum yetmezliği, göz ve işitme sorunları, büyüme geriliği gibi çeşitli sağlık sorunları görülebilir. Bakımı özen isteyen prematüre bebeklerin karşılaşabileceği 5 önemli sorun…
1. RDS (solunum yetmezliği)
Akciğerleri olgunlaşamadan doğan bebeklerde solunum yetmezliği olarak bilinen RDS görülebilir. Solunum yetmezliği, ilaç ve solunum desteği ile tedavi edilebilir.
2. Prematüre retinopatisi (göz hastalığı)
Erken doğumlarda ROP denilen görme problemleri ile de sıklıkla karşılaşılır. Takip gerektiren problemlerden biri olan prematüre retinopatisi, özellikle 32 haftadan önce ya da 1500 gramdan düşük doğan bebeklerde görülür. Prematüre retinopatisi riski olan bebeklere doğumdan 4 hafta sonra göz dibi muayenesi ile tanı konulabilir. Varsa, hastalığın evresine göre tedavi yöntemine karar verilir. İlerlemiş görme problemleri ameliyat ile tedavi edilir.
3. Beyin gelişimi bozuklukları
Prematüre bebeklerde görülebilecek beyin gelişimi bozuklukları da beyin kanaması ve periventriküler lökomalazi olabilir. Periventriküler lökomalazi genellikle prematüre bebeklerde bulunan, ventrikül adındaki sıvı ile dolu boşlukları çevreleyen beyin dokularının hasar görmesiyle oluşur, entriküller etrafındaki damarların sızdırması ya da yırtılması sonucunda beyin hasarına yol açar. Beyin gelişimi bozukluklarından herhangi birinin görülmesi durumunda kalıcı hasar görülmemesi için bebeğin, iyi bir çocuk nöroloğu, fizik tedavi uzmanı ve fizyoterapistten oluşan bir ekip tarafından takip ve tedavisi önerilir.
4. Büyüme ve gelişim geriliği
Prematüre bebekler yaşıtlarının boy ve kilosunu 3 yaşına kadar yakalayamayabilir. Yoğun bakımda uzun süre kalan bebeklerin gelişimi daha zor olduğundan, daha çok takip ve destek gerektirir. Vitamin, mineral eksikliği ve kansızlığın daha kolay geliştiği bu bebeklerde büyüme gecikmesi yaşanabilir. Bu yüzden prematüre bebekler, vaktinde doğan bebeklere göre daha sık muayene edilmelidir.
5. İşitme sorunları
Prematüre bebeklerde yoğun bakımda yatış süreci, erken doğum ve aldığı tedavilere bağlı olarak işitme kaybı yaşanabilir. Erken dönemde yapılan işitme tetkikleri işitme kayıplarının tedavisinde önemli rol oynar. Özellikle 36’ncı haftadan önce ya da 1500 gramdan düşük doğumlarda, 2 günden uzun yoğun bakımda kalışta, ailede kalıtsal işitme kaybı olan ve hamilelikte ağır hastalık geçiren annelerin bebeklerinde BERA adı verilen işitme tetkiki önerilir.
Prematüre bebek annesine destek önemli
Doğumdan sonraki hastanede kalış sürecinde prematüre bebeğin anne sütü ile beslenmesi önem taşır. Anne sütü, bebeğin iyileşme sürecinde önemli bir destek. Bu süreçte annenin moralini yüksek tutması büyük önem taşır. Aileler morbidite denilen erken doğuma bağlı kronik akciğer hasarı, kalıcı görme kusuru, engelliğe kadar varan sağlık sorunlarıyla boğuşmak zorunda kalabildiklerinden, bu süreçte psikolojik destek almaları önerilir. Prematüre bebeğin hastaneden çıktıktan sonra da göz, işitme, nöroloji gibi konularda takiplerinin düzenli şekilde yaptırılması gerekir. Prematüre bebeklerin aşı takviminin diğer bebeklerden daha farklı olduğu unutulmamalıdır.